Demirtaş'tan duruşmada HDP'li vekile seslendi: Meclis'te bir kişi de kalsanız Meclisi terk etmeyin
MARDİN'de yargılandığı davaya SEGBİS yolu ile Edirne F Tipi Cezaevinden katılan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, duruşmayı izleyen HDP Mliletvekili Mehmet Ali Aslan ile konuşurken, "Micles'te bir kişi dahi kalsanız Meclisi terk etmeyin"dedi. Duruşmada savunmasını yapan Demirtaş, son yıllarda yaşanan olaydanlardan eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu sorumlu tutarak, "Ahmet Davutoğlu başkanlığında FETÖ başta olmak üzere el Nusra gibi Cihadis örgütlerede devlet içerisinde güçlenme fırsatı, yuvalanma fırsatı daha fazla tanınmıştır. Dün Ankara'da bir suikaste kurban giden Rus Büyükelçisini öldüren kişi Ahmet Davutoğlu döneminde işe alınmış bir polis memurudur. Rus uçağının Türkiye Suriye sınırında düşürülmesini talimatını veren kişi Ahmet DaAvutoğlu'dur"dedi.
"TEK KİŞİ DE KALSANIZ MECLİSİ TERK ETMEYİN"
Mardin 2'inci Asliye Ceza Mahkemesinde hakkında TCK 301'den dava açılan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın yargılanmasına devam edildi. Demirtaş, duruşmaya bulunduğu Edirne F Tipi cezaevinden SEGBİS yolu ile katılırken, duruşmayı HDP Batman Milletvekili Mehmet Ali Aslan ve avukatları izledi. Duruşma sırasında ezan okunması nedeniyle Demirtaş mahkeme başkanından, ezan sesi geldiğini ve mümkünse ezan için ara verilmesini istedi. Mahkeme başkanı ezan için duruşmaya ara verip dışırı çıkanca HDP Eş Genel Başkanı SEGBİS üzerinden duruşmayı izleyen HDP Milletüvekili Mhemet Ali Aslan ile sahbet etti. Demirtaş HDP'li Aslan'a, "Mecliste tek bir kişi bile kalsanız Meclise terk etmeyin. Anayasa değişikliği görüşmeleri sırasında yasanın size tanıdığı bütün hakları kullyanın"dedi. Cezaivinde her gün ilaç aldığını ve tansiyonunu ölçtürdüğünü söyleyen Demirtaş, cezaevinde 5.5 kilo verdiğini dre söyledi.
Duruşmada savunma yapan HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, dokunulmazlıkları kaldıran Anayasa değişikli sırasında hükümeti uyararak bunun yasalara aykırı olduğunu, hukuk dışı olduğunu belirtip değişiklik yapılması halinde bu değişikliği tanımayarak mahkeme önüne çıkmayacaklarını söylediklerini yineleyerek, "Ancak, biz burada hükümetin kanuna ve Anayasaya aykırı değişikliğini tanımadığımızı belirttik yoksa mahkemeleri tanımadığımızı söylemedik. Bunun da açıkça belirtmek isterim ayrıca halk tarafından seçilmiş 12 milletvekili şu an tutukludur. Ülkemiz kaosa sürükleniyor ve ülkemiz büyük bir oyuna getiriliyor ben şahsen yargılamanın esasına gidilerek savunmamın alınmasını istiyorum"dedi. İddianamede atılı hiç bir suçlamayı kabul etmediğini, buna benzer çok sayıda dava ve soruşturmanın hem kendisi hem de milletvekili arkadaşlarıma yönelik politik gerekçelerle açıldığını söyleyen Demirtaş, şöyle konuştu:
"HİÇ KİMSE YARFI KARŞISINDA SUÇ İŞLEME VE YARGILANMAMA HAKKINA SAHİP DEĞİL"
"Hukuk devletlerinde hiç kimse yargı karşısında suç işleme ve yargılanmama hakkına sahip değildir. Gerek yürürlükteki kananu, gerekse uluslararası hukuk çerçevesinde suç işleyen herkes adil bir şekilde tabiki yargılanmalıdır. Buna Cumhurbaşkanı da, Başbakan da Milletvekilleri de dahildir. Ancak buradaki kritik kavram adil yargılamadır, yargılamanın kendisi adil değilse adaletin ortaya çıkması imkansız olacaktır. Bizimle ilgili başlatılan yargı süreci daha başından itibaren adil olmayan bir siyasi müdahale ile başlatılmıştır. Hakkımızda hazırlanan 600'e yakın fezlekenin neredeyse 500 'ü bu verdiğim rakamlar HDP'li vekillere ait dosyalardır. 500'e yakını FETÖ'Den tutuklu savcılar tarafından hazırlanmıştır. Hatırlanırsa Cumhurbaşkanı Erdoğan kendi oğlu Bilal Erdoğan savcılığa çağrıldığında 'oğlum ifade vermeye gitmeyecek' demiştir. MİT müşteşarı Hakan Fidan İstanbul Savcılığınca ifadeye çağrıldığında dönemin Başbakanı Erdoğan, 'Hakan Fidan ifadeye gitmeyecektir' demiştir. Anayasa Mahkemesinin Can Dündür kararına karşı Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Bu kararı tanımıyorum, saygı da duymuyorum' demiştir. Şimdi bütün bunlar yargıya kafa tutmak olmuyorda, bütün bunlar yargıyı tanımamak olmuyor da bizim AKP'ye karşı eleştirilerimiz mi yargıya kafa tutmak oluyor bunu kabul etmiyoruz. Hiç bir yargıç kendini güvende hissetmemektedir. Bu koşulları yaratan da ne HDP dir, nede HDP'li milletvekilleridir. Şimdi bizi yargıyı tanımamakla suçlayan ve meclis başkanlığı kürsüsünden hakkımızdaki suçlamaları okuyan meclis başkanı şunu bilmeli ki adil bir yargı karşısında bizim boynumuz kıldan incedir. Ama AKP'nin yargıyı içine düşürdüğü bu durum karşısında da AKP'ye karşı en sert muhalefeti yapmaktanda asla geri durmayacağız. Burada yargının onurunu koruyan biziz, yargıya kafa tutan değiliz."
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bu günden geriye dönüp bakıldığında fotoğrafın daha iyi anlaşıldığını da ifade ederek, "Ahmet Davutoğlu başkanlığında FETÖ başta olmak üzere el Nusra gibi Cihadis örgütlerede devlet içerisinde güçlenme fırsatı, yuvalanma fırsatı daha fazla tanınmıştır. Dün Ankarada bir suikaste kurban giden Rus Büyükelçisini öldüren kişi, Ahmet Davutoğlu döneminde işe alınmış bir polis memurudur. Rus uçağının Türkiye Suriye sınırında düşürülmesini talimatını veren kişi Ahmet DAvutoğlu dur. Dokunulmazlıklarımızın Anayasa ya aykırı teklif ile parlemantoya getiren Ahmet Davutoğludur. Türkiye ağır ağır Ortadoğa bataklığına doğru sürüklenirken, Türkiye toplumunda kutuplaşmayı derinleştirecek özellikle Kürt halkı ve Türk halkı bir bütün olarak ta Türkiye toplumunun 78 milyon yürek yüreğe el ele vermesi gerektiği dönemde Türkiye toplumsal duygu düzeyinde paramparça bir şekilde girmiştir"dedi. Türkiye toplumuna yargılamalar vesilesi ile mesaj vermek istediğini söyleyen Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"KIŞKIRTMALARA PRİM VERMEYİN, BİZ TÜRKİYE'NİN BİR PARÇASIYIZ, ÖYLE KALACAĞIZ"
"Biz tutuklandık ve yargılanıyoruz diye demokratik siyasete, barışçıl mücadeleye olan inancınızı asla kaybetmemelisiniz. Bizi tutuklamak suretiyle toplumun bir kesimini başka bir kesimine karşı kışkışrtmaya çalınlara pirim vermemelidirler. Bizler Türkiye'nin bir parçasıyız ve öyle kalacağız. Özgürlük, eşitlik, adalet için mücadele etmeye devam edeceğiz. Bizi bu şekilde anlayan her siyasi oluşum ile el ele verip bu tezgahtan çıkmayı başaracağız. Bu davalar bize açıldı diye, bu haksız tutuklamalar yapıldı diye asla geleceğe dair planlarımızı yitirmemeliyiz. Yargı baskı altına alındı diye, hukuk ve adil yargılama mücadelemizden vazgeçmemeliyiz. Hakkımda istenen ceza toplamda onbinlerce yılı buluyor. Eğer ceza almam veya diğer vekil veya belediye başkanlarının ceza alması toplumumuzu ve geleceğimizi kurtaracaksa bunu fazla geçiktirmeyelim. Biz ceza almaya razıyız, ama malesef durum tam tersi. Biz kanunlara karşı suç işlemedik şiddeti, savaşı, silahı reddettik. O yüzden demokratik siyaset yapıyoruz." Duruşma ileri bir tarihe ertelendi.
================================
Bitlis'te milli birlik mitingine 10 bin kişi katıldı
BİTLİS'te teröre karşı düzenlenen Milli Birlik Mitingine 10 bin kişi katıldı. Bitlis merkezde oturanların yanı sıra ilçelerden gelenler de Rahva bölgesinde bulunan Üçyol mevkiinde oluşturdukları araç konvoyu eşliğinde şehir merkezine gelip mitingin yapıldığı Cumhuriyet Meydanı'nda toplandı.
Kur'an-ı Kerim okunması ile başlayan ve şiirlerin okunduğu mitingde konuşan Bitlis Valisi Ahmet Çınar, Türkiye'nin saldırıldıkça devleşen bir ülke konumuna geldiğini söyledi. Yapılan saldırılara karşı dik durulması gerektiğini belirten Bitlis Valisi Çınar, şöyle dedi:
" Çanakkale'ye gelen herkes aynı emperyalistler, aynı zalimler, aynı dünyanın mafyası zulüm edenler, fitneciler, Allahın lanetlediği bu devletler bugün hepsi bir olmuş. Suriye'de Irak'ta kıyımıza yanaşmışlar aynı amaç ve hedefle 100 yıl öncekine göre teknolojilerini de biraz daha geliştirerek, fitnelerine teknolojiyi de katarak, ülkemize saldırmış durumdalar. Ama şunu hepimiz biliyoruz ki, Türkiye dünya mazlumlarının, dünya İslam ümmetinin, dünya Müslümanlarının umudu ve duasında olan bir ülke. Dolayısıyla Cenabı Allah devletimize zeval vermesin. Milletimizin birliğini bozmasın. Bu feraseti, cesareti yüksek, artık meseleyi anlamış imanı yüksek, milletimizi cenabı Allah korusun, birliğimizi bozmasın."
Türkiye'nin saldırıldıkça devleştiğini vurgulayan Vali Çınar, "Masallardaki gibi dedim, herkes saldırdıkça daha da büyüyoruz. Milletimiz daha da güçleniyor. Dolayısıyla cenabı Allah'ın bize rahmet ettiğini, bizi sevdiğini ve koruduğunu hep beraber görüyoruz" dedi. Vali Çınar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İnşallah bu dünyanın egemenleri dediğimiz, bu zalim mafya usulü çalışan, insanlıktan nasipsiz bu güçlerin karşısında Türkiye büyük bir devlet olarak tarihte yerini alacak, istikbalde yerini alacak ve dünyanın huzuruna büyük katkılar sağlayacaktır. Bunu da hep beraber burada görüyoruz. Türkiye kökleri binlerce yıl derinlere inen büyük medeniyetler ve onlarca devlet kurmuş ve hep adil olmuş. Vatan hepimiz için çok önemli. Namustur, gelecektir, varlığımızın devamıdır. Türkiye ümmetin kurtuluşu, huzurudur, zalimlerin durduruluşudur. Bunu Cenabı Allah inşallah hepimize gösterecektir.".
Mitingde Sivil Toplum Kuruluşları adına konuşma yapan Memur-Sen Bitlis Şube Başkanı Cabir Durak ise, İstanbul ve Kayseri de yapılan kalleşçe saldırılar sonucunda şehit olanlar için meydanlarda olduklarını söyledi. Durak, şunları söyledi:
"Önce 15 Temmuz darbe girişimi, geçen hafta İstanbul'da polisimize, şimdi Kayseri'de askerimize yapılan hain saldırı.Ve dün Rusya'nın Ankara Büyükelçisinin öldürülmesi. Bu kirli oyunu görmemek için kör olmak gerekiyor. Bu derece aşağılık ve kahpece bir hainliği dünyada çok az millet yaşamıştır. Ama başaramıyorlar, birlik ve beraberliğimizi bozamadıkça da vahşileşiyorlar. Ama biliyor musunuz Hesap edemedikleri şu; Evet bizler bin yıldır bu topraklardayız. Bizler bu topraklarda doğup büyüdük. İnşallah çocuklarımız da bu topraklarda büyüyecekler. İslam'ın mayasıyla yoğrulmuş bu millet Allah'ın izniyle binlerce yıl bu topraklarda kardeşçe yaşadığı gibi bundan sonrada yaşayacaktır. Bizi birbirimize düşürmeye çalışanlar şunu bilsinler ki, acıyla yoğrulmuş bu vatanın insanlarının birliğini, kardeşliğini bu tür saldırılar bozamayacaktır."
Konuşmaların ardından mitinge katılanlar, ellerinde bayraklarla merkezde bulunan Ulu Cami önüne kadar yürüdü. Mitinge Bitlis Valisi Ahmet Çınar'ın yanı sıra, Emniyet Müdürü Fatih Kaya, Kaymakamlar, Belediye Başkanları, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile birlikte yaklaşık 10 bin kişi katıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------------------------------
-Rahva Üçyol Mevkiinde oluşturulan araç konvoyu
-Araç konvoyundan detaylar
-Miting alanından detaylar
-Kuranı Kerim Okunması
- Memur Sen Şube Başkanı Cabir Durak'ın Konuşması
-Bitlis valisi Ahmet Çınar'ın Konuşması
-Bayraklarla yürüyüşten detaylar
-Detay görüntüler ve sloganlar
Haber: Özcan ÇİRİŞ- Fettah YEŞİLYAPRAK- Zübeyir DALGA/BİTLİS, -
================================
Şanlıurfa'da, baklava ile kadayıfın karışımı Kadlava tatlısı
ŞANLIURFA'da 20 yıldır tatlıcılık yapan Sadık Badıllı, kadayıf ve baklavanın karışımı ile yaptığı ve 'Kadlava' adını verdiği tatlısı müşterilerin ilgisini çekiyor.
Atatürk Mahallesi'ndeki işyerinde tatlı satışı yapan Sadık Badıllı, altı tel kadayıf üstü ise baklavadan oluşan tatlıya 'Kadlava' adını verdi. Kilosunu 25 liradan sattığı Kadlavanın çok beğenildiğini ve diğer tatlılara göre hafif olduğunu ifade eden Sadık Badıllı, "Şanlıurfa'da kış mevsiminde ağırlıklı olarak kadayıf tüketiliyor. Bende yeni bir tat oluşması için kadayıf ile baklava karışımı bir tatlı üretmeye karar verdim. Alt kısmı fıstıklı peynirli tel kadayıfından oluşan tabakanın üzerine baklava yufkasını sererek, ortaya farklı bir lezzet çıkardık. Bu lezzeti tadan müşterilerimiz ilk başta çok şaşırıyorlar ama daha sonra vazgeçemiyorlar. İki tadı bir arada tatmak isteyen müşterilerimizin yoğun ilgisini görüyoruz" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------------
Kadlava tatlısının yapıldığı küçük pastahane
Tatlının yapılışı
Kadayıf telinin tepsiye konulması
Kadayıfın üzerine baklava yufkasını serilmesi
Kadlavanın hazırlanması ve pişirilmesi
Hazır hale getirilen kadlavanın servis edilmesi
Pastane işletmecisi Sadık Badıllı ile röp.
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ömer PINAR-ŞANLIURFA-DHA)
===================================
Usta kuaförler öğrencilerle buluştu
BODRUM Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile Dünya Kuaförler Örgütü (CMC) Türkiye Temsilciliği'nin organize ettiği güzellik ve saç bakım eğitiminde, ustalarla buluşan öğrenciler, hem son teknikleri öğrendi hem de mankenler üzerinde bol bol pratik yaptı.
Muğla'nın Bodrum İlçesi'nde Bodrum Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile Dünya Kuaförler Örgütü (CMC) Türkiye Temsilciliği tarafından Bodrum Mesleki Eğitim Merkezi işbirliğiyle, 90 öğrenciye saç bakım ve makyaj alanında eğitim verildi. 2 gün boyunca gerçekleşen eğitimlerde Dünya Kuaförler Örgütü Türkiye Başkanı Mustafa Ceylan'ın da aralarında bulunduğu saç ve makyaj ustaları, Güzellik ve Saç Bakım Bölümü öğrencilerine eğitim verdi. Okulun Konferans Salonu'nda düzenlenen eğitimlerde öğrenciler ve Bodrum Mesleki Eğitim Merkezi kursiyerleri, saç kesimi, topuz tarama, makyaj yapımı ve erkek saç kesimi inceliklerini ve gelişen teknikleri öğrendi.
Bodrum Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Güzellik ve Saç Bakımı Bölümü öğretmeni ve usta öğretici Cevat Barın, "Okulumun Güzellik ve Saç Bakımı Bölümü 10 ve 11. Sınıf öğrencilerinin teknik ve bilgilerini arttırmaya yönelik bir eğitim çalışması hazırladık. Bu yıl ikincisini gerçekleştirdik. Dünya Kuaförler Örgütü Türkiye Başkanı Mustafa Ceylan ve ekibi, Bodrum'a gelerek bu eğitimde bize destek verdi. Bodrum Mesleki Eğitim Merkezi'ndeki kuaförlük bölümü öğrencilerinin katılımıyla, daha geniş bir kitleye ulaştık. Öğrenciler çok istekli, bilgilerini arttırma amacıyla faydalı olacağına inanıyoruz. Her yıl geleneksel olarak gerçekleştirmeyi hedefliyoruz" dedi. Eğitimlerin sonunda öğrenciler, öğrendiklerini sergileyecek.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Çalışmalardan görüntü,
-Eğitmenlerden görüntü,
-Öğrencilerden görüntü,
-Bodrum Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Güzellik ve Saç Bakımı Bölümü öğretmeni ve usta öğretici Cevat Barın ile röp.
Haber: Nilüfer DEMİR, Kamera: Hülya ELTEŞ/ BODRUM(Muğla), DHA)
======================================
Otomobil takla attı: 3 yaralı
AYDIN'da, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği otomobil, refüje çarparak takla attı. Güvenlik kamerasınca görüntülenen kazada, biri araçtan yola fırlayarak toplam 3 kişi yaralandı.
Kaza, bugün saat 13.15 sıralarında, Ilıcabaşı Mahallesi Eşref Bitlis Kavşağı'nda meydana geldi. Denizli'den Aydın yönüne giden Ahmet Merge yönetimindeki 09 HC 897 plakalı otomobilin direksiyon hakimiyeti kaybetti. Önce refüje çarpan ardından takla atan otomobil, ters döndü. Kaza sırasında emniyet kemeri takılı olmayan Şükran Merge (51) otomobilden fırladı. Kazayı görenler durumu sağlık ekiplerine bildirdi. Yaralı sürücü, ambulansla Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesi'ne, otomobilden fırlayan Şükran Merge ve otomobilde bulunan Saniye Irgın (74) ise Aydın Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Takla atan otomobilde büyük maddi hasar meydana gelirken, trafik akışı bir süre emniyet güçleri tarafından kontrollü olarak sağlandı. Takla atan otomobil, çekici yardımıyla olay yerinden kaldırıldı.
KAZA GÜVENLİK KAMERALARINA YANSIDI
Öte yandan üç kişinin yaralandığı kaza, bir akaryakıt firmasının güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde, Denizli istikametinden hızlı bir şekilde geldiği görülen otomobilin ışık ihlali yaptığı, bu sırada da sürücünün, kavşaktan geçmeye çalışan başka bir otomobile çarpmamak için direksiyonu sağa kırdığı görüldü. Hastanede tedavisi devam eden Şükran Merge ve Ahmet Merge'nin hayati tehlikelerin bulunduğu, Saniye Irgın'ın ise hafif yaralandığı öğrenildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
---------------------------------
Güvenlik kamerası görüntüsü
Olay yerinden görüntü
Genel ve detay
Haber- Kamera: Cem ULUCAN/ AYDIN,
=====================================
İş bırakma eylemine katılan öğretmenlere ceza
KAMUDAKİ görevden alınmalara tepki olarak gerçekleştirilen bir günlük iş bırakma eylemine katılan öğretmenlere ceza yağdı. İzmir'de toplam 27 öğretmene çeşitli cezalar verilirken 40 öğretmenin daha ceza almasının beklendiği belirtildi. Eğitim-Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Bahri Akkan, " Bu cezalara karşı hukuki olarak haklarımızı sonuna kadar arayacağız. Bu cezaları verenlerin yargılanması için her türlü çabayı sarf edeceğiz" dedi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve bağlı sendikaların katılımıyla 29 Aralık 2015 tarihinde öncülüğünde Türkiye genelinde 'Savaşa Karşı Barışı Savunacağız' sloganıyla bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirildi. Eylem kapsamında, kamudaki görevden almalara tepki olarak bir gün görevini bırakan ve okula gitmeyen öğretmenlerle ilgili soruşturmalar başlatıldı, tamamlanan soruşturmaların ardından eyleme katılan kamu personeline ceza yağdı. İzmir'de de soruşturma kapsamında iş bırakan öğretmenlere cezalar verildi. Kiraz İlçesi'nde görevli 6 öğretmen başka illere atandı, Tire ve Ödemiş'te de toplamda 15 öğretmene 1 yıl kademe durdurma cezası verildi. Soruşturmalarla, 6 öğretmene de maaş kesim cezası verilirken, eyleme katılanlardan 40 öğretmenin daha ceza alması bekleniyor.
"HUKUKSUZLUĞA DEVAM EDİYORLAR"
Eğitim Sen İzmir 1 No'lu Şube başkanı Bahri Akkan, "2010 yılında da sendikanın iş bırakma kararına uyan öğretmenler hakkında kararlar verilmişti. Türkiye çapında yaklaşık 500 İzmir'de ise 40 üyemiz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurmuştu. AİHM cezaları haksız bularak, Türkiye'yi kişi başı 400 euro tazminat ödemeye mahkum etmişti. Bunun gibi bir çok karar var. Ancak buna rağmen hukuksuzluğa devam ediyorlar. 29 Aralıkla ilgili olarak özellikle İzmir'de ciddi şekilde kademe ilerlemesi durdurma cezaları, sürgünler, maaş kesinti cezaları öneriliyor. Bu cezalara karşı hukuki olarak haklarımızı sonuna kadar arayacağız. Bu cezaları verenlerin yargılanması için her türlü çabayı sarf edeceğiz" diye konuştu.
Haber: Timur TARLIĞ/ İZMİR,
=========================================
3 mürettebatı Sahil Güvenlik kurtardı
ANTALYA açıklarında makine arızası nedeniyle sürüklenen teknede başını çarparak yaralanan kaptan ile 2 mürettebat Sahil Güvenlik ekipleri tarafından kurtarıldı. Mürettebatı botla alan ekipler, kaptanı ise helikopterle hastaneye ulaştırdı.
Antalya Valiliği'nden yapılan açıklamaya göre, önceki gün saat 09.30 sıralarında Antalya'nın 18 deniz mili açığında içinde 3 kişinin bulunduğu teknenin makine arızası nedeniyle sürüklendiği ihbarı üzerine Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri harekete geçti. Sahil Güvenlik Botu tarafından tekneyle irtibat kurulurken, kaptanın başını çarparak yaralandığı ve acil tahliyeye ihtiyaç duyulduğu haber verildi. Sahil Güvenlik Komutanlığı'na bağlı helikopter tekneye ulaşarak kaptanı aldıktan sonra tedavisi için Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne getirildi. Teknede kalan 2 mürettebat ise Sahil Güvenlik Botu'ya kurtarılarak kıyıya getirildi.
Haber: Antalya,
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni - 13 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?