Dha Yurt Bülteni-11

Silvan'da şehit asker Kürtçe ağıtlarla toprağa verildi

SAMSUN'da, 6 gün önce askerleri taşıyan otobüsün devrilmesi sonucu yaralanan 40 askerin arasında bulunan ve tedavi için kaldırıldığı hastanede şehit olan er Sabır Binen, memleketi Diyarbakır'ın Silvan İlçesi'nde düzenlenen cenaze töreni sonrası, gözyaşları ve Kürtçe ağıtlarla toprağa verildi.

Silvan İlçesine dün cenazesi getirilen ve Dr. Yusuf Azizoğlu Silvan Devlet Hastanesi Morgu'na konulan şehit er Sabır Binen'in naaşı, bugün öğlen saatlerine doğru alınarak Karabehlülbey Camisi'ne getirildi. Cenaze namazına Diyarbakır Vali Yardımcısı Kürşat Güleryüz, Silvan Kaymakamı Adem Çelik, 16'ıncı Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Barbaros Kasar, Jandarma Komando Alay Komutanı Jandarma Albay Orhan Kılıç, Garnizon Komutanı Piyade Üsteğmen Uğur Taymaz, İlçe Emniyet Müdürü Rahmi Atılır, daire amirleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, şehit ailesi ve yakınları ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Karabehlülbey Camisi'nde öğlen namazı müteakiben kılınan cenaze namazından sonra şehit er Sabır Binen'in cenazesi Karabehlülbey Mezarlığı'nda Kürtçe ağıtlar ve gözyaşları arasında toprağa verildi. Defin sonrası Vali Yardımcısı Kürşat Güleryüz, şehidin babası Mahfuz Binen'e Türk bayrağı ve şehit er Sabır Binen'in fotoğrafının vermesinin ardından tören sona erdi.

Görüntü Dökümü

-----------------------

-Cami bahçesindeki kalablık

-Askeri erkan ve karşılama mangası

-Yoğun güvenlik önlemleri

-Şehit er toprağa verilirken

-Şehidin babasına bayrak ve fotoğraf verilirken

-Kürtçe ağıtlar

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: İhsan YILMAZ/SİLVAN (Diyarbakır), -

===============================================

Gaziantep'te hava destekli terör operasyonu: 12 gözaltı

Havadan görüntü

GAZİANTEP'te, terör örgütü PKK/KCK ile örgütün Suriye kolu PYD/YPG-YPJ'ye yönelik insansız hava aracı destekli operasyonda 12 kişi gözaltına alındı.

İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, terör örgütü PKK/KCK ile örgütün Suriye yapılanması PYD/YPG-YPJ adına eylem ve faaliyetlerde bulunan kişilere yönelik, insansız hava aracı destekli operasyon düzenledi. Operasyonda ekipler tarafından önceden belirlenen çok sayıda adreste arama yapıldı. Balyoz ile kırılarak girilen evlerde yapılan aramada 2 el telsizi, 1 FETÖ/PDY içerikli, 3 PKK/KCK içerikli yasak kitap, çok sayıda örgütsel doküman ile dijital materyal ele geçirilirken, adları açıklanmayan 12 kişi gözaltına alındı. Şüpheliler, hastanede sağlık kontrolünden geçirildikten sonra sorgulanmak üzere emniyete götürüldü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------

Havadan görüntü

Emniyetten çıkan araçlar

Balyozla kırılan kapı

Girilen evler

Özel harekat ekipleri

Haber-Kamera: GAZİANTEP

=================================================

DİSK Genel Başkanı Beko'dan CHP'ye destek

DİSK Genel Başkanı Kani Beko, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun aldığı yürüyüş eyleminin yanında olduklarını belirterek, Balıkesir'in Bandırma ilçesinde CHP'ye destek açıklaması yaptı.

Bandırma ilçesinde CHP Milletvekili Enis Berberoğlu'nun 25 yıl ceza alması nedeniyle, CHP ilçe örgütü basın açıklaması düzenledi. Cumhuriyet Meydanı'nda yapılan eylemde CHP İlçe Başkanı Atilla Atakay, Belediye Başkanı Dursun Mirza ile bir panel için Bandırma'da bulunan DİSK Genel Başkanı Kani Beko konuşma yaptı. Eyleme yaklaşık 300 kişi katıldı.

İlçe Başkanı Atilla Atakay, Berberoğlu'na destek verenlere teşekkür ederek, "Hukuku, adaleti, toplumu bir arada tutan tüm duyguları yaralayan bu kararı kınıyor ve kabul etmiyoruzödedi.  Bandırma Belediye Başkanı Mirza da basın özgülüğü konusuna değinerek, gazeteci ve milletvekillerinin hapishanede olmasını eleştirdi, OHAL uygulanmalarının devam ettiğine işaret eden Mirza, "Hiçbir yargı denetimi yok, yargının kendisi denetim altına girmiş durumda. Bir partinin genel başkanı yargıçları, Anaysa Mahkemesini, Hakimler Savcılar kurulunu atayabiliyor. Hem patisinin genel başkanlığını hem de Cumhurbaşkanlığını yapıyor. Bu ülkedeki adalet duygusunu yok ettiler. Demokrasi bu ülkede rafa kaldırılmıştır. Müebbet hapis cezası almak için cinayet mi işlemiş ' Terör mü yapmış ' Sadece haber yapmışlar beğenirsin, beğenmesin. Doğru olur yanlış olurö dedi.

Meydanda toplananların aydınlık Türkiye için bir mum yaktığını ifade eden Kani Beko da, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun aldığı eylem kararının arkasında olduklarını belirterek, bugün Bandırma'da olmasaydı kendisinin de Kılıçdaroğlu'nun yanında yürüyeceğini söyledi.

Beko "Şube başkanlarını arayarak, Kılıçdaroğlu'nun yanında yer almaları için örgüte talimat verdim. Biz adalet, barış, demokrasi isteyenlerle mutlaka yan yana omuz omuza birlikte olacağız. Enis Berberoğlu ve cezaevinde bulunan 161 gazeteci kardeşimizin bir an önce tahliye edilmesinin talep ediyoruz. Türkiye'de yanlış giden bazı şeyler vardır ve yanlış giden olayları yazdıkları için siz onları cezaevine attınız. Yani 2016 yılında 1970 işçi, iş cinayetlerinde ölmedi mi? İş cinayetlerinde ölenlerin 56'sı çocuk değil mi'ödiye konuştu. Beko, sözlerini "Kahrolsun faşist diktatörlük, yaşasın devrim, yaşasın sosyalizm, yaşasın işçilerin birliği yaşasın halkların kardeşliğiö sloganları ile noktaladı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Pankartlar

Belediye Başkanı Dursun Mirza

DİSK Genel Başkanı

Topluluk İzmir Marşı söylüyor

Detay

Haber-Kamera: Erdem ÖZCAN-Tufan DALGIÇ/BANDIRMA (Balıkesir), (DHA )

============================================

AKDİM üyeleri FETÖ'den adliyede

FETÖ/PDY soruşturması kapsamında kapatılan Antalya Kültürler Arası Diyalog Merkezi Derneği'nin (AKDİM) yönetim kurulu, denetleme kurulu ve üyelerine yönelik 4 ilde eş zamanlı düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 28 şüpheliden 16'sı adliyeye sevk edildi.

İl Emniyet Müdürlüğü  Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri FETÖ/PDY soruşturması kapsamında kapatılan AKDİM'in yönetim kurulu, denetleme kurulu ve üyelerine yönelik 2 Haziran'da Antalya, İstanbul, Adana ve Denizli'de eş zamanlı operasyon yaptı. Baskında hakkında yakalama kararı bulunan 35 şüpheliden 28'i gözaltına alındı. Şüphelilerden 12'si soruşturma savcısının talimatıyla serbest bırakılırken 16 kişi emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi.

Örgüte yönelik daha önceki operasyonlarda AKDİM'in yönetim kurulunda, denetim kurulunda ve üye olarak yer alan 7 şüphelinin tutuklandığı, 7 kişinin örgüte üye olmak suçundan arandığı, 8 kişi hakkında da işlem yapıldığı kaydedildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

---------------------------

Adliye dış plan görüntü

Şüphelilerin polisler arasında adliyeye gelişi

Kadınların görüntüsü

Şüphelilerin adliyeye girişi

Haber: Bülent TATOĞULLARI-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,

=========================================

Kura Nehrinin Çoruh'a akıltılmasını 30 kişi protesto etti

ARDAHAN'dan geçen ve geçtiği yere hayat veren Kura Nehrinin Çoruh Nehrine akıtılması ile ilgili projeyi, 30 kişi protesto etti.

Kura Nehrini Koruma, Tanıtma ve Güzelleştirme Derneği, Ardahan Dernekler Federasyonu ütyeleri tarihi Kura Köprüsü üzerinde bugfün bir basın toplantısı düzenledi. Dernekler, STK temsilcilerinden oluşanr 30 kişi, Göle ilçesinden doğan ve Ardahan kent merkezinden geçerek Gürcistan ve Azerbaycan üzerinden Hazar Denizi'ne dökülen Kura Nehri suyunun Çoruh Nehri'ne aktarılacağı iddialarını eleştirdiler. Kura Nehri üzerine yapılacak olan Beşikkaya HES Barajı ile suyunun büyük bölümünün Çoruh Nehrine akıtılmasının planlandığını hatırlatan Kura Nehrini Koruma, Tanıtma ve Güzelleştirme Derneği Başkanı Şener US şunları söyledi: "Ardahan Kura Nehrinde Çoruh Havzasına su transferini ön gören Kura Çoruh enerji grubu projesini Beşikkaya Gülüç HES Barajına aktarılarak, suyun yüzde 70'lik bir kısmının yerin altında tünellerle Çoruh Havzasına akıtılacaktır. Ardahan'ımızın can suyu olan Kura Nehrimizin kurutulması Ardahan'da ki tarım arazilerinin ve yetiştirilmekte olan tarım ürünlerinlerinin kuruması ve yok olması anlamına gelmektedir. Bir kolu Allahüekber  Dağlarından ve bir kolu Yanlızçam Dağlarından doğan Kura Nehri vadisinin Beşikkaya mevkisinde birleştiği alanda HES Barajı yapılarak ya da önü kesilerek suyun büyük bir kısmının Çoruh Nehrine ve oradan da Karadeniz'e götürülmek isteniyor. Bu suyun buradan ters istikamete götürülmesi demek Kura vadisinin ve Ardahan ovasının kuruması demektir. Aynı zamanda bölgedeki endemik yapının ve ekolojik dengenin bozulması demektir. Türkiye'de ki tek genetiği bozulmamış Sarıçam Ormanlarının yok olması demektir. Çeşitli medeniyetlere hatta büyük Selçuklu Devletine beşiklik etmiş tarihi dokunun, tarihi eserlerin, oradaki kulelerin, mağaraların yok olması anlamına da gelmektedir. Türkiye'nin yaban hayatının ender bulunduğu canlılarında yok olması demektir. Gelin Bu yanlışa hep beraber dur diyelim."

Basın açıklaması ardından aynı grup 'Kura Nehri Ardahan'ındır, Kuramızı Kurutmayız' yazılı pankartla köprü üzerinde yürüyerek  olaysız bir şekilde dağıldılar.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Kura Köprüsü üzerinde toplanan gruptan görüntü

-Basın açıklaması

-Kura Nehri, Kura köprüsü ve Ardahan kalesinden görüntü

Haber-Kamera –Deniz BAŞLI/ ARDAHAN

===============================================

Yerdeki kanları görünce, yıkıldı

ADANA'da 31 yaşındaki Nurullah Gök, çalıştığı firma aracıyla elektirikli bisikletli 29 yaşındaki İbrahim Özdemir'e çarptı. Hastaneye kaldırılan motor sürücüsünün yerdeki kanlarını gören Gök, şoka girdi.

Kaza, merkez Çukurova İlçesi Turgut Özal Bulvarı'nda meydana geldi. İnşaat firmasında çalışan Nurullah Gök (31), bulvar üzerinde elektirikli motoruyla giden İbrahim Özdemir'e arkadan çarptı. Çarpmanın şiddetiyle Özdemir, motoruyla birlikte 50 metre sürüklenerek, başını yere çarptı. Kanlar içiresinde kalan Özdemir, çağırılan ambulans ile Adana Aşkım Tüfekçi Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Kazanın ardından ne yapacağını bilemeyen, araç sürücüsü şoka girdi. Yerdeki kanları görünce uzun süre kendine gelemedi, refüjdaki ağaçlara tutunarak ağladı. Araçların, kanların üzerinden geçmemesi için, vatandaşlar yola sandelye ve duba koydu. Nurallah Gök'ün giderek fenalaşması üzerine, polisler yoldaki kanları temizlemesi için, civardaki kafetarya görevlilerinden yardım istedi. Kanlar kovalarla su dökülerek temizlendi. Hastaneye kaldırılan, İbrahim Özdemir'in hayati tehlikesi olduğunu öğrenildi.

Polis kazayla ilgili soruşturma başlattı.

Görüntü Dökümü

----------------------

Bulvar üzerindeki trafik yoğunluğu

Sandalye ve dubalarla vatandaşların önlem alması

Yerdeki elektrikli bisiklet

Yaralının yola savrulan eşyaları

Polislerin inceleme yapması

Kaza yapan şöförün konuşması

Şöförün orta refüjde beklemesi

Yoldaki kanın yıkanması

Haber: Çağlar ÖZTÜRK - Kamera: ADANA,

===========================================

Fethiye'de yamaç paraşütüne Çin ilgisi

MUĞLA'nın Fethiye İlçesi'ndeki dünyaca ünlü yamaç paraşütü merkezi Babadağ, turizm sezonun açılmasıyla birlikte çok sayıda Çinli turisti ağırlıyor. Sempatik tavırları ve 'Herşey dahil' sistemini reddeden turizm anlayışıyla Çinliler, yamaç paraşütü pilotları ve küçük turizm işletmelerinin yüzünü güldürüyor.

Ölüdeniz Mahallesi'ndeki 1965 rakımlı Babadağ, geçen yıl rekor olarak kayıtlara geçen 121 bin uçuşla, ilçe turizminin lokomotifi konumunda bulunuyor. 1200, 1700, 1800 ve 1900 rakımlı 4 pistiyle yerli ve yabancı misafirlere ev sahipliği yapan Babadağ, Muğla'nın Fethiye, Seydikemer, Dalaman ve Ortaca ile Antalya'nın Kaş ilçeleri arasındaki en yüksek nokta olarak dikkati çekiyor. Zirveden havalanan yamaç paraşütü tutkunları, ilçeleri kuş bakışı izleyebilirken havanın berraklığına bağlı olarak Yunanistan'ın Rodos Adası'nı da görebiliyor. Muhteşem Ölüdeniz manzarası ve güvenli uçuşa el verişli pistleriyle dünyanın en iyi uçuş noktalarından biri olarak gösterilen Babadağ, son yıllarda sayıları hızla artan Çinli turistleri ağırlıyor. Babadağ'ın Uzak Doğulu misafirleri, sempatik tavırları ve 'Herşey dahil' sistemini reddeden turizm anlayışlarıyla, yamaç paraşütü pilotları ve küçük turizm işletmelerinin yüzünü güldürüyor.

Yamaç paraşütü pilotu Cemal Övet, Çinli turist sayısındaki artışta yapılan tanıtımların önemli rol oynadığını söyledi. Bir çok ünlü Çinli'nin Babadağ'dan yamaç paraşütüyle uçtuğunu anlatan Övet, sosyal medyanın da tanıtımda çok önemli yer tuttuğunu kaydetti. Son olarak Çin'in özerk Tayvan bölgesinde tanıtım çalışmaları yürüttüklerini vurgulayan Övet, "Geçen mayıs ayında İstanbul'daki turizm firmalarıyla Tayvan'da bir fuara katıldık. Burada Fethiye ve yamaç paraşütüne ilişkin tanıtım görüntüleri dağıttık. Burada katılımcılara Fethiye bölgesiyle ilgili bir sunum yaptım" dedi.

Tayvan'ın turist potansiyeli yüksek bir bölge olduğunu aktaran Övet, "Fethiye ve yamaç paraşütüne büyük ilgi gösterdiler. 14 nüfusu olan bölgede nüfusun yarısı tatile çıkıyor. Geçen yıl yurt dışına çıkan 210 bin tatilciden 70 bini Türkiye'ye gelmiş. hedefimiz 150 bin Çinliyi Türkiye'ye getirmek, en az 20 binini Fethiye'ye getirmek" dedi. Türkiye ve Çin arasında yapılan anlaşmalarla birlikte Asya pazarında yükselişte olduklarını sözlerine ekleyen Övet, "Şuanda sayısını tam olarak tespit edememekle birlikte çok sayıda Çinli turisti ağırlıyoruz. Sezon sonuna kadar 6 bin Çinli bekliyoruz. Şu anda da düzenli bir şekilde gelmeye başladılar. Asyalılar geldiği zaman ortalık bir anda doluyor. Esnafımızın da yüzü gülüyor" diye konuştu. Babadağ'dan yamaç paraşütüyle uçtuktan sonra Belceğiz Plajı'na sorunsuz iniş yapan Çinli 26 yaşındaki Jing Si Chen, çok heyecanlı bir uçuşu geride bıraktığını söyledi. Chen, ülkesinde herkese Babadağ'ı ve yamaç paraşütünü tavsiye edeceğini kaydetti. Yamaç paraşütüyle uçan Çinli 27 yaşındaki Max Tong ise şöyle konuştu;

"Yamaç paraşütü yapmak için dünyada en güzel yerinin Fethiye'de olduğunu bildiğimiz için buraya geldik. Arkadaşlarım daha önce buraya gelmişler ve bize tavsiye etmişlerdi. Biz de sadece yamaç paraşütü yapmak için Babadağ'a geldik."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Yamaç paraşütüyle uçan Çinli turistin gökyüzündeki görüntü

Yamaç paraşütü yapan Çinli grubun fotoğrafları

Çinli turistlerle röp.

Cemal Övet ile röp.

Haber- Kamera: Ergün TOS/ FETHİYE (Muğla),

==========================================

Kadın hareketinin öncüsü begonvillerle uğurlandı

MUĞLA'nın Bodrum ilçesinde, beynindeki tümör nedeniyle 73 yaşında yaşamını yitiren Türkiye'deki kadın hareketi ve çalışmalarının önde gelen isimlerinden Doç. Dr. Şirin Tekeli'nin, ölümünden bir süre önce kadavra olarak kullanılmak üzere bağışladığı bedeni, törenle İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'ne hemcinsleri tarafından uğurlandı.

Türkiye'deki feminist hareketin öncülerinden olan Doç. Dr. Şirin Tekeli, beynindeki tümör nedeniyle bir süredir tedavi gördüğü Özel Bodrum Acıbadem Hastanesi'nde geçen 13 Haziran'da yaşamını yitirdi. Ölümünden bir süre önce bedenini kadavra olarak bağışladığı öğrenilen Doç. Dr. Tekeli için, bugün öğlen Bodrum Belediyesi Konacık Cenaze İşleri Müdürlüğü önünde tören düzenlendi. Törene, Bodrum Kadın Dayanışma (BKD) Derneği Başkanı Figan Erozan ve yaklaşık 100 kadar kadın, mor giyinip, ellerinde begonvillerle katıldı. Doç. Dr. Tekeli'nin tabutuna, Bodrum Kadın Dayanışma Derneği'nin mor flaması serilip, begonviller bırakıldı. Ardından kadınlar Tekeli'nin tabutunu omuzlarına alıp, alkışlar, zılgıtlar ve gözyaşları içinde cenaze aracına kadar taşıdı. Tekeli'nin kadavra olarak bağışladığı bedeni daha sonra İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'ne gönderilmek üzere Milas-Bodrum Havalimanı'na uğurlandı. Kadınlar cenaze aracı uzaklaşana kadar alkış ve zılgıtlarını sürdürdü.

"HEPİMİZ ŞİRİN'İN BAŞKA YÜZLERİYİZ"

Cenazenin gitmesini ardından Bodrum Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Figan Erozan, Tekeli'yi bir daha göremeyecek olmanın üzüntüsünü yaşadıklarını belirtip, "Ancak, asla yasta değiliz. Yas tutmayacağız. Şirin hayatı boyunca bir kadın mücadelesi verdi. Hayatında ilklere imza attı ve ilkler dediği şeyler hep devrimsel, dönüşümsel şeylerdi. Normal şeylerin ilklerini yapmadı O. İnsan haklarının savunucusu oldu. Kadın Sığınağı Vakfı'nın ve Kadın Eserleri Kütüphanesi'nin kurucusu oldu. Düşüncelerini paylaştığı kadınlarla da Türkiye'de ilk defa feminist hareketi sözünü oluşturdu. Biz ondan sonra gelen kuşak kadınlarız. Bugün burada, her kuşaktan kadın olarak varız. Artık sadece Şirin'e dokunamayacağız. Şirin'e dokunamamak, 'Şirin yok oldu' demek değil. Çünkü Şirin, sözleriyle, politikalarıyla duruşuyla itirazları ile ortada. Hepimiz Şirin'in farklı farklı birer başka yüzleriyiz. Çünkü hepimiz feminist hareketlerden gelen, feminist mücadele veren kadınlarız, inatçı ve ısrarcıyız. Asla itaat etmiyoruz ve asla boyun eğmiyoruz. Şirin de böyle bir kadındı ve biz O'nun itirazının devam sürecinin kadınlarıyız" dedi.

"BEDENİNE TAPINILMASINI İSTEMEDİ"

"Şirin, sözde bilim kadını değildi" diyen Erozan, şöyle devam etti:

"Dolayısıyla öldükten sonra o naaşa ihtiyacı olmadığını biliyordu. Ondan sonraki gençlerin, tıp alanında kendilerini geçiştirmeleri için bedenin incelenmek üzere bıraktı. Bedenine tapınılmasını istemedi. Bedenini insanların hizmetine sundu. Kaçımız böyle inanmayı becerebiliyoruz? Bence biraz inanç derken inancı da sorgulamayı öğrenmeliyiz. Gerçekten bu dünyadaki inanç, insana, yaşadığın dünyaya ve evrene bir şeyler yapabilmek, katkı sunabilmektir. Şirin, her şeyi ile bunu yaptı."

Törene katılan kadınlardan Hanuş Hakgör, "Kadına şiddet son günlerde çok arttı. Ancak, biz Şirin'in arkasından hep yürüyeceğiz. O'nu çok özleyeceğiz.Ona dokunamamak gibi bir durumumuz olacak ancak düşünceleri ve kadın hareketine yönelik olguları her zaman bizimle yaşayacak. Unutmayacağız, unutturmayacağız" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Töreden görüntü

-Doç. Dr. Şirin Tekeli'nin tabununu kadınların omzunda taşınması

-Tabuta odrum Kadın Dayanışma Derneği'nin mor flaması serilip, begonviller bırakılmasından görüntü

-Alkış ve zılgıtlardan görüntü

-Ağlayanlardan görüntü

-Bodrum Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Figan Erozan ile röp.

-Hanuş Hakgör ile röp.

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Yaşar ANTER/ BODRUM (Muğla),

===============================================