1)ERDOĞAN: BAYRAĞA, EZANA, ÖZGÜRLÜĞE EL UZATILAMAYACAĞINI GÖSTERDİK
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz gecesi bayrağa, ezana, özgürlüğe el uzatılamayacağını 7 düvele gösterdiklerini söyledi. Günün anlam ve önemine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "12 Mart'ı iki farklı olayla hatırlıyoruz. Birincisi 95 yıl önce İstiklal Marşımızın kabul edildiği gündür. Bu vesile ile Kurtuluş Savaşı'nın bütün şehitleri Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin bütün üyelerini, Mehmet Akif'i rahmetle yad ediyorum. Ne diyor Akif 'Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda' 15 Temmuz'da vatanı uğruna gerekirse kendini feda edebileceğini tüm dünyaya gösterdi mi? F16'lar bomba yağdırıyordu, bizim gençlerimiz kaçtı mı? tanklar, toplar üzerine gelirken kaçtı mı? Gençler tankların altına kendini attı mı? Mdern silahlarla ki milletin silahıydı, kadın genç yaşlı demeden ateş ederken onlar yıldı mı? Niye arkadaş yurdumu alçaklara uğratma sakın siper et gövdeni. Bizim milletimiz ne yaptı göğsünü siper etti neye F16'lara, helikopterlerle, bombalara o bombalar hanım kardeşlerimizi gençlerimizi yıldırmadı. Çünkü onlar şahadet dediler. Şehitler tepesi boş değil dediler, ölürsem şehit, kalırsam gazi olacağım dediler ve 249 şehidimiz oldu. Gaziler dün akşam baktım ki İstanbul'da Beyoğlu'nda Hollanda konsolosluğu önünde yürüyorlar bana da telefonda diyorlar ki 'konsolosluğun önünde gidiyoruz', 'Ne işiniz var' diyorum verdikleri cevap, 'Rotterdam'da ne varsa, burada da o var' Durmak yok. Akif ömrünün son günlerinde hasta yatağında kendisini ziyarete gelen dostuna Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın diyor. Bu marşın her kelimesinde, her satırında, her kıtasında çekilen acıların izi vardır, kanı vardır. Kardeşlerim 15 Temmuz'da milletimiz elbette yeni bir marş yazmadı ama herkese Türk milleti gerektiğinde İstiklal Marşı'nda ifade eden ruhu yaşatma konusunda tereddüt sahibi değil. Yurdumuzun üstünde tüten son ocak sönmeden kimsenin bayrağa, ezana, özgürlüğe geleceğe el uzatamayacağını 15 Temmuz gecesi 7 düvele gösterdik. Ben bu milletin ferdi, cumhurbaşkanı, evladı olmaktan rabbime ne kadar hamd etsem azdır. ya rab sana hamd olsun."
YÖNETİM SİSTEMİNİ DEĞİŞTİRİYORUZ
12 Mart'ın ülkemizin utanç günlerinden biri olduğunu da ifade eden Erdoğan, "Darbeler cunta muhtıranın günüdür. 12 mart muhtırası tıpkı 1960 darbesi, 80 darbesi, 28 şubat darbesi gibi hatta 27 nisan bildirisi gibi bir ibret vesikasıdır. Hatırlayın 12 Eylül öncesinde de cumhurbaşkanı krizinin sonuçlandırılmaması benzer bir bahaneye imkan sağlanmıştır. Türkiye artık böyle bir ayıpla karşılaşmasın diye yönetim sistemini değiştiriyoruz. 16 Nisan'da bu amaçlanmıştır. Biz 16 Nisan da neyi oylayacağız bunu ana muhalefetin başındaki zat bilmiyor ama siz bileceksiniz, herkese anlatacaksınız. Bu mesele ülke gündemine yeni gelmedi. Osmanlı dönemi, cumhuriyet dönemi dahil olmak üzere yönetim sistemi tartışılmıştır. Biz hem tarihi tecrübeleri ve son 14 yılda yaşadıklarımızı, 15 Temmuz'da yaşananları göz önünde bulundurarak böyle bir karar aldık. Öncelikle Ak Parti ve MHP vekillerine şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Bu çok önemli milli iradeye gidiş vizesinin bu iki parti verdi" diye konuştu.
TEK ADAM SENSİN
Erdoğan, kendisini tek adam olmakla suçlayan Kılıçdaroğlu'nun tek adam olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Diğerlerine bakınca şu anda kim hayır diyor? Kandil hayır diyor, İmralı hayır diyor şu anda o hayır diyenlerle beraber kimler hareket ediyor söylememe gerek var mı? hepsini biliyorsunuz değil mi? Bakın sevgili peygamberimizi hadisi ortada kişi sevdikleriyle beraberdir. Şimdi kim kimi seviyorsa onunla olacak. Senin arkadaşın Kandil ise Kandildekilerle berabersin. Bunlar bu ülkeyi bölmek isteyenler değil mi, şimdi çıkmış o zat milleti aldatmak için elinden gelen yalanı söylüyor. Dürüst ol bu millet yalanlardan bıktı. Tutturmuş tek adam, varsa yoksa tek adam. Tek adam sensin. 7 seçim kaybettin hala partinin başında duruyorsun. Eğer parti mensuplarının iradesine, parti tabanına saygın olsa bırakıp gitmen lazım. Bunda böyle bir nezaket yok ama er ya da geç Kemal gidicidir. Zira mensubu olduğu parti bu yükü daha fazla kaldıramaz. Zira bu terazi bu kadar sıkleti çekmez. Neymiş efendim rejim değişiyormuş. Rejim 1923'te değişiyor, sadece yönetim değişiyor. Bir başka alan ne diyor, 'meclis gidiyor 16 Nisan'dan sonra meclis yok' diyor. Yalan gazi meclisimiz yasama ve yürütme yetkileriyle daha güçlü bir şekilde olacak. Mevcut sistemi savunanları dün bu sistemi işletmemek için neler yaptığını biliyoruz. Sürekli gensoru, akşam yat sabah kalk gensoru. Biliyorlar kazanamayacaklar yine gensoru" dedi. Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"60 darbesinde bugün parlamenter sistem düzenlemesi yapanlar, başbakanları ve bakanları astıklarını unutmayın biz CHP'yi biliriz. Kardeşlerim çıkmış bir de ne diyor 600 vekile ne gerek var diyor, 550 yetmiyor mu, 450 bile fazla diyor. ya unutma bu ülkeden çift kamaralı meclis olduğu zaman sayı 600'ün üzerindeydi. Biz tek kamaralı 600 yapıyoruz. Hem nüfus çok, artık dolayısıyla vekil sayısını 600 yapalım. Hem genç, dinamik bir parlamento getiriyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının ardından Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Ak Parti milletvekilleriyle birlikte kurdeleyi keserek 223 eserin açılışını yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra Kocaeli Valiliği'ni ziyaret etti.
Görüntü Dökümü
------------
-Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşması
- Aktüel görüntüler geçildi
KOCAELİ/DHA
==========================================================
2)BAŞBAKAN YILDIRIM: TEK ADAMLIKTAN RAHATSIZSANIZ O ZAMAN ŞU CHP'YE İKİNCİ BİR GENEL BAŞKAN DAHA BULALIM
Başbakan Binali Yıldırım, İstanbul-Bursa- İzmir Otoyolu'nun Gemlik-Bursa arasındaki 25 kilometrelik bölümünün açılışını yaptıktan sonra Bursa'ya geldi. Gökdere Meydanı'nda düzenlenen mitingde boynuna Bursaspor atkısı takarak konuşan Yıldırım, Anaya değişikliği konusunda CHP'yi eleştirdi. Alanda, üzerinde, "Hollanda'nın OHAL ilan etmesi için bir Türk Kadını yetti" yazılı pankart dikkat çekti.
Anayasa değişikliği yaparken tek adreslerinin millet olduğunu vurgulayan Yıldırım, "CHP derseniz tam evlere şenlik. Kılıçdaroğlu'na 'buyurun gelin bu anayasayı birlikte değiştirip anlaşalım' dedik. Ses yok. Siz de istiyorsanız bir anayasa değişikliği getirin. İkisini milletin önüne götürelim. Millet hangisini istiyorsa ona karar versin. Yine ses yok. Meydanlarda atıp tutuyorlar. Dillerinde hep aynı şarkı. Rejim elden gidecek tek adam yönetimi gelecek. Kork ey halkım kork. Kılıçdaroğlu sen bu milleti korkutamazsın. Çünkü bizim istiklal marşımız korkma diye başlıyorö diyerek İstiklal Marşı'nın ilk kıtasını okudu.
Yıldırım, cumhuriyetin 1923'te kurulduğunu ve rejim probleminin ortadan kalktığını kaydederek, şöyle devam etti:
" Ama millet bilsin diye Bursa'dan tüm Türkiye'ye ilan ediyorum. Yeni anayasa milli anayasadır. Yeni anayasa yerli anayasadır. Yeni anayasa tek yetkinin bir noktada topladığı doğrudur. O noktada 80 milyon vatan evladıdır, millettir. Artık söz de millette yetki de millette, karar da millette mühür de sizin elinizdedir. Yeni Anayasa tek devlet rejimidir. Yeni anayasa tek millet rejimidir. Yeni anayasa tek vatan rejimidir. Yeni anayasa tek bayrak rejimidir. Şimdi Bursa'dan soruyorum. Bunun neresinden rahatsızsınız. Madem öyle tek adamlıktan rahatsızsanız o zaman şu CHP'ye ikinci bir genel başkan daha bulalım. Tek olmuyor. Birçok belediyeleri var. Belediyelere de birer başkan daha atayalım. Olsun iki başkan. Hatta Kılıçtaroğlu nun keyfi yerine gelsin diye Bursa'nın Minareliçavuş, Güneştepe, Ertuğrulgazi mahallelerine 3 muhtar daha atayalım. Öyleyse kaymakamlıkları çift yapalım. Emniyet müdürlerini de valilerini ikişer ikişer yapalım. Kılıçtaroğlu, HDP ile haşır nesir olunca eşbaşkanlığı kafasına takmış. Kol kola girmişler 'hayır' şarkısını söylüyorlar. 'Hayırdan' hayır gelmez. 'Evet'te bereket vardır. Bursalılar, tek adammış. Bu anayasa Recep Tayyip Erdoğan içinmiş. Ha de ordan Bizde diyoruz ki bu anayasa Erdoğan için değil her doğan içindir"Başbakan Erdoğan daha sonra Bursa'da TOKİ tarafından gazetecilere yaptırılan konutların anahtarlarını teslim etti. Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı da Başbakan Yıldırım'a çini vazo hediye etti.
Başbakan Binali Yıldırım daha sonra Bursa Valiliği'ni ziyaret etti.
Görüntü Dökümü
---------------------------
Başbakan Binali YIldırım ın konuşması CANLI YAYINLANDI
Aktüel görüntü geçildi
Berktuğ ÖNCÜ/Faruk KAHRAMAN/Halil ÖZÇOBAN/BURSA,
=======================================================
3)KILIÇDAROĞLU: ÇIKSINLAR BENİ MAHÇUP ETSİNLER
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Seyhan Oteli'nde muhtarlarla bir araya gelerek sorunlarını dinledi. Daha sonra açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, 27.5 yılını devlete verdiğini söyleyerek, "Eğer vatandaşın cebini düşünürseniz sorunların hepsi çözülür. Ama seçildikten sonra 'şu malı götürelim' derseniz vatandaşın değil kendi sorununuzu çözersiniz" dedi. Vatandaş olarak seslenmek istediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, partileri bir tarafa bıraktığını kaydederek, "Hangi partiden olursak olalım bu memlekette huzur içinde yaşamak istiyoruz. Anayasa bizim temel haklarımızı korumalı. Eşit yurttaş olarak birbirimize selam vermeliyiz. Farklı görüşlerimiz, kimliklerimiz, coğrafyalarımız olabilir. Farklı hayat tarzlarımız da olabilir ama sonuçta 80 milyon bir arada kardeşçe yaşamak istiyoruz. Bize bunu sağlayacak olan ana tema nedir? Ana güvence nedir? Anayasadır. Benim haklarımı, sizin haklarınızı güvence altına almalı. A partisine mensup olanları güvence altına alalım, B'yi dışlayalım. O, toplumu ayrıştırır ve böler. O nedenle anayasalar birer toplumsal uzlaşma belgeleridir" diye konuştu.
Yeni anayasanın referandumdan geçmesi halinde başkanın hakim tayin etme yetkisi olacağını kaydeden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Bu sistemde Anayasa Mahkemesi'nin 15 üyesinden 12'sini bir partinin genel başkanı tayin ediyor. HSYK'nın 12 üyesinden 6'sını tayin edecek. Düşünün CHP'nin genel başkanı hakim tayin ediyor. Yargı bağımsızlığı, güçler ayrılığı ilkesi bitiyor. Her şey bir kişi oluyor. Yargı bağımsızlığı, yasama, yürütme tamamen 1 kişinin kontrolünde oluyor. Bir kişinin kontrolünde olduğu zaman sorun çıkar. Peki bazı arkadaşlar diyebilir ki 'E olsun ne olacak ki' diyen arkadaşlar olabilir. 'Bir kişi hakim de savcı da vali de kaymakam da tayin etsin. E ne olacak?' Bunu düşünen vatandaşlarımız da olabilir. Adaletin çok daha ötesinde başka bir tehlike var. Temel tehlikeyi unutmamak lazım. Bir kişiyi ikna ettiğiniz zaman en geç 24 saat içerisinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ele geçirirsiniz. Kızıyorlar, 'FETÖ 35 yıldır devlette yapılandı. 35 yıla gerek yok, 1 kişiyi ikna ettiğiniz zaman 24 saatte ele geçiriyorsunuz. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti bir kişiye teslim edilecek bir devlet midir? Erzurum kongresine bakın, bir adam mı vardı? Oturmuşlar adamlar Türkiye'nin geleceğini düşünüyorlar. Sivas kongresine bakın, bir kişi mi karar veriyor. Bu iş bir parti meselesi değildir. Bu memleket meseledir. Etrafta bizim parti logomuz yoktur. İnsanımızı seviyoruz ve bu ülke için çalışmak istiyoruz. Demokrasimiz gelişsin. İnsan hakları gelişsin. Birlikte yaşamalıyız. Ayrılık olmamalı. Kavgadan bıktık. Niye kavga ediyoruz. Benim düşüncem başka olabilir, arkadaşımın da farklı olabilir. Farklı düşünceler toplumu ileri taşır, geriye değil. Akıl akıldan üstündür diye ben mi söyledim? Babam, dedem söyledi. Bu toplumun ortak söylemidir. Akıl akıldan üstündür. Hatasız kul olur mu arkadaşlar? Tüm yetkileri birisine veriyorsunuz, bir hata Türkiye'yi felakete sürükler. Bunun vebali büyüktür. Düşünerek gideceğiz sandığa ve öyle oyumuzu kullanacağız."
Yeni sistemde hesap sorulamayacağını belirten Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ben bunları anlattığım zaman diyorlar ki 'Bu Kılıçdaroğlu'nu dinlemeyin, doğruları söylemiyor' Ben de kendilerine şunu söylüyorum. Ben yanılmış olabilirim. Daha iyi ya sizin istediğiniz bir televizyon kanalına çıkalım siz de anlatın ben de. Ben yanlış söylüyorsam daha iyi ya. Beni mahcup edersiniz. Dersin ki 'Bak Kılıçdaroğlu sen daha bunu okumadın bu maddede böyle yazıyor. Ben de derim ki kusura bakmayın ben yanılmışın. Daha iyi ya size böyle bir fırsat veriyorum. Gelin oturun konuşalım. Amerika'da, Fransa'da konuşulur. Liderler çıkar konuşur. Türkiye'de olmaz. Vatandaşın bilgilenme hakkı yok mudur. Bir daha çağrı yapıyorum. Çıksınlar beni mahçup etsinler. Niye çıkmıyorlar. Üstelik şu teklifi de yaptım. Siz yarım saat konuşun bana 15 dakika verin, ona da razıyım. Yeter ki vatandaş görsün. Kim doğruyu söylüyor kim yalan."
Daha sonra Kılıçdaroğlu'na bir partili tarafından çizilen kara kalem portresi hediye edildi.
Haber: Salih ÜÇTEPE/ ADANA,
===================================================
4)BOZDAĞ'DAN AVRUPA ÜLKELERİNE: NİYE TELAŞA DÜŞTÜNÜZ ?
Düzce'deki programının ardından Akçakoca'ya geçen Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Yukarı Mahalle'de bulunan Kadınlar Pazarı'nı ziyaret ederek partililer ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle akşam yemeğinde buluştu. Akçakoca Otel'de düzenlenen toplantıda konuşan Bakan Bozdağ, Almanya ve Hollanda'nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dönemini yol kazası olarak gördüklerini belirterek, "Zannedersin ki 16 Nisan'da Türkler kendi hükümet sistemini değişsin mi değişmesin mi bunu onaylamayacaklar da Almanya'nın hükümet sistemini değiştirecekler. O kadar bir telaş içindeler. Hollanda, Avusturya ve başka ülkeler hepsi bir telaş içindeler. Biz kendimiz hakkında bir karar vereceğiz, sizin hakkınızda bir karar vermeyeceğiz ki. Kendi bünyemizde yapsak da biz yapacağız, aleyhimize yapsak da biz yapacağız. Size ne oluyor? Niye telaşa düştünüz? Bakın çok net söylüyorum, telaşa düşmelerinin sebebi Türkiye'deki parlamenter sistem doğası gereği siyasi istikrar kuran, güçlü iktidarlar oluşturan bir sistem değil. Liderlere bağlı siyasi istikrar, güçlü iktidar olmuş bir Türkiye'de Atatürk var güçlü bir lider. Menderes var güçlü lider, siyasi istikrar var. Özal var güçlü lider siyasi istikrar var. Tayyip bey var güçlü lider, siyasi iktidar var. Peki ara dönemlerde ne var. Kriz var, kargaşa var, terör var, kaos var. Hep kaybetmişiz" diye konuştu.
Bakan Bozdağ, istikrarsız bir Türkiye istenildiğini vurgulayarak, ""Onlar istikrarsız bir Türkiye istiyorlar. Güçlü iktidarlarla değil zayıf iktidarlarla yönetilen bir Türkiye istiyorlar. Ekonomisi çökmüş bir Türkiye istiyorlar. Krizlerle, kaoslarla boğuşan ve onları ortadan kaldıran bir Türkiye değil her krizde her kaosta kapısına gelip ezik duran ondan medet uman bir Türkiye istiyorlar. Onun için de diyorlar ki aman ha bu sistem değişmesin" dedi. Bakan Bozdağ, toplantının ardından ilçeden ayrıldı.
Görüntü Dökümü
---------------------------
-Bakan Bozdağ'ın konuşması
Haber-Kamera: Ayşenur YAMAN/AKÇAKOCA(Düzce),
==============================================
5)BAKAN ZEYBEKCİ: CANIMIZI SIKMASINLAR, KAFAMIZI BOZMASINLAR
EKONOMİ Bakanı Nihat Zeybekci, Almanya ziyareti kapsamında hakaret içerikli haber yayınlayan Alman Bild gazetesine tepki gösterip, "Açık söylüyorum, eğer Türkiye'de gazeteci olduğu iddia edilen birisi, Alman Ekonomi Bakanı hakkında tasmalı azgın köpek lafını ederse, onu dünyaya rezil ederim cezasını ellerimle veririm" dedi. Avrupa'nın ayakta duracak halinin kalmadığını da ifade eden Zeybekci, "Bunlar birbirinin kuyusunu kazmaya başladılar, bizden bulmasınlar, ama bize de bulaşmasınlar, bizimde canımızı sıkmasınlar, kafamızı da bozmasınlar" diye konuştu.
AK Parti Denizli İl Başkanlığı'nın düzenlediği Genişletilmiş İl Divan Toplantısı, Denizli Büyükşehir Belediyesi Hasan Güngör Spor Salonu'nda yapıldı. Toplantıya Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci başta olmak üzere TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop, AK Parti Denizli milletvekilleri Şahin Tin, Cahit Özkan, İl Başkanı Necip Filiz ve çok sayıda partili katıldı. Partililere seslenen Bakan Zeybekci, konuşmasının büyük bölümünde Hollanda ve Almanya'yı eleştirdi.
"BU MİLLETLE HESAP GÖRMEYE OTURDULAR"
Dünyanın Çanakkale'de, Kurtuluş Savaşı'nda olduğu gibi bu milletle hesap görmeye kalkıştığını belirten Zeybekci, "Nasıl ki bu dünya, bu milletle hesap görmeye oturdu, azılı silahlarıyla gelip, milleti bu topraklardan, İstanbul'dan def etmek üzerine işbirliği içinde oldularsa, nasıl ki, Kurtuluş Savaşı sırasında Anadolu ve Türkiye'nin tamamını her yerinden işgale girdilerse, bugünde maalesef aynı işbirliğini görüyoruz. Bugünde maalesef dostlarımızdan, müttefiklerimizden aynı şekilde yaklaşımı görüyoruz" dedi.
"HASTALIKLARIN BELALARIN ÇIKTIĞI BU HÜKÜMET SİSTEMİDİR"
Bakan Zeybekci, bugüne kadar Türkiye'nin başına gelen hastalıkların ve belaların sebebinin şu anki hükümet sistemi olduğunu ifade ederek, "1990'dan 2002'nin sonuna kadar dünya bütün hızıyla kalkınıp, ilerlerken, Türkiye'yi koalisyona bunlar mahkum ettiler. Bunların yazdığı senaryo buydu. Bunlar istiyor ki, Türkiye, onların istediği yerde olsun. Bugüne kadar Türkiye'nin başına gelen hastalıkların, belaların çıktığı nokta bu sistemdir, şu andaki hükümet sistemidir. En son 7 Haziran'da tek başına iktidar çıkmayınca, bu milletin başına hem ekonomik hem terörle ilgili neler geldiği birlikte gördük" dedi.
Konuşması sırasında partililerin "Vur vur inlesin, Avrupa dinlesin" sloganları üzerine Zeybekci, "Bunların ayakta duracak hali de kalmadı. Birbirinin kuyusunu kazmaya da başladılar, bizden bulmasınlar, ama bize de bulaşmasınlar, bizimde canımızı sıkmasınlar, kafamızı da bozmasınlar" diye konuştu.
"DÜŞMANLIĞIMIZ HERKESİ KORKUTACAK"
Almanya ziyareti nedeniyle yaşanan izin krizine değinen Zeybekci, "Geçen hafta Almanya'ya indiğimizde Alman mevkidaşım ile görüştüm. Ziyaret akşamı da Özay Gönlüm'ü anma etkinliğine katıldım. Etkinlikte Alman dostlarımıza söyledim; Biz öyle bir neslin, kültürün çocuklarıyız, dinin ve medeniyetin çocuklarıyız ki, Yunus Emre gibiyiz. Biz onlara, Yunus'un diliyle medeniyetler kurmaya geldik, biz dostlar edinmeye kazanmaya geldik. Vurmaya gelmedik, öyle bir hale geleceğiz ki, Türkiye'yi öyle bir noktaya getireceğiz ki, dostluğumuz herkesi sevindirecek, ama düşmanlığımız da herkesi korkutacak. Tıpkı bugün olduğu gibi" diye konuştu.
"MİLLET, HÜKÜMET, CUMHURBAŞKANI SABREDİYOR"
Almanya ziyaretinin ardından Bild Gazetesi'nde çıkan hakaret içerikli haberi eleştiren Zeybekci, "Almanya'da vatandaşlarımızla bir araya geldik. Sonra döndük, Bild, bakın ne diyor; Dünyanın en ilkel rütbesindeki en ahlaksız bir gazeteci bile bunu söylemez. Alman dostlarımıza da gönderdik, hesabını sorun diye, Alman hükümetine de gönderdik. Türkiye'den çok açık söylüyorum. Eğer, Türkiye bir tek adı gazeteci olduğu iddia edilen birisi Alman Ekonomi Bakanı hakkında 'tasmalı azgın köpek' lafını ederse, onu dünyaya rezil ederim, cezasını ellerimle veririm. O ülkede hukuk, adalet, demokrasi varsa, insan hakları varsa Alman dostlarımdan rica diyorum bunun hesabını sorun. Bu kurulan tuzaklara karşı Hollanda, Almanya ve o ülkelerdeki aklıselimi göreve davet ediyorum. Bu millet sabrediyor, hükümet olarak biz sabrediyoruz ve Cumhurbaşkanı sabrediyor. Onlara da diyorum ki; Türkiye'nin dostluğu sizin için önemlidir, değerleridir. Bakın toplanmış 7 düvel bir araya gelmiş, Türkiye'ye doğru top yekun bir saldırı içinde" dedi.
"YENİ DÜZEN CHP'Yİ KILIÇDAROĞLU'NDAN KURTARACAK"
Yeni düzeninin siyaseti normalleştireceğini belirten Zeybekci, "Allah aşkına soruyorum, bu Anayasa değişikliğinin neresinde yazıyor, neresinde bir daha 2019'da Cumhurbaşkanlığı seçimi olurken, Ak Parti'nin gösterdiği aday yüzde 10 önde başlar diye bir kural var mı?, Herkes için eşit, demokratik yeni bir sistem geliyor. Bu sistemin en büyük nimeti ne biliyor musunuz? Bunu CHP'li kardeşlerime söylüyorum. Bu yeni düzen siyaseti normalleştirecek. Bu yeni düzen CHP'yi de marjinal olmaktan çıkarıp, bu milletin değerleriyle barışan, bu milletin yüzde 60'ı 70'ni hedef alan yüzde 50'yle iktidara gelmek isteyen yeni bir yönetime yeni bir genel başkana kavuşturacak. Yeni düzen CHP'yi Kemal Kılıçdaroğlu'ndan kurtaracak. Kılıçdaroğlu'ndan kurtulacak bunlar. Çünkü Kılıçdaroğlu ve etrafındakilere sorsanız, rüyalarında bile yüzde 50'yi göremeyecekleri için hayır diyor başka gerekçe yok" dedi.
"16 NİSAN AKŞAMI MEYDANDA ZEYBEK OYNAYACAĞIZ"
16 Nisan'da Denizli'nin önünü gelen fırsatı değerlendireceğini belirten Zeybekci, "Denizli, Türkiye ortalamasının üzerine çıkacak. Yüzde 65 üzerine var mıyız, AK Parti, CHP, MHP değil, Denizli milliyetçiliği zamanı. Horoz ötüşü gibi evet demeye var mıyız? 16 Nisan günü akşam Çınar Meydanı'ndan yeniden diz vura vura zeybek oynamaya var mıyız" dedi.
Görüntü Dökümü
---------------------------
Bakan Zeybekci'den solana gelişinden görüntü
Bakan Zeybekci'nin konuşmasından görüntü
Genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Ramazan ÇETİN-Deniz TOKAT/DENİZLİ,
============================================
6)MUHARREM İNCE: MAĞDURİYET İTHAL EDİYORLAR
UŞAK'ın Sivaslı İlçesi'nde vatandaşlara seslenen CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ı eleştirerek, "Türkiye 15 sene içinde dışarıdan mercimek, nohut, bezelye ithal etti. İnek ve saman aldı, her şeyi ithal etti. Şimdide mağduriyet ithal ediyor" dedi.
CHP Uşak İl Başkanlığı tarafından Sivaslı Atatürk Meydanı'nda düzenlenen mitingde seçim otobüsü üzerinden halka seslenen İnce, "Bugün İstiklal Marşı'nın kabul edilişinin 96'nci yıldönümü, İstiklal Marşı neyle başlıyor, Korkma diyor korkma, bunlar ali kıran baş kesen mi korkma. 16 Nisan'da geleceğimizi oylayacağız. Türkiye 15 sene içinde dışarıdan mercimek, nohut, bezelye ithal etti. İnek ve saman aldı, her şeyi ithal etti. Şimdide mağduriyet ithal ediyor. Almanya ve Hollanda ile kavga ediyor. Ben mağdurum diyor. Türkiye Cumhuriyeti hükümetleri herhangi bir ülkeyle problem yaşarsa, biz CHP'liler olarak emin olun ki hükümet kim olursa olsun ister Ak Parti, ister MHP ister başkası biz onun yanında oluruz. Biz Kapıkule'den sonra politika ve muhalefet yapmayız. Türkiye'yi yöneten kimse onun yanında oluruz" dedi.
Hollanda'nın seçimlerde yabancı düşmanlığı yaparak oy kazandığını belirten İnce, "Peki bizimkisi ne yapıyor. 'Ben mağdurum, oraya bakanlarımı sokmuyorlar diye oda buradan oy toplamaya çalışıyor. Hollanda var ya Hollanda kesin AKP'li. Almanya'ya ise dünyayı başına yıkarım diyor. Bakın ben Sivaslı'dan sesleniyorum. Dünyayı başına yıkmaya falan gerek yok. Tek bir şey yap. Madem Almanya'ya meydan okuyorsun, İncirlik'te Alman askerleri var çıkar onları seni göreyim hadi. İki sene önce bize vizesiz Avrupa'ya gideceğiz diyorlardı şimdi bakanlar düğün salonuna gidemiyor. Geldiğimiz duruma bakın" diye konuştu.
"YURTDIŞINDA PROPAGANDA YASAK"
Yurtdışında propagandanın mecliste 2008 yılında çıkan bir kanunla yasaklandığını dile getiren İnce, Türkiye'nin yurtdışında seçim çalışması yapmasının AK Parti tarafından yasaklandığını dile getirdi. İnce, "Yasak bu yasak biz yasaklamışız. Kim yasaklamış AKP yasaklamış. Peki, şimdi ne diye oraya gidiyorsun, propaganda yapacağım diye inat ediyorsun. Senin kanunun duruyor ortada. Sen kendin kanun çıkarmışsın, kanunla yurt dışında propaganda yapmayı yasaklamışsın. Bunu Almanya bilmiyor mu? Ama büyükelçilik farklı bir şey. Büyükelçilik bizim toprağımız. Bizim bakanımızı büyükelçilik binasına sokmayan Hollanda terbiyesizlik yapmıştır. Orada da bakanın arkasında dururuz. Canınızı sıkmayın" dedi.
"3,5 MİLYON SURİYELİYE 30 MİLYAR DOLAR HARCANDI"
Suriye ile yapılan kavganın ardından 3,5 milyon Suriyelinin Türkiye'ye geldiğini ve bunlara 30 milyar dolar para harcandığını ifade eden İnce, Suriyelilerin üniversitelere sınavsız alındığını, Türklerin ise bir yerlere gelmek için sınavda ter döktüğünü dile getirdi. İnce, "Bizim çocuklarımız bugün sınava girdi. Çocuklarımız yıllardır ders çalıştı, bugün bir doğru ve güzel yerlere gelmek için ter döktü. Suriyelilerin çocukları üniversiteye sınavsız alınıyor bunu biliyor musun sen? E o zaman ben ne diyeyim git 'evet' ver. 30 milyar dolar para ver, Suriyelileri sınavsız üniversiteye alsınlar, senin çocukların sürünsün. Ver o zaman, git Evet ver, ne diyeyim ben sana. Sen acımıyor musun bu çocuklara bu çocukların günahı ne? Bu çocuklar ter dökecek, onlar sınavsız girecek" dedi.
"HAYIR DİYENLERE TERÖRİST DİYEN TERBİYESİZDİR"
Türkiye'de askerlik çağında 500 bin Suriyeli olduğunu ve Türkiye'de gezdiklerini belirten İnce, "Bizim çocuklarımız El Bab'da şehit oluyor. Yazık günah değil mi? Bunları görmüyor musun benim aziz milletim. Kaldır başını derin uykulardan, çık şu kör kuyulardan, başını kaldır Hayır de, Hayır de, Hayır de. Bu ülkede Evet ve Hayır diyenler var. Neye Evet dediklerini bilseler inanın yüzde 1 bile evet çıkmaz. Ama Evet diyenlerde, Hayır diyenlerde bu memleketin bir evladıdır. Hayır diyenlere utanmadan terörist, diyorlar. Siz PKK'lı, FETÖ'cü ve IŞİD'cimisiniz. Evet diyenlerde Hayır diyenlerde terörist değildir. Ama Hayır diyenlere terörist diyen terbiyesizdir" dedi.
"DÜNYADA EN FAZLA MİLLETVEKİLİ OLAN ÜLKE OLACAĞIZ"
Türkiye'de 80 milyon nüfusu referandum sonra 650 milletvekilinin temsil edeceğini, nüfusu 300 milyon olan ABD'de ise 435 milletvekilinin aynı işi yaptığını belirten Muharrem İnce, yeni sistemde bakanların milletvekillerinden olmayacağını ve aynı milletvekili statüsünde olacaklarını belirtti. İnce şöyle konuştu:
"Yeni sistemde Cumhurbaşkanı yardımcılarının da dokunulmazlıkları olacak. 30 bakan, 20'de yardımcısı, toplam 650. ABD nüfusu 300 milyon, milletvekili sayısı 435. 300 milyona 435, 80 milyona 650 milletvekili. Siz bu kadar zengin misiniz? Yazık değimli milyonlarca, trilyonlarca lirayı milletvekillerine vereceğimize bir fabrika kursak, emekliye zam yapsak, çocuklarımız çalışsa olmaz mı? Eğer evet derseniz dünyanın nüfusuna göre en çok milletvekiline sahip olacağız. Hayırlı uğurlu olsun o zaman. Ne diyeyim sen fakirlikte öl, milletvekilleri de gitsin oradan 100 fazla maaş alsın. Sen buna mı evet diyorsun."
"18 MADDENİN HİÇ BİRİSİNDE TERÖR VE EKONOMİ YOK"
Anayasa değişikliğinin kapsayan 18 madde içinde terör bitecek, ekonomi düzelecek diye bir şey geçmediğini ifade eden İnce, "Ben bu 18 maddeyi en az 50 defa okudum. Hiçbir maddesinde terörden ve ekonomiden bahsetmiyor. Madem terörü bitireceksin 15 senedir sana engel olan ne? Kim engel oldu niye bitirmedin? 15 senedir ekonomiyi neden düzeltmedin. Neden yapmadın bunları sana engel olan ne? Bunları dediğimizde, 'Biz üçüncü köprüyü yaptık. Almanlarla ve bu hayır diyenler bizi kıskanıyor' diyordu. Üçüncü köprüyü yapmış, demek ki birinci ve ikinci köprüyü daha önce yapmışlar. Birinci köprüyü 45 sene önce yapmışlar. Dolarların hepsi ayakkabı kutularına sığmaz ki, artanları ile de 45 sene sonra köprü yapmışsın sen Allah razı olsun" dedi.
Azerbaycan'da Aliyev'in eşini Cumhurbaşkanı birinci yardımcısı yapmasını ilk kutlayanın Türkiye'den Enerji Bakanı olan damadın yaptığını vurgulayan İnce, "Damat ne düşündü acaba, komşuda pişer bize de düşer. Bu sisteme bu millet evet desin 5 seneye kalmaz bir tane aklı başında gencimiz Türkiye'de kalmaz ve hepsi yurt dışına kaçar. Bir tane yabancı firma kalmaz, hepsi yatırımlarını çeker. Pasaportlarımız işe yaramaz, yurt dışına çıkamayız saygınlığımız kalmaz" dedi.
Türkiye'nin en büyük kötülüğü bir kişiye yetkiyi vermekle yapacağının altını çizen İnce, "Meclisin yetkilerini bir kişiye verirseniz en büyük kötülüğü o kişiye yaparsınız. Onu boyunduruk altına alırsınız. Yarın başka ülkeler onu tutar sen tam yetkilisin, hadi şunu da yap der. Onun için meclisin yetkisini alıp bir kişiye vermeyin. FETÖ, APO ve ESED bunu kandırdı mı? Kandırdı. Şu anda evet derseniz Cumhurbaşkanı canı ne zaman isterse meclisi fes eder. Ziraat Bankası, PTT ve madenleri bir varlık fonu kurarak bu fona aktardılar. Bu fonda paranın hepsini tek kasaya koydular. Şimdi de yemesi rahat olsun diye yetkinin hepsini bir kasaya koymak istiyorlar. Siz nasıl olurda 80 milyonun bütçesini bir kişinin eline teslim edersiniz. Yazıktır, günahtır. 6 ay süreyle OHAL ilan etme yetkisi veriyorlar. 2002'de AKP iktidara geldiğinde 2 ilde OHAL varken, bugün 81 ilde OHAL var. Yani referandumda evet derseniz Cumhurbaşkanına 6 ay süreyle OHAL yetkisi veriyorsunuz. Malınıza mülkünüze el koyar. Sen CHP'lisin korkuyorsun, ben Ak Partiliyim korkmuyorum diyebilirsin. Öyle deme FETÖ'de, Bülent Arınç'ta, Esed'de bir zamanlar bunun arkadaşıydı. Dostu düşmanı değişir, gün gelir seni de yeterince Ak Partili bulmayabilir. Dikkatli ol, bu yetkiyi verme. Bu yetkiyi babana verme babana. Tapu bu, tapu verilmez. Mustafa Kemal'de işgalcilere hayır dedi. Hayır demesini bilmek lazım" diye konuştu.
Cumhurbaşkanına 'daha ne istiyorsun' diye seslenen İnce, "Türkiye'nin en büyük şehrinde belediye başkanlığı, 10 sene başbakanlık yaptın. Cumhurbaşkanı oldun ve yapıyorsun. Daha ne istiyorsun, memleketin tapusunu mu istiyorsun. Olmaz bu doğru değil. AKP'ye oy veren yurttaşlarıma sesleniyorum. Seçim zamanı gelince çok seviyorsun, olabilir mübarek olsun, al senin olsun. Git seçimde oyunu ver ama bu seçimde tapuyu verme. Burada evet dersen bir daha torunların dahi hayır diyemeyecek. Evet dersen 100-200 sene hep evet diyeceksin, hiç hayır diyemeyeceksin. Onun için şimdi hayır de" dedi.
"CEHALET DİYE BİRŞEY VAR"
Türk tarihinde birinci ve ikinci adamların olduğuna değinen İnce, "Tarihimizde Bilge Kaan, Alparslan, Fatih, Kanuni, sadrazamlar ve vezirler var, Atatürk var yanında ikinci adam İsmet Paşa var. Şimdi birde Türk halinde Binali Yıldırım var. Abidik gubidik işler olur bazıları başbakan olur diyor. Ha şunu bileydin, itirafçı böyle bir şeydir. Meydan meydan gezip başbakanlık gereksizdir, beni imha edin, yok edin, ortadan kaldırın diyor. Dünya siyaset tarihinde böyle birisi yok. Kendinin gereksiz olduğunu anlatan ikinci bir adam yok. Çanakkale geçilmez dediler, köprü yapıp geçiyoruz diyor Allah'ım bana sabır ver. Çanakkale geçilmezi İngilizlere, Fransızlara ve İtalyanlara dediler sen niye üzerine alınıyorsun Binali Yıldırım. Geçen Bolu'ya gitmiş, Bolululara 'Ey Bolu beyinin torunları diyor' eyvah eyvah. Bolu beyi kimdir, zalim ve zulmedendir. Bolu Beyi'ne isyan eden bir Köroğlu vardır. Onlar Bolu beyinin torunu olabilir, ama biz Köroğlu'nun Atatürk'ün torunuyuz" diye konuştu.
"16 NİSAN KÜÇÜK ALAMET"
Akşam ezanının okunması üzerine konuşmasına ara veren İnce, ezanın bitmesinin ardından yaptığı konuşmasında, "Büyük kıyamet akşam ezanında kopacağı için akşam ezanı çabuk okunur. Birde 16 Nisan'da hayır çıkınca küçük kıyamet var onu da göreceğiz. Eğer bu ülkenin minarelerinden günde 5 vakit özgürce ve serbestçe ezan okunuyorsa bu Gazi Mustafa Kemal Atatürk sayesindedir. Ezanın dar anlamı namaza çağrı, geniş anlamı ise biz Müslümanız bu topraklar bizim, burası bizimdir demektir. Onun için Atatürk'e ve şehitlerimize ne kadar şükretsek ve teşekkür etsek azdır. Cumhurbaşkanı yardımcıları referandum sonrası aynı yetkiye sahip olacak. Cumhurbaşkanı yurt dışına gitti, öldü hastalandı aynı yetkilere sahip olacak. Diyelim ki bir kere daha kandırılırsa, yardımcılarından birisi FETÖ'cü çıkarsa ve af çıkarsa ne olacak. 5 yaver seçti 5'ide FETÖ'cü çıktı. Şimdi Genelkurmay Başkanı yaverlik yapıyor. Nereye çağırırsa gidiyor, memleketin gidişatı iyi değil. Sandık, mühür, oy pusulası ve mürekkep devletten bas Hayır'ın üstüne kurtul bu illetten" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-------------------------------
Muharrem İnce'nin seçim otobüsü ile gelişi
Meydanı dolduran vatandaşlardan görüntü
Muharrem İnce'nin konuşması
Genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Yavuz KUŞDEMİR/UŞAK,
=====================================
7)MİLLETVEKİLİNİN OTOMOBİLİ MOTOSİKLET İLE ÇARPIŞTI: 1 ÖLÜ
HATAY'ın Dörtyol İlçesi'nde Ak Parti Hatay Milletvekili Hacı Bayram Türkoğlu'nun otomobili, motosiklet ile çarpıştı. Kazada ismi öğrenilemeyen Suriyeli uyruklu erkek motosiklet sürücüsü hayatını keybetti.
Kaza, gece saatlerinde Numune Evler Mahallesi'nde meydana geldi. Ak Parti Hatay Milletvekili Hacı Bayram Türkoğlu'nun da için de bulunduğu Fehmi Rigan yönetimindeki 01 c 1221 plakalı otomobil, plakasız bir motosiklet ile çarpıştı. İhbar üzerine kaza yerine sevk edilen sağlık görevlilerinin yaptığı kontrolde, ismi öğrenilemeyen Suriyeli erkek motosiklet sürücüsünün öldüğü belirlendi. Rigan'i ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürülürken, kaza ile ilgili soruşturma sürdürülüyor.
Haber: Sedat İSKENDEROĞLU/DÖRTYOL(Hatay),
======================================================
8)ARACINDA UĞRADIĞI SİLAHLI SALDIRIDA ÖLDÜ
ANTALYA'nın Manavgat İlçesi'nde aracında pompalı tüfekle saldırıya uğrayan 41 yaşındaki Veli Kalburcu yaşamını yitirdi. Olay sonrası kaçan şüpheli 2 kardeş ise Serik İlçesi'nde yakalandı.
Manavgat Yayla Mahallesi Barbaros Bulvarı'nda dün akşam saat 19.00 sıralarında 07 HKP 56 plakalı otomobiliyle Sanayi Sitesi istikametine giden Veli Kalburcu bir marketin önünde durdu. İddiaya göre kendisini 07 S 5376 plakalı araçla takip eden şüpheliler U dönüş yapıp karşı şeride geçtikten sonra durdu. Araçtan inerek Veli Kalburcu'nun yanına gelen şüphelilerden biri pompalı tüfekle ateş ettikten sonra olay yerinden hızla uzaklaştı. Başına saçma isabet eden Veli Kalburcu'nun çalışır vaziyetteki otomobili hareket ederek yaklaşık 50 metre ilerleyip refüje çıktıktan sonra durabildi.
Silah sesini duyanların ihbarıyla olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi geldi. Sağlık ekiplerinin yaptığı incelemede Veli Kalburcu'nun yaşamını yitirdiği belirlendi. Savcının incelemesinin ardından Kalburcu'nun cenazesi Manavgat Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Olayı duyup gelen yakınları uzun süre feryat etti.
SERİK'TE YAKALANDILAR
Uyuşturucu nedeniyle yaşandığı iddia edilen olayın ardından polis, 07 S 5376 plakalı araçla kaçan şüphelilerin yakalanması için çalışma başlattı. Şüphelilerin kaçtığı aracın plakası bölgedeki tüm ekiplere bildirildi. Serik İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri kısa süre sonra ilçe girişinde aracı durdurdu. Yapılan aramada pompalı tüfeğin ele geçirildiği araçta bulunan kardeşler 28 yaşındaki M.S. ile 25 yaşındaki İ.S. gözaltına alındı. Polis merkezine götürülen şüphelilerden İ.S.'nin cinayeti itiraf ettiği belirtildi. İlçe Emniyet Müdürlüğü'ndeki sorgularının ardından 2 şüpheli Manavgat Emniyet Müdürlüğü ekiplerine teslim edildi.
Polisin; olay sırasında M.S. ve İ.S. kardeşlerin aracında bulunan 1 kişi ile olaydan kısa süre önce Veli Kalburcu'nun aracından inerek uzaklaşan 2 kişiyi daha aradığı belirtildi.
Görüntü Dökümü:
------------------------------
Olay yerinden genel ve detay görüntüler
Yakınlarının feryadı
Olay yeri inceleme ekiplerinin çalışması
Maktulün araç içindeki görüntüsü
Haber-Kamera: Mithat ABAKAN- Namık Kemal KILINÇ/MANAVGAT(Antalya),
13.03.2017 - Haber Kodu : 170313004
=================================
9)SAKARYA'DA 2 BİN KİŞİ HOLLANDA'YA TEPKİ İÇİN YÜRÜDÜ
SAKARYA'da yaklaşık 2 bin kişi Hollanda'nın Türk bakanlara uyguladığı engellemelerine karşı tepki göstermek için ellerinde Türk bayrakları ve dövizlerle yürüdü. Sakarya'da vatandaşlar ve sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla Hollanda'nın Türk bakanlara karşı tutumuna tepki göstermek için kent merkezinde bulunan Çark Caddesi'nde bir yürüyüş düzenledi. Yaklaşık 2 bin kişi akşam saatlerinde Cadde'nin girişinde toplandı. Ellerinde 'Avrupa şaşırma, sabrımızı taşırma' ve 'Hollanda, Almanya kardeştir, ikisi de kalleştir' gibi dövizler ile Türk bayrakları taşıyan kalabalık grup cadde de tekbirlerle yürüdü.
Yürüyüşe siyasi parti başkanları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. Cadde de bulunan diğer vatandaşlar, kalabalık grubun sloganlarına eşlik ederek yürüyüşe alkışlarıyla eşik etti.
Yüzlerce kişi, caddeyi bir baştan diğer başa yürüyerek şehir merkezindeki Atatürk Bulvarı'nda toplandı. Sakarya Kültür ve Eğitim Vakfı(SAKEV) Başkanı Prof. Dr. Mehmet Özen, burada oluşturulan platforma çıkarak Hollanda'nın düşmanlığını açıkça ilan ettiğini söyleyerek, "Hollanda düşmanlığı açıkça ilan etmiştir. Biz biliyoruz ki bu düşmanlık yeni değildir, bu düşmanlık sadece Türkiye'yle de sınırlı değildir. Her fırsatta medeniyetin beşiği olduğunu savunan Avrupa, medeniyetin de sahte olduğunu teşhir etmiştir. Hanım olan bir bakanımızın karşısına silahlı güçleri dikecek kadar kabalaşmış, elçiyi ziyaret etmesine bile tahammül edemeyecek kadar barbarlaşmışlardır" dedi.
Yürüyüş basın açıklamasının ardından yapılan duayla son buldu.
Görüntü Dökümü
-----------------
-Yürüyüş
-Slogan ve tekbirler
-Prof. Dr. Mehmet Özen konuşması
Zafer TOKUŞ-Aziz GÜVENER/ADAPAZARI(Sakarya)-
========================================
10)SEL SULARININ GETİRDİĞİ AĞAÇ PARÇALARI DAR GELİRLİYE UMUT OLDU
MERSİN'in Erdemli İlçesi'nde, şiddetli yağışın Toroslar'ın eteklerinden sürükleyerek sel sularıyla getirdiği ağaç dalları, dar gelirliler için umut kapısı oldu. Sahile vuran ağaç parçalarını toplayan vatandaşlardan Ufuk Ateş,, "Sel bu sefer facia değil bereket getirdi" dedi
Mersin'de il genelinde şiddetli yağış, Erdemli İlçesi'nde de etkili oldu. İlçenin yüksek kesimlerine düşen yağmur nedeniyle ortaya çıkan sel suları, dere yataklarına yakın yerlerde ağaçları köklerinden sökerek ilçe merkezine kadar getirip denize döktü. Sahile vuran ağaç parçaları ve orman köylüleri tarafından kesilen odunlar, dar gelirlilere umut oldu. Sahilde oluşan odun yığınlarını toplayan vatandaşlardan Ufuk Ateş, "İlçemizde her 2-3 yılda bir selle birlikte gelen odunları toplayarak kışlık yakacaklarımızı çıkarıyoruz. Sel bu sefer facia değil bereket getirdi" dedi. Her yağış sonrası dar gelirlinin büyük zarar gördüğünü bu kez ise kazançlı çıktığını ifade eden Dilek Sarıçam ise "Vatandaşın durumu belli. Selle birlikte gelen odunlar bizim yakacaklarımız oldu, bereketli oldu. Bütün bölge halkı buraya geldi. Odunları toplayıp depolayacağız" diye konuştu. Vatandaşlar azgın deniz dalgalara aldırmadan ağaç gövdelerini sırtlarına alarak taşımaları ilginç görüntülere neden oldu.
Görüntü Dökümü
-------------
-Sel sularından görüntü
-Sel sularının getirdiği odun parçaları
-Odun toplayan vatandaşlar
Mehmet DOĞANER/ERDEMLİ (Mersin),
===================================================
11)HAKKARİLİ BÜŞRA, İSTİKLAL MARŞI'NI AĞLAYARAK OKUDU
HAKKARİ'de, İstiklal Marşı'nın kabulünün 96'ncı yıldönümü ve Mehmet Akif Ersoy'u anma programında ilkokul öğrencisi 9 yaşındaki Büşra Tandoğan, İstiklal Marşı'nı ezbere okurken duygulanıp, gözyaşı döktü. İstiklal Marşı'nın sonunda Türk bayrağı açan minik öğrenciyi, Vali Cüneyit Orhan Toprak yanına çağırarak, tebrik etti.
Hakkari'de Milli Eğitim Vakfı İlk ve Orta okulu tarafından Kültür Merkezi'nde İstiklal Marşı'nın kabulünün 96'ncı ve Mehmet Akif Ersoy'u anma programı düzenlendi. Programa Hakkari Valisi Cüneyit Orhan Toprak, eşi Funda Toprak, Hakkari Belediye Başkan Vekili Cüneyt Epcim, Hakkari İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Ferdi Korkmaz, Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutan Vekili Yarbay Cavit Nartop, Emniyet Müdürü Süleyman Suvat Dilberoğlu, kurum amirleri ve öğrenciler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan program, Mehmet Akif Ersoy'un hayatının anlatıldığı sinevizyon gösterisiyle devam etti. Programda Mehmet Akif Ersoy'un hayatınının anlatıldığı tiyatro gösterisi yapılırken, 23 Nisan İlk ve Orta Okulu öğrencileride şarkılar seslendirdi.
Düzenlenen okuma yarışmasında birinci olan Hakkari Gazi İlkokulu 2. sınıfı öğrencisi Büşra Tandoğan sahneye çıkarak İstiklal Marşı'nı okudu. Tandoğan, İstiklal Marşı'nın son kıtalarına geldiğinde duygulanıp ağlamaya başlayınca anma törenine katılanlar da duygulandı. Sahnede Türk Bayrağı açan Tandoğan'ı Vali Toprak yanına çağırarak öpüp Türk bayrağı ve bisikletle ödüllendirdi.
Programda konuşan Hakkari Valisi Toprak, Mehmet Akif Ersoy'u rahmetle andıklarını belirterek, "Her seferinde söyleyip dinlediğimiz ve aynı heyecanı her seferinde yaşadığımız İstiklal Marşı'mızı biraz önce tekrar söyleyerek hep beraber bu gururu, onuru yaşadık. Bugün gerçekten önemli bir gün. Tarihin derinliklerinden gelen yüce milletimizin bekası milli birlik ve beraberliğimizin genel ifadesi olan İstiklal Marşı'mızın kabulünün 96. yılını kutlamanın büyük mutluluğunu yaşamaktayız. 12 Mart 1921 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde büyük bir coşkuyla oy birliğiyle milli marş olarak kabul edilen ve merhum Mehmet Akif Ersoy tarafından kahraman ordumuza hitap edilen İstiklal Marşı'mız, milletimizin yurt ve bayrak sevgisinin özgür ve bağımsız yaşama tutkusundan ödün vermeden haksızlıklara karşı dimdik ayakta durarak yeniden var olma mücadelesinin simgesi olmuştur" dedi.
Görüntü Dökümü
------------------------------
-Program için Kültür Merkezine gelen davetlilerden genel görüntü
-Saygı duruşu
-Vali Cüneyit Orhan Toprak'ın konuşması
-Mehmet Akif Ersoy'un hayatının anlatıldığı sinevizyon gösterisi
-Tiyatro gösterisi
-Koro gösterisi
-Sahnaye çıkıp istiklal marşı okuyan Büşra Tandoğan
-Tandoğan gözyaşlarına boğuluken
-Ağlayarak istiklal marşı okuyup bayrak açarken
-Vali Toprak minik kızı öpüp tebrik etmesi
-İstiklal marşı yarılmasında dereceye giren öğrencilerin ödüllerinin verihlmesi
-Vali Toprak büşranın ödülünü verirken
-Toplu resim çekilmesi
Haber-Kamera: BEHÇET DALMAZ/HAKKARİ,
12.03.2017 - Haber Kodu : 170312198
=========================================
12)'KARABAŞ', 10 GÜN SONRA BULUNUP KURTARILDI
BODRUM'da, bulunduğu çiftlikten 10 gün önce ortadan kaybolan 'Karabaş' isimli kangal cinsi çoban köpeği 450 metre yüksekliğindeki Kocadağ Dağı'nın zirvesinde bulundu. Buradaki uçurumun kenarında mahsur kaldığı belirlenen köpek, Arama Kurtarma Derneği (AKUT) Bodrum ekibinin 9 saatlik çabası sonucu kurtarıldı.
Göltürkbükü Mahallesi'nde celeplik yapan evli, bir çocuk babası 45 yaşındaki Ünver Topal'ın 6 yaşındaki kangal cinsi çoban köpeği, geçen 2 Mart'ta ortadan kayboldu. Geçen 10 Mart Cuma gün, mahallenin yakınındaki 450 metre yüksekliğindeki Kocadağ'ın yamaçlarından havlama sesi duyan çoban Bayram Hak ve Emin Poyraz, merak edip baktıklarında kangal cinsi bir köpeğin uçurumun kenarında mahsur kaldığını farketti. İki çoban, durumu Bodrum Hayvan Hakları Derneği Üyeleri ve AKUT Bodrum ekibine bildirip, yardım istedi.
OPERASYON 9 SAAT SÜRDÜ
Bodrum Hayvan Hakları Derneği üyesi Bahar Coupal ve AKUT Bodrum Üyesi Erdinç Akay yönetimindeki 5 AKUT gönüllüsü, bugün saat 07.00'de çobanlar Bayram Hak ve Emin Poyraz ile Kocadağ'a tırmandı. Kocadağ'ın zirvesindeki kayalık bölgeye çıkan ve uçurumun kenarında kaldığı için aşağıya inemeyen
'Karabaş' isimli çoban köpeği, 9 saat süren operasyonla güçlükle kurtarıldı. AKUT ekibi, aç, susuz kaldığı için bitkin halde olan ve yürümekte güçlük çeken zavallı köpeği kucaklayarak kayalıklardan indirdi. Köpek, daha sonra sahibi Ünver Topal'a teslim edildi.
KÖPEĞİNİ KUCAĞINDAN İNDİRMEDİ
Topal, köpeğini yaklaşık 1 kilometre kucağında taşıyarak otomobiline götürdü. Karabaş'ın çiftlikte çobanlık yaptığını belirten Topal, "Çok kuvvetli bir köpek. Başka bir köpek olsa, zor sağ kalırdı. Muhtemelen domuzların peşine takılıp o bölgeye gitmiştir. 3-4 kilo vermiş ama sağlık durumu iyi. Veterinere götürerek gerekli kontrolleri yaptıracağım. Üç köpeğim var onlara gözüm gibi bakıyorum, AKUT'a Karabaş'ı kurtardıkları için çok teşekkür ederim" dedi.
AKUT Bodrum Ekibi Üyesi Erdinç Akay ise "Çobanların dikkati sayesinde bulunan köpeği kurtardığımız için mutluyuz. Bitkin haldeki köpek Yalıkavak'taki Animana Veteriner Kliniği götürülerek tedavi altına alındı. İlaç tedavisi görecek. Yaklaşık iki hafta içinde salığına kavuşup, tekrar eski haline dönecektir" dedi.
Görüntü Dökümü
------------------------------
-Karabaş'ın kayalıklardan indirilip, sahibine teslim edilmesi
-AKUT Bodrum Ekibi üyesi Erdinç Akay ile röp.
-Çobanlar Bayram Hak ve Emin Poyraz ile röp.
-Köpeğin sahibi Ünver Topal ile röp.
-Kurtarılan köpeğini kucağında taşıyan Ünver Topal'ın görüntü
-Genel ve detay görüntüler
- Akut un kurtarma görüntüleri
Haber-Kamera: Yaşar ANTER/BODRUM(Muğla),
12.03.2017 - Haber Kodu : 170312211
==========================================
13)ULUSLARARASI IRK STANDARTLARI YARIŞMASI TAMAMLANDI
ANTALYA'nın Kemer İlçesi'nde düzenlenen Uluslararası Irk Standartları (CACİB) Yarışması'nda 620 köpek yarıştırıldı.
Köpek Irkları ve Kinoloji Federasyonu'nun (KIF) Kemer Belediyesi'nin desteğiyle Emirates Arena Spor Kompleksi'nde düzenlenen CACİB Yarışması'nda Türkiye'nin yanı sıra Rusya, Ukrayna, Yunanistan ve Bulgaristan'dan 620 köpek yarıştı. Yarışmada köpekler, hakemler tarafından Uluslararası Kinoloji Federasyonu'nun (FCI) belirlediği standartlara göre ırk özellikleri, sağlık durumları ve yürümesine bakılarak değerlendirildi. Yarışmada dereceye giren köpeklerin sahibine kupa verildi.
KIF Başkanı Ümit Özkanal yaptığı açıklamada, yarışmaya ilgiden memnun olduklarını söyledi. Amaçlarının köpek ırklarını daha iyi yerlere getirmek olduğunu kaydeden Özkanal, "Köpeklerin iyi dereceler alması bizi mutlu ediyor. Bu da gösteriyor ki son 10 yıl içerisinde köpek ırklarında bir ilerleme kaydetmişiz. İnsanlar daha çok bilinçlenmeye başlamış. Bu Türkiye adına da sevindirici durum" dedi.
Görüntü Dökümü
-------------------------------
Yarışmalardan ve kupa töreninden detaylar
RÖP: Ümit Özkanal (Federasyon Başkanı)
Haber-Kamera: Levent YENİGÜN/KEMER(Antalya),
12.03.2017 - Haber Kodu : 170312209
=============================================
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni 1 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?