BBP'li İl Başkanı: Destici'nin kararı, BBP'yi bağlamaz
BÜYÜK Birlik Partisi (BBP) Kahramanmaraş İl Başkanı Hasan Kızıldağ, referandum ile ilgili partide yapılan istişare toplantısında 'Hayır' sonucunun çıkmasına rağmen Genel Başkan Mustafa Destici'nin 'Evet' açıklamasında bulunduğunu öne sürdü. Kızıldağ, "Bu karar; Büyük Birlik Partisi'ni bağlayacak bir karar değildir. Partiyi bağlayacak bir karar olmuş olsaydı teşkilatlarımızın ortaya koyduğu tavır ve iradeden oluşan 'Hayır' açıklamasını yapması lazımdı" dedi.
16 Nisan'da yapılacak referandumda oylanacak Anayasa değişikliği teklifinin kişiye özel ve Ak Parti'nin ömrünü uzatacak bir teklif olduğunu savunan Hasan Kızıldağ, bununla ilgili partide 45 gündür bir istişare yapıldığını söyledi. Kızıldağ, "Bu toplantıya katılan kadın kollarımız, Alperen ocaklarımız, Avrupa Türk Birliği Federasyonumuz, kurucular kurulu üyelerimiz, MKYK üyelerimiz ve il başkanlarının yapmış olduğu istişare sonunda çıkan netice, yüzde 99 ölçüsünde 'Hayır'dır" dedi.
'İHANETE ORTAK OLMAYIZ'
Genel Başkan Destici'nin kendisine taahhüt de verdiğini ifade eden Kızıldağ, şunları söyledi:
"Genel Başkanımız bana 'Bu parti tek adam partisi değildir. İstişarede çıkan sonucu açıklarım' taahhüdünde bulunmuştu. Lakin bugün yapmış olduğu açıklama bunun tam tersi yönünde bir açıklama oldu. Dolayısıyla bu karar sadece temsili bir karar, Büyük Birlik Partisi'ni bağlayacak bir karar değildir. Partiyi bağlayacak bir karar olmuş olsaydı teşkilatlarımızın ortaya koyduğu tavır ve iradeden oluşan 'Hayır' açıklamasını yapması lazımdı. Bizi hayrete düşürmüş olan bu durumu sayın Genel Başkan'ın sarayla yapmış olduğu görüşme sonrası tavır değiştirdiğini görmekteyiz. Ne konuşuldu ne edildi bu da manidardır. Dolayısıyla biz memleket ve millet meselesi adına hiçbir ihanete ortak olmayız. Muhsin Yazıcıoğlu'nun arkadaşları hiçbir kötü kararın altına imza atma ve memleketimizi sıkıntıya sokacak böyle bir sürece de destek vermez."
'TEŞKİLATLAR KAZAN KALDIRDI'
BBP İl Başkanı Hasan Kızıldağ ayrıca, Destici'nin açıklamasına birçok il teşkilatının da karşı çıktığını savunarak, "Bugün sadece Kahramanmaraş teşkilatı olarak değil birçok teşkilatımız kazan kaldırmış durumda, her yerde teşkilatlarımız farklı farklı açıklamalar yapılmakta ve eminim ki teşkilatlarımız bu hafta sonu Ankara'da toplanarak genel merkezimizi protesto edecek bir tavır sergileyecektir. Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarının kararının bu olmadığını beyan edeceklerdir" dedi.
ŞENDİLLER: SARAYDA NE KONUŞULDU?
BBP'den 19'uncu Dönem Kahramanmaraş Milletvekilliği yapan Ökkeş Şendiller ise Kızıldağ'ın açıklamalarına katıldığını belirterek partililerin referandumda 'Hayır' diyeceğini kaydederek, şunları söyledi:
"Büyük Birlik Partisi iki sebepten dolayı Anayasa değişikliğine olumlu bakmadı. Birincisi rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nun şahadetinden dolayı mevcut hükümetin tutumları en büyük sebep oldu. Bildiğiniz gibi arma- kurtarma sabote edildi, Muhsin Yazıcıoğlu'nun davasına bakan ve bu konuda onun aleyhinde karar veren kamu görevlilerinin tümü bu zamana kadar mükafatlandırıldı. Mevcut hükümet ayrıca bu konunun kapatılması için bu zamana kadar uğraştı. 105 Temmuz'dan hemen önce Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı Yazıcıoğlu'nun davasıyla ilgili takipsizlik kararı verdi ve şu ana kadar da daha kapağı kaldırılmadı. Her erken kalkan AK Partili ve yetkili 'Muhsin Yazıcıoğlu'nun katillerini bulduk' diyor. Ben buradan çağrıda bulunuyorum, bu lafı istismar için kullanmayın. Muhsin Yazıcıoğlu'nu kim katlettiyse, onların deyimiyle FETÖ olur, bir başkası olur kim olursa olsun bunu bulmak devletin ve hükümetin vazifesidir. Bunu bulmamışken, 15 Temmuz öncesi dosyayı kapatıp 7 aydan beri açılmamışken BBP'den 'Evet' oyu beklemek kimsenin akıl karı değildir. O zaman partinin Genel başkanı Sayın Mustafa Destici neye dayanarak partinin kurularının kararına ters olarak böyle bir açıklamayı niye yaptı, bunun pazarlığında ne var, sarayda ne görüşüldü, Muhsin Yazıcıoğlu dosyası gündeme geldi mi gelmedi mi onun açıklamasını istiyoruz."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Kızıldağ'ın konuşması
Şendiller'in konuşması
Haber-Kamera: Ömer KOÇ/KAHRAMANMARAŞ,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
========================================
BBP Sivas İl Başkanlığı'ndan referandum açıklaması
BÜYÜK Birlik Partisi (BBP) Sivas İl Başkanı Uğur Bulut, Genel Merkez'in aldığı 'Evet' kararıyla ilgili il yönetimi ile değerlendirme toplantısı yaptıktan sonra görüş açıklayacaklarını söyledi. Bulut, bazı sosyal medya hesaplarından yapılan Destci'nin kararını eleştiren paylaşımların, kendileriyle ilgisi olmadığını söyledi.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici'nin, partisinin 16 Nisan'da yapılacak referandumda 'evet' diyeceğini açıklamasının ardından BBP Sivas İl Başkanı Uğur Bulut, il yönetimi ile verilen kararı değerlendirme toplantısı yaptıktan sonra açıklayacaklarını söyledi. Genel Başkan Destici'nin açıklaması sonrası, sosyal medyada BBP Sivas adı ile yapılan ve 'Evet' kararını eleştiren ve genel başkanı yok hükmünde gösteren paylaşımlarla il başkanlığının ilgisinin bulunmadığını dile getirdi.
Partisinin genel merkezinin verdiği referandum kararı hakkında il yönetimi ve partilileriyle değerlendirme yapacaklarını söyleyen İl Başkanı Uğur Bulut, "Genel merkezimiz referandumla ilgili böyle bir açıklama yaptı. Biz il başkanlığı olarak arkadaşlarımıza mesaj yoluyla bir değerlendirme toplantısı yapacağımızı söyledik. Genel merkezin yaptığı açıklamayı yönetim kurulu ve tüm teşkilatlarımızla birlikte değerlendireceğiz. Bugün kendilerinin açıklama yapması üzerine 'BBPSivas' adlı bir Twitter hesabından il teşkilatımızın görüşüymüş gibi sanal ortamda bizim adımıza bir söylem yayıldı. Biz bununla ilgili yasal işlemi başlattık. Partimizin il başkanlığının görüşü belli olmasına rağmen genel merkez böyle bir açıklama yaptı. Fakat biz arkadaşlarımıza, yönetim kurulu üyelerimize tüm baskılara rağmen bu süreçte BBP'de yöneticilik yapmış kardeşlerimize önem verdiğimizden dolayı değerlendirme toplantısı yapacağız. BBPSivas adlı Twitter hesabından yapılan açıklama bana ait değildir. Bunu art niyetli buluyorum. Twitter hesabının kime ait olduğunu bilmiyoruz. Bulmaya çalışıyoruz. Bununla ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuracağız. Arkadaşlarımızın, partililerimizin görüşü bizim için önemlidir" ifadelerini kullandı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Parti binasından görüntü
-İl Başkanı Bulut'un açıklaması
Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
=====================================
DJ Emrah Karaduman bıçaklı saldırıda ağır yaralandı
GENÇ besteci, aranjör ve DJ Emrah Karaduman, program için geldiği Eskişehir'de şoförü Volkan Karaca ile birlikte uğradığı bıçaklı saldırıda ağır yaralandı. Polis, olayla ilgili bir kişiyi gözaltına aldı.
Olay gece saat 00.30 sıralarında Hoşnudiye Mahallesi İsmet İnönü Caddesi'nde meydana geldi. Bir eğlence merkezine programa çıkmak için Eskişehir'e gelen Emrah Karaduman (29) ile şoförü Volkan Karaca (36) kaldıkları otel girişinde bir kişinin bıçaklı saldırısına uğradı. Karnından ve sırtından bıçaklanarak ağır yaralanan Emrah Karaduman ambulansa Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Hastanesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne, kolundan ve elinden yaralanan şoförü Volkan Karaca da Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
Emrah Karaduman ile şoförü Volkan Karaca'yı bıçakla yaralayan şüpheli kısa sürede polis ekipleri tarafından yakalandı. Adı açıklanmayan şüpheli, gözaltına alınarak Çarşı Polis Merkezi Amirliği'ne götürüldü.
Emrah Karaduman'ın ESOGÜ Tıp Fakültesi Hastanesi yoğun bakım servisinde tedavinin devam ettiği belirtilirken, şoförü Volkan Karaca da Yunus Emre Devlet Hastanesi acil servisinde ilk müdahalesi yapıldıktan sonra ambulansla ESOGÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Hastanenin dışından
-Yaralı şoförün ambulansla hastaneye sevk edilmesinden
-Emrah Karaduman'ın konseri ile ilgili bilbordlardaki afişlerin çekilen görüntüler
Haber-Kamera: Eyüp KELEBEK/ESKİŞEHİR,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
========================================
Hudut karakolunda görevli asker, silahıyla intihar etti
EDİRNE'nin İpsala İlçesi Ferre Karakolu'nda vatani görevini yapan er 21 yaşındaki Hüseyin Ağırtmış, silahıyla intihar etti.
İlçeye bağlı Yenikarpuzlu Beldesi'ndeki İpsala 1'inci Hudut Tabur Komutanlığı 1'inci Hudut Bölüğü Ferre Karakolu'nda vatani görevini yapan er Hüseyin Ağırtmış, nöbet yerinden ayrılarak karakol içerisindeki boş bir binaya girdi. Ağırtmış, burada iddiaya göre silahını göğsüne dayayıp tetiği çekti. Silah sesini duyan diğer askerler binaya girdiklerinde Ağırtmış'ı yerde kanlar içerisinde buldu. Ağır yaralanan Hüseyin Ağırtmış, olay yerine sevk edilen ambulansla Keşan Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada ameliyata alınan Ağırtmış, doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı.
Hüseyin Ağırtmışın cenazesi, otopsi için İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.
Şanlıurfa'nın Siverek İlçesi nüfusuna kayıtlı Hüseyin Ağırtmış'ın, 4 aylık asker olduğu bildirildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Acil girişi
-Cenazenin morga götürülmesi
-Askeri yetkililer
-Hüseyin Ağırtmış fotolar
Haber-Kamera: Ünsal YÜCEL/İPSALA(Edirne),
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
=========================================
Şanlıurfa'da arazi kavgası: 1 ölü, 3 yaralı
ŞANLIURFA'da iki aile arasında arazi anlaşmazlığı nedeniyle çıkan kavgada 33 yaşındaki Ali Tursun öldü, 3 kişi ise yaralandı.
Olay, dün akşam saatlerinde Osmanlı Mahallesi'nde meydana geldi. Tursun ve Çakırbeyli aileleri arasında arazi anlaşmazlığı nedeniyle çıkan tartışma, kısa sürede kavgaya dönüştü. Taş, sopa, bıçak ve silahların kullanıldığı kavgada her iki aileden 4 kişi yaralandı. Yaralılar, ambulanslarla kentteki çeşitli hastanelere kaldırıldı. Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedaviye alınan Ali Tursun, doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı.
Ali Tursun'un ölüm haberini alıp hastaneye gelen yakınları, sinir krizi geçirip acil servisin camlarını yumruklayıp, tekmeleyerek kırınca gerginlik yaşandı. Polis, müdahale ederek Tursun'un yakınlarını uzaklaştırdı.
Kürtçe ağıtların yükseldiği hastaneye ambulansla getirilen, Çakırbeyli ailesine mensup bir yaralı ise, olayların büyümemesi için Balıklıgöl Devlet Hastanesi'ne yönlendirildi.
Ali Tursun'nun cenazesi, otopsi için morga kaldırılırken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------
Yaralıların ambulansla acil servise getirilmesi
Acil servise gelen yaralı yakınları
Polis ile yaralı yakınları arasında yaşanan arbede
Polis karşı tarafın yaralısını getiren ambulans sürücüsüne uyarıda bulunması
Ölüm haberi üzerine acil servisin camlarını yumruklayıp tekmeleyenler
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ali LEYLAK/ŞANLIURFA,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
=====================================
Şanlıurfa'da Suriyeliler kavga etti: 3 yaralı
ŞANLIURFA'da Suriyeli iki grup arasında çıkan bıçaklı kavgada 3 kişi yaralandı.
Olay, dün akşam saatlerinde Suriyelilerin yoğun olarak yaşadığı Atatürk Mahallesi'nde meydana geldi. Suriye uyruklu toplam 15 kişlik iki arasında bilinmeyen nedenle çıkan tartıma, kısa sürede kavgaya dönüştü. Taraflar tekme tokat ve bıçaklarla birbirine saldırdı. Kavgada 3 kişi yaralanırken, polisin gelmesiyle taraflar ara sokaklara kaçıp dağıldı.
Yaralılar, olay yerine sevk edilen ambulanslarla çevredeki hastanelere kaldırılarak tedaviye alındı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Suriyeli iki grup arasında çıkan kavga
Yerde bıçaklanıp tekmelenen Suriyeli
Sokak aralarında bıçaklarla birbirlerini kovalayan Suriyeliler
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ömer ŞULUL/ŞANLIURFA,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
======================================
Şanlıurfa'da kamyonetle otomobil çarpıştı: 6 yaralı
ŞANLIURFA'da kamyonet ile otomobilin çarpması sonucu meydana gelen kazada 6 kişi yaralandı.
Kaza, dün akşam saatlerinde Şanlıurfa- Akçakale karayolu 33'üncü kilometresindeki Uğurlu Mahallesi yakınlarında meydana geldi. Kavşakta 'U' dönüşü yapmaya çalışan İsa Bulut Timur yönetimindeki 35 YC 609 plakalı kamyonet ile Akçakale yönünden gelen Mehmet Erkan'ın kullandığı 06 TCN 16 plakalı otomobil çarpıştı. Kazada her iki araç sürücüsü ile araçlardaki 4 kişi yaralandı. Yaralılar, özel araç ve ambulanslarla Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldü. Acil serviste tedavi altına alınan yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu belirtildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Hastanenin acil servisi
Acile özel araçlarla getirilen yaralılar
Ambulanstan yaralıların indirilmesi
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ali LEYLAK-Ömer ŞULUL/ŞANLIURFA,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
============================================
Tren garı yakınına bırakılan çanta, tedirginliğe neden oldu
KONYA'da tren garı önüne bir kadın tarafından bırakıldığı tespit edilen boş çanta tedirginliğe neden oldu.
Olay, dün gece saat 23.45 sıralarında merkez Meram İlçesi Alay Caddesi'nde meydana geldi. Tren garı önünde bulunan ATM'nin yanına bırakılan çantayı fark eden çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Ekipler gar önünde güvenlik önlemi alıp, yolu araç ve yaya trafiğine kapattı. Bomba imha uzmanı sinyal kesici kullanarak çevredeki sinyali kesti. Bu sırada kamera görüntülerini inceleyen garın güvenlik görevlileri, çantayı saat 17.30 sıralarında bir kadının bıraktığını tespit etti. Güvenlik görevlileri daha sonra çantanın yanına gidip, dedektör tuttuktan sonrası çantayı aldı. Açılan çantanın boş olduğu belirlendi. Yol bir süre sonra tekrar yaya ve araç trafiğine açıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Garın önünde oluşturulan güvenlik çemberi
Gardan detay
Güvenlik görevlisinin çantayı alması
Genel ve detaylar
Haber-Kamera: Tolga YANIK/KONYA,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
==================================
Saldırıya uğrayan Ak Partili başkanın ağabeyi toprağa verildi
HAKKARİ'nin Yüksekova İlçesi'nde önceki gün akşam evinin önünde kardeşi Ak Parti Esendere Belde Başkanı Tayfun Ayhan ile birlikte silahlı saldırıya uğrayan 37 yaşındaki Murat Ayhan'ın cenazesi, gözyaşları arasında toprağa verildi.
Esendere Beldesi'nde referandum çalışması yaptıktan sonra Yüksekova'ya dönen Ak Parti Esendere Belde Başkanı Tayfun Ayhan ile ağabeyi Murat Ayhan, evlerinin önünde kimliği belirsiz kişi ya da kişilerin silahlı saldırısına uğradı. Saldırıda, silahtan çıkan mermilerin isabet ettiği Tayfun Ayhan hafif, ağabeyi Murat Ayhan ise ağır yaralandı. Yaralı kardeşler, olay yerine sevk edilen ambulansla Yüksekova Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Durumu ağır olan Murat Ayhan, buradaki ilk müdahalesinin ardından sevk edildiği Hakkari Devlet Hastanesi'nde doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Tayfun Ayhan ise tedavisinin ardından taburcu edildi.
İstanbul'da olan Ayhan'ın ailesi, dün sabah saatlerinde uçakla Yüksekova Selahaddin Eyyübi Havaalanı'na inmesinin ardından cenazeyi Yüksekova Devlet Hastanesi morgundan aldıktan sonra Esentepe Mahallesi'nde bulunan Akarsu Camisi'ne götürdü.
Buradaki cenaze törenine, kardeşi Tayfun Ayhan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık,, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Orhan, AK Parti milletvekilleri Zeki Aygün, Kerim Yıldız, Hakkari Valisi Cüneyit Orhan Toprak, Yüksekova Kaymakamı Mahmut Kaşıkçı, Yüksekova 3'üncü Tümen Komutanı Tuğgeneral Metin Tokel, İl Emniyet Müdürü Süleyman Suvat Dilberoğlu, kurum amirleri, yakınları ve vatandaşlar katıldı. Cenaze namazının ardından da Murat Ayhan'ın cenazesi Akalan Mezarlığında toprağa verildi.
Mezarlıkta sinir krizi geçiren ailesi ise yakınları tarafından sakinleştişrilmeye çalışıldı. Ayhan'ın cenazesi toprağa verildikten cenazeye katılanlar, Akarsu Camisi'nde aileye başsağlı diledi. Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık, burada açıklama yaptı. Çalık, şöyle konuştu:
"Dün hain terör örgütünün yapmış olduğu kalleşce saldırının Esendere Belde Başkanımızın kıymetli evladımızın abisi ile birlikte Esendere, bölgemizde mahalle arasında dolaşırken kalleşçe yapılan saldırı sonucu şehit verdik. Bu kalleş saldırıyı hepimiz lanetliyoruz. Burda görmüş olduğumuz o yürekli Hakkari ve Yüksekovalı kardeşlerimizi terör örgütlerine bir sözü var. Bütün Hakkari ve Yüksekovalılar tek yürek olmuş vaziyette bu vatan için, bu bayrak için her biri tek tek can vermeye hazırdır. Bilsinki terör örgütlerine mücadelemiz sonuna kadar devam edecek. Biz bu vatan için, bu bayrak için canımızı vermeye her zaman hazırız. Kalleş terör örgütüne karşı sonuna kadar mücadele edeceğiz. En önemlisi bu mücadeleyi yaparken valimiz, komutanlarımız, emniyetimiz bütün güçlerimizle vatandaşımızın yanındayız. Ben bu kararlı duruş için bütün Hakkarili kardeşlerime canı gönülden teşekkür ediyorum. Onların bu yürekli duruşu bizleri güçlendiriyor. Bilsinlerki terör örgütleri bunların hesabı sorulacak ve kanları yerde kalmayacaktır. sonuna kadar terör örgütlerine karşı mücadele edeceğiz."
Ağabeyi ile birlikte saldırıya uğrayan AK Parti Esendere Belde Başkanı Tayfun Ayhan, cenaze töreninden sonra yaptığı açıklamada, "Onlarca kurşun sıktıktan sonra gelip, kafasına sıkıyorlar hem de kardeşinin yanında. Arkasından ve önünden sıkıyorlar. Yere düşüyor tekrar gelip kafasına sıkıyorlar. Vatan sağolsun" dedi.
GÖRÜNTÜLÜ DÖKÜMÜ:
-----------------------------------
-Hastane morgunun önünde bekleyen kalabalık
-Cenaze aracının gitmesi
-Yakınlarının ağlamaları
-Mezarlığa getirilen caneze
-Mezarlıktan genel görüntü
-Sinir krizleri geçiren yakınları
-Akarsu camisinde başsağlığı dilerkleri
-Cami önünde AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık'ın açıklamaları
-Saldırıda Ağabeyini kaybeden Esendere Belde Başkanı Tayfun Ayhan'ın konuşması
Haber-Kamera: Yaşar KAPLAN/YÜKSEKOVA(Hakkari),
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
===============================================
Polisten kaçan hırsızlar kaza yapınca yakalandı
TEKİRDAĞ'ın Marmara Ereğlisi İlçesi'nde kablo çalan 2 hırsız, kamyonetle kaçarken polisin aracın lastiklerine ateş açması sonucu kaza yapınca yakalandı.
Marmara Ereğlisi İlçesi'nde iddiaya göre, TREDAŞ'a ait depoya kamyonetle gelen Efkan G. ile İsmail D., yaklaşık 1500 metre orta ve yüksek gerilim kablosu çaldı. Hırsızlığı fark edip olay yerine gelen polis ekiplerini gören iki şüpheli kamyonetle birlikte 'dur' ihtarına uymayarak kaçmaya başladı. Polis, kovaladığı hırsızlar araçta bulunan kabloları yola atarak polis ekiplerinin önlerini kesmeye çalıştı. Bu sırada polis de aracı durdurmak için aracın lastiklerine tabanca ile ateş açtı. Lastiği patlayan kamyonet savrulup devrilince hafif yaralanan iki şüpheli polis ekipleri tarafından yakalandı.
Araçta yapılan aramada 1 ruhsatsız tabanca, iki şarjör ile çok sayıda kesici alet ele geçirildi. Emniyette soruşturmaları yapılan Efkan G. ile İsmail D.'nin birçok suçtan haklarında kesinleşmiş hapis cezaları olduğu ve ilçede bir çok hırsızlık olaylarına karıştıkları belirlendi. İki şüpheli emniyetteki soruşturmalarının ardından adliyeye sevk edildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Şüphelilerin çıkarılması
-Şüphelilerden detaylar
-Adliyeye götürülmeleri
-Detaylar
Haber-Kamera: Özan TAŞOYAR/(Tekirdağ),
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
=======================================
Van Gölü plajlarının düzenlenmesine başlandı
VAN'ın Edremit İlçesi'nde Van Gölü kıyısında uygulanacak 'Sahil Kordonu Projesi'nin ilk adımı atıldı. Sahil bandındaki barakalar kaldırılırken, iş makineleriyle düzeltme ve genişletme işlemleri yapıldı.
Van'ın Saray İlçesi Kaymakamlığı, Van Vali Yardımcılığı görevinden sonra Edremit'te Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekilliği yapan Atıf Çiçekli, 'Sahil Kordonu' projesinin startını verdi. Havaların ısınmasıyla Edremit'in plajlarıyla parklarıyla eğlence alanlarıyla farkını ortaya koyacağını belirten Çiçekli "Bildiğiniz üzere Belediye binamızın altındaki alan yaklaşık 1 kilometre alan plaj olacak peyzaj düzenlemesi buna göre yapılacak. Buralarda kadınlarımızın, ailelerimizin ve erkeklerin faydalanacağı şekilde geleneksel dokuya göre elden geçirilecek. Bu inşallah umut ediyorum Edremit ve Van'ın sahil ihtiyacını bir nebze karşılayacak. Ayrıca Edremit sazlığını rehabilite edilmesini sağlayacağız" dedi.
Sahil Bandı için belediye olarak yoğun şekilde çalışacaklarını da belirten Çiçekli "Amacımız bu yaz sahil bandımızı Edremit'e ve Van'a kazandırmak. Bunun haricinde halihazırdaki projelerimiz devam ediyor. Şamran kanalımızın ıslah ve peyzaj çalışmaları da devam ediyor. Taziye evlerimiz, zincir marketlerimiz için de çalışma yapıyoruz. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nden Park ve Bahçeler ve Kontrol Daire Başkanlarımız geldiler. Ben burdan tekrar sizlerin vasıtası ile Sayın Melih Gökçek'eteşekkür ediyorum. Ankara Büyükşehir Belediyesi Edremit'e 11 kilometre sıcak asfalt yapacak. Bu basit bir şey değil" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-İş makinalarının çamışması
-Gölden detaylar
-Yapılan çalışmalar
-Edremit Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Atıf Çiçekli'nin konuşması
Haber-Kamera: Murat ÇAĞLAR-Orhan AŞAN/VAN,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
============================================
Soylu: Uludere'de 11 terörist etkisiz hale getirildi
KONAK Mahallesi'ndeki nokta mitinginde konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Şırnak'ın Uludere İlçesi'nde güvenlik güçlerinin terör örgütü PKK'ya yönelik düzenlediği operasyonda 11 teröristin etkisi hale getirildiğini açıkladı. Bakan Soylu, "Bugün bizim aslanlar, Şırnak Uludere'de 11 teröristi daha etkisiz hale getirdi. Geçen gece 11'de Ankara'dan çıktım ve gece saat 4'e kadar Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Lice'ye gittim ve operasyonları takip ettim. Ama o akşam bir HDP milletvekili arkadaşlarıyla gelip, 'Biz operasyonların yapıldığı bölgeye gitmek istiyoruz. Operasyonların yapıldığı yerde hak ihlalleri var' dediler. Bu ülkenin özgürlüğüne kastedenlere karşı hangi hak ihlali varmış, onu sormak istiyorum" dedi.
'13 YAŞINDAKİ KIZ DAĞA ÇIKARILIYORSA BAKANLIK BANA HARAM OLSUN'
Terör örgütü PKK'nın ve ona destek verenlerin 7 Haziran sonrasında özerlik ilan ettiğini belirten Bakan Soylu, "Bu sistem içinde özerklik ilan etmek istediler. Muş'ta, Varto'da, Nusaybin'de ilan edeceklerdi. O gün cesaretliydiler. Çünkü o zaman hükümet kurulamadı. Nasıl olsa tek başına hükümet yoktu. Hükümet nasıl kurulacak bilinmiyordu. Elinize aldınız ve istediğiniz gibi çiziyordunuz. Hadi bakalım, cesaretiniz varsa bugün özerlik ilan edin. Oradaki kardeşlerimizi tehdit ediyorlar. Bir annenin 13 yaşındaki kuzusunu evinden alıp dağa çıkaracaklar. Eğer bu ülkede bir annenin 13 yaşındaki kızı dağa götürülüp terörist yapılıyorsa, benim içişleri bakanlığım haram olsun" şeklinde konuştu.
Bakan Süleyman Soylu, uyuşturucuyla mücadele konusunda hükümet olarak büyük bir kararlılık gösterdiklerinin altını çizdi.
İçişleri Bakanı Sülayman Soylu, daha sonra partisi tarafından Osmangazi İlçesi Küçükbalıklı Mahallesi'nde düzenlenen nokta mitinginde vatandaşlarla buluştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Bakanın konuşması
-Miting alanı
Haber-Kamera: Edip TEKİN/BURSA,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
==================================
Kurtulmuş: Demirel, 'Çiller kadın olmasa onu camdan atardım' demiş
BAŞBAKAN Yardımcısı Numan Kurtulmuş, valilik ve Ak Parti ziyaretinin ardından Nene Hatun Kültür Merkezi'nde Sivil Toplum Kuruluşu (STK) temsilcileri ve muhtarlar ile istişare toplantısına katıldı. Eşi Sevgi Kurtulmuş'un da yer aldığı toplantıda konuşan Kurtulmuş referandumda niçin 'evet' denilmesini gerektiğini anlattı. Geçmiş hükümetlerden örnekler veren Kurtulmuş şunları söyledi:
"Çift başlı olan bir sopayı istediğiniz kadar toprağa sokmaya çalışın sokamazsınız. Kuvveti biri o tarafa götürür, biri bu tarafa götürür. Yönetim de öyledir. Yönetimde çift başlılık olursa baba oğul olsa, abi kardeş olsa aralarındaki tartışma kaçınılmazdır. Türkiye'nin yakın tarihindeki bu çatışmalarından birkaç örnek vereceğim. Sayın Korutürk ile Demir arasındaki tartışma. Birisi Cumhurbaşkanı birisi başbakan. Birisi diyorki felanca genelkurmay başkanı olsun, öteki diyorki filanca genelkurbay başkanı olsun, anlaşamışıyorlar. Sonra diyorlarki seninki de olmasın, benimki de olmasın, kimi getiriyorlar Kenan Evren Paşa'yı getiriyorlar. Kenan Evren de paşa paşa darbenin taşlarını, yolun taşlarını döşemeye devam ediyor. Eğer orada yönetimde çift başlılık olmasa, bir başka birisi genelkurmay başkanı olsa belki 12 Eylül'ün yolunun taşları döşenmiş olmayacaktı. 1994 Cumhurbaşkanı Demirel, Başbakan Demirel'in kolundan tutup getirdiği, başbakanlık koltuğuna oturttuğu Tansu Çiller. Öyle mi Tansu Çiller'in siyasi gücü var mıydı, yoktu. Yine krizin nedeni senin adamım mı, benim adam mı güç mücadelesi. Bu mücadelelerin sonucunda maalesef Türkiye en büyük ekonomik sıkıntılarından birini yaşamış Türk lirası dolara karşı yüzde yüz değer kaybetmiş, Türkiye ekonomisi allah bullak olmuştur. Hatta Süleyman Bey'in Tansu Çiller için şöyle dediği söylenir; ya şu Tansu Hanım kadın olmasaydı onu camdan aşağı atarım demiş. O kadar aralarındaki anlaşmazlık, sürtüşme ayyuka çıkmış."
15 Temmuz darbe girişimi sürecinede de değinen Numan Kurtulmuş, "12 Eylül'de olduğu gibi, bizim çocuklar darbe yaptı diye resmi nota da yazıyor. Kriptolu haberleşmede Amerika Birleşik Devletleri'nin Ankara Büyükelçisi Washington'a kripto çekiyor 'merak etmeyin, bizim çocuklar darbe yaptı', birileri arkadan itiyor. Şimdi bir daha birilerinin Türk Silahlı Kuvvetleri'ni kullarak, kışkırtarak darbe yapmasına Türk Silahlı Kuvvetleri'nin içerisindeki darbe heveslisi bir avuç çapulcunun da buna teşkil olmasına müsade etmeyeceğiz" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Numan kurtulmuş ve eşinin programa katılması
-Programa katılan vatandaşlar
-Numan Kurtulmuş'un konuşması
Haber-Kamera: Hümeyra PARDELİ-Zafer KUMRU/ERZURUM,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
=====================================================
Başbakan Yardımcısı Şimşek: 'Türkiye muazzam direnç gösterdi'
BAŞBAKAN Yardımcısı Mehmet Şimşek, geçen yıl Nisan ayında Hakkari'nin Dağlıca bölgesinde şehit olan üsteğmen Onur İlkhan'ın Eskişehir'deki ailesini ziyaret etti, ardından hemşehri dernekleriyle Şirintepe Mahallesi'nde buluştu. Cuma namazını Uluönder Mahallesi'ndeki Tepebaşı Camii'nde kılan Şimşek'e cami önünde Fatih Karasakal adlı tavuk çiftliği sahibi, çektiği krediyi ödemekte zorlandığını, kredinin bir yıl ertelenmesi talebinde bulundu.
Mehmet Şimşek Eskişehir Ticaret Odası'nı (ETO) ziyaret ederek burada düzenlene toplantıda konuşma yaptı. Türkiye'nin birçok iç ve dış şoklara maruz kaldığını ifade eden Şimşek şöyle devam etti:
"Abartmadan söyleyeyim. Türkiye'nin eğer temelleri sağlam olmasaydı, önceki yıllarda çok ciddi yapısal reformlar, kamu maliyesinde iyileştirmeler, bankacılık sektöründe, her alanda ilerlemeler olmasaydı, bu büyük şoklar karşısında sadece Türkiye değil, herhangi bir ekonomi çok daha kalıcı tahribat, belki de çok büyük yıkımlarla karşı karşıya kalabilirdik. Türkiye bütün bu şoklara karşı hakikaten muazzam direnç gösterdi. Tabi ki yansımaları var, olmasa şaşırırdık. Ama bütün bu şoklar karşısında Türkiye büyük direnç gösterdi. Türkiye ekonomisi kolay olmayan, zor bir dönemden geçti. Türkiye ekonomisi bütün bu iç ve dış şoklara karşı muazzam bir direnç gösterdi. Bugün hala Türkiye ekonomisi olumlu dahi olsa büyüyor. Maliye politikasında, kamu maliyesinde inanılmaz, çok güçlü destekler var. Bu desteklere rağmen tabi ekonomi arzulanan hızla gitmiyor. Çünkü ortalık toz duman olunca, ne kadar çok uğraşırsanız, ne kadar çok tedbir geliştirirseniz, maalesef öngörülebilirlik artmadı, belirsizlikler tamamen ortadan kakmadan o avantajlar, o teşvikler, o destekler arzulanan sonuçları, arzulanan hızda veya güçte göstermedi."
Başlatılan seferberliklerin olumlu sonuç vereceğini ifade eden Şimşek, "başlattığımız yatırım seferberliği, istihdam seferberliği, ihracat seferberliği ve bu kağıt üzerinde ismen değil, arkasında ciddi kaynağın, ciddi tedbirlerin, ciddi programların, paketlerin olduğu seferberlikten bahsediyorum. Bunlar çalışacak, bunlar sonuç verecek ve göreceksiniz o anlamda da canlanma olacak" dedi.
'ZAYIF HÜKÜMETLER BU İŞİ YAPAMAZ'
Türkiye'nin zor bir coğrafyada bulunduğunu belirten Mehmet Şimşek, 100 yıl önce Osmanlı toprakları üzerinde oynanan oyunların ikincisini oynanmaya çalışıldığını söyledi. Şimşek şöyle konuştu:
"Bu coğrafyada etnik ve mezhep meselelerini yeni sınırlarla çözemezsiniz. Bu bölgelerin tek çözümü vardır o da daha çok demokrasi, daha çok hak ve özgürlük ve herkese birinci sınıf vatandaşlık, daha toleranslı toplum ve güçlü devletler. Batı şimdi bu etnik ve mezhep üzerinden bu fay hatlarını tekrar canlandırıyor. Aslında bunlar çözüm değil. Bunlar sonsuza kadar yeni trajedilerin, yeni terörün, yeni ciddi problemlerin aslında tohumlarını ekiyorlar. Şimdi siz Türkiye'nin sorunlarını nasıl çözeceksiniz? Tabi ki daha çok demokrasiyle, daha çok hak ve özgürlükler ve daha güçlü bir hukuk devletiyle. Başımıza gelen bu felaketler olmazsa, Türkiye ne olağanüstü hal ilan etsin ki. Yani bu darbe girişimi, bu DEAŞ, bölücü terör. Fakat bunlarla mücadele etmek için de güçlü halk desteğine sahip hükümetler lazım. Açık konuşayım, zayıf hükümetler bu işi yapamaz. Güçlü halk desteğiyle, işte yüzde 50'den fazla kim alacak? Bir kişi alacak. Millet onun etrafında, liderin etrafında kenetlenecek. Efendim bir ülke birisini iradesine terk edilir mi? Yok ki öyle bir şey. Bir liderin iradesine bırakılmıyor ki ülke. Ülkenin bir kere kim gelirse başa gelsin. O ülkenin anayasasına, kanunlarına uymak zorundadır. Meclis, anayasada kanunlarla, denetimle bu sınırlar içerisine girmeyecek mi? Keyfi bir rejim değil ki bu. Burası bir cumhuriyet. Türkiye'nin rejim problemi yüzyıl önce halledilmiş. ve çok güzel bir şekilde haledilmiş. Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, bir sosyal hukuk devletidir. Bununla ilgili zerre kadar kimsenin kafasında tereddüt yoktur, olamaz da. Bu anayasa değişikliğinin bu konuyla da alakası yoktur."
YÜZDE 10 BARAJI ÇOK YÜKSEK
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin bir ihtiyaç olduğunu savunarak şunları söyledi:
"Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi kutuplaşmayı artırmaz, uzlaşma gerektirir. Bir kere yüzde 50'den fazla oy almak için uzlaşıcı, kucaklayıcı adaylara ihtiyaç var. İkincisi sonradan mecliste birçok konuda uzlaşmamız lazım. Birçok konuda uzlaşmanız gerekiyor. Hatta şu anda sonra ne olur bilmiyorum, ama yönetimde istikrar sağlanınca baraj meselesi de tartışılabilinir. ve bu baraj üzerinden temsilde adalet de geliştirilebilinir. Çünkü yüzde 10 çok yüksek. Onun için cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi bir ihtiyaçtır, bir zarurettir, iddia edildiği gibi Türkiye'yi sıkıntılara sokmayacaktır, tam aksine Türkiye'nin önünü açacaktır. Kişiler üzerinden tartıştığınız zaman sağlıklı bir tartışma yapmış olmazsınız. Bizim oturup paketi tartışmamız lazım, içeriğini tartışması lazım, tavsiye ediyorum. Siz sanayiciler, işadamları hepiniz bir kanaat önderisiniz, ciddi bir şekilde lütfen alın, bakın, okuyun, eğer bu söylediğim çerçevede değilse arayın konuşalım."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Bakan Şmşek'in cami bahçesinde
-Şimşek ile görüştüğünü belirten tavuk çiftliği sahibi Fatih Karasakal'ın konuşması
-Şimşek'in vatandaşlarla fotoğraf çektirmesi
-Mehmet Şimşek'in Eskişehir Ticaret Odası'nde konuşma yaparken
-Şimşek'in esnaf ziyaretinden çekilen görüntüler bulunuyor
Haber-Kamera: Hakan TÜRKTAN-Saadet YÖRÜKÇÜ/ESKİŞEHİR,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
=====================================
Bakan Çelik: Avrupa'da fanatik Türkiye düşmanlığı yapılıyor
AVRUPA Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, "Hiç anlayamadığım bir şekilde, hiçbir çıkarları olmadığı halde Avrupa'nın çeşitli yerlerinde fanatik bir şekilde Türkiye düşmanlığı var" dedi.
Bakan Ömer Çelik, Osmaniye'nin Bahçe İlçesi'nde Cebelibereket Kültür Merkezi'nde köy ve mahalle muhtarları ile bir araya geldi. Bakan Çelik, 15 Temmuz'da Fetullahçı Terör Örgütü tarafından gerçekleştirilmek istenen darbe girişiminin öncekilerden farklı olduğunu kaydetti. Çelik, "Öncekiler rejim değiştirmeye çalışırken, bu topyekun devletimizin işgal edilmesi anlamına geliyor. Ben Avrupa Birliği Bakanıyım ve Avrupa'nın her tarafında siyasilerle ve çeşitli odaklarla görüşmeler yapıyorum. Çok enteresan bir tabloyla karşılaşıyorum. Birçok yerde bakıyorum, Türkiye'yi eleştirenler vardır sevenler vardır, bu normaldir. Bu her ülke için geçerlidir ve bide sevdiklerimiz vardır eleştirdiklerimiz vardır. Fakat bazı yerler var ki hiç anlayamadığım bir şekilde, hiçbir çıkarları olmadığı halde Avrupa'nın çeşitli yerlerinde fanatik bir şekilde Türkiye düşmanlığı var. Bazı gazeteler, yazarlar ve bazı örgütler bu şekildeler. Bakıyorum hepsinin için de ya bu Fetullahçı terör örgütünün unsurları var ya da onların finansmanları var" dedi.
Türk milletinin ilk defa içerden gelen bir saldırıyla karşıya geldiğini kaydeden Çelik, şunları söyledi:
"Bu milletin imkanlarıyla belirli bir yere gelmiş insanlar, yönetimi ele geçirmek istemediler sadece, bu devletin tapusunu bir yabancı güce vermek istediler, onlara peşkeş çekmek istediler. Rejim değişikliğinin olması başka bir şeydir, hükümetin değişmesi, hükümetin yıkılması başka bir şeydir ama sadece mesele hükümet meselesi değildi. Bu coğrafyanın tapusu bizim milletimize aittir ve bu tapunun bedeli bir kere değil, defalarca ödenmiştir. Ama ilk defa bu Fetullahçı terör örgütü bu coğrafyanın tapusunu bu milletten almak istedi, kayıtsız şartsız egemenliğin kendisine ait olduğu milletten bu egemenliği alıp bir yabancı güve peşkeş çekmek istediler. Başımıza pek çok felaket gelmiştir, pek çok yabancı güçle geçmişte başımız belaya girmiştir ama bu Fetullahçı terör örgütü kadar, bu coğrafyaya ve insanına bu deflete Türkiye Cumhuriyetine düşman olan başka bir unsur görülmemiştir."
DARBE GÜNÜ TÜRKİYE'DE KOALİSYON OLSAYDI
16 Nisan'da hayata geçecek düzenleme ile Türkiye'deki siyasi krizlere son verileceğini kaydeden Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şunu unutmayın, 15 Temmuz gecesi Türkiye'de bir koalisyon olsaydı ne olurdu? Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında bir ayrılık olsaydı ne olurdu. O gece valilerimiz, Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı şerefli mensupları, Mehmetçiğimiz, kahraman polislerimiz, başsavcılarımız, her ilde bu darbecilere karşı kahramanca mücadele verdiler. Ama bir koalisyon olsaydı, diyelim ki adalet bakanı ile içişleri bakanı farklı partilerden olsaydı, darbeye karşı alınacak tedbirle veya darbeye karşı yaklaşım konusunda fikir ayrılığı olsaydı biz bu darbeyi engellemekte çok zorlanırdık. O gece herkes ne yapacağını biliyordu. Ordunun içerisinden çıkmış o teröristlere karşı askerimiz, polisimiz ne yapacağını biliyordu, Valiler, Emniyet Müdürlerimiz işin başındaydı, herkes görevini yaptı. Ama en büyük güç vatandaşlarımızdı, herkes meydanlardaydı. Ama o gün yönetimde bir çatlak olsaydı bu darbeyi önlemekte zorlanırdık. Bu istikrarın, Türkiye'de yönetimin modelinin ne kadar büyük bir getirisi olduğunu gösteren bir şeydir. O sebeple bunu hiçbir zaman unutmayalım" diye konuştu.
'ENERJİMİZİ KENDİ İÇİMİZE AKITAN ÜLKE HALİNE GETİRMEYE ÇALIŞTILAR'
Cebelibereket Kültür Merkezi'ndeki köy ve mahalle muhtarları ile toplantı yapan Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, daha sonra, Gala Tesisleri'nde sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle buluştu. Tarihsel olarak pek çok ülkenin, diğer ülkelerle rekabetinin olduğunu belirten Bakan Çelik, şöyle konuştu:
"Türkiye bu rekabet içerisinde öne geçtikçe, ekonomik ve demokratik performansını arttırdıkça, tarihsel olarak rakibimiz olan ülkeler kendileri açısından rahatsız oldular ve bunu bir meydan okuma olarak gördüler. Türkiye'nin içerisinde aslında olan bazı olayları Türkiye'nin içinde olmuş gibi düşünmeyin. Yani Ak Parti'ye kapatma davası açılmasının sadece Türkiye'nin iç dinamikleri ile gerçekleşmiş bir olay gibi görmeyin. ya da 27 Nisan'da geçmişte Ak Parti'ye bir muhtıra verilmeye çalışılmasını sadece Türkiye'nin içindeki dinamiklerle gerçekleşmiş olaylar gibi görmeyin. Türkiye'nin siyasi sisteminde kırılganlık yaratmak, Türkiye'nin rakibi olan ülkelerin her zaman işine geldi. Bu fay hatlarından ilerleyerek bizi, kendi içimize enerji akıtan, enerjimizi kendi içimizde tüketmeye odaklanan bir ülke haline getirmeye çalıştılar. Biz ne zaman ki dışarı baktıysak, ne zaman dışarıya doğru yöneldiysek, Türkiye'yi hiç kimse tutamadı. Türkiye'nin büyüyen demokrasisinden, büyüyen ekonomik imkanlarından herkesin faydalandığı bir tablo ortaya çıkabildi. Bu tablonun da ortaya çıkmasında da milletimizin topyekun bu istikrarlı ortama Türkiye Cumhuriyeti'nin hedeflerine ulaşmasına verdiği destek mümkün olabildi."
'TÜRK HALKININ KİMSEDEN DEMOKRASİ DERSİ ALMAYA İHTİYACI YOK'
15 Temmuz gecesi halkın demokrasi tarihini yeniden yazdığını ifade eden Bakan Çelik, sözlerine şöyle devam etti:
"Çok geçmiş yıllardan beri, bugün de kullanılıyor, Sayın Cumhurbaşkanımız için ahlak dışı bir şekilde diktatör ifadesi. Bu kavram bizim topraklarımızdan çıkmadı. Birtakım, bizim ülkemizdeki bazı siyasiler, ya da bazı entelektüeller bunu dile getiriyorlar, ama bu Türkiye'de çıkmadı. Rakibimiz olan ülkelerde, Türkiye'nin o rekabette kendilerini geçmeye başladığını görünce bu tip kara propagandalara başladılar. Benim onlara vereceğim cevap şudur, ben siyaset bilimciyim ve diktatörün ne olduğunu çok iyi bilirim. Dünyadaki bütün diktatörlerin, tarihteki bütün diktatörlerin ortak bir özelliği vardır. Onlar halklarına karşı tankların, duvarların arkasına saklanırlar. Ama sizin diktatör dediğiniz bizim Cumhurbaşkanımız 15 Temmuz gecesi, savaş uçaklarına, o ölüm kusan tanklara karşı halkıyla beraber yürüdü, onlara karşı çıktı ve 15 Temmuz gecesi hep beraber bu demokrasi tarihini yeniden yazdınız. Türk halkının kimseden demokrasi dersi almaya ihtiyacı yoktur. Demokrasi dersinin alınması gereken yer, Türkiye Cumhuriyeti. O gün, iki yüzyıllık demokrasi tarihinde bir dönüm noktasıdır".
'REJİM DEĞİŞİKLİĞİ, CUMHURİYETİN İÇERİSİNDEN CUMHURU ÇALMAKTIR'
Bugünlerde çok fazla rejim değişikliğinden bahsedildiğini hatırlatan Bakan Çelik, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
"Türkiye'de halk, devlet yönetimine daha çok otorite koydukça, halkın yetkisi arttıkça Türkiye'nin demokrasisi, ekonomisi güçlendi. Halkın yetkisinin zayıfladığı, iradesinin gasp edildiği durumlarda ise Türkiye'nin demokrasisi de ekonomisi de zayıfladı. Yani rejimin esası cumhuriyettir, cumhurun esası cumhurdur. Rejim değişikliği, cumhuriyetin içerisinden cumhuru çalmaktır. Cumhuriyetin içerisinde cumhurun yetkisi azaltılıyorsa, rejim değişikliği odur. Bugünlerde çok fazla rejim değişikliğinden bahsediyorlar ama bahsettikleri şeyin ne olduğunu bilmiyorlar. Türkiye'nin demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olması rejimidir. Biz Cumhuriyet'e sahibiz ve bununla hiç kimsenin problemi yok. Ama 27 Mayıs darbesini destekleyenler bilsinler ki, 27 Mayıs darbesi bir rejim değişikliğidir. 12 Eylül'ü destekleyenler bilsinler ki, 12 Eylül, 28 Şubat bir rejim değişliğidir. Fettullahçı Terör Örgütü'nün darbe girişimi hem devletimize karşı bir işgal girişimi, hem de Türkiye'ye sapık bir dini ideolojiyi resmi ideoloji haline getirmek şeklinde bir rejim değişikliğidir. Dolayısıyla rejim değişikliği cumhurun iradesinin gasp edilmesidir."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Toplantının yapıldığı salondan genel görüntü
İstiklal Marşı okunurken Bakan Yakın görüntü
Katılımcılardan detaylar
Protokol 15 temmuz belgeselini izlerken
Bakan Çelik Kürsüye çıkarken, salondan genel görüntü detay
Bakan Ömer Çelik'in konuşması
-------------------
Bakan Ömer Çelik'in salona gelmesi,
Bakan Çelik'in kendisini karşılayanlarla tokalaşması
Bakan Çelik'in STK temsilcileri ile selamlaşması
Bakan Çelik ve protokolden görüntü
Bakan Ömer Çelik'in konuşması
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: İbrahim EMÜL/OSMANİYE,
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
======================================
Bakan Ağbal: Mevcut sistem sürdürülebilir değil
MALİYE Bakanı Naci Ağbal, yeni ekonominin ayarlarının baştan sona değiştirilmesi gerektiğini belirterek, "Ekonominin klasmanını yukarı taşımamız lazım. Bunun için de diyoruz ki, araştırma, geliştirme, inovasyon ekonomide her bakımdan bir zihniyet dönüşümü olması gerekiyor. Mevcut sistem sürdürülebilir değil, bunun sıkıntılarını sancıların her gün yaşıyoruz" dedi.
Maliye Bakanı Naci Ağbal, Müstakil İş Adamları Derneği'nin (MÜSİAD) Tekirdağ'ın Çorlu İlçesi'nde düzenlediği Genel İdare Kurulu toplantısına katıldı. Toplantıda konuşan Ağbal, Ak Parti hükümetinin 14 yılda güzel işler yaptığını belirterek, "Özellikle içinde bulunduğumuz son 2 yılda da gerçekten güzel işler yaptık. Bütün sıkıntılara rağmen, bütün badirelere rağmen gerçekten çok önemli icraatları, çok önemli reformları bu dönemde yaptık. Özellikle son bir yıl içerisinde, ekonomide ekonomiye can verecek, kan verecek, ekonominin damarlarını açacak, damarlarını gevşetecek önemli düzenlemeleri de, kararları da hayata geçirdik" dedi.
'2017-18 YILLARINDA OLUMLU BİR PERFORMANS BİZİ BEKLİYOR'
2016 yılının dünya için kötü bir yıl olduğunu belirten Bakan Ağbal, "2016 yılı gerçekten dünya için kötü bir yıl oldu, küresel büyümenin 2009 sonrası en düşük olduğu bir yılı geride bıraktık. Ama şu andaki yapılan tahminlere baktığımızda, 2017-18 yılları için daha olumlu bir performansın bizi beklediğini söyleyebiliriz. Bu tabi ki bizim için de son derece olumlu. Önümüzdeki döneme baktığımız zaman fırsatlar da var, riskler de var. İmkanlar da var, sıkıntılar da var. Bunlar nedir diye baktığımızda büyüme oranlarının ileriye dönük olarak ılımlı bir tempoda gidecek olması Türkiye için büyük bir fırsat. Çünkü Türkiye küresel ticaretten daha fazla pay alan, küresel ticaretten daha fazla kazanan bir ülke olacak. Onun için ülkenin global ekonominin genel olarak büyümesi bizim için iyi. Yine küresel ticaretin önümüzdeki dönemde daha da büyümesini bekliyoruz. İhracatımızın yarısını biliyorsunuz Avrupa Birliği ülkelerine yapıyoruz. Özellikle 2013'ten sonra başlayan yeni bir grafik var. Avrupa ekonomilerinde normalleşme, istihdamda artış ve ekonomik büyümede bir toparlanma gözüküyor. Önümüzdeki yıllarda inşallah Türkiye olarak bunlardan istifade edeceğiz" dedi.
'GÖZLER ABD EKONİMİ POLİTAKASINDA'
Bakan Ağbal, ABD'de yeni bir yönetimin geldiğini belirterek, "Şu anda en büyük sıkıntılardan bir tanesi, bu yeni yönetimin uygulayacağı ekonomi politikalarının, maliye politikalarının, para politikalarının yönü, istikameti, derinliği ne olacak. Küresel ticarete Trump'ın getirdiği yeni yaklaşımlar küresel ticareti ve dünya büyümesini nasıl etkileyecek, şu anda bütün gözler Amerika Birleşik Devletleri'ndeki ekonomi politikasındaki belirsizle odaklanmış duruyor. Gerek ABD'de, gerekse AB'de merkez bankaları üzerinde önümüzdeki dönemde daha fazla baskı olacak. Ne yönde, tab iki parasal sıkılaşma yönünde. Biliyorsunuz Amerika Birleşik Devletleri'nde zaten bir sıkılaşma başladı. Artık 2017 yılında en az 3 faiz artırımı bekliyoruz, Mart ayında da böyle bir beklenti önümüzde. Avrupa Birliği ekonomilerinde de olumlu performans tabi ki para politikasında bir sıkılaştırma beklentisini de yukarıya çekiyor. Birçok ülkenin yüksek borçluluğu var, bu ülkelerin büyüme oranları üzerinde baskı meydana getiriyor" diye konuştu.
'EN ÖNEMLİ REFORM, YÖNETİM SİSTEMİ REFORMU'
Türkiye ekonomisinde atılması gereken birçok reforma ve, güçlü bir siyasi desteğe ihtiyaç olduğunu belirten Bakan Ağbal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin önünde yapılması gereken, atılması gereken birçok yapısal reform var. Ama bizim bunları atmak için mutlaka güçlü bir siyasi desteğe ihtiyacımız var. Bu açıdan yapısal reformlar gittikçe önem kazanıyor. Türkiye'yi ileriye taşıyacak ekonomide, siyasette, jeopolitikte süper lige taşıyacak önemli reformlara ihtiyacımız var. Onun için için de diyoruz ki; Türkiye'yi gerçekten yukarıya sıçratacak bir tane önemli reform var. Bu bir reform, o kadar önemli bir reform ki, bütün diğer önemli reformları arkasından getirecek. Bu reform yapılırsa, diğer reformlar imkanlı hale gelecek. Yoksa, birileri diğer taraftan sürekli engellemeye çalışacak. Biz bir taraftan bu engellemeye çalışanlara karşı sürekli tetikte olacağız, sürekli hep beraber bir tedirginlik içerisinde olacağız. Onun için önümüzdeki süreçte reformların reformu olan reformlara hayat verecek, reformlara kan verecek ülkeyi yukarıya taşıyacak esas reform yönetim sistemi reformudur diyoruz. Yani cumhurbaşkanlığı hükümet sistemidir diyoruz."
Mevcut sistemin sürdürülebilir olmadığını belirten Bakan Ağbal, sözlerini şöyle noktaladı:
"Ekonomide köklü değişimi mutlaka hayata geçirmemiz lazım. Uzun vadeli global trendlere bakıldığında Türkiye'de, Tekirdağ'da, Çorlu'da eğer ileride daha da büyüyeceksek, gelişeceksin, mevcut yaptığımız işleri yaptığımız gibi yapmayı bırakıp yeni işleri, yeni yollarla yapmamız lazım. Yani ekonominin ayarını baştan sona değiştirmemiz lazım. Ekonominin klasmanını yukarı taşımamız lazım. Bunun için de diyoruz ki araştırma, geliştirme, inovasyon ekonomide her bakımdan bir zihniyet dönüşümü olması gerekiyor. Mevcut sistem sürdürülebilir değil, bunun sıkıntılarını sancıların her gün yaşıyoruz. Bunu içimizde hissediyoruz. Bunu Mecliste, hükümette, dış politikada görüyoruz. Sistem artık yeni Türkiye'nin istemlerine uygun değil, sürdürülebilir olmadığı zaten oluşturduğu tedirginliklerden sıkıntılardan belli. Bir kere bu, Türkiye'ye geçmişe dönük olarak baktığınızda mevcut sistem gerçekten hükümet olmada, Meclis olmada, temsil kabiliyeti bakımından yetersiz. Hatırlayın 90'lı yılları, yüzde 20'ler seviyesindeki oylarla iktidar oldular, Türkiye artık bunu hak etmiyor. Türkiye temsilde güçlü bir temsil istiyor. Yani, demokrasi temsille güçlenecek. Onun için mutlaka bunu yapmamız lazım."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Bakanın gelişi
-Bakanın salona girişi
-Salondan görüntü
-Bakanın konuşması
-Bakan hediye verilmesi
-Plaket töreni
Haber-Kamera: Mehmet YİRUN/ÇORLU(Tekirdağ),
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
========================================
Hak-İş Konfederasyonu Başkanı Arslan: Cumhurbaşkanlığı sistemi sihirli anahtar değil
HAK-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, getirilmek istenen Cumhurbaşkanlığı siteminin, bütün sorunları çözecek sihirli bir anahtar olmadığını söyledi.
Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, Karabük'e gelerek Öğlebeli Mahallesi'nde bulunan Gençlik Merkezi'nde sivil toplum örgütleri temsilcileriyle bir araya geldi. Arslan, parlamenter sistemin ülkeyi darbelerden, krizlerden, sorunlardan bir türlü uzaklaştıramadığını söyleyerek şöyle konuştu:
"O nedenle bir konfederasyonun başkanı olarak ülkemin geleceğinden bu sistemde endişe ediyorum. Ülkemi seviyorum, potansiyeline güveniyorum. Ülkemizin bölgesinde güçlü, etkin, oyun kurucu bir ülke olmasını istiyorum. Ülkemdeki değişim ve dönüşüme katkı vermek istiyorum. Ama bu sistem benim önümü tıkıyor. Benim istemediğim, beklemediğim, arzu etmediğim bir istikameti bize zorluyor ve biz bu krizlerin de faturalarını en ağır şekilde ödüyoruz. Ben ülkemde sorumluluk sahibi bir sendikacı, bir işçi olarak sorumluluklarımı yerine getirerek ülkeme hizmet ederken, işletmelerimizle üretime katkı verirken neden krizlerin faturasını biz ödeyelim? Bu krizlerin sebebi biz değiliz ki? Sebebi sistemin getirdiği zorluklar."
Getirilmek istenen Başkanlık veya Cumhurbaşkanlığı siteminin bütün sorunları çözecek sihirli bir anahtar olmadığını da ifade eden Arslan, "Sonuçta burada yine milletle birlikte sorunlar çözülecek. Parlamenter sistemi bütünüyle kötüdür, parlamenter sistem tuka kaka diyemeyiz. Ama mevcut sistem bize güçler arasında çatışmayı ve bunu da krize dönüştürecek bir örnek. Karar almakta o kadar zorlanıyoruz ki, bunu pratiğe dökmekte o kadar zorlanıyoruz ki inanın siyasetçilerin her biri 'tamam' diyor, mali bürokrasi karşınıza dikiliyor. Kendilerini devlet sayıyor. Kendisini devlet gören bir bürokratik anlayış var. Cumhurbaşkanımız her seferinde 'Bürokratik oligarşiye karşı mücadele ediyorum' diyor ama başaramıyor. Bunun yolu kısa, net, çabuk karar verici bir mekanizmadan geçer" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------------------
-Hak-İş Genel Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan'ın konuşması
Haber-Kamera: Bülent DİKTEPE/KARABÜK,
10.03.2017 - Haber Kodu : 170310242
=======================================
==================================
==================================
Edirne büronun 11 Mart 2017 tarihli gündemi
--------------------------------------------------------------------
1- Bakan Ağbal, Tekirdağ'da
Maliye Bakanı Naci Ağbal, Tekirdağ'da MUSİAD genel idare kurulu toplantısına katılıp, esnaf ve partililerle bir araya gelecek. (İZLENİYOR)
==================================
CHP Iğdır İl Başkana İlhan Zor: Delikanlı halkı yönetemez
Cumhuriyet Halk Partasi (CHP) Iğdır İl Başkanı İlhan Zor, Referandumda neden 'Hayır' diyeceklerini açıkladı. Türkiye Cumhuriyeti'nin eski Osmanlı Şeri Devletine götürülmek istendiğini, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal'in kurduğu Türkiye Büyük Millet Meclisinin devre dışı bırakılmak istendiği gibi birçok nedenden dolayı 'Hayır' diyeceklerini belirten Zor, milletvekili seçilme yaşının 25'ten 18'e indirilmesini de eleştirdi. Zor, "Bir ülkeyi akıl yönetir. Adından belli delikanlı halkı yönetemez. Elbette onlar bizim gençlerimiz, çocuklarımız, fakat yönetimi ehline vermek gerek.18 yaşında hangi yasaya karşı çıkacak, hangi yasa teklifi verecek. Ancak el kaldır, el indir yapacak. Eğer ülke normal yönetilmiyorsa 200 miletvekilide aynıdır, bin Milletvekili de. Sadece Cumhurbaşkanı'nın yargılanması için şuan 350 Milletvekilinin imzası lazımken o zaman 400 Milletvekili gerekli olacak. Bu adamlar bugüne kadar Turkiye Cumhuriyeti vadandaşları için olumlu bir adım atmamışlar ki. Geldikleri günden beri hesapları 'Biz nasıl Turkiye Cumhuriyeti Devletinin yönetim biçimini değiştiriz', 'Biz nasıl zengin oluruz', 'Biz nasıl taraftarlarımızla birlikte oluruz'" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------------------
-İl Başkanı İlhan Zor'un konuşması
-Toplatıya katılan basın mensupları
Haber-Kamera: Suat DENİZ/ IĞDIR,
==========================================
Ayın yavrusunu biberonla besliyorlar
ERZİNCAN'ın Refahiye ilçesinde bulunan 1.5 aylık yavru boz ayı Kafkas Üniversitesi Yaban Hayatı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi'nde bakım altına alındı. Görevliler tarafından biberonla beslenen ayı yavurusunun ilk geldiğinde 2 tane olan diş sayısının 6 yı bulduğu belirtildi. Veteriner Fakültesi son sınıf öğrencisi Sema Ergün, yavru ayının gelişimlerini yakından takip ettiklerini söyledi. GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
-Ayının uyku ve dinlenme kafesinden çıkarılması
-Sema Ergün'ün ayı yavrusunu biberonla beslemesi ve ayının tepkileri
-Genel ve detaylar
-Sema Ergün'ün konuşması
-Erdoğan Uzlu'nun konuşması
Haber-Kamera: Bedir ALTUNOK/ KARS,
========================================
İZLENECEK
Bakan Arslan ile Yılmaz Kars ve Ardahan'da
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan ile Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz yarın Ardahan ve Kars'ta açılış ve temel atma törenlerine katılacak
==================================
==================================
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni - 1 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?