1)EL BAB'DAN YİNE ACI HABER: 1 ŞEHİT, 1 YARALI
SURİYE'nin El Bab bölgesinde DEAŞ unsurları ile çıkan çatışmada 1 asker şehit oldu, 1 asker yaralandı. Suriye'de sürdürülen Fırat Kalkanı harekatı kapsamında mahallelerine girilen El Bab'ta terör örgütü DEAŞ unsurları ile çıkan çatışmada 1 asker şehit oldu, 1 asker ise yaralandı. Yaralı asker, bölgeden tahliye edilerek tedavi için Kilis Devlet Hastanesi'ne götürülürken, şehit askerin cenazesi de helikopterle otopsi için Gaziantep Adli Tıp Kurumu morguna gönderildi. TSK'dan da konuya ilişkin yazılı açıklama yapıldı.
Bölgede çatışmaların sürdüğüne vurgu yapılan açıklamada şöyle denildi:
"El Bab civarında meydana gelen çatışmalarda kahraman bir silah arkadaşımız şehit olmuş, bir kahraman silah arkadaşımız ise yaralanmıştır. Şehidimizin kederli ailesine, Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına ve yüce milletimize başsağlığı ve sabır yaralanan silah arkadaşımıza da acil şifalar diliyoruz."Böylece harekatın 172'nci gününde şehit asker sayısı 65'e yükseldi.
EL-BAB'DAN ŞEHİT ATEŞİ DENİZLİ'YE DÜŞTÜ
SURİYE'nin kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik yürütülen Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında, El Bab'da terör örgütü DEAŞ mensubu teröristlerle yaşanan çatışmada şehit olan Piyade Uzman Çavuş 40 yaşındaki Emin Güngör'ün şehadet haberi memleketi Denizli'nin Acıpayam İlçesi'ndeki baba ocağına ulaştı.
Suriye El-Bab'ta DAEŞ'in saldırısı sonucu şehit olan Piyade Uzman Çavuş Emin Güngör'ün acı haberi memleketi Denizli'nin Acıpayam İlçesi Güney Mahallesi'nde yaşayan ailesine sağlık görevlileri eşleğinde verildi. Acı haberi 82 yaşındaki baba Ali Güngör ve anne 76 yaşındaki Menendi Güngör'e Acıpayam Kaymakamı Ali Şanlıer ile Acıpayam İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı İsmail Güdül verdi. Bir süre önce kalp ameliyatı olan baba ve anne Güngör acı haberle fenalaştı. Sağlık ekiplerinin yaptığı müdahalenin ardından acılı çift ambulansla Acıpayam Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Şehit Piyade Uzman Çavuş Emin Güngör'ün ayın mahallede oturan eşi Ayşe Güngör ve 3 çocuğuna haberi vermek için Denizli Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'nden psikolog görevlendirildi. Şehit Emin Güngör'ün Çanakkale Gelibolu 18. Mekanize Tugayı'ndan El-Bab'a görevli gittiği öğrenildi.
Görüntü Dökümü
-------------------------------
Şehit evinden görüntü
Şehit evine bayrak asılmasından görüntü
Taziyeye gelenlerden görüntü
Genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Ramazan ÇETİN-DenizTOKAT/ACIPAYAM(Denizli),
11.02.2017 - Haber Kodu : 170211241
11.02.2017 - Haber Kodu : 170211245
=========================================================
2)ERZURUM'A ŞEHİT ATEŞİ DÜŞTÜ
SURİYE'de sürdürülen Fırat Kalkanı Harekatı'nda, El Bab bölgesinde Rusya savaş uçağının vurduğu binanın enkazından yaralı olarak çıkarılan askerlerden Erzurumlu uzman çavuş 26 yaşındaki Sedat Atalay, tedavi gördüğü hastanede şehit oldu.
Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında kuşatılan El Bab bölgesinde geçen 9 Şubat günü Rusya'ya ait savaş uçağının kazaen vurduğu belirtilen binada 3 asker şehit oldu, 11 asker de yaralandı. Yaralı askerlerden uzman çavuş Sedat Atalay, Gaziantep'te tedavi gördüğü hastanede bugün saat 17.30 sıralarında, doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamayarak şehit oldu. Uzman çavuş Sedat Atalay'ın şehit olduğu haberi, Erzurum'un Aşkale İlçesi'ne 10 kilometre uzaklıktaki Merdiven Mahallesi'nde yaşayan yakınlarına ulaştı. Fadime ve Sinan Atalay çifti ise, dört çocuklarından biri olan oğullarının şehit olduğu haberini, Gaziantep'te aldı.
Bekar olan şehit uzman çavuş Sedat Atalay'ın Tunceli'de görevliyken bir süre önce El Bab'a gittiği belirtildi.
Sedat Atalay'ın cenazesinin yarın, Erzurum Askeri Havalimanı'nda yapılacak törenin ardından Aşkale İlçesi'nde kılınacak cenaze namazı sonrası Merdivenli Mahallesi'nde toprağa verileceği bildirildi.
Haber: ERZURUM,
==========================================================
3)PÜLÜMÜR' DE ÇATIŞMA: 3 ASKER YARALANDI,1 TERÖRİST ÖLÜ,1 TERÖRİST YARALI ELE GEÇİRİLDİ
TUNCELİ'nin Pülümür İlçesi Kızılmescit mevkiinde devam eden operasyonlarda çıkan çatışmada 3 asker yaralandı. 1 teröristin öldürüldüğü çatışmalarda, 1 terörist de yaralı ele geçirildi. Tunceli Valisi Osman Kaymak, Devlet Hastanesi'ne kaldırılan yaralı askerleri ziyaret etti. Pülümür Kızılmescit bölgesinde güvenlik güçlerinin 3 günden beri sürdürdükleri operasyonlar kapsamında önceki gün PKK'lıların kış üstlenmesi olarak kullandıkları birçok sığınak bulunarak kullanılamaz hale getirildi. Tunceli Jandarma Bölge Komutanlığı'nın koordinesinde, İl Jandarma Komutanlığı'na bağlı jandarma özel harekat (JÖH) birliklerinin katıldığı operasyonda, Kızılmescit bölgesinde PKK'lıların kış üstlenmesi için kullandıkları sığınakların tespit edilmesinden sonra bölgeye hava destekli operasyon düzenlendi. JÖH birlikleri Kızılmescit bölgesindeki PKK sığınaklarına operasyon düzenleyince PKK'lılar, operasyonu fark edince sığınakları terk ederek bölgeden farklı istikametlere kaçarak izlerini kaybettirmeye çalıştı. Ancak JÖH birliklerinin dedektör köpekleriyle sürdürdüğü izler sayesinde 2 PKK'lı terörist, kullanılmayan eski krom madenindeki bir koynteynırın içinde gizlendiğinin tespit edilmesi üzerine buraya operasyon düzenlendi. Krom madeni bölgesindeki kontenyer içinde gizlenen 2 PKK'lının teslim olması yönünde yapılan çağrılar sonrası bir terörist, kontenyer içinde aniden çıkarak elindeki el bombasını askerlerin üzerine attı. El bombasının patlaması sonucu 3 asker yaralandı. Yaralı askerler bölgeye gönderilen helikopterlerle Tunceli Devlet Hastanesi'ne getirilerek tedavi altına alınıdı.
Bölgedeki diğer birliklerin desteğiyle konteynır içindeki 2 teröristten biri ölü, diğeri ise yaralı olarak ele geçirildi. Yaralı ele geçirilen PKK'lı terörist, tedavi edilmek üzere Tunceli Devlet Hastanesi'ne getirilirken hastanede jandarma ve polis ekipleri yaralı teröristi hemen sorguya aldı ve kaçan diğer teröristlerin yerlerinin tespit edilmesi için başlattığı sorgu sürüyor. Çatışma bölgesine gönderilen çok sayıda jandarma özel harekat timi ile kaçan diğer teröristlerin yakalanması için operasyon geniş bir alana yayıldı.
Yaralı askerlerin tedavi altına alındığı Tunceli Devlet Hastanesi'ne gelerek yaralı askerleri ziyaret eden Vali Osman Kaymak, hastane çıkışında çatışmayla ilgili gazetecilere bilgi verdi. Vali Kaymak, "Pülümür Kızılmescit bölgesinde eski bir maden ocağındaki bir konteynır içinde teröristlerin olduğu değerlendirilerek bölgeye jandarma timleri sevkedilmiş olup, teröristlerin dışarı çıkması için anons yapılmış. Ancak konteynır içinde bulunan iki teröristten birinin dışarı çıkarak elindeki el bombasını güvenlik güçlerinin üzerine atması sonucu 3 askerimiz yaralanmıştır. Yaralı askerlerimiz bölgeden hızla hastaneye intikal ettirilerek tedavilerine başlanmıştır. Şu an askerlerimizin tedavilerine devam ediliyor, hayati tehlikeleri bulunmamaktadır. Çatışma sırasında bir terörist olay yerinde öldürülmüş, 1 terörist de yaralı olarak etkisiz hale getirilmiştir" dedi. Vali Osman Kaymak, kaçan teröristlerin etkisiz hale getirilmesi amacıyla bölgedeki operasyonların sürdüğünü söyledi.
Görüntü Dökümü
-------------------------------
-Hastaneden görüntü
-Hastane acil servisi önündeki haraketlilik
-Anbulansaların gelmesi
-Bölgeye güvenlik için gelen asker ve polisler
-Ambulans ile hastaneye getirilen yaralı asker
-Alınan güvenlik önlemleri
-Yaralı askerlerin ambulanstan indirilmesi sedye ile acil servise alınması
-Vali Osman Kaymak'ın konuşması
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ferit DEMİR/TUNCELİ,
11.02.2017 - Haber Kodu : 170211194
==========================================================
4)EMNİYET BİNASI ÖNÜNDE ATEŞ AÇILDI
KONYA'da emniyet binası önünde bir otomobilden havaya ateş açıldı.
Merkez Karatay İlçesi Adana çevreyolu üzerindeki emniyet binası önüne gelen bir otomobilden havaya ateş açıldı. Emniyet binası önündeki kulübede nöbet tutan görevli polis memurlarının peşinden koştuğu araç, hızla olay yerinden uzaklaştı. Bölgeye çok sayıda sivil ve resmi ekibin yanı sıra terör saldırısı olabilir endişesiyle Terörle Mücadele Şubesi ekipleri sevk edildi. Olay yerinde yapılan incelemede, 8 boş kovan bulundu.
Olayla ilgili soruşturma başlatılırken, bir süre sonra şüpheli, polis merkezine giderek teslim oldu.
Görüntü Dökümü
-------------------------------
Olay yeri detay
Polislerin incelemeleri
Boş kovanlardan detay
Genel ve detaylar
Haber-Kamera: Tolga YANIK/KONYA,
12.02.2017 - Haber Kodu : 170212004
=========================================================
5)OTOMOBİLDE EŞİ VE ÇOCUKLARINI REHİN ALDI
ŞANLIURFA'da cezaevinden çıktığı belirtilen bir kişi, eşi ve çocuklarını otomobilde silahla rehin aldı. Polis ikna etmek için çalışma başlattı.
Direkli Mahallesi'nde dün akşam saatlerinde ismi henüz öğrenilemeyen kişi, eşi ve çocuklarını otomobile bindirip kapıları kilitledi. Yanında silah bulunduğu belirtilen kişinin, ailesini öldürüceğini söylemesi üzerine çevredekiler polise haber verdi. İhbarla bölgeye polis ve sağlık görevlileri sevk edildi. Olay yerinde güvenlik önlemi alınırken, polisin ikna çabaları devam ediyor.
POLİS İKNA ETMEYE ÇALIŞTI, KAÇTI
Şanlıurfa'da karanlık stabilize yolda, ticari bir takside tabancayla eşi ve çocuklarını rehin alan Osman isimli kişi için bölgeye müzakereci polis gönderildi. Zırhlı araçtaki polis, megafonla şüpheliyi ikna etmeye çalıştı. Ancak yaklaşık 2 saat süren çabalar sonuçsuz kaldı.
Şüpheli, eşi ve çocuklarıyla birlikte, kullandığı taksiyle, hızla polis araçlarının arasından geçip tarlalardan kaçtı. Polis aracın peşine düşerken, karanlıkta silah sesleri duyuldu.
Görüntü Dökümü
-------------------------------
Olay yerinde hazır bekletilen polis ve 112 sağlık ekipleri
Ticari taksi içinde bulunan rehineler
Müzakerece polis zırhlı araçta ikna anons etmesi
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ali LEYLAK-Ömer ŞULUL/ŞANLIURFA,
11.02.2017 - Haber Kodu : 170211248
================================================
6)ÇIĞ ALTINDA KALAN DAĞCIYI ARKADAŞI GÖRÜNTÜLEDİ
Erzincan'daki Tatlısu Mağaçur Vadisinde tırmanış yapan dağcılardan biri çığ altında kaldı. Metrelerce sürüklenen dağcıyı, bir başka arkadaşı cep telefonuyla görüntüledi.
DADAK Doğa Sporları Kulübü Başkanı Mustafa Tekin, bir grup arkadaşı ile birlikte Ernzincan'da Tatlısu Mağaçur Vadisine tırnamışa gitti. Tırmanışın ardından kontrollü şekilde deniz seviyesinden 2500 metre yükseklikteki vadiden indikleri sırada büyük bir çığın geldiğini fark ettiler. Grupta bulunan dağcılardan biri cep telefonu ile çığ anınını görüntülemeye başladı. Bu sırada gruptan bir arkadaşlarının da çığ altında kalışı görüntüye girdi. Metrelerce sürüklendikten sonra çığ altından yara almadan çıkan dağcıya arkadaşları "İyi misin?" diye seslendiler. Arkadaşlarının 'Şükür kurtulduk" demeleri üzerine dağcılar rahat bir nefes aldı.
Dağcı Mustafa Tekin, Önümüzde çığ akmaya başladı. Bu sırada biraz yukarı bölümde arkadaşlarımızdan birinin çığ altında kalışına tanık olduk. Ama mucize kabilinden arkadaşımız çığ altından kurtulmayı başardı. Aslında hepimiz büyük bir kaza atlattık. Daha sonra topluca dağdan sağ salim indik" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-------------------------------
Dağcıların inişleri
Çığ akmaya bışlıyor
Dağcının çığ altında kalışı
Arkadaşlarının seslenmesi
Haber- Kamera: ERZURUM,
11.02.2017 - Haber Kodu : 170211216
==============================
BAŞBAKAN YILDIRIM ANTALYA' DA AÇILIŞ TÖRENİNE KATILDI
7)15 YILDA, BİR TÜRKİYE'Yİ ÜÇ TÜRKİYE YAPTIK
Başbakan Binali Yıldırım, toplam maliyeti 731 milyon 901 bin olan 67 tesisin toplu açılış törenine katıldı. 10 bin kişilik Spor Salonu'nda gerçekleştirilen toplu açılış törenine Başbakan'ın yanı sıra Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Ak Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, Antalya Valisi Münir Karaloğlu ve Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ile Ak Parti Antalya milletvekilleri de katıldı. Açılış 10 bin kişilik spor salonu dolarken, vatandaşlar dağıtılan 'evet' kitapçığını okudu. Yoğun güvenlik önlemi altında içeriye alınan vatandaşlar, Türk bayraklarını sallayarak sloganlarla coşku yarattı. Öte yandan emniyet ekipleri, salonun çevresinde yoğun güvenlik önlemi aldı. Salondan yaklaşık 500 metre ötedeki yeraltı çöp konteynırlarının bile kaynakla kapatıldığı gözlendi.
'BAŞKENTİ ANTALYA'YA MI TAŞISAK' ESPRİSİ
Başbakan Binali Yıldırım, açılış töreninde yaptığı konuşmaya, 'evet' diye başladı. Kendisinden önce kürsüde konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun yatırımları anlattığını belirterek "Başkenti Antalya'ya taşısak mı diye düşündüm ama sonra laf söz ederler diye vazgeçtim" dedi. Millete hizmet yolunda yeni bir adım attıklarını belirten Başbakan Yıldırım, şöyle konuştu:
"Antalya'ya faydalar sağlayacak yatırımları açıyoruz. Dünyanın gözde şehirlerinden Antalya'ya yeni eserler kazandırmanın heyecanını yaşıyoruz. Dün Aksaray'da açılışlar yaptık. Size Cumhurbaşkanımızın selamını getirdim. Türkiye'yi yeniliyoruz, Türkiye'nin geleceği olan yollar, köprüler, havalimanları okullar, adalet sarayları, üniversiteler, daha neler neler. Her şey millet için, her şey Türkiye için."
'AĞANIN ELİ TUTULMAZ
Milletin Ak Parti'ye tek başına iş başına dediği günden bu yana Antalya'ya 18 milyar yatırım sağladıklarını beliterek, şöyle devam etti:
"Helali hoş olsun, Antalya daha fazlasını hak ediyor. 8600 yeni derslik, 18 hastane, 15 baraj, 82 taşkın koruma dere ıslahı, 288 kilometre bölünmüş yol yaptık. 148 milyon fidan diktik. 2006 yılında doğalgazı Antalya ile buluşturduk. Alanya'ya üniversite kurduk. Dışişleri bakanımız 5 üniversite daha kurulacağını söyledi. Ağanın eli tutulmaz. 33 bin kişilik stadı hizmeti açtık. 10 baraj daha yapacağız. Antalya'yı Burdur'a ve Denizli'ye bölünmüş yolarla bağladık. Milleti, gönülleri birleştirdik. 1500 yataklı şehir hastanesini Antalya'ya kazandıracağız. Güneş enerji santralleriyle ücretsiz elektrik veriyoruz. Sizler için dağları delip Çubuk Beli'ni de yapacağız. Batı Çevre Yolu'nun temelini de biz atmıştık, açmak bize nasip oldu. Yeter mi Antalya?
Salondan yükselen 'Hayır' sesine gülümseyen Başbakan Yıldırım, "Neden evet demiyorsunuz. Zaman evet zamanı. Antalya- Alanya otoyolunu da yapacağız. Hızlı trenle Antalya'yı Konya'ya bağlayacağız. Teknolojiyi kullanan akıllı kente kavuşturacağız. Antalya sadece Türkiye'nin değil, dünyanın en fazla 5 yıldızlı otelini sahip ikinci şehir. Turizmin yüzde 64 burada gerçekleşiyor. İşimiz hizmet, gücümüz millet. siz arkamızda olduğunuz sürece sizler için üretmeye, çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
'SÖZ DE KARAR DA MİLLETİN'
Başbakan Yıldırım, milletin 15 Temmuz'da alçak FETÖ'ye ders verdiğini söyledi. Yıldırım, "Demokrasiyi, istikbalimizi kurtardınız. Demokrasi nöbetlerinde yürekler bir attı. Demokrasimizi istikrarımızı teminat altına alacak bir referandum arefesindeyiz. Anayasa değişikliğiyle birlikte artık hiçbir vesayetçi güç, hiçbir çılgın bu ülkeyi geriye götüremeyecek. Her daim umutla, kararlılıkla ileriye bakacağız. Cumhurbaşkanımızın onayıyla halk oylaması süreci başladı, inşallah 16 Nisan'da sandık başındayız. Daha güçlü bir Türkiye için adım adım yürüyoruz. Artık söz de karar da sizin. Açılışını yaptığımız hizmetler ve eserler ülkemize hediye olması için Rabbime şükür ediyorum. Uğurlu olsun. 780 bin kilometrekare hizmetler hız kesmeden devam edecek" şeklinde konuştu.
BAKAN ÇAVUŞOĞLU
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da birçok yatırımın Başbakan'ın Ulaştırma Bakanı olduğu dönemde yapıldığını söyledi. "Antalya'da duble yollar varsa sizin desteğiniz sayesinde olmuştur" diye devam eden Çavuşoğlu, "Siz başbakan olduktan sonra yatırımların daha fazla programa alındığını gördük. Antalya yatırımlarla adeta şantiye gibi. Bu millet size yolların kral diyor. Siz yolların kralı ve mimarısınız" dedi.
BAKAN AKİF ÇAĞATAY KILIÇ
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç da bu yatırımlarının Ak Parti hükümetlerinin yatırım hamlesinin örneği olduğunu aktardı. Bakan Kılıç, "Önümüzdeki yıllar 'evet'le birlikte birçok yatırımı hayata geçireceğiz. 15 Temmuz'da FETÖ istikrarsızlık sağlamak istedi. Karanlık gece 16 Temmuz'da aydınlığa döndü. Milletimiz bizimle birleşerek bu darbeyi bertaraf etti. Farklı sıkıntılar olur diye çalışmalar yaptılar ama başaramadılar" diye konuştu.
ANTALYA VALİSİ KARALOĞLU
Antalya Valisi Münir Karaloğlu da kentin her noktasına hizmet götürmeyi amaç edindiklerini söyledi. Dünyanın gözünde Antalya'nın Türkiye olarak algılandığını belirten Karaloğlu, "Şehrimiz 750 milyon liralık yatırım yapabilecek güçtedir. Antalya hizmetlerden payını almaktadır" dedi.
BAŞKAN MENDERES TÜREL
Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ise şehirlerin karakterlerini belediye başkanlarının belirlediğini söyledi. Birinci görevlerinin insanların hayatlarını kolaylaştırmak olduğunu belirten Türel, ikinci görevlerinin şehre kimlik kazandırmak olduğunu vurguladı. Türel, "Vizyon belediyecilik dönemi başladı. Antalya artık Türkiye demektir. Türkiye'nin konaklama kapasitesinin yarısı Antalya'dadır. İlimiz konaklama konunda İtalya ile yarışıyor" dedi. 600'den fazla engelliye hizmet verdiklerini aktaran Başkan Türel, sosyal hizmetlere de ağırlık verdiklerini kaydetti.
Türel, kadınlara ayrımcılık yaparak kadınlar plajı açtıklarını belirterek, şöyle devam etti:
"3 tane daha kadınlar plajı yapacağız. Yurt yapımına öncelik veriyoruz. İhtiyaç olan öğrencilerimize destek çıkıyoruz. Antalyaspor'umuza çok güzel bir tesis kazandırdık. Şimdi Alanyaspor'a da bir tesis kazandıracağız. Turizmi çeşitlendirip 12 aya yayacağız. Hizmet binamızı 75 milyon yatırımla tamamladık. Şehrimizi hem düzenli hem de karakterli hale getireceğiz. Bütçe performansı açısından Türkiye'de üçüncüyüz. 2,5 yılda 2 trilyonluk yatırım yaptık. Mavi bayrak açısından dünya birincisiyiz."
Konuşmaların ardından Binali Yıldırım, Tünektepe teleferiğe ve Batı Çevre Yolu'na canlı bağlantı sağlayarak açılışlarını gerçekleştirdi. Yıldırım açılışlar için diğer katılımcılarla birlikte kurdele kesti. Toplu açılışı yapılan 67 yer arasında 10 bin kişilik spor salonu, Batı Çevre Yolu, Tünektepe'deki teleferik, Bölge Adliye Mahkemesi, katlı kavşaklar gibi farklı kamu kurumlarının yatırımları yer alıyor.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ'Nİ AÇTI
Kapalı spor salonundaki toplu açılış töreninde 67 tesisin açılışını gerçekleştiren Başbakan Binali Yıldırım, buradaki törenin ardından yeni inşa edilen Antalya Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) binasına geldi. Başbakan Yıldırım, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Ak Parti Antalya milletvekilleri, Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek, çok sayıda üst düzey yargı mensubu ile hakim ve savcıların katıldığı törenle Antalya BAM binasının açılış kurdelesini kesti.
Antalya istinaf mahkemesi veya bölge adliye mahkemesinin açılışını yapan Başbakan Binali Yıldırım, "İnşallah bu güzel mekan güzel, adil, hızlı yargılamanın merkezi olur. Adalet mülkün temelidir diye bir söz var her yerde asılı. Hakikaten adalet olmayan yerde dirayet, huzur, barış olmaz. İnsanların herhangi bir şekilde yüreğinin soğuması, suçluların cezasını görmesiyle doğru orantılıdır" dedi.
İstinaf mahkemelerinin Türk yargı tarihinde bir reform, çok büyük bir dönüşüm olduğunu kaydeden Başbakan Yıldırım, "Birinci derece yargı ile yüksek yargı arasında böyle bir mekanizmanın kurulmuş olması davaların Yargıtay ve Danıştay'a gitmesi ve oralarda dosyaların birikmesinin önüne geçiyor. Onu için bu karar eminim ki birkaç sene içinde ülkemizde davalarda vatandaşın beklediği sonucu verecektir" diye konuştu.
Binali Yıldırım, ülkemizin yaşadığı 15 Temmuz hain darbe girişiminde başta milletimiz olmak üzere herkesin çok büyük gayret verdiğinden de bahsederek, "Ama orada yargının ortaya koyduğu kararlı duruştur. Darbenin ilerlediği saatlerde başsavcılarımız hemen görev başı yapmış ve alçak darbecileri birer birer tutuklamıştır. Bu da Türk yargısının Türkiye'nin istiklali ve istikbaline ne kadar önem verdiğinin göstergesidir" diyerek teşekkür etti.
Konuşmasının ardından kurdele kesiminde 'Evet' esprisi de yaşandı. Kurdeleyi kesmeden önce yargı mensuplarına 'Evet hazır mıyız' diye soran Başbakan Yıldırım'a, düşük sesle 'evet' yanıtı verilince Yıldırım gülerek, "Evet cevabı duymadım az duydum" diyerek kurdeleyi kesti. Yıldırım, basına kapalı olarak Antalya BAM binasını gezdikten sonra yargı mensuplarıyla basına kapalı bir toplantı gerçekleştirdi.
15 YILDA, BİR TÜRKİYE'Yİ ÜÇ TÜRKİYE YAPTIK
Başbakan Binali Yıldırım, Antalya Valiliği'nin ev sahipliğinde Mimar Sinan Kongre Merkezi'nde sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle buluştu. Esasen bir şehrin nabzının attığı yerin sivil toplum örgütleri olduğunu belirten Başbakan Yıldırım, Ak Parti hükümetleri olarak son 15 yıldır sivil toplum örgütlerinin gelişmesi için çok büyük katkı verdiklerini söyledi.
Geçmiş yılarda Türkiye'nin zayıf iktidarlarda hep kaybettiğini kaydeden Yıldırım, "Son 50 yılın siyasi tarihine bakın, tek başına iktidarlardaki Türkiye'nin büyüme oranı koalisyon dönemlerine göre iki kattır. Demekki güven ve istikrar, bu iki sihirli sözcük bir ülkenin kalkınması, gelişmesi için olmazsa olmazdır. Türkiye'nin büyümesi için bir fikri olan herkes gözümüzün, başımızın üstünedir. 15 yılda bir Türkiye'yi 3 Türkiye yaptık. Hedefimiz bununla sınırlı değil. Önümüzde cumhuriyetimizin 100'üncü yılı var ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesine ülkemizi taşımak, hatta daha ilerisine taşımak hedefimizdir. Bunu beraber başaracağız" dedi.
'ELDEN GİDEN VESAYET'
Referandum sürecine ilişkin açıklamalarda bulunan Başbakan Binali Yıldırım, şunları kaydetti:
"Cumhurbaşkanını halk seçiyorsa, yetkiyi veriyorsa, sorumluluğu da yine siz vereceksiniz. Milyonlarca insanın oyunu alan cumhurbaşkanı yetkili olacak, sorumlu olmayacak. Demokrasilerde böyle bir şey olamaz. Neler söyleniyor neler, duydukça kanımız donuyor. Sanki bu değişiklik hiç konuşulmamış, hiç aklımızın köşesinden geçmeyen bir sürü senaryo aldı başını gidiyor. 'Rejim değişecek, elden gidiyor', elden giden bir şey yok. Elden giden vesayet, elden giden demokrasi düşmanlarının hak etmeden iktidar hevesleri elden gidiyor. Bu değişiklik yapıldığında, artık bundan sonra 15 Temmuz çılgınlığını yapanları göremeyeceksiniz."
'MECLİSİ FESHETME DİYE BİRŞEY YOK'
'Cumhurbaşkanı Meclis'i feshediyor' denildiğini kaydeden Yıldırım, "Feshetme diye bir şey yok. Karşılıklı seçim yenileme var. 2019'da belediye seçimleri olacak, iki oy atacaksınız, biri belediye başkanı, biri de belediye meclisi için. Şimdi cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi de bunun aynısı. Bir sandıkta milletvekilleri, birinde cumhurbaşkanı. Millet bir günde iki işi hallediyor. Millet 5 yıl rahat ve seçimle falan uğraşmıyor, geçimine bakıyor. Ülkede hükümet kuruldu mu, kurulmadı mı hiç derdi yok. Çünkü hükümeti siz kuruyorsunuz. Şimdi ise seçim yapılıyor, bir ay iki ay geçiyor, hükümet bir türlü kurulmuyor. Ama burada öyle bir şey yok. Burada mutlaka tek başına iktidar var. 'Niye güvenoyu yok', millet seçerken güvenoyunu da veriyor da o yüzden yok. Doğrudan güvenoyunu veriyor" diye konuştu.
'BU BİR İLKTİR DÜNYADA'
'Cumhurbaşkanıyla Meclis anlaşamadı, seçim kararı alabilir' denildiğini belirten Binali Yıldırım, "Seçim kararı aldığı an, kendi de seçime gidiyor. Meclis aynı kararı aldığında Meclis de, cumhurbaşkanı da seçime gidiyor. Yani ne diyor sistem, 'kardeşim oturun anlaşın.' Dengeliyor. Dolayısıyla uzlaşmayı ve kriz çözmeyi öngören bir sistem. Kolay kolay seçildikten 5 ay sonra 'ben seçime gidiyorum' diyen kimse çıkamaz. Çıkarsa da millet faturayı keser. Cumhurbaşkanının da 2 seçim hakkı var, her seçimde bir hakkı gidiyor. Bu bir ilktir dünyada. Burada kriz çözümü var. Meclis güçsüz, yetkisiz hale geliyor gibi hiç gerçekle alakası olmayan şeyler söyleniyor. Meclis araştırması, genel araştırma, yazılı sözlü sorma, meclis soruşturması var."
'CUMHURBAŞKANI YARGILANABİLİR, MECLİS SORUŞTURMA AÇABİLİR'
Cumhurbaşkanını ve bakanları herhangi bir suçtan yargılama, yüce divana gönderme olduğunu dile getiren Başbakan Yıldırım, "Burası çok önemli. Mevcutta cumhurbaşkanı ancak vatana ihanetle suçlanabilir. Esasında vatana ihanet suçu diye de Türk hukuk sisteminde tarif edilmiş bir suç yoktur. Milletvekillerinin yüzde 75'i kabul oyu verirse, yüce divana gidecek. Cumhurbaşkanı, yardımcıları ve bakanlar hakkında herhangi bir suçtan Meclis'te soruşturma açılabilir, soruşturma sonucunda yüzde 66, yani üye sayısının 3'de 2'si nispetinde bir kabul oyuyla yüce divana gönderilebilir. Hani nerede Meclis yetkilerinin azaltılması. Bütçeyi Meclis kabul edecek, bütçe hakkı Meclis'in. Yetmedi TBMM'de her bir milletvekili kanun teklifi verecek. Yeni sistemde hükümet kanun teklifi veremiyor. Yeni sistemde milletvekilleri daha bağımsız, dolayısıyla hükümet, milletvekilleriyle ilişkisini iyi götürmek durumundadır, milletvekillerinin saygınlığı artırılıyor" dedi.
'ANAYASANIN İLK 4 MADDESİ RABİA YERİNDE DURUYOR'
'Üniter yapı zedeleniyor' şeklindeki söylemleri 'koca bir yalan, Allah kuru iftiradan korusun' diye eleştiren Başbakan Yıldırım, "Anayasanın dört maddesi, Rabia, aynen yerinde, Türkiye'nin rejimi cumhuriyet, başkenti Ankara, milletiyle, ülkesiyle bölünmez bütündür. Demokratik, laik, sosyal, hukuk devletidir. Bütün bunlar anayasada yazıyor ve bunlarla ilgili bir değişiklik yok. Rabia yerinde duruyor. Tek millet, tek devlet, tek bayrak, tek vatan dördü de yerinde duruyor" dedi.
'MECLİSTEKİ PARTİLER UZLAŞIP 7 ÜYE SEÇECEK'
'Yargı bağımsızlığı zedeleniyor' eleştirilerine yanıt veren Yıldırım, "Tarafsızlığı da ilave ediyoruz, bu mu yargı bağımsızlığını zedeliyor. HSYK'da 13 üyenin 7'sini Meclis seçiyor ve Meclis'teki partiler uzlaşacak ve 7 üyeyi atıyor. Sizin seçtiğiniz Meclis bu ülkede adalet dağıtacak yargı mensuplarını seçiyor. Cumhurbaşkanı da 4 tane atıyor. Peki cumhurbaşkanı niye atıyor, çünkü cumhurbaşkanını da siz, millet seçiyor" diye konuştu.
CHP GENEL BAŞKANI İKTİDAR OLURSA, PARTİSİNİ BIRAKACAK MI?
'Partili cumhurbaşkanı tarafsız olmaz' denildiğine değinen Başbakan Yıldırım, "Peki Menderes Türel tarafsız değil mi? O da belediye başkanı. Ben de partiliyim. Ben de başbakanım, şimdilik. Tarafsızlık ayrı, partili olmak ayrı. CHP genel başkanı da partili, yarın iktidar olursa partisini bırakacak mı? Kimse bırakmaz, herkesin gönlünde bir parti vardır, ister resmi, ister gayriresmi. Önemli olan görevini yaparken 80 milyonunun başbakanı, 80 milyonun cumhurbaşkanı olacaksın. Milletimiz ne demek istediğimi çok iyi biliyor ve bunlara da aldırış etmiyor" dedi.
'14 AYA BİR HÜKÜMET'
Başbakan Binali Yıldırım, bürokrasinin daha hızlı çalışması durumunda vatandaşın beklentisine anında karşılık verilebileceğini söyledi. Yıldırım şöyle konuştu:
"Güven olunca, daha çok yatırım olur. Belirsizlik ülkeye zaman kaybettiriyor, kan kaybettiriyor. İstikrar olunca büyüme, kalkınma daha kesintisiz devam edecek. 1923'ten beri 65 hükümet geldi. 94 yılda 65 hükümet, 14 aya bir hükümet düşüyor. Bu sürede bir hükümet ne yapar? Memleketimizin durumu bu. Bunu ortadan kaldırmamız lazım. Kalkınma açığını ortadan kaldırmamız lazım. 4 yılda bir hükümet kurulsaydı 65'inci hükümet 2183 yılında kurulacaktı. ABD'de bir yıl sapma yok. İstikrar bu, istikrar olunca her şey olur. Gençler, bize lazımsınız diyoruz ama seçim zamanı geldiğinde hele bir 'dur' diyoruz. Seçiyorsanız seçileceksiniz de. Bunun nesine karşı çıkıyorlar anlamış değilim. Lafı uzatıp zurna yapmaya gerek yok. Arif olan anladı. 16 Nisan'da bir karar vereceğiz, bu milletin kararıdır. Karar ne olursa olsun, başımızın üstünde yeri var."
'BU YIL 1.5 MİLYON UKRAYNALI GELECEK'
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise Antalya'ya gelecek turistlerin önündeki engelleri kaldırmak için çalıştıklarını söyledi. Ukrayna ile Türkiye arasında vatandaşların pasaporta ihtiyaç duymadan kimlikle giriş çıkış yapabilmesi için çalışma yaptıklarını belirten Çavuşoğlu, "Ukrayna'da insanların sadece yüzde 30'nun pasaportu var. Buna rağmen 2016 yılında bazı ülkelerden gelen turist sayısı düşerken, Ukrayna'dan gelen turist sayısı yüzde 48 oranında artarak sayı 1 milyon 25 bin kişiye ulaştı. Pasaport olmadan gelme imkanı doğmasıyla en az 1.5 milyon Ukraynalı turistin gelmesini bekliyoruz" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-------------------------------
Salondaki bayraklı coşku
Salondaki vatandaşlardan detay
Başbakan'ın salona girişi
Başbakan'ın karanfil dağıtması
Başbakan'ın boynuna Antalyaspor atkısı asılması
Başbakan'ın kürsüde selamlaması
İstiklal marşı
Detay görüntüler
----------
Başbakan Binali Yıldırım'ın otobüsle adliyeye gelişi
Yargı mensuplarınca karşılanması
Bakan Bekir Bozdağ'ın konuşması
Başbakan Binali Yıldırım konuşması
Kurdele kesilmesi
Haber-Kamera: Hasan DEMİRBAŞ-Mehmet ÇINAR-Süleyman EKİN-Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,
11.02.2017 - Haber Kodu : 170211209
11.02.2017 - Haber Kodu : 170211218
11.02.2017 - Haber Kodu : 170211231
11.02.2017 - Haber Kodu : 170211232
11.02.2017 - Haber Kodu : 170211233
11.02.2017 - Haber Kodu : 170211234
11.02.2017 - Haber Kodu : 170211235
=========================================
8)KURTULMUŞ: '15 TEMMUZ'DA TİYATRO SAHNESİ İZLEMEDİNİZ'
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş Eskişehir Ak Parti İl Binası'nı ziyaret etti. Burada yaptığı kouşmada referandum sürecini değerlendiren Kurtulmuş, basın mensuplarının yönelttiği soruları yanıtladı. Kurtulmuş, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın FETÖ soruşturması kapsamında Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda yapılan aramada darbeci Kurmay Albay Murat Korkmaz'ın odasında kendisinin, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Varank'ın isimlerinin ve adreslerinin yazılı olduğu notun ele geçirilmesi ile ilgili soru üzerine konuyu internete düşen son dakika haberlerinden öğrendiğini söyledi. Kurtulmuş şöyle konuştu:
"Konuyu tabii ki teferruatlı olarak öğreneceğiz. Ama 15 Temmuz'da bir tiyatro sahnesini izlemedik. 15 Temmuz tarihinde Türkiye bir uçurumun kenarından döndü. Allah razı olsun bu milletten. Cesaretle meydanlara çıktı. ve 15 Temmuz'da bu eşkıya çetesinin, eşkıya sürüsünün Türkiye'yi hedef alan saldırılarını önledi. Türkiye kurtulmuş oldu. Dolayısıyla evet bunlar başarılı olsalardı, Allah muhafaza öyle bir yargılama süreçleri de olmayacaktı. Onu söyleyeyim. Hangi sebeplerle olursa olsun, çekip vuracaklar, bir çukura atacaklar ve arkasından bir iç savaş çıkartacaklar, o iç savaşın sonunda da Türkiye'yi yabancı işgale hazır hale getireceklerdi. Bu hain planın ana parçalarının bu olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla bizim ismimizin de çıkmış olması normaldir. Ben tabii ki teferruatını bilmediğim için, başka bir şey söylemek istemiyorum. Muhtemel dava dosyasında bu savcılık tarafından konulacaktır. Biz de ona göre bu davaya müdahil olarak katılacağız. Ne olduğunu, bizimle ilgili gelişmenin hangi mahiyette olduğunu ilgililerden hesap sormak için bu davaya müdahil oluruz."
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, üniversitelerden Kanun Hükmünde Kararname ile ihraç edilen akademisyenlerle ilgili bir soruya da "Akademisyenlerin durumlarıyla ilgili tek tek bilgimiz yok. Ama yapılan bir yanış varsa bunun düzeltilebilmesi için biliyorsunuz daha önceden açıkladığımız 7 kişilik bir düzeltme komisyonu var. Eğer yanlışlık varsa, o yanlışlıkların düzeltileceği bir mekanizma mevcuttur" yanıtını verdi.
'BU MADDE, DARBESAVAR BİR MADDEDİR'
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Cihannüma Derneği tarafından Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'Milli Seferberlik' konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı. Eskişehir Valisi Azmi Çelik ile birlikte çok sayıda kişini izlediği konferansta, anayasa değişikliği konusunda görüşlerini aktaran Numan Kurtulmuş yeni düzenlemede fesih kelimesinin geçmediğini söyledi. Konuşmasında CHP'yi de eleştiren Kurtulmuş şöyle dedi:
"Şimdi fesih diye bir şey söylüyorlar. Teklifin hiçbir yerinde fesih kelimesi yoktur. Olan da fesih değildir. Şimdi diyor ki Sayın Kılıçdaroğlu, 'Efendim bir sabah kalkar, kafası bozulursa cumhurbaşkanı Meclis'i fesheder.' Yok böyle bir şey. Kusura bakmayın Cumhuriyet Halk Partili arkadaşlar hiç cumhurbaşkanlığı koltuğunda Cumhuriyet Halk Partili birisini oturacağını düşünmüyorlar. Millet de zaten vermeyecek, onu da biliyorlar. Ondan sonra şöyle olacak zannediyorlar; bir sabah kalkar, kafası bozulur, cumhurbaşkanı Meclisi yenileme kararı alır. Devlet işi boş laf üretme yeri değildir. Devlet işi, ciddi bir iştir. Hiçbir cumhurbaşkanı, çok zor şartlar ortaya çıkmadığı sürece Meclisin yenilenmesini istemez. Hiçbir Meclis, siyaseten bir kilitlenme durumu olmadığı sürece, Meclisin yenilenmesini istemez. Kaldı ki cumhurbaşkanı 'Haydi Meclis seçimlerini yeniliyoruz' dediği zaman, kendi cumhurbaşkanlığı da yenileniyor. Hiçbir seçim de garanti değil. Hadi diyelim, ikinci döneminde böyle bir kriz ortaya çıktı, bir daha ömür boyu cumhurbaşkanı seçilemiyor, siyaset bitiyor. Şimdi affedersiniz 'bekara karı boşamak kolay' diye bir laf söyleniyor. Cumhuriyet Halk Partililer biraz da meseleye böyle bakıyorlar. Hiçbir zaman, hiçbir cumhurbaşkanı böyle davranmaz, bu siyasetin doğasına aykırı. Bu madde, darbesavar bir maddedir. Bu madde, darbecilere fırsat vermeyen bir maddedir."
'TÜRKİYE AYAKLARINDAKİ PRANGALARDAN KURTULMUŞ OLACAK'
Numan Kurtulmuş yeni sistemin kuvvetler ayrımı sistemini ortaya çıkaracağını da savunarak böylece yasama organının asli fonksiyonuna döneceğini söyledi. Kurtuluşmuş konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye Büyük Milet Meclisi, yürütmeden tamamen bağımsız olarak yasa yapacak. Herhalde bir araştırma yapılsa, Türkiye Büyük Milet Meclisi'nde son 20 yılda çıkarılan yasalara baksanız, bunun yüzde 80'i, yüzde 90'ı hükümet tasarısı olarak gelen yasalardır. Yani hükümet ne istiyorsa, yani yürütme ne istiyorsa zaten bu yasalaşıyor. Bizse şimdi bunu tamamen ayırıyoruz. Hükümet ne istiyorsa değil, seçilmiş cumhurbaşkanı bile Meclisin çıkardığı yasalara aykırı olan kanun hükmünde kararname, yani yönetmelik çıkaramayacak. Meclis tamamıyla yasayı çıkaracak ve yürütmeyi yasama komisyonu dışına atacak. Kabineyi cumhurbaşkanı oluşacak, doğrudan ve kısa sürede hükümet kurulacak, bir güvenoyu alma zorunluluğu Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde olmayacak, çünkü zaten millet seçerek sandıkta güvenoyunu doğrudan doğruya vermiş olacak. Türkiye Büyük Millet Meclisi yürütmeyi denetleyecek, yürütme organı olarak cumhurbaşkanı ve kabinesi parti kapatmalardan etkilenmeyecek. Bu da önemli bir meseledir. ve önümüzdeki muhtemel anayasa değişikliğinde de parti kapatmaların tamamen imkansız hale gelmesini sağlayacak adımların atılması da mümkün olur. Bu cumhurbaşkanlığı sistemidir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi dolayısıyla daha güvenli, daha huzurlu bir Türkiye'ye kavuşacağız. Türkiye krizleri ve kaosları önleyecek bir sisteme kavuşacak, etkin bir şekilde yürütülecek ve inşallah Türkiye ayaklarındaki prangalardan kurtulmuş olacak. Bunun için 16 Nisan'da kararımız evet olacak." Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş konuşmasının ardından Ankara'ya hareket etti.
Görüntü Dökümü
-------------------------------
-Numan Kurtulmuş'un konuşması
-----------
-Numan Kurtulmuş'un salona gelişi,
-Numan Kurtulmuş ve Vali Azmi Çelik'in yanyana oturması ve salondakilerin görüntüsü,
-Numan Kurtulmuş'un konşması,
-Kurtulmuş'un salondakilere 'Evet' söyletmesi,
-Kurtulmuş'a plaket verilmesinden çekilen görüntüler
Haber-Kamera: Kemal ATLAN-Hakan TÜRKTAN-Saadet YÖRÜKÇÜ/ESKİŞEHİR,
11.02.2017 - Haber Kodu : 170211207
11.02.2017 - Haber Kodu : 170211224
=========================================================
9)BAKAN YILMAZ: İKİLİ EĞİTİME SON VERECEĞİZ
MİLLİ Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, "Önümüzdeki dönemde daha iyi eğitim verebilmek için okul öncesi eğitimi zorunlu hale getireceğiz. İkili eğitime son vereceğiz" dedi.
Kütahya'ya gelen Bakan İsmet Yılmaz, Hazar Dinari Kültür Merkezi'de düzenlenen Ak Parti İl Danışma Kurulu Toplantısı'na katıldı. Burada konuşma yapan Bakan Yılmaz ikili eğitimi ortadan kaldıracaklarını söyledi. Eğitimde çok büyük hizmetler yaptıklarını anlatan Yılmaz konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ama hala yapmamız gerekenlerin olduğunu da biliyoruz. Eksikliklerin farkındayız. İnşallah önümüzdeki dönemde bu eksikliklerimizi de gidereceğiz. ve her zaman kaliteli bir eğitim vermek bizlerin değişmez hedefi olacaktır. Önümüzdeki dönemde daha iyi eğitim verebilmek için okul öncesi eğitimi zorunlu hale getireceğiz. İkili eğitime son vereceğiz. Türkiye'de 77 bin derslik okul ihtiyacımız var ve bunları yaparaktan ikili eğitimi de ortadan kaldıracağız. Niye yapıyoruz kaliteli eğitim için yapıyoruz. Okul öncesi eğitim alan öğrencilerin başarısı araştırmalarla sabittir diğer çocuklardan daha başarılı. Daha başarılı olabilmek için ikili eğitimi ortadan kaldırmak daha başarı için okul öncesi eğitimi zorunlu hale getirmemiz lazım. Daha iyi bir gelecek bizleri bekliyor. Yarınlarımız bugünlerden daha güzel olacak bundan hiç şüpheniz olmasın. Daha iyi bir gelecek için daha iyi bir yönetim sistemine sahip olmamız gerektiği tartışmasızdır. Şimdi önümüzde çok iyi bir fırsat var daha iyi bir yönetim için 2007 yılında başlatılan anayasa değişikliğinin tamamlanması gerekir. "
Yeni sistemle Türkiye'nin daha istikrarlı olacağını söyleyen İsmet Yılmaz, "Bu sistemde istikrar gelecek. .Bundan hiç şüpheniz olmazısn. Seçim sandığı kurulduğu, netice alındığının ertesi gün bu ülkeyi kimin yöneteceğini bileceksiniz ve ne kadar sürede kalacak? 5 yıl kalacak. Bununla birlikte istikrar gelecek mi? Evet gelecek. En büyük kazanımımız nedir? İstikrar. Hiç kimsenin itirazı var mı? Yok. İkincisi bu sistem kesinlikle uzlaşmayı getirecektir. Niçin uzlaşmayı getirecektir? Parti olarak seçime girersin yüzde 30, yüzde 40 oy alırsınız. Hükümeti kurabilir misiniz? Kuramaz mısınız? Kiminle kuracaksınız? Ancak yüzde 50 oy aldığınızda. İşte o zaman alabilmek için de mutlaka başka partilerle uzlaşma aramak zorundasınız. Ak Parti yüzde 49,5 oy aldık. Ama yetmez. Ne yapmak lazım? ya Milliyetçi Hareket Partisi'nin değerlerine yakın bir duruş göstermemiz lazım, ya da Cumhuriyet Halk Partisi'nin. İşte bu yüzde 50'den fazla oy gerekliliği toplumda uzlaşmayı getirecektir" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-------------------------------
- Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'ın konuşması
Haber-Kamera: Oğuzhan KILIÇ/KÜTAHYA,
11.02.2017 - Haber Kodu : 170211227
11.02.2017 - Haber Kodu : 170211228
11.02.2017 - Haber Kodu : 170211229
======================================
10)BAKAN AĞBAL: "SİYASİ BELİRSİZLİK YATIRIMCIYI ETKİLİYOR"
Maliye Bakanı Naci Ağbal, AK Parti Danışma Meclisi Toplantısı'nın ardından Sivas Valisi Davut Gül'ü makamında ziyaret etti. Burada valilik şeref defterini imzalayan Bakan Ağbal, Vali Davut Gül'den Sivas'a yapılacak yatırımlar hakkında bilgi aldı. Vali Gül ziyaretin anısına Bakan Ağbal'a üzerinde Selçuklu motifi çiftbaşlı kartalın bulunduğu tablo hediye etti.
Bakan Ağbal ziyaretin ardından Sivas Ticaret ve Sanayi Odasında düzenlenen 'Cazibe Merkezi Sivas Toplantısı'na katıldı. Toplantıya Bakan Ağbal'ın yanı sıra Sivas Valisi Davut Gül, AK Parti Sivas Milletvekili Hilmi Bilgin, Belediye Başkan Vekili Erdal Karaca, Sivas Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Osman Yıldırım ve işadamları katıldı. Burada konuşan Bakan Ağbal, 16 Nisan'da yapılacak referanduma ve sonucun ekonomiye olacak etkisine değirenek, "16 Nisan, 15 Temmuz'dur. 16 Nisan'da sandığa giderken 15 Temmuz'u unutmayın. Son 14 yıldır demokraside bu kadar olağanüstü başarı elde ettik. Türkiye içeride de, dışarıda da güvenilen bir ülke oldu. Ama geriye doğru 14 yıla bakın her birisini zorluklarla ve badirelerle buraya getirdik. Onun için diyoruz ki 16 Nisan'da önümüze konulan sandıkta 'evet' veya 'hayır' diyeceğimiz konu sadece basit ve teknik madde düzenlemeleri değil. Bu ülkenin bir kulvar daha yukarı çıkmasını sağlayacak bir değişiklik önerisidir. Kimse buradan demokrasi dışı bir çözüm çıkacağını iddia etmesin, doğru değil. Kimse burada yasama organının zayıflayacağını iddia etmesin, doğru değil. Kimse burada ipe, sapa gelmez böyle korku rüyaları üretmesin bunlar doğru değil. Peki doğru olan ne? Türkiye'nin önü açıktır. Ben yıllardır ekonominin içinde olan bir insanım. Bunu en iyi de siz bilirsiniz. Şimdi herkes oturdu yatırım yapmak için 16 Nisan'ı bekliyor. Dolayısıyla siyasi belirsizlik yatırımcıyı etkiliyor. 16 Nisan'da eğer ülke olarak 'evet' dersek ki inşallah diyeceğiz. Türkiye'nin siyasi istikrarı uzun dönemde, kalıcı bir şekilde tesis edilmiş olacak" dedi.
'TÜRKİYE'NİN ÖNÜNÜ AÇACAGIZ'
Yeni sistemin siyasi istikrarı kalıcı bir şekilde üreteceğine dikkat çeken Ağbal şöyle devam etti:
"Bütün yabancı yatırımcılarla oturuyoruz, konuşuyoruz. Her zaman yabancı yatırımcıların bize ileriye dönük sordukları soru veya tereddüt ettikleri konu siyasi bir belirginlik olacak mı olmayacak mı? Dolayısıyla 16 Nisan'da yapacağımız oylama aslında 1 Kasım'daki yaptığımız oylama gibi bir oylama. Biz burada siyaseten Türkiye'nin önünü açacağız. Siyasi belirsizlikleri ortadan kaldıracağız. Yepyeni bir sisteme geçeceğiz. Ondan sonra inşallah yeni sistemle birlikte Türkiye'de siyasi istikrar kalıcı bir şekilde tesis edilmiş olacak. Onun için 16 Nisan'da referandum sürecinde tabi ki vatandaş haklı anayasa değişikliğinin getirdiği düzenlemeleri görmek istiyor, anlamak istiyor, bilmek istiyor bu talepler doğru. Biz de hükümet olarak bu konuda her türlü çalışmayı yapacağız. Ama meseleyi tek tek madde bazında hukuki bir mesele olarak görmeyin. Bu Türkiye'nin bir beka meseledir. 16 Nisan geldiğinde 'evet' çıktığında göreceksin ki ondan sonra artık Türkiye'nin demokrasisi daha da güçlenecek. Hukuk devleti ileriye dönük çok daha güçlenecek. Özellikle ülkemiz üzerinde son üç yılda ortaya konulan oyunlar bir daha asla oynanamaz bir noktaya gelecek."
Görüntü Dökümü
-------------------------------
-Valilik ziyareti
-TSO toplantısına katılması
-Buradaki konuşmaları
Haber-Kamera: SİVAS,
11.02.2017 - Haber Kodu : 170211217
=================================
11)BAKAN'A MEMLEKETİNDE YOĞUN İLGİ
Kars'taki programları sonrası memleketi Kağızman ilçesine geçen Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan ilçe halkının yoğun ilgisi ile karşılandı. İlk olarak Kaymakam Ercan Öter'i ziyaret eden Bakan Arlan, daha sonra MHP'li Belediye Başkanı Nevzat Yıldız'ı makamında ziyaret etti. Başkan Nevzat Yıldız, Bakan Arslan ve beraberindeki heyete Kağızman'a özgü uzun elma ikram etti. Bakan Arslan da uzun elmaları basın mensuplarına tattırdı. Bakan Ahmet Arslan, "Geçmişte Kağızman'a yatırım yapmanın sıkıntısını yaşadık. Önceki belediye yer bulamıyordu. Belediye başka kararlar alınca iş kilitleniyordu. Kağızman'a yatırımlarımıza desteklerinden dolayı belediye başkanına teşekkür ediyorum" dedi. Esnafı gezen Bakan Ahmet Arslan babası Süleyman Arslan'ı ziyaret ettikten sonra Kağızmandan ayrıldı.
Görüntü Dökümü
-------------------------------
-Bakanın kaymakam ziyareti
-Belediye başkanını ziyareti
-Karşılanması
-Vatandaşlarla selamlaşması
-Kahvede vatandaşlarla sohbet etmesi
Haber-Kamera: İlhami TURAN/KAĞIZMAN,(Kars)
11.02.2017 - Haber Kodu : 170211238
11.02.2017 - Haber Kodu : 170211239
======================================
12)CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI BÖKE, 'HAYIR' KONULU SÖYLEŞİYE KATILDI
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke İzmir'de katıldığı 'Yeni bir başlangıç için hayır' konulu söyleşide referandumda başkanlık sistemine 'Hayır' çıkması için mahalle mahalle gezerek vatandaşları bilgilendirmek gerektiğini söyledi.
Konak Belediyesi Güzelyalı Kültür Merkezi Nazım Hikmet Salonu'nda dün saat 18.00'de Birleşik Haziran Hareketi Güzelyalı Meclisi tarafından düzenlenen 'Yeni bir başlangıç için hayır' konulu söyleşiye CHP Genel Başkanı Selin Sayek Böke konuşmacı olarak katıldı. Yaklaşık 150 kişinin katıldığı söyleşide konuşan Böke, "Bizi yalnız hissettirmeye çalışanlara karşı yalnız olmadığımızı birbirimize hatırlatmak bence bu dönemde kendimiz içinde Türkiye için de yapacağımız en kıymetli şey olacaktır. Çünkü o yalnızlık hissi insanı içine kapatan, kendisiyle birlikte toplumu da içine kapatan ve dünyadan kopartan sürecinin en önemli araçlarından biridir. O yüzden bu dönemde hayır dediğini bildiklerinizle beraber hayır demeyenlerin yanına birlikte gitmek mutlaka bu düzeni değiştirmek için yapmamız gereken en temel ve en önemli sorumluluk diye düşünüyorum. Kendi içimizde konuşmamalıyız ama birbirimizle konuşmalıyız ve birbirimizle konuşarak sesimizi çoğaltıp bu çoğalan sesi de bizim olmayan mahallelere yayıp; esasında biz siz değil, hepimiz olduğumuzu yeniden hatırlatmalıyım. çünkü bizim hissettiğimiz bu korku ve baskı Esasında sanki biz ve siz varmış hissini bize dahi pekiştiren bir Türkiye ortaya çıkarttı oysa biliyoruz ki hepimizin ortak kararı biz siz olmayan hep birlikte olan bir Türkiye'nin ortağı olmak onun içinde bize biz siz ayrımı yapanlara çok önemli bir görev düşüyor oda birlikte olduğumuzu yeniden hatırlatmak." dedi.
Söyleşiye katılanlara teşekkür eden Böke, salondan ayrıldı.
Görüntü Dökümü
-------------------------------
Salondan görüntü
Selin Sayek Böke'nin konuşmasından görüntü
Genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Mehmet GÜNEY/İZMİR,
11.02.2017 - Haber Kodu : 170211226
===================================
13)CHP'Lİ ALTAY: 'MHP İKİYE AYRILDI'
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, partisinin il başkanlığı tarafından düzenlenen, 'Neden Hayır Demeliyiz ve Nasıl Hayır Demeliyiz" isimli bilgilendirme toplantısına katıldı. Burada konuşan Altay, partililerine önemli tavsiyelerde bulundu. Altay, parti için çok çalışmaları gerektiğini belirterek, "7 Haziran seçimlerini hatırlayın. İktidar partisi 7 Haziran seçimlerini başkanlık eksenine oturttu. Bu önümüzdeki süreç için, önümüzdeki süreç için önemli bir mesajdır. Niye? Adamların oyu 50. Bunların hepsi evet diyorsa zaten bu iş bitmiştir, ama demiyor. 7 Haziran'dan daha yüksek bir refleksi görüyorum. Eminim görüyorsunuzdur. Kesinlik ve kesinlikle 7 Haziran refleksinin fazlası var, eksiği yok. Rehavete kapılmamız lazım, özgüvenimizin de yüksek olması lazım. Bizim hedef kitlemiz, MHP tabanı açısından tablo belli. MHP karpuz gibi ikiye yarıldı, evet hayır diye. Bu net. CHP kitlesinde bir sorun yok. Bizim hedef kitlemiz 7 Haziran'da Ak Parti'nden çekilen yüzde 9'dur. Bu şimdi yüzde 15 gibi görünüyor. Yani ne söyleyecekseniz, gidin onlara söyleyin. Birbirinize bir şey anlatmayın" dedi.
'VATANDAŞ KONUYU İYİ BİLİYOR'
Yapılacak referandumda vatandaşın konuyu siyasilerden çok daha iyi bildiğini ifade eden Altay, "Millet konuyu bizden iyi biliyor. Gezi'de olduğu gibi, sosyal medya aracılığıyla da müthiş şeyler yapıyorlar. Sadece sosyal medya da, değil en ücra köyde bile millet konunu farkındadır. Ben millet bilmiyor deyimine katılmıyorum. Konu kavrandı. Mesele bu olguyu bir algı operasyonu ile biraz belden aşağı vurarak, biraz partimize yönelik olarak çamur at izi kalsın mantığı ile yapacakları, tüm medya kanalları ile Türkiye'nin izleyeceği hamleleri var, ama yalancının mumu yatsıya kadar derler. Biz 2009 yılında Oslo başlarken bunları uyardık, yanlış yapıyorsunuz dedik. Şimdi millet diyor ki; CHP o zaman söylemişti, haklı. Bizim millete söylediğimiz temel konularda hiç haksız çıktığımız olmadı. Onun için buradan yola çıkarak milletin buna itibar etmediğini ben net olarak görüyorum" diye konuştu.
'EVET'İ ANLATAMAZLAR'
Referandum sürecinde sürdürülecek seçim kampanyasında çok avantajlı olduklarını kaydeden Altay, şunları söyledi:
"Neden evet denilmek istendiğini Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan anlatabildi mi, anlatamaz. Çünkü çok sırıtır, yalanın bu kadarına da pes denir. Onun için neden evet diye peş peşe 3 cümle kuramayacaklar. Yani bu kadar da alemi kör, herkesi sersem zanneden bir anlayışa Türkiye'nin çok prim vereceğini doğrusu düşünmüyorum."
'CUMHURBAŞKANLIĞI ORTAK PAYDADIR'
Cumhurbaşkanlığı sisteminin farklı özelliğine değinin Altay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aslında Cumhurbaşkanlığı bir ortak payda, değerdir. Ortak değeri imha ederseniz, millet olmanın gerektirdiği şartlardan birini de ortadan kaldırmış olursunuz. Hep söylerim, kamudan bireye, bireyden bireye, bireyden kamuya yönelik hak ihlali iddiaları hep vardı. Burada birey bazen toplumun bir kesimindendir, inanç aidiyeti olarak. Öbürü başka bir kesimdendir. İşte bu çok kültürlü toplumda, Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı müessesi bir hakem müessesidir. Bir sigorta şalteri gibidir. Siz şimdi bu hakemi, sigortayı ortadan kaldırırsanız orada farklı bir tablo doğar. Hele bu topraklar, ülke, vatandaşlarımız gibi farklılıkları ile bir arada bir bütün olmuş bir toplumda böyle bir ortak paydaya ve değere ihtiyaç vardır. Bunun yok edilmesi demek, tekrar ayrışmanın ortaya çıkması demektir. Bu da aynı zamanda Türkiye'nin parçalanması demektir."
'BAĞCIYI DÖVMEYELİM'
Altay, konuşmasının sonunda Ak Partiye yüklenerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Şimdi siz devletin bütün anahtarlarını bir kişiye verirseniz, yargıyı, yürütmeyi ve yasamayı al sen tepe tepe kullan derseniz, ona oy vermeyen yüzde 50 her zaman güvencesizdir. Ona oy verenle vermeyen arasında otomatik bir kamplaşma başlar. Osmanlı İmparatorluğu'nda bu kadar yetki padişahta yoktu. Millette bunu biliyor. Bunun için biz evet isteyen partiden bir kitle almak zorundayız. Amacımız üzüm yemekse, bu böyle. Hayır, bağcıyı dövelim ise buyurun gidelim. Bence üzüm yiyelim. Bağcıyı dövmeyelim. Şunu da yapmayın, Ak Parti'ye oy veriyorsa bu Atatürk düşmanıdır, laikliğe karşıdır, böyle bir şey yok. İnanarak söylüyordum, Ak Parti'ye oy veren seçmenlerin çok büyük bir bölümünün Atatürk ile de, laiklikle de sorunu yok. Sorun tepe, onların yöneticilerindedir. Bu milletin dini duygularını istismar ederek, din tacirliği yapanlardadır. Yoksa insanlar farklı sebeplerle, farklı farklı yerlere oy verirler. Nasıl 7 Haziran'da 50, 40 olduysa, şimdi 50, 35'e iniyor. Bu süreçte olabildiği kadar yapıcı, ılımlı, samimi bir dil kullanmaya mecburuz. Biz onlar itse bile, biz gideceğiz, ilişki kuracağız."
Görüntü Dökümü
-----------------------------
Salonun görüntüsü
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay konuşurken
Altay'ın dinleyenlerden genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Mustafa ERCAN/MERSİN,
11.02.2017 - Haber Kodu : 170211225
=====================================
MHP'NİN 'REFERANDUM TOPLANTISI' KONYA'DA BAŞLADI (ek)
14)HAYIRCI MİLLETVEKİLLERİNE DİSİPLİN YOLU MU?
MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya, dün düzenlenen toplantıların sona ermesinin ardından açıklamada bulundu. Karakaya, dün iki oturumun gerçekleştiğini, güncel süreçle ilgili değerlendirmelerin yapıldığını, konunun uzmanı komisyonda çalışanların, bilgilendirmede bulunduğunu söyledi. Karakaya, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de süreçle ilgili ipuçları verdiğini ifade etti. Karakaya referandum kampanyası çalışmaların önce teşkilat içinde sonra kamuoyuna yönelik olacağını belirtti.
Hayırcı milletvekillerin durumuyla ilgili de açıklama yapan Karakaya, şunu söyledi:
"Şu an da MHP 'Evet' kampanyası yürütüyor. Bu 'Evet' kampanyası yürütülürken, bazı milletvekilleri başka partilerle bir araya gelerek, hatta arayış içerisine girerek kurumsal yapı içerisinde ayrı bir baş çekip bir kampanya yürütmesi, bunun siyasetle, partiyle, kurumsal yapıyla, disiplinle, bağdaşacak hiçbir tarafı yok. Dolayısıyla bizim açımızdan bugünden itibaren bu tarz bir girişimin affedilecek bir tarafı da söz konusu değil. Herhalde gerekli disiplin işlemleri yapılır diye düşünüyoruz. 'Hayır' kampanyası yürütmelerinin bir etkisinin olacağını da düşünmüyorum. MHP, vatan, millet, Türklük için, Türklüğün bekası için 'Evet' diyor. Dolayısıyla MHP'yi bir partiye, bir şahsa destek vermek gibi algılama ve algılatma çalışmaları şu an itibariyle etkisini yitirdi. Çünkü Türkiye zor durumda."
AK PARTİ VE CUMHURBAŞKANINA DESTEK VERMİYORUZ
Karakaya, "Bize 'eskiden cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hep karşı duruyordunuz. Bugün niye destek veriyorsunuz?' diye soruyorlar. Bir defa bu soru değil. Biz MHP olarak, ne Adalet ve Kalkınma Partisi'ne, ne de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a destek vermiyoruz. Yaptığımız şeyi destek olarak yorumlayan, yorumlayabilir. Onlar kendi taktirleridir."dedi.
CUMHURBAŞKANI'NIN ANAYASAYI ÇİĞNEDİĞİ GÖRÜNÜMÜNÜ ORTADAN KALDIRMANIN DERDİNDEYİZ
Karakaya, MHP'nin ülkenin içinde bulunduğu şartları dikkate alarak hareket ettiğini ifade ederek "Özellikle 15 Temmuz'dan sonra Türkiye'nin savrulduğu yeri dikkate alarak, 3 terör örgütüyle ciddi bir şekilde bir mücadelenin yapıldığı bir ortamda, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın her gün Anayasayı çiğnediği ve hukukun üstünlüğüne riayet edilmediği bir görünümü (Sırf hükümet sistemindeki çarpıklıktan dolayı) ortadan kaldırmanın derdindeyiz. Bunu belki, bugün anlamayanlar, ilerde anlayacaklar. MHP'nin kaderi de hep böyle. O anda değil de, daha sonradan anlaşılıyor. Söylenenler, bizim için yapılan bu ithamlar kabul edeceğimiz şeyler değil. Onun için onlara da takılacak değiliz. MHP olarak bizim, bu ülke için yeminimiz var dedik. O yeminden de vazgeçemeyiz. Onun için de evet diyeceğimizi söylüyoruz."diye konuştu.
Anayasa değişikliğine daha önce niçin karşı olduklarını da açıklayan Karakaya, şunları söyledi:
"Dün HDP ile Anayasa taslağı hazırlıyorlardı. Dünkü, hazırlanan Anayasa taslağında federasyon, özerklik vardı. Oralara gidiş vardı. Ülkeyi bölecek, parçalayacak girişimler vardı. Onun için karşıydık. Bugün terörle bir mücadele var. Bugünde aynı şey yapılmaya kalkışılsın yine aynı tepkiyi gösteririz. Dolayısıyla biz kişiler üzerinde, yada olayları ülkenin geleceğini kişiler ve partiler üzerinden değerlendirmiyoruz. Biz izlenen politikalar üzerinden değerlendiriyoruz. Bugün PKK ile terör örgütlerle mücadele ediliyor. Biz de hükümetin arkasındayız. Eğer tekrar müzakereye yarın sabah dönsünler, yarın sabah yine bizi karşılarında bulurlar."
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise toplantının ardından otelin lobisinin özel bölümünde milletvekilleri ve partilileriyle sohbet etti. Partilileriyle yakından ilgilenen Bahçeli, röportaj yaptığı bir derginin kapak fotoğrafı içinde kırmızı koltuğa oturdu.
Görüntü Dökümü
-------------------------------
Bahçeli'den detay
Partililerden detay
Bahçeli'nin partililerle sohbeti, kırmızı koltuğa oturması
Mevlüt Karakaya röp.
Haber- Kamera: Mehmet Kayhan YILDIZ- Hasan DÖNMEZ/KONYA,
11.02.2017 - Haber Kodu : 170211220
11.02.2017 - Haber Kodu : 170211221
=====================================
15)AK PARTİLİ ŞAHİN: SAYIN KILIÇDAROĞLU, 'EVET' DEDİĞİNİZ İÇİN 3 ÇOCUĞUNUZ VAR
AK Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, "Sayın Kılıçdaroğlu'na sesleniyorum. Siz, Selvi hanımla oturduğunuz nikah masasında 'Evet' demeseydiniz 3 tane çocuğa sahip olamayacaktınız. 'Evet' dediğiniz için mutlu bir evliliğiniz var sayın Kılıçdaroğlu. Hayırda hayır yoktur. 'Evet' de hayır vardır" dedi.
Karabük'te partisinin İl Danışma Meclisi toplantısında konuşan Şahin, referandum sürecinde 'hayır' diyenlerin 10 yıl önce de Cumhurbaşkanını halkın seçmesini amaçlayan anayasa değişikliğine 'hayır' dediklerini belirterek şöyle dedi:
"O zaman da 'millet Cumhurbaşkanını seçmesin' dediler. 'Meclis seçmeye devam etsin' dediler. Başta da CHP. CHP, hala şimdi milletin kendi Cumhurbaşkanını seçmesini içine sindirebilmiş değildir. 2010 yılında bir Anayasa uzlaşma komisyonu kuruldu. Siyasi partiler buraya Anayasa değişikliği önerilerini getirdiler. CHP'nin oradaki kendilerine göre hazırladıkları Anayasa metninde Cumhurbaşkanının meclis tarafından seçilmesi yazılıdır. CHP eğer güç olsa yeniden halkından alıp meclise seçtirecek. Bu halka güvensizliktir. Bu milli iradeye saygısızlıktır. Sık sık milli iradeden, millet egemenliğinden bahsediyorlar. CHP hala halkın seçtiği Cumhurbaşkanlığı modelini benimseyebilmiş ve içine sindirebilmiş değildir. Ellerine bir fırsat geçse yine halktan alıp meclise vermeye çalışacaktır. Sayın Kılıçdaroğlu'na sesleniyorum. Siz, Selvi hanımla oturduğunuz nikah masasında 'evet' demeseydiniz 3 tane çocuğa sahip olamayacaktınız. 'Evet' dediğiniz için mutlu bir evliliğiniz var sayın Kılıçdaroğlu. 'Hayır'da hayır yoktur. 'Evet'de hayır vardır. 'Evet' dediğiniz için şu anda mutlu bir evliliğiniz var."
"Sandıkta 'evet' dediğimizde biz artık Cumhurbaşkanlarının Başbakanların suratına Anayasa kitapçığı fırlattığı bir ülkede olmayacağız. Çünkü başbakan olmayacak. Ülkemizde çift başlılık olmayacak" diyen Şahin, şöyle devam etti:
"Şu andaki Anayasaya göre Cumhurbaşkanları yetkilidir ama sorumsuzdur. Cumhurbaşkanlarının tek başına yaptığı işlemler ve diğer işlemlerden dolayı şu anda yargılanmaları mümkün değildir. Sadece vatana ihanetten dolayı yargılanabilir diyor. Ama 1991'de Hıyanet-i Vataniye kanunu yürürlükten kaldırıldı. Şu anda Cumhurbaşkanını yargılayacak vatana ihanetten dolayı herhangi bir yasal düzenleme de yok. Türkiye'de Cumhurbaşkanını şu anda yargılamak mümkün değildir. Biz bu modelle Cumhurbaşkanının yargılanması önündeki engelleri de kaldırıyoruz. Tek başına yaptığı kişisel tasarruflardan dolayı da yargılanacağı gibi görev esnasında yapmış olduğu hatalardan dolayı da Cumhurbaşkanı yargılanabilecek."
Görüntü Dökümü
-------------------------------
-Salondan detay
-AK Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin'in konuşması
Haber-Kamera: Bülent DİKTEPE/KARABÜK,
11.02.2017 - Haber Kodu : 170211237
=================================================
16)GELİŞİM VE BAŞKENT İŞBİRLİĞİ YAPTI
BAŞKENT Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı ile İskenderun Gelişim Hastanesi arasında radyoterapi hizmetleri konusunda işbirliği başladı.
Özel İskenderun Gelişim Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Metin Yıldız'ın ev sahipliğinde, Başkent Üniversitesi Kurucusu ve Yönetim Üst Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Haberal ve Rektör Prof. Dr. Ali Haberal, Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi hekimleri ve fizik mühendisleri ile İskenderun Gelişim Hastanesi hekimleri bir araya geldi.
Hastanenin konferans salonunda yapılan toplantıda Özel İskenderun Gelişim Yönetim Kurulu Başkanı Metin Yıldız, Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi ile yaptıkları işbirliğinin özellikle sağlık alanında yöre insanlarına daha gelişmiş imkanlar sunulacağını, hastaların Adana'ya gitmelerine gerek kalmayacağını söyledi.
Prof. D. Mehmet Haberal, işadamı Metin Yıldız'ın Hatay'a kazandırdığı Özel İskenderun Gelişim Hastanesi'nin sağlık sektörü açısından önemli bir tesis olduğunu ifade ederek, "İşbirliği çerçevesinde İskenderun Gelişim Hastanesi'ne radyoterapi alanında özellikli tedaviler yapılabilen, modern ve ileri teknolojiye sahip bir radyoterapi cihazı kurulacak. Bu modern tedavi cihazı ile tedavi etkinliğinde artış ve yan etkilerde de azalma beklenmektedir. Kanser tedavisinin önemli kısımlarından biri olan radyoterapi uygulamalarında, klinik değerlendirme ve tedavi sonuçları, iki kurumun hekimlerince ortak izlenecek ve hastaların tedavi planlamaları ortak çalışma ile yapılacaktırö dedi.
Prof. Dr. Mehmet Haberal, Gelişim Hastanesi'nin İskenderun'da kanser hastalarının tedavilerinde büyük kolaylık sağlayan modern radyoterapi uygulamalarına Başkent Üniversitesi olarak katkıda bulunacağının altını çizerek, "Bu amaçla Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi hekimleri ve fizik mühendisleri ile İskenderun Gelişim Hastanesi hekimleri ve fizik mühendisleri ihtiyaç duyulduğunda, video konferans yolu ile veya bilgi iletişim teknolojileri kullanılarak hastaları, ortak konseylerde konsülte etme ve tartışma olanağına kavuşacaklardır. Her iki merkezin ortak çalışması ile hastalara daha kaliteli radyoterapi olanağı sağlanacaktırö diye konuştu.
Prof. Dr. Haberal, bu ilk adımın başarılı olması halinde İskenderun'da eksikliği hissedilen tıbbi hizmetler ile yeni adımların atılmasının da planlandığını sözlerine ekledi.
Görüntü Dökümü
-------------------------------
Toplantıya katılanlardan görüntüler
Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın konuşması
Özel İskenderun Gelişim Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Metin Yıldız'ın konuşması
Başken Üniversitenin Rektörü Prof. Dr. Ali Haberal'ın konuşması
Hastanenin gezilmesi
Haber-Kamera Ufuk AKTUĞ-İSKENDERUN(Hatay),
11.02.2017 - Haber Kodu : 170211244
=============================================
17)NİĞDE'DE KAZA: 2 YARALI
NİĞDE'de park halindeki araca çarpan otomobildeki 2 kişi yaralandı.
Kaza, saat 19.00 sıralarında Niğde- Bor karayolunda meydana geldi. 33 yaşındaki Serdar Özçelik yönetimindeki 51 KK 956 yönetimindeki otomobil, arıza nedeniyle yol kenarına park eden 38 NE 946 plakalı araca çarptı. Kazada, Serdar Özçelik ile yanındaki 37 yaşındaki Cuma Arı yaralandı. Yaralılar, kazanın ardından alev alan araçtan çevredekilerin yardımıyla çıkarıldı. İki yaralı, ambulansla Niğde Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedaviye alındı. Yanan araç ise itfaiye ekipleri tarafından kısa sürede söndürdü.
Görüntü Dökümü
-------------------------------
Kaza yerinden genel görüntü
İtfaiye ekipleri çalışırken görüntü
Araçtan fırlayan lpg tüpünden görüntü
Yaralıya ait ayakkabı görüntüsü
İtfaiye aracından görüntü
Hurdaya dönen araçtan görüntü
Polisler inceleme yaparken görüntü
Çekici tarafından araç çekilirken
Kaza yeriden görüntü
Haber-Kamera: Ali KADI/NİĞDE,
11.02.2017 - Haber Kodu : 170211230
======================================
18)KONTROLDEN ÇIKAN OTOMOBİL YAN DEVRİLDİ: 2 YARALI
İZMİR'in Karşıyaka İlçesi'nde, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği otomobil parka halindeki araçlara çarptıktan sonra yan devrildi. Kazada 1'i ağır 2 kişi yaralandı.
Kaza, dün gün gece saatlerinde Demirköprü Mahallesi Bestekar Yusuf Nalkesen Sokak'ta meydana geldi. Ersin Karafil yönetimindeki 35 KAK 53 plakalı otomobilin direksiyon kontrolünü yitirdi. Kontrolden çıkan otomobil yol kenarında park halindeki 4 araca çarptıktan sonra yan devrilerek durabildi. Kazada Ersin Karafil hafif yaralanırken, yanında bulunan eşi Gökçe Karafil otomobilde sıkıştı. Kazayı gören çevredekiler durumu sağlık, AKS 110 ve polis ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine gelen AKS 110 ekipleri Gökçe Karafil'i sıkıştığı yerden çıkardı. Sağlık ekiplerinin yaptığı müdahale ardından Karafil çifti, ambulansla Çiğli Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada tedaviye alınan yaralılardan Gökçe Karafil'in hayati tehlikesinin bulunduğu ifade edildi. Kaza nedeniyle trafiğe kapanan yol, araçların kaldırılmasının ardından tekrar trafiğe açıldı. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı. azayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Görüntü Dökümü
-------------------------------
Kaza yapan araçlardan görüntü
Ekiplerin çalışmasından görüntü
Genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Mehmet CANDAN-Mehmet GÜNEY/İZMİR,
12.02.2017 - Haber Kodu : 170212007
========================================
19)ZONGULDAK'TA ÇATI YANGINI KORKUTTU
ZONGULDAK'ın Ereğli İlçesi Hasankahyalar Köyü'nde iki katlı evin çatısında çıkan yangın korkuttu.
Yangın, dün akşam saat 20.00 sıralarında Şaban Adıoğlu'na ait iki katlı evin çatısında meydana geldi. Soba borusundan çıkan kıvılcımların neden olduğu belirtilen yangın, kısa sürede tüm çatıyı sardı. Yangına, Ormanlı Belediyesi ve Ereğli Belediyesi itfaiye ekipleri müdahalede bulundu. Yangın kısa süre sonra kontrol altına alınarak söndürüldü.
Görüntü Dökümü:
-------------------------------
-Yanan çatı
-Vatandaşların koşuşturması
-İtfaiyenin yangına müdahalesi
Haber-Kamera: Sinan KABATEPE/EREĞLİ(Zonguldak),
12.02.2017 - Haber Kodu : 170212003
================================================
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni - 1 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?