1 - CHP MİLLETVEKİLİ BERBEROĞLU'NA 25 YIL HAPİS CEZASI (2)
Ümit TÜRK - Yüksel KOÇ - Hayati KILIÇ, İstanbulDHA
"MİT TIR'ları görüntülerinin yayınlanması" davasında CHP milletvekili Enis Berberoğlu 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme ayrıca Berberoğlu'nun tutuklanmasına karar verdi. Mahkumiyet kararı Enis Beberoğlu'nun "Devletin gizli kalması gereken bilgilerini, siyasal ve askeri casusluk maksadiyla açıklamak" suçunu işlediği gerekçesiyle verildi. Bugünkü duruşmada kararını açıklayan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi önce "Mübbet hapis" cezasına hükmetti. Mahkeme "cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri " gözönüne alarak cezada indirim takdirini kullandı. Cezayı 25 yıla indirdi. Öte yandan Berberoğlu'yla aynı davada yargılanan Can Dündar ve Erdem Gül'ün dosyaları ayrıldı.
BERBEROĞLU ADLİYEDEKİ POLİS MERKEZİNE GÖTÜRÜLDÜ
Hüküm açıklanırken çevik kuvvet polisleri de duruşmada hazır bulundu. Tutuklanmasına karar verilirken Berberoğlu ile birlikte duruşmayı izleyen çok sayıdaki CHP'li vekilin yaşadığı şaşkınlık yüz ifadelerine yansıdı. Daha sonra mahkeme başkanı duruşma salonunun boşaltımasına karar verdi. Ardından Enis Berberoğlu, polis tarafından tutuklama işlemlerinin yapılması için adliye binasında bulunan polis merkezine götürüldü. CHP'li milletvekilleri de polis merkezine gitti.
Görüntü Dökümü
------------------------
-Barardan sonra adliye koridorunda yaşananlar
-Berberoğlu ve beraberinden CHP'le milletvekillerinin adliyeye girişi
-Berberoğlu daha önceki yargılama sürecinde yaptığı açıklama (arşiv)
dha feed
========================
2 - (geniş haber) BERBEROĞLU'NUN KARARDAN SONRA İLK SÖZLERİ : BUNU YARATANLAR UTANSIN
Ümit TÜRK - İSTANBUL DHA
Tutuklama kararı sonrası Enis Berberoğlu, adliye koridorunda konuştu. Berberoğlu, "Biliyorumki siz beni unutmayacaksınız, ben sizi unutmayacağım. Biz buraya mağdurlar ve masumlar için geliyorduk, bugün kendim için geldim. Olmadık bir şeyden, bir haberden böyle bir mağduriyet yarattılar. Bunu yaratanlar utansın, tek söyeleyeceğim budur" dedi.
Berberoğlu, "Partili arkadaşlarım, yoldaşlarım, vatandaşlarım ilk defa gelmiyoruz adliyeye. Adından başka adliyeyle, adaletle hiçbir alakası olmayan bu sarayın odalarında hukukun katledildiğini defalarca gördük" şeklinde konuştu.
Görüntü Dökümü:
---------------------
-Berberoğlu'ndan açıklama
14.06.2017 - 16.13 Haber Kodu : 170614161
===========================
3 - ENİS BERBEROĞLU'NUN EŞİNDEN AÇIKLAMA
Haber: Yüksel KOÇ - İSTANBUL DHA
Enis Berberoğlu'nun eşi adliye önünde açıklama yaptı. Adliyedeki polis merkezinde eşinin yanından çıkan Oya Berberoğlu yaptığı açıklama, "Morali gayet iyi. Zaten Türkiye'de hukukun h'si yok. Protesto ediyorum çok büyük haksızlık. Enis içeriye giriyor ancak burada CHP tutuklanmıştır" dedi.
Görüntü Dökümü:
----------
-Oya Berberoğlu'nun açıklamaları
DHA FEED
14.06.2017 - 16.46 Haber Kodu : 170614190
============================
4 - (GENİŞ HABER)KARARDAN SONRA CHP MİLLETVEKİLLERİ AÇIKLAMA YAPTI
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay;
(Berberoğlu'nun tutuklanması) " Cumhuriyet Halk Partisi'ne yönelik bir devlet zorbalığıdır. En açık faşist diktatörlüklerde bile olsa olsa ana muhalefet partisine karşı yapılabilecek bir uygulama ile karşı karşıyayız. Ama unutulmamalıdır gerek CHP, gerek diktatör karşıtları, Türkiye'de bu güzel ülkenin diktatörün çiftliği olmasına müsaade etmeyeceklerdir."
"Önünde daha istinaf mahkemesi süreci varken, Yargıtay süreci varken ve geçmişte çok örnekler olduğu halde Kadri Enis Berberoğlu TBMM üyesi olmasına rağmen bugün bu adliyede, yürütmenin emrindeki, yürütmenin gladyösü şeklinde karar veren hakim tarafından tutuklanıyorsa bu tuzun koktuğu yerdir."
Haber-Kamera: Özgür EREN-Hasan YILDIRIM-Hayati KILIÇ-Gülsel KENARLI/ İstanbul DHA
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı önünde, Enis Berberoğlu'nun tutuklanması sonrasında açıklama yaptı. Altay, "Bir yerde adliyenin olması orada adaletin olduğu anlamına gelmez. Bugün Türkiye'de yargının tefessüh ettiğini, yürütme organı tasallutu, tahakkümü ve emri altına bütünüyle girdiğinin acı bir örneği ile karşı karşıyayız. Bir ülkede yargıçlar verecekleri kararlar bakımında 'diktatörü nasıl hoşnut ederim, vereceğim karar diktatörün bana nasıl sempatiyle bakmasını sağlar, beni nerelere yükseltir' diye düşünerek karar veriliyorsa, böyle adalete, böyle yargıya lanet olsun" dedi.
"CUMHURİYET HALK PARTİSİ'NE YÖNELİK BİR DEVLET ZORBALIĞIDIR"
Engin Altay, "Bu karar muhalefete gözdağı kararıdır aynı zamanda. Bu karar Adalet ve Kalkınma Partisi'nden hoşnut olmayan, antidemokratik uygulamasından rahatsız olan, müşteki olan herkese karşı bir gözdağı kararıdır. Aynı zamanda bu karar son yapılan mühürsüz seçimde 'hayır' tercihinde bulunan 'demokrasi yaşasın, yürüsün' diyen bütün topluma da bir gözdağıdır. Cumhuriyet Halk Partisi'ne yönelik bir devlet zorbalığıdır. En açık faşist diktatörlüklerde bile olsa olsa ana muhalefet partisine karşı yapılabilecek bir uygulama ile karşı karşıyayız. Ama unutulmamalıdır; gerek CHP, gerek diktatör karşıtları, Türkiye'de bu güzel ülkenin diktatörün çiftliği olmasına müsaade etmeyeceklerdir. Ne yapılması gerekiyorsa bunu yapacağımızdan herkesin emin olmasını istiyorum" diye konuştu.
Altay, "Bugün görüşülen bu dosya Recep Tayyip Erdoğan'ın uluslararası mahkemelerde savaş suçlusu olarak yargılanmasının ana zeminini oluşturun bir dosyadır aynı zamanda. Gün gelecek, bugün milletvekilimizi tutuklama kararı olarak işlem yapılan bu evraklar, bu dosyalar nedeniyle Recep Tayyip Erdoğan uluslararası mahkemelerde savaş suçlusu olarak yargılanacaktır. Bu haber ilk yapıldığında Recep Tayyip Erdoğan 'ben onu öyle bırakmam' demişti hatırlarsanız. Şimdi, Recep Tayyip Erdoğan'ın o gün söylediği gerçek oldu. Ama Erdoğan unutmasın, bu millet ve CHP onun yaptıklarını yanına bırakmayacaktır. Bundan herkesin emin olmasını istiyorum" dedi.
"BU TUZUN KOKTUĞU YERDİR"
Engin Altay, "Türkiye dünyada 180 ülke arasında basın özgürlüğü noktasında 155. sıralara kadar inmişken, demokrasinin zerresi ortada kalmamışken Adalet ve Kalkınma Partisi'nin bu tarz antidemokratik uygulamaları, OHAL uygulamaları, yargıyı siyasallaştırmak sureti ile bir korku imparatorluğu oluşturma çabaları beyhudedir, nafiledir. Önünde daha istinaf mahkemesi süreci varken, Yargıtay süreci varken ve geçmişte çok örnekler olduğu halde Kadri Enis Berberoğlu TBMM üyesi olmasına rağmen bugün bu adliyede, yürütmenin emrindeki, yürütmenin gladyösü şeklinde karar veren hakim tarafından tutuklanıyorsa bu tuzun koktuğu yerdir. Türkiye'de artık herkesin Adalet ve Kalkınma Partisi'nin bu uygulamalarının iş ve eylemlerinin Türkiye'ye ne kadar büyük bir zarar verdiğini bu olaydan daha açık bir göstergesini kimse bulamaz" şeklinde konuştu.
"DEMOKRASİYE ZOR VE GÜÇ ŞARTLARDA YAŞATMAK KONUSUNDAKİ KARARLILIĞIMIZI DA YÜCE MİLLETİMİZE BEYAN VE TAAHHÜT EDİYORUM"
Altay, " Silivri'de Ergenekon davaları görülürken, orada kurulan mahkeme için çadır mahkemesi demiştik. Şimdi İstanbul Adliye Sarayı'nın da bir çadıra, bir sirke dönüştüğü, soytarıların krala şirin görünmek için yargıç kisvesi altında bu tarz hukuk dışı hiçbir hukuk normuyla bağdaşmayan kararlar vermesini kamu vicdanının takdirine bırakıyorum. Mahkeme kararlarının meşruluğu kamu vicdanındaki karşılıkla doğru orantılıdır. Bu mahkeme kararını aziz milletimizin vicdanına havale ederken CHP olarak TBMM grubumuzla, parti genel merkezimizle, CHP'nin bütün üyeleriyle birlikte direneceğimizi, yargının siyasallaşmasına boyun eğmeyeceğimiz, demokrasiye zor ve güç şartlarda yaşatmak konusundaki kararlılığımızı da yüce milletimize beyan ve taahhüt ediyorum" dedi.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
Altay'ın açıklamaları
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Enis Berberoğlu'na tutuklama kararıyla ilgili adliye önünde açıklama yaptı.
14.06.2017 - 17.06 Haber Kodu : 170614206
======================
5 - OTEL YANGININDA ÖLEN KADININ EŞİ O ANLARI ANLATTI
"Ciddi bir ihmalkarlık var. En azından o patlama anında alarm çalar, uyarı sesi olur. Karım uyandırmasa şuan belki ben de zehirlenerek ölecektim"
Haber-Kamera: Erhan TEKTEN İstanbul DHA
Kumkapı'da dün akşam saatlerinde çıkan yangında hayatını kaybeden Şehide Sert Celepci'nin eşi Erkan Celepci yaşadıklarını anlattı. Adli Tıp Kurumu önünde bekleyen acılı eş, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Ramazan ayının bir kısmını İstanbul'da geçirmek için Fransa'nın Lyon şehrinden gelen iki cocuk sahibi Celepci çifti, Kumkapı'daki Çifte Gelinler Caddesi'ndeki otele geçtiğimiz pazar günü geldi. Yaşadıkları olayı basın mensuplarına anlatan Celepci yangının yaşandığı gün Sultanahmet Meydanı ve çarşıyı gezdiklerini belirterek, "Ellerimizdeki poşetleri otele bırakalım dedik. Biraz yorgun olduğum için dinlenmek istedim. Eşim de 'tamam' dedi. Ben de uzanır uzanmaz uyudum hemen. Biraz sonra eşim 'Erkan kalk içeriyi duman sardı' dedi. Kalktığım görüş alanı yakındı ama zor görünüyordu" şeklinde konuştu. Celepci, terasa çıktıklarını göz gözü görmediğini her tarafın zifiri karanlık olduğunu söyleyerek, eşinin elinden tutarak pencerenin kenarına geldiklerini ve pencereyi zorla açarak itfaiyeye bağırdığını belirtti.
"EŞİM BENİ ALDIĞINIZ YERDE..."
İtfaiyenin, başka odalardaki mahsur kalanları kurtardıklarını belirten Celepci, itfaiyenin kendisine doğru geldiğini ve kurtardığı esnada eşinin de arkasında olduğunu onu da almalarını istediğini ifade ederek, "Tamam, seni aşağıya indirelim biz geri çıkacağız. Beni aşağıya indirdiler aynı yere çıkmadan öbür tarafa bakıyorlar. ya arkadaşlar, eşim beni aldığınız yerde. Hemen pencerenin arkasında girin. Ama onu yapmadılar. Ben onu görmedim" dedi. Otelde çıkan yangında alarmın çalmadığını belirten Celepci, 5. katta kaldıklarını, otelin girişinde kazanın patladığını aradan geçen zaman rağmen ne alarm sesi nede uyarı sesi duyduklarını ifade ederek, "Ciddi bir ihmalkarlık var. En azından o patlama anında alarm çalar, uyarı sesi olur. Karım uyandırmasa şuan belki ben de zehirlenerek ölecektim" diye konuştu. Celepci'nin cenazesi Adi Tıp Kurumu'ndan alınarak memleketi olan Antalya'ya götürülecek. Yangında ölen diğer yabancı uyruklu kişilerin ise Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Morgunda oldukları öğrenildi.
örüntü Dökümü:
--------------------
-Erkan Celebci ile röp
-Şehide Celebci'nin fotoğrafları
-Celebcilerin son görüntülerinin olduğu görüntü
===================
6 - İSTANBUL'DA KAÇAK CEP TELEFONU OPERASYONU : 3 GÖZALTI
Avcılar'da durdurulan iki otomobilde yurda kaçak yollardan sokulan 6 bin 845 cep telefonu ve 2 bin 185 batarya ele geçirildi. Şüpheli 3 kişi gözaltına alındı.
Haber: Çağatay KENARLI, İstanbul DHA
İstanbul Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerine yurt dışından gelen iki araçta çok sayıda kaçak cep telefonunun getirileceği ihbar edildi.
Polis ekipleri ihbarı değerlendirerek otomobillere yönelik çalışma başlattı. Ekipler, TEM Otoyolu Avcılar yol ayrımında şüpheli otomobilleri durdurdu. İki otomobilde yapılan aramalarda aynı markaya ait farklı modellerde toplam 6 bin 845 cep telefonu ve 2 bin 185 batarya ele geçirildi. Operasyon kapsamında otomobillerde bulunan 3 kişi gözaltına alınarak Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğüne getirildi. Şüpheliler hakkında 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamında işlem başlatıldı. Kaçak cep telefonları ve bataryaların bulunması polis kameraları tarafından görüntülendi.
Görüntü Dökümü
----------
(Polis Kamerası)
-Polis ekiplerinin otomobilleri durdurması
-Ekiplerin otomobilleri araması
-Otomobilin bagajında cep telefonları ve bataryaların bulunması
-Ele geçirilen telefon ve bataryaların poşete koyulması
-Genel ve detaylar
==============================
7 - BOOKİNG.COM'UN HAKSIZ REKABET DAVASI
Yüksel KOÇ/İSTANBUL,
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği'nin (TÜRSAB) talebi üzerine Türkiye'den internet üzerinden otel rezervasyonu ihtiyati tedbir kararı ile durdurulan booking.com aleyhine açılan "Haksız rekabetin tespiti" davasına devam edildi. Davacı TÜRSAB'ın Başkanı Başaran Ulusoy ve yöneticisi Çetin Gürcü'nün, davacı tanığı olarak dinlenilmesi yönündeki talep, bu kişilerin, TÜRSAB'ı temsile yetkili yöneticileri oldukları gerekçesi ile reddedildi.
İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen davanın dördüncü duruşmasına, davacı TÜRSAB'ı temsilen avukatlar Şükran Tezel ve Işıl Karatepe, davalı Bookingcom Destek Hizmetleri Limited şirketini temsilen Ceyda Karaoğlan ve Tolga Uluay katıldılar. Ali Rıza Yılmaz İnşaat A.Ş. adına yaptığı başvuruda mahkemenin booking.com'a uyguladığı tedbir kararından zarar gördüğünü belirterek müdahillik talebinde bulunan Avukat Ersan Taştekin'in bu talebi reddedildi. Mahkeme, Taştekin'in Ali Rıza Yılmaz İnşaat A.Ş. adına duruşmalara katılmasına karar verildi.
DAVALIDAN BAŞARAN ULUSOY'UN TANIKLIĞINA İTİRAZ
Davalı Avukatı Ceyda Karaoğlan, davacı TÜRSAB'ın avukatının bildirdiği tanıklar arasında yer alan Başaran Ulusoy'un davacı TÜRSAB'ın yönetim kurulu başkanı, Çetin Gürcü'nün de davacı şirketin yönetim kurulu üyesi olduğunu belirterek, bu kişilerin tanık olarak dinlenmesine itiraz ettiklerini söyledi.
BAŞARAN ULUSOY TANIK OLARAK DİNLENMEYECEK
Hakim Keskin Karakurt, tanık olarak dinlenilmesi talebinde bulunduğu Başaran Ulusoy ve Çetin Gürcü'nün davacı şirketi temsile yetkili yöneticileri olduklarını belirterek, davacı şirketin bu kişilerin tanık olarak dinlenilmesi yönündeki talebinin reddine karar verdi.
'BOOKİNG.COM HAKKINDA 400 ŞİKAYET VAR'
TÜRSAB'da Digital Denetim Müfettişi olarak görev yapan Necati Çalışkan, davacı TÜRSAB'ın tanığı olarak dinlendi. Çalışkan görevinin, TÜRSAB'ın faaliyet alanı içinde kalan şirketlerin 1618 Sayılı Seyahat Acentaları Yasası'na internet ortamında uyup uymadığının tespiti olduğunu belirterek, "Bu şirketlerin bu yasaya uyup uymadığını internet ortamında denetler, bir rapor halinde TÜRSAB yönetimine bildiririm. Bununla ilgili olarak sikayetvar.com isimli şikayet sitesinde davalı şirketle ilgili bir çok şikayet olduğunu gördüm. Bu sitede 2014-2015 yıllarına ait şikayetlerin silindiğini, 2016-2017 yıllarına ait 400 şikayet olduğunu tespit ettim. Bu şikayetlerin muhatap bulamamak, şikayet için gönderilen maillere yanıt alamamak, tadilat halinde olan açılmamış otellere rezervasyon yaptırmak, bazı görsellerin konaklanan otelin gerçeği ile uyuşmadığı, asılsız otel bilgisine yer verilen şikayetlerden oluştuğunu, toplam 34 çeşit şikayette bulunulduğunu gördüm" dedi.
Bu şikayetlerin Türkiye'de olması durumunda şikayet edilen acentenin ruhsatının iptaline kadar giden bir prosedürle karşı karşıya kalacağını söyleyen Çalışkan, "Ancak davalı şirketin internet üzerinden faaliyet göstermesi, Türkiye'de gerek Turizm Bakanlığı gerekse TÜRSAB'la hiçbir bağının olmaması sebebiyle davalı ile ilgili şikayetlerle alakalı olarak kendileri hakkında hiçbir işlem yapılamamaktadırö dedi.
YURT DIŞI KULLANICI İÇİN DE KONULAN TEDBİR KARARI SADECE YURT İÇİ KULLANICI İÇİN UYGULANIYOR
Hakim Keskin Karakurt, mahkemece verilen tedbir kararının Türkiye'de yerleşik otel ve konaklama tesislerinin davalı tarafından booking.com internet sitesi üzerinden hem yurt içi hem de yurt dışı kullanıcılara pazarlanması ve pazarlanmasına aracılık edilmesinin engellenmesi şeklinde olduğunu, ancak uygulamada yurt dışı kullanıcıların engellenmediğini hatırlatarak, taraflara bu konuda beyanlarını sordu.
TÜRSAB'ın Avukatı Şükran Tezel, şirket yönetimi ile görüştükten sonra bu konuda beyanda bulunacağını belirtirken, davalı şirket avukatları tedbir kararının bu şekilde uygulanmasına itirazları olmadıklarını söylediler.
Mahkeme, davacı ve davalı tarafların tanıklarının dinlenmesi için duruşmayı erteledi.
=============================
8 - FATİH TEZCAN'IN "O" SÖZLERİNE 15 YIL HAPİS İSTENDİ...
Haber: Serpil KIRKESER/ İstanbul DHA
Hakkında açılan davada kendisine yakalama kararı çıkaran hakimi terör örgütü FETÖ üyesi olmakla suçlayan ve periscope yayınında "Skandal hakim A.Ö., hani Bakırköy Adliyesi FETÖ'den kurtarılmıştı" dediği iddia edilen Gazeteci-Yazar Fatih Tezcan hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, şüpheli Fatih Tezcan'ın 6 yıldan 15 yıla kadar hapsini talep etti.
İDDİANAMEDE OLAY ANLATILDI
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianameye göre olay şöyle oldu: Fatih Tezcan yargılanmakta olduğu davada savunmasının alınamaması üzerine mahkemece hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Yakalama kararının ardından 12 Nisan'da mahkeme kalemine giden Tezcan, personelin huzurunda mahkeme hakimi müşteki A.Ö.'yü kastederek, "Hakiminizin son duruşması, aldıracağım onu, 16 Nisan öncesi öyle bir şeye nasıl kalkışmış" şeklinde tehdit sözlerini söyledi. Mahkemede savunması alınan Tezcan, mahkeme hakimini yasadışı silahlı FETÖ terör örgütü üyesi gibi göstererek, "Bu yakalama kararının bizatihi kendi yazısının içerisinde geçen kripto yapı ile bağlantılı olduğunu düşündüğünü..." ifade etti. Savunmasının ardından duruşma salonunda çıkan Tezcan, sosyal medya hesabı üzerinden hem canlı yayın yaptı hem de bir takım paylaşımlarda bulundu. Tezcan "Skandal hakim A.Ö. hani Bakırköy Adliyesi FETÖ'den kurtarılmıştı" şeklindeki söylemlerde bulunduğu, sosyal medya hesabı üzerinden de "Mahkemede skandal hakim A.Ö.'ye bana nasıl davetiyesiz yakalama çıkarırsınız? FETÖ'den bu kadar korkmayın dedim çıt çıkaramadı Bakırköy 20. Asliye Hakimi: A.Ö. : Sicil...." şeklinde paylaşımlarda bulundu. Canlı yayın ve paylaşımların ardından savcılık tarafından resen soruşturma başlatıldı.
HAKİM, FATİH TEZCAN'DAN ŞİKAYETÇİ
Müşteki hakim A.Ö.'nün kişisel bilgilerini izni olmadan yaydığı ve müşteki hakim A.Ö.'nün de şikayetçi olduğu anlatılan iddianamede, Tezcan'ın "İftira","Kişisel verileri hukuka aykırı olarak yaymak","Sesli ve yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret" ve "Basit tehdit" suçlarından toplam 6 yıldan 15 yıla kadar hapsi istendi. Fatih Tezcan önümüzdeki günlerde Bakırköy 19. Asliye Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkacak.
Son Dakika › Güncel › Dha İstanbul Bülteni - 4 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?