Dha İstanbul Bülteni - 3 - Son Dakika
Güncel

Dha İstanbul Bülteni - 3

Dha İstanbul Bülteni - 3

1- CUMHURİYET GAZETESİ SORUŞTURMASI TAMAMLANDI.

04.04.2017 15:39

1- CUMHURİYET GAZETESİ SORUŞTURMASI TAMAMLANDI...(1)

Gazeteci Ahmet Şık ve Can Dündar için "Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis talep edildi.

Haber: Özden ATİK - Ümit TÜRK/ İstanbul, DHA

Cumhuriyet Gazetesi yazar ve yöneticilerine yönelik sürdürülen soruşturma tamamlandı. İddianamede, halen yurtdışında olan gazetenin eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar 1 numaralı şüpheli olarak yer aldı. Ahmet Şık, Kadri Gürsel ve Hikmet Çetinkaya'nın da aralarında olduğu toplam 19 şüpheli arasında Twitter'da "jeansbiri" hesabının sahibi olduğu tespit edilen Ahmet Kemal Aydoğdu da şüpheli olarak yer aldı.

AHMET ŞIK VE CAN DÜNDAR'A 15 YILA KADAR HAPİS TALEBİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, gazeteci Ahmet Şık'ın "PKK ve DHKP/C "Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etmek" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi. Halen yurtdışında olan Can Dündar ile birlikte Mehmet Murat Sabuncu, Mehmet Kadri Gürsel, Aydın Engin, Bülent Yener ve Günseli Özaltay'ın da "Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" suçundan 7,5 yıl 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.

7 BUÇUK YILLA 43 YIL ARASINDA HAPİS CEZASILARI

Gazetenin İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Mehmet Orhan Erinç ve Önder Çelik'in "Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" ve "Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma" suçlarından ayrı ayrı 11,5 yıldan 43 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Şüpheliler Bülent Utku, Hacı Musa Kart, Hakan Karasinir, Mustafa Kemal Güngör, Hikmet Aslan Çetinkaya'nın ise "Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" ve "Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma" suçlarından 9,5 yıldan 29 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları istendi. Şüpheliler Güray Tekinöz ve Turhan Günay'ın "Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" ve "Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma" suçlarından 8,5 yıldan 22 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi. Twitter'daki "jeansbiri" hesabının sahibi Ahmet Kemal Aydoğdu'nun da "Silahlı terör örgütünün yöneticisi olmak" suçundan 15 yıldan 22,5 yıla; firari şüpheli İlhan Tanır'ın "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapsi talep edildi. Başsavcılıkça onaylanan iddianame, İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.

=============================

2- CUMHURİYET GAZETESİ SORUŞTURMASI TAMAMLANDI...(2)

Haber: Özden ATİK - Ümit TÜRK/ İstanbul, DHA

Cumhuriyet Gazetesi yazar ve yöneticilerinin aralarında bulunduğu 19 şüpheli hakkındaki iddianamede, 1924'te Atatürk'ün talimatıyla kurulan gazetenin son üç yıllık dönemde özellikle 15 Temmuz darbe teşebbüsüne uzanan süreç ve sonrasında gazetenin yayın politikası, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu'nda yaşanan değişikliklerle eş zamanlı olarak 90 yıllık geçmişinin ve kuruluş felsefesinin tam aksi yönde değişime uğradığı vurgulandı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Mehmet Akif Ekinci ve Savcı Yasemin Baba tarafından hazırlanan iddianamede, Cumhuriyet gazetesine silahlı terör örgütü FETÖ/PDY tarafından özellikle 2013 yılından itibaren adeta el konulduğu kaydedilen iddianamede, "Şüpheli Can Dündar'ın gazetenin başına geçmesi ile birlikte gazetenin, amaç ve hedeflerinin dışına çıkarak farklı bir yörüngeye oturduğu belirlenmişti" denildi.

"YOĞUN ALGI OPERASYONU BAŞLATILDI"

Gazete bu dönemde adeta FETÖ/PDY, PKK/KCK ve DHKP/C terör örgütlerinin savunucusu ve kollayıcısı olduğu ifade edilerek "Basın özgürlüğü ve evrensel hukukun sağladığı ağır eleştiri içeren haber ve yorum yapma hakkının çok ötesinde geçmiş, kayıt dışı illegal siyasete zemin hazırlayarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı asimetrik savaş yöntemleriyle hedef tahtası haline getirmek üzere yoğun bir algı operasyonu başlatmıştır" denildi.

HURŞİT KÜLTER OLAYI...

Gazetenin kimi yayınlarıyla PKK/ KCK terör örgütünün yapmış olduğu eylemleri meşrulaştırılmaya çalıştığı belirtilen iddianamede, gözaltında kaybolduğu iddia edilen ve daha sonra Irak'ın Kerkük şehrinde olduğu ortaya çıkan Demokratik Bölgeler Partili (DBP) Hurşit Külter olayına da yer verildi. İddianamede, "DBP'li Hurşit Külter adlı şahıs ile ilgili gerçeğe aykırı, kasıtlı ve yönlendirici yayınlar yapılarak kamuoyunu farklı bir yöne kanalize etmeye çalışıldığı görülmüştür" ifadesi yeraldı.

FETÖ, TARAF'TAN SONRA CUMHURİYET'İ SEÇTİ...

FETÖ'nün daha önce manipülatif amaçlarla Taraf gazetesini kullandığı belirtilen iddianamede, MİT TIR'ları ve benzeri haberinin yayınlanması için ise Cumhuriyet Gazetesi'nin seçildiği iddia edildi. Gazetenin internet trolü "fuatavni"nin dedikodularını filtre edip doğrulatmadan sürmanşetlere taşıdığı belirtildi. İddianamede gazetenin yazarlarından şüpheli Hikmet Çetinkaya'nın, FETÖ'nün güdümündeki Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı ile temas kurduğu, şüpheli Akın Atalay'ın gazete yönetimine geçmesi ile de Alev Coşkun ve diğer Atatürkçü yönetici ve yazarların tasfiye edildiği iddia edildi.

"BYLOCK KULLANICILARIYLA BAĞLANTILARI TESPİT EDİLDİ"

İddianamede bazı şüphelilerin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının özel bir yöntemle dahil oldukları Bylock programını kullanan ve haklarında soruşturma bulunan kişilerle çok sayıda bağlantı kurdukları belirtildi. Şüphelilerden Kadri Gürsel'in 92 Bylock kullanıcısı ve hakkında soruşturma bulunan 21 kişiyle; şüpheli Orhan Erinç'in FETÖ'nün İştişare Heyeti Üyesi Halit Esendir isimli şahıs, 3 Bylock kullanıcısı ve hakkında soruşturma olan 8 kişiyle iletişim kaydı bulunduğu kaydedildi. Şüpheli Can Dündar'ın Polis Akademisi İmamı Basın-yayın yapılanması ve tüm medya faaliyetlerinden sorumlu Önder Aytaç, Ekrem Dumanlı, firari eski Savcı Muammer Akkaş, tutuklu olan eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, 10 Bylock kullanıcısı ile haklarında soruşturma bulunan 10 kişiyle iletişim kaydı bulunduğu anlatıldı. Twitter'da "jeansbiri" hesabının sahibi olduğu tespit edilen Ahmet Kemal Aydoğdu'nun da Bylock kullanıcı olduğu belirtildi.

"TUTUKLU VE FİRARİ KAMU GÖREVİLERİYLE SIKLIKLA GÖRÜŞÜLMÜŞ"

İddianamede, "Her ne kadar günün sosyal ve ekonomik koşulları ile iletişim olanaklarındaki yaygınlık dikkate alındığında insanların birbirleriyle iletişim kurması normal görülebilecek ise de, farklı meslek grupları ve sosyal çevrelerden olan FETÖ/PDY silahlı terör örgütü nedeniyle haklarında soruşturma yapılan tutuklu ya da firari öğretmen, polis, asker ve diğer kamu görevlileriyle sıklıkla görüşülmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı gibi tesadüfi de görülemeyeceği açıktır" denildi.

"GENEL YAYIN YÖNETMENLİĞİNE GELMESİ MANİDAR BULUNDU"

Şüpheli Can Dündar'ın iddianamede değişik tarihlerdeki yazılarına yer verilerek FETÖ/ PDY'nin uydurma bilgilerden oluşan istihbarat havuzundan aktarma yapmak suretiyle, devletin gizli kalması gereken siyasi ve askeri sırlarını deşifre ettiği, doğrudan Cumhurbaşkanını hedef alan ve kamuoyu algısını örgütün amaçlarına uygun hale getirmeye hizmet eden tutumunu ısrarlı bir şekilde sürdürdüğü, şüphelinin gazetede genel yayın yönetmenliğine gelmesinin içeriden ve dışarıdan tarafsız gözlemciler tarafından manidar bulunduğu ifade edildi.

"AHMET ŞIK'IN TERÖR ÖRGÜTÜ YÖNETİCİLERİNİN HABERLERİNİ YAPMASI"

Gazeteci Ahmet Şık'ın PKK terör örgütü elebaşlarından Cemil Bayık ile Kandil'de yaptığı röportaj, Savcı Mehmet Selim Kiraz'ı şehit eden teröristlerle telefon görüşmesi yapması ve bu görüşmeyi haberleştirmesi, MİT TIR'ları savcısının cezaevinden gönderdiği yazıyı haberleştirmesi ve sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımlar delil olarak gösterildi. Ahmet Şık hakkında şu değerlendirmeye yer verildi: "Can Dündar tarafından başlatılan ve yönlendirilen medya manipülasyonuna dahil olarak MİT TIR'ları haberinin yapılmasından sonraki dönemde de aralıksız olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne yönelik bu algı operasyonunun gündemde kalmasını sağlamaya çalıştığı, silahlı terör örgütlerinin üst düzey yöneticileri ve örgüt üyeleri ile yaptığı röportajlarda açıkça terör örgütlerini meşru göstermeye, bu örgütlerin eylemlerini desteklemeye yönelik yayınlar yaptığı, sosyal medyada yaptığı paylaşımlar ile devleti, toplumu terörize eden zaafiyet içinde bulunan bir yapı olarak gösterdiği, bu yolla kamuoyunu yanıltılarak örgütlerin nihai amacına ulaşması için istedikleri elverişli ortamı sağlamaya çalışıldığı anlaşılmıştır"

Görüntü Dökümü:

--------

-Tutuklamalarla ilgili arşiv görüntüler

================================

3- ORMANDAKİ "FETÖ" OPERASYONU: 7 KİŞİ TUTUKLANDI

Haber: Çağatay KENARLI, İstanbul DHA

İstanbul Güvenlik Şube Müdürlüğü ekipleri bir ihbar üzerine çalışma başlatarak geçtiğimiz çarşamba günü Ümraniye'deki Hacegan Ormanları'nda FETÖ'yle ilgili bir toplantı yapılacağını belirledi.

Polis ekipleri ormanda düzenlediği operasyonda aralarında FETÖ'nün kapatılan bir dershanesinin yöneticilerinin de bulunduğu 7 kişiyi gözaltına aldı. Şüphelilerin emniyette yapılan detaylı incelemesinde, FETÖ/PYD terör örgütü lideri Fetullah Gülen'in çağrısı sonrasında Bank Asya'ya yüklü miktarda para yatırdıkları ve KHK ile kapatılan sendikalara üye oldukları belirlendi.

7 KİŞİ TUTUKLANDI

Vatan Caddesi'ndeki Güvenlik Şube Müdürlüğü'nde işlemleri tamamlanan 7 kişi sevk edildikleri adliyede çıkartıldıkları mahkeme tarafından tutuklandı.

Görüntü Dökümü

-------

(Polis Kamerası)

-Şüphelilerin sağlık kontrolünden geçirildikten sonra emniyete getirilmesi

04.04.2017 - 14.58 Haber Kodu : 170404096

=============================

4- BAYRAMPAŞA ÇEVİK KUVVET ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ'NÜ İŞGAL GİRİŞİMİ DAVASI (2)

Tutuksuz yargılanan er,

" (Komutan) Kadir Yıldız bir vatandaşı öldürdü. Kanlar içinde vatandaşı gördüm. Korkuk. Elimiz ayağımız titredi. Sonra tankın içine girdik. Gelen polislere teslim olduk"

Haber: Hayati KILIÇ - İstanbul DHA

FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz'da 1 kişinin şehit olduğu ve 16 kişinin de yaralandığı Bayrampaşa Çevik Kuvvet Müdürlüğü'nü işgal girişimiyle ilgili 18'si rütbeli 58 askerin 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılandığı dava, sanıkların savunmalarının alınmasıyla Silivri'de devam ediyor.

İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'nin baktığı, Silivri Ceza İnfaz Kurumu karşısındaki duruşma salonunda yapılan duruşmaya 18 tutuklu, 16 tutuksuz sanık katıldı. İşgal girişiminde yaralanan Mehmet Ayar, olayda yaşamını yetiren Ümit Yolcu'nun ağabeyi Aydın Yolcu ve avukatı ile Başbakanlık adına avukat da duruşmada hazır bulundu. Duruşmaya sanıkların yakınları izleyici olarak katıldı. Kimlik tespiti ve iddianamenin okunmasından sonra sanıkların ifadelerinin alınmasına başlandı.

"TANKIN ÜZERİNDEN SİLAH SESİ GELDİ"

Duruşmada ifade veren tutuksuz sanıklardan Er Arda Koç, "Tanklara bindik, Bayrampaşa'ya doğru yola çıktık. Terör örgütü tarafından çevik kuvvete saldırı olacağı şeklinde söylentiler vardı. Olay yerine vardığımızda Komutanlardan Kadir Yıldız tankın üzerine çıkarak konuşma yaptı ama ne söylediğini duymadım. Tankın üzerinden silah sesi geldi. Bu sırada bir kişinin yere düştüğünü gördüm. Korktum, içeri girip tankın içine kendimi kapadım. Sonra polisler geldi silahlarımızı vererek teslim olduk" dedi.

"SAATLERCE OT YOLDUK"

Tutuksuz sanıklardan er Atakan Öztürk ise "66. Mekanize Piyade Taburu'nda sabah içtimaya çıktık. Sonra saatlerce ot yolduk. Öğle yemeğinden sonra yine ot yolmaya gittik. Komutanlardan Burak Koç 'silahınızı alın hemen gelin' dedi. Silahlarımızı alıp atış alanına gittik. Atış yaptık. Akşam yemeğe girdik. Tam yatacağımız sırada tabur önünde içtima olduğu söylendi. Bir koşuşturmaca vardı. Garajlar bölgesine doğru koştuk. Burada mühimmat dağıttılar. Araçlarla dışarıya çıktık. Çevik kuvvetin oraya vardık. Bir süre araçta kaldık. Sonra inip belli aralıklarla saf tutup sıralandık. Atış sesleri duydum. Telaşlandık. Sedat Astsubay halkın geldiğini söyledi. Şarjörleri çıkarmamazı emrederek ' Vatandaşlar saldırırsa karşılık vermeyin' dedi. Kadir Yıldız megafonla polislere 'sıkıyönetim ilan edilmiştir. Silahlarınızı teslim edin' diye bir konuşma yaptı" diye konuştu.

"KOMUTAN BİR KİŞİYİ ÖLDÜRDÜ"

Tutuksuz sanık er Aydın Dikmen de savunmasında "Komutanlarımızdan Burak Koç ve Kadir Yıldız başımızda atış yapmaya gittik. Atıştan geldiğimizde, çevik kuvvete bombalı saldırı olacağı şeklinde söylentiler vardı. Kışlada komutan Burak Koç 'Silahını al' diye emir verdi. Koşup silahımı aldım. Tanka bindik, çevik kuvvetin olduğu yere gittik. Halk 'asker kışlaya' diye bağırıyordu. Darbenin ne olduğunu bilmiyorum. Ne olduğunu bilseydik kışladan dışarıya çıkmazdık. Kadir Yıldız tankın üzerine çıkıp bir konuşma yaptı. Ancak ne söylediğini duymadım. Pek dinlemedim. Silah sesi duydum. Kadir Yıldız bir vatandaşı öldürdü. Kanlar içinde vatandaşı gördüm. Korkuk. Elimiz ayağımız titredi. Sonra tankın içine girdik. Gelen polislere teslim olduk" dedi.

Duruşma, sanıkların savunmalarını yapmasıyla devam ediyor

İDDİANAMEDEN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca hazırlanan iddianamede, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında FETÖ mensuplarının stratejik öneme sahip kurum ve kuruluşları hedef aldıkları, bunlardan birinin de Bayrampaşa Çevik Kuvvet Müdürlüğü olduğu belirtiliyor. İddianamede, 18'si tutuklu 58 asker hakkında, "Türkiye Büyük Millet Meclisini ve hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" ve "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. Yine tüm şüpheliler hakkında "Silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan da 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Şehit Ümit Yolcu'nun öldürülmesi ve 16 kişinin de yaralanması olaylarına ilişkin ise bazı askerler hakkında, "Kasten öldürme, yaralama ve tehdit" suçlarından da değişik oranlarda hapis cezaları isteniyor.

=================================

5- GÜRSEL TEKİN : HEPİMİZ SEFERBER OLALIM BU ADİL ÖKSÜZ'Ü BULALIM

Enver ALAS, İstanbulDHA

CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın katıldığı bir televizyon programında Adil Öksüz'ün Türkiye'de olabileceği yönündeki sözlerine ilişkin, "Türkiye'de olduğunu biliyorsunuz. Ben bir bakana itibar ederim. Yerden, gökten, havadan hepimiz seferber olalım, bu Adil Öksüz'ü bulalım" ifadalerini kullandı.

BASIN TOPLANTISI DÜZENLEDİ

CHP İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin, Enis Berberoğlu, Barış Yarkadaş ve Mahmut Tanal, referandum çalışmaları kapsamında Sultanbeyli CHP İlçe Başkanlığı'nı ziyaret etti. Burada bir basın toplantısı düzenleyen Gürsel Tekin, referanduma yönelik kampanya sürecini değerlendirerek gündeme ilişkin açıklamalarda da bulundu. Tekin, "16 Nisan'da Türkiye'de millet tarih yazacak" dedi.

"HAKİMİYET ALLAH'INDIR DEMEK İÇİN" YAZILI "EVET" PANKARTINA TEPKİ

Referandum atmosferinde bütün değerlerin ve inançların ayaklar altına alındığına şahit olduğunu söyleyen Tekin, Sultanbeyli'de karşılaştığı bir binaya asılı üzerinde "Hakimiyet Allah'ındır demek için" ifadelerinin de yer aldığı "Evet" pankartına tepki gösterdi. Pankartı cep telefonundan basın mensuplarına gösteren Tekin, "Okumaya, dilim varmıyor. Bütün değerlerimizi kullanacaksınız, kala kala Allah'ın adını da böylesine kirli bir şeye alet edeceksiniz. Sizi Allah ıslah etsin. Bunu asan büyük bir olasılıkla bir müteahhittir, bir rantçıdır. Daha fazla rant nasıl elde ederim" diye konuştu.

İMZASIZ PANKART

Gürsel Tekin'in tepkisine yol açan üzerinde hiç kimin yada grubun hazırladığına işaret edilmeyen pankartın aynı yerde asılı olduğu görüldü.

"ADİL ÖKSÜZ BU SÜRECİN BÜTÜN DETAYLARINI ANLATACAK"

Gürsel Tekin, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın katıldığı bir televizyon programında 15 Temmuz darbe girişiminin kilit isimlerinden firari Adil Öksüz'ün Türkiye'de olabileceği yönündeki sözlerini değerlendirdi. Tekin şunları söyledi:

"Dün bakan diyor ki 'Adil Öksüz Türkiye'de. Sayın bakan, Adil Öksüz Türkiye'de neredeyse havada karada, devletin kurumlarıyla siyasi partiler olarak bizler üzerimize düşen ne varsa görev almaya hazırız. Çünkü Adil Öksüz'ü bulursak bu darbe ile beraber darbenin bütün boyutlarını öğrenmiş olacağız. Bir ara yandaş gazeteler sızdırdı, okuduk; iki belediye başkanının kim olacağı belliymiş. Yani darbecilere bak! İstanbul ve Ankara Belediye Başkanlarını belirlemişler, ama başbakanı bakanları unutmuşlar. Siz buna inanacak mısınız? O zaman Adil Öksüz'ü bir an önce bulacağız. Adil Öksüz, bu sürecin bütün detaylarını anlatacak. En azından 249 şehidimizin kemiklerinin sızlamaması için biz de vicdani görevimizi yapmak zorundayız. Türkiye'de olduğunu biliyorsunuz. Ben bir bakana itibar ederim. Yerden, gökten havadan hepimiz seferber olalım bu Adil Öksüz'ü bulalım."

HÜSNÜ BOZKURT'UN SÖZLERİ

Gürsel Tekin, toplantıda basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt'un katıldığı bir televiyon programında yaptığı, tartışma yaratan sözlerinin hatırlatılarak düşüncelerinin sorulması üzerine Tekin, "Bir kere 'Hayır' diyenlere terörist diyenlerin sayın milletvekilimizi eleştirmesi kadar ayıp bir şey yoktur. Sayın milletvekilimiz çok açık ve net; cümlelere baktığınızda 'emperyalistleri' yani egemen güçleri tarif ederek bunu söylüyor. Elbette kimse kimseyi denize atmıyor.

"AK PARTİLİ, MHP'Lİ, HDP'Lİ, CHP'Lİ KARDEŞLERİMİZ, BİZ KOLKOLA GEZECEĞİZ."

Yarın 'Evet' de 'Hayır' da çıksa AK Partili, MHP'li, HDP'li, CHP'li kardeşlerimiz, biz kolkola gezeceğiz. Kim kimi nereye atacak? Böyle bir şey düşünülebilir mi? Orada baktığınızda bunu çok net olarak göreceksiniz" şeklinde yanıt verdi.

ÇADIRLARA ZİYARET

Basın toplantısının ardından CHP Milletvekilleri Sultanbeyli Kent Meydanı'nda dolaşarak, 'Hayır' oyu istedi. Ziyarete CHP Sultanbeyli İlçe Başkanı Murat Kantekin ile partililer de eşlik etti. Esnaf ziyareti yapan CHP'li milletvekilleri, daha sonra meydanda bulunan AK Parti MHP ve HDP çadırlarıyla "HAYIR" çadırını art arda ziyaret etti. CHP'li milletvekilleri, Sultanbeyli Oto Sanayi Sitesi'ne uğrayarak, burada çalışanlarla öğle yemeği yedi.

Görüntü Dökümü

---------------------------

-Parti binasında düzenlenen basın toplantısı

-Gürsel Tekin'in açıklamaları

-Toplantıya katılanlar

-Basın mensuplarının soruları

-Gürsel Tekin'in soruları yanıtlaması

-Kent Meydanı ziyaret

-Vatandaşların ilgisi

-AK Parti, CHP, MHP ve HDP standlarının ziyaret edilmesi

-Otosanayi ziyaret

-Çalışanlarla yemek

-Gürsel Tekin, tepki gösterdiği Evet pankartı

-Genel ve detaylar

dhafeed

============================

6- KÜLTÜR BAKANI AVCI: EL YAZISINDAN VAZGEÇİLMİŞ DEĞİL

Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı,

"El yazısına başlama yaşını da pedagojik olarak, el başarıları açısından sınıfını yukarı mı alsak çalışmaları yapıldı. Şimdi ilkokul 3'üncü sınıftaki çocukların pedagojik olarak el yazısına geçiyor olmanın özgüvenini yaşıyor"

"El yazısından vazgeçilmiş değil. Hangi yaş grubunda başlayacağıyla ilgili pilot uygulamalar tamamlandı"

Haber: Özgür ALTUNCU/ Kamera: Yaşar KAÇMAZ - İstanbul DHA)

Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Maltepe'de eğitim yöneticileri ve öğretmenlerle öğle yemeğinde bir araya geldi.

Bakan Avcı, "Ben sizin eski bakanınız değilim, ben sizin her zaman bakanınızım" dedi. Milli Eğitim Bakanlığı döneminde kırılması güç bir rekora imza attığını belirten Avcı, "Şu anda görev yapan her iki öğretmenden biri bu dönemde atandı. Ben de hükümetin ayırdığı kaynaklar sebebiyle Türkiye Cumhuriyeti tarihinde en çok öğretmen atayan Milli Eğitim Bakanı oldum. Bu kişisel başarım değil. Devlet bana bu imkanı verdiği için. Bu rekorun kırılması mümkün değil. Çünkü bu kadar açık yok"diye konuştu.

HAZIRLARKEN MİLLİ EĞİTİM, İMZALARKEN KÜLTÜR BAKANIYDIM

"Ben sizin eski bakanınız değilim, ben sizin her zaman bakanınızım" diyen Nabi Avcı, "Kültür Bakanlığıyla Milli Eğitim Bakanlığı arasında protokol imzalandı. Ben bu protokol hazırlanırken Milli Eğitim Bakanıydım, imzalarken Kültür Bakanıydım. Onun en önemli maddelerinden bir tanesi de müzelerimizin eğitim amaçlı kullanılabilir hale getirilmesi" diyerek yaptıkları çalışmaların başarısından söz etti.

EL YAZISINDAN VAZGEÇİLMİŞ DEĞİL

El yazısıyla ilgili yapılan düzenlemeden söz eden ve şimdilerde kendisine "siz el yazısında ısrar ediyordunuz" diyenlerin olduğunu söyleyen Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, "El yazısına başlama yaşını da pedagojik olarak, el başarıları açısından sınıfını yukarı mı alsak çalışmaları yapıldı. Şimdi ilkokul 3'üncü sınıftaki çocukların pedagojik olarak el yazısına geçiyor olmanın özgüvenini yaşıyor. El yazısından vazgeçilmiş değil. Hangi yaş grubunda başlayacağıyla ilgili pilot uygulamalar tamamlandı" dedi.

"BAKANLAR UNUTULUR AMA ÖĞRETMENLER UNUTULMAZ"

Milli Eğitim Bakanlığı döneminden kalma iki soruluk minik bir sınav yaptığını söyleyen Avcı, " Bugüne kadar bu iki sorudan birincisine doğru cevap veren bir kişi rastlamadım. Birinci soruyu kimse bilmiyor. İkinci soruyu da yanlış bilen kimseye rastlamadım"diyerek salondan rast gele bir öğretmene mini sınav yaptı. Bir eğitimciye, ilkokula başladığında Milli Eğitim Bakanı kimdi diye sordu. İkinci olarak da İlkokul öğretmeninin adını sordu. Eğitimcinin verdiği ilk yanıt yanlış çıkınca Bakan Avcı, "Bu şu demektir; Bakanlar unutulur. Ama öğretmenler unutulmaz"dedi.

Görüntü Dökümü:

----------------

Bakan Avcı'nın gelişi

Salondan detaylar

Bakan Avcı'nın konuşması

04.04.2017 - 15.15 Haber Kodu : 170404098_

==============================

7- SAĞLIKÇILARDAN REFERANDUM AÇIKLAMASI

Haber-Kamera: Erhan TEKTEN İstanbul DHA

İstanbul Tabip Odası, İstanbul Diş Hekimleri Odası, Devrimci Sağlık-İş, SES İstanbul Şubeleri üyesi bir grup tarafından Bakıröy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Binası önünde ortak bir basın açıklaması yapıldı.

Basın açıklamasında adı geçen sağlık örgütleri üyelerinin 16 Nisan'da yapılacak Anayasa Değişikliği Referandumu için 'Hayır' oyu kullanacakları açıklandı. "Toplumun Sağlığı, Sağlık Çalışanlarının Geleceği İçin Hayır" yazılı pankart açan grup "Sağlıkçılar sandıkta hayır diyecek" sloganları attı.

"DEMOKRASİNİN OLMADIĞI YERDE SAĞLIK ÇALIŞANLARININ HAKKI OLMAZ"

Basın açıklaması öncesi söz alan DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, Yasam, yürütme, yargı; tüm güçlerin tek bir kişide toplandığı, her şeye ama her şeye tek bir kişinin karar verdiği bir tek adam rejimini 16 Nisan'da referandum sandığından çıkartmaya çalıştıklarını belirterek, "Biz her şeyden önce şunu söylüyoruz; Bir ülkenin rejimi, sistemi demokrasiden ne kadar uzaklaşırsa o ülkede eşitsizlikler artar. Eşitsizliklerin arttığı yerde de insana dair hiçbir haktan hukuktan söz edilemez. Demokrasinin olmadığı yerde en temel insan hakkı olan sağlık hakkı olmaz. Demokrasinin olmadığı yerde sağlık çalışanlarının hakkı olmaz. ve bu ülkede yaşayan 80 milyon insanın sağlık hakkından söz edilemez. Demokrasinin olmadığı yerde emeğin hakları olmaz. Emeğin haklarının olmadığı yerde de demokrasi olmaz. İşte bu nedenle biz sağlık çalışanları olarak herşeyden önce demokratik bir anayasa için 16 Nisan referadumunda 'Hayır' diyoruz" dedi.

" 'HAYIR' DEMEYE ÇAĞIRIYORUZ"

Çerkezoğlu, "Biz sağlık çalışanları olarak tüm sağlık çalışanlarını, tüm işçileri, emekçileri, kadınları gençleri kendi geleceğine sahip çıkmaya, memleketimizin geleceğine sahip çıkmaya ve 16 Nisan referandumunda bu ülkenin 150 yıllık tüm demokrasi geleneğini o sandığa gömmeye çalışanlara 'Hayır' demeye çağırıyoruz" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

----------------

-Grubun görüntüsü

-Pankartın görüntüsü

-Çerkezoğlu'nun açıklamaları

-Basın açıklamasının okunması

-Sloganlar

-Grubun dağılması

-Genel ve detaylar

04.04.2017 - 14.10 Haber Kodu : 170404091_

==========================

8- HALİÇ'E SU ALTI TÜNELİ

Haber-Kamera: Ezgi ÇAPA/İSTANBUL,

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Kadir Topbaş'ın 2014 yerel seçimleri öncesinde açıkladığı ve "ustalık eseriö olarak nitelendirdiği 'Haliç Su Altı Karayolu Tüneli'nin detayları ortaya çıktı. Haliç'te deniz seviyesinin 8.5 metre altında inşa edilecek tünel köprü, deniz tabanına çakılacak kazıklar üzerine kurulacak.

80 metre derinliğe çakılması planlanan yaklaşık 44 kazık üzerine yerleştirilecek tünelin altında da üstünde de deniz olacak. 35 metre genişliğinde dikdörtgen şeklinde tasarlanan tüp 3 şerit gidiş, 3 şerit geliş olacak.

BEYOĞLU İNCELEDİ, FATİH'E GELMEDİ

Haliç'in görüntüsünü değiştirecek projenin Fatih ilçesinde bulunan kısmı Unkapanı, 'Tarihi yarımada tarihi ve kentsel sit alanı'; Beyoğlu'nda kalan kısmı Şişhane ise 'kentsel sit alanı' olarak koruma altında. İBB Ulaşım Daire Başkanlığı tarafından hazırlanan ve İBB Meclisi'nden 13 Mayıs 2016'da oyçokluğu ile geçen projenin uygulamaya geçmesi için, her iki bölgenin koruma kurullarının onayı gerekiyor. Proje, Beyoğlu'ndan sorumlu 2 No'lu Koruma Kurulu'nda görüşüldü. Mimar, sanat tarihçisi, arkeolog, sosyolog, tarihçi, şehir bölge plancısı ve peyzaj mimarlarından oluşan bir heyet tarafından değerlendirilen proje incelenmesi için İBB'ye geri gönderildi. Projenin Fatih'ten sorumlu 4 No'lu Koruma Kurulu'nda henüz görüşülmediği öğrenildi. Projenin denizde kalan kısmı ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın yetki alanı içerisinde kalıyor.

ATATÜRK KÖPRÜSÜ KALDIRILACAK

Toplam 900 metre uzunluğundaki su altı tüneli, Beyoğlu ile Fatih'i birbirine bağlayan Atatürk Köprüsü ile benzer bir rota izliyor. Köprünün kaldırılması ile Unkapanı boyunca ilerleyen Atatürk Bulvarı, Atatürk Köprüsü yerine su altı tüneli ile Haliç'e uzanacak. Kasımpaşa'da bulunan Kuzey Deniz Saha Komutanlığı önünden çıkacak tünel, Şişhane ve Karaköy güzergahlarına bağlanacak. Tünelin her iki yakadaki çıkış noktaları döner kavşaklarla yollara erişim sağlanacak.

İBB Başkanı Topbaş, ilk kez İkinci Mahmut'un eşi Bezmialem Valide Sultan tarafından 1836 yılında yaptırılan ancak şiddetli fırtınalar nedeniyle yıkıldığı için 1936 yılında günümüzde kullandığımız şekliyle yeniden inşa edilen Atatürk Köprüsü'nün kaldırılacağını duyurmuştu. Topbaş defalarca yenilenen köprünün tarihi bir öneminin olmadığını belirterek "Bir tarihi eser değil. Dubalar üzerinde duruyor ve yüzen bir köprü. Bir de Haliç'in akıntısını kesiyor. Akıntı olsun diye İstanbul Boğazı'ndan buraya su getiriyoruz ama bu köprü kesiyor. Hantal bir köprü. İşte biz bu köprüyü kaldırıyoruzö diye konuşmuştu.

HALİÇ'İ DEĞİŞTİRECEK

Tünel projesinin hayata geçmesi ve Atatürk Köprüsü'nün kaldırılması ile birlikte, Haliç kıyısında bulunan ve Mimar Sinan tarafından inşa edilen Sokullu Mehmet Paşa Cami ile Haliç Tersanesi arasından Şişhane'ye uzanan yol kuzeye kaydırılacak. İBB Başkanı Kadir Topbaş da Sokullu Mehmet Paşa Camisi'nin ve Karaköy'de bulunan Perşembe Pazarı bölgesinin yeniden revize edileceğini açıklamıştı. Proje ile birlikte Sokullu Mehmet Paşa Camisi'nin yanı sıra cami çevresinde bulunan Saliha Sultan Çeşmesi ve çevresinin de düzenlenmesi planlanıyor. Öte yandan Perşembe Pazarı'ndan Galata Köprüsü'ne kadar uzanan güzergahta park ve yürüyüş yollarının yapımına başlandı.

Görüntü Dökümü:

-------

-Projeyle ilgil fotoğraflar

04.04.2017 - 14.12 Haber Kodu : 170404092

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha İstanbul Bülteni - 3 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement