Dha İstanbul Bülteni - 3

BEYAZIT'TA TRAMVAY KAZASI (1)

Haber-Kamera: Ersan SAN/ İstanbul DHA

Beyazıt'ta tramvay kazası meydana geldi. Kazada 1 kişi hayatını kaybederken, tramvay seferleri her iki yönde de yapılamıyor.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

Tramvayın görüntüsü

Saplık ekiplerinin görüntüsü

Detaylar

27.12.2016 - 14.17 Haber Kodu : 161227080

=============

TOMA SÜRÜCÜSÜ POLİS 6 YIL HAPİS CEZASININ İSTENDİĞİ DAVADA HAKİM KAŞISINA ÇIKTI

Hayati KILIÇ/ İstanbul DHA

Beyoğlu'nda 1 Mayıs 2016'da kullandığı TOMA ile Nail Mavuş'a çarparak ölümüne neden olan edilen polis memuru Abdurrahman O. "taksirle ölüme neden olma" suçundan 6 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davada hakim karşısına çıktı.

İstanbul 9 Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuksuz yargılanan polis memuru Abdurahman O. hazır bulundu. Duruşmaya, maktül Nail Mavuş'un oğlu Serdar Mavuş avukatı ile birlikte katıldı.

"TOMA'NIN GÖRÜŞ AÇISI ÇOK DARDIR. KAZA MEYDANA GELMİŞTİR. BENİM KUSURUM YOK"

Abdurrahman O. yazılı savunma yaptı. Yazılı savunmasını tekrar eden polis memuru "1 Mayıs 2016'da toplumsal olaylar nedeniyle Taksim'de kunuşlandık. Görev yerinin değişiklik talimatı alınca hızla acilen belirtiler yere geçmek istediğimde kavşaktan dönerken, yaya yolundan geçmeyen maktülü fark edemedim. Zaten TOMA'nın görüş açısı çok dardır. Kaza meydana gelmiştir. Benim kusurum yok" dedi.

HAYATINI KAYBEDEN MAVUŞ'UN OĞLU : SANIKTAN ŞİKAYETÇİYİM

Şikayetçi Serdar Mavuş ifadesinde "Ölen Nail Mavuş benim babamdır. Ben kazayı görmedim. Sanıktan şikayetçiyim" dedi.

Duruşma tanıkların dinlenmesi ve dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için ileri bir tarihe ertelendi.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Suçlar Bürosu Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Nail Mavuş'un oğlu Serdar Mavuş(28) şikayetçi, polis memuru Abdurrahman O.(24) şüpheli olarak yer alıyor.

"YAYAYA ÇARPARAK ÖLÜMÜNE NEDEN OLDUĞU ANLAŞILMIŞTIR"

Polis memurunun görevi nedeniyle olay yerinde bulunduğu belirtilen iddianamede, "Olay tarihinin 1 Mayıs olması nedeniyle toplumsal olaylara müdahale etmek üzere üstlerinin emirleri doğrultusunda bir yerden bir yere geçmekte olan şüphelinin idaresindeki, Toplumsal Müdahale Aracının (TOMA) Beyoğlu İlçesi Tarlabaşı bulvarı üzerindeki kavşakta Nail Mavuş isimli yayaya çarparak ölümüne neden olduğu anlaşılmıştır" denildi.

Mavuş'un cesedi üzerinde yapılan otopsi sonucunda, kemiklerinin kırıldığı, beyin kanaması, iç ve dış kanama geçirerek öldüğünün tespit edildiği anlatılan iddianamede, polis memuru Abdurrahman O.'nun kazada kusurlu bulunduğu kaydedildi.

YAYANIN KURAL İHLALİ YAPARAK KUSURLU OLDUĞU BELİRTİLDİ

İddianamede maktul Mavuş'un ise "taşıt yolunun karşı tarafına geçmek isteyen yayaların taşıt yolunun yaya ve okul geçidi ile kavşak giriş ve çıkışları yanında herhangi bir yerden geçmek yasaktır" kuralını ihlal ederek kazanın oluşumunda kusurlu olduğu belirtiliyor.

Şüpheli polis memurunun kamu görevlisi olduğu ve atılı suçu görev sırasında işlediği kaydedilen iddianamede, "Atılı suçu görevi nedeniyle işlediğinin kabulü mümkün olmadığından soruşturma ve kovuşturma için izne başvurulmasının gerekli olmadığı" hatırlatılıyor.

Polis memuru Abdurrahman O. hakkında "taksirle ölüme neden olmaö suçundan 6 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Görüntü Dökümü:

-------------------

Olayın arşiv görüntüleri

================

ATALAY FİLİZ "SAHTECİLİK" SUÇUNDAN HAKİM KARŞISINDA

Atalay Filiz, firari olduğu sırada yakalandığında üzerinden çıkan sahte kimliklere ilişkin hakkında açılan davada hakim karşısına çıktı.

Mahkeme hakimi Filiz'e sahte kimliklerde bulunan fotoğrafın kendisine ait olup olmadığını sordu. Filiz ise, "Evet gençliğime benziyor" diye yanıt verdi.

Haber: Arzu KAYA, İstanbul DHA

İstanbul ve Ankara'daki 3 cinayetin şüphelisi olarak tutuklu bulunan Atalay Filiz hakkında, başkalarına ait kimlik bilgilerini kullandığı gerekçesiyle "Resmi belgede sahtecilik" suçundan 35 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın görülmesine başlandı.

SEGBİS İLE DURUŞMAYA KATILDI

Anadolu 67. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmaya başka suçtan Silivri Cezaevi'nde tutuklu olan Atalay Filiz, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Filiz'i avukatları Merve Uçanok ve Uğur Poyraz temsil etti. Duruşmaya kimlikleri kullanılan 3 mağdur da katıldı.

"MÜSAADE EDERSENİZ BİR SONRAKİ DURUŞMA..."

Duruşmada kimlik tespiti yapılan Atalay Filiz, bekar, lise mezunu, işsiz ve sabıkasız olduğunu belirtti. Mahkeme hakimi, hakkındaki suçlamayı Filiz'e anlattı. Filiz ise, "Müsaade ederseniz savunmamı bir sonraki duruşma yapmak istiyorum" dedi. Avukatları ise bu aşamada bir diyecekleri olmadığını söyledi.

"SANIĞIN EHLİYETİMİ KULLANDIĞINI ÖĞRENDİM"

Duruşmada söz verilen mağdur Ekrem Metin, "Tuzla aile çay bahçesine sürekli tavla oynamaya giderdim. Kendisi de orada çalışıyormuş. Buradan ayrıldıktan sonra cüzdanımı kaybettiğimi fark ettim. Tekrar çay bahçesine geldim ama cüzdanımı bulamadım. Ehliyetim de vardı içinde. Daha sonradan sanığın benim ehliyetimi kullandığını öğrendim. Şikayetçiyim" dedi.

Mağdurlardan Ömer Baba, "Aynı çay bahçesinde cüzdanımı kaybettim. Ertesi gün gidip sordum. Ama sonradan öğrendim böyle bir durum olduğunu. Hem ehliyetim, hem kimliğim kayboldu" diye konuştu.

"ŞİKAYETÇİYİM"

Bir diğer mağdur İbrahim Yallıkurt ise, "Ben de aynı çay bahçesine gitmiştim. Cüzdanım masanın üzerindeydi. Hesabı ödemek isterken cüzdanımın olmadığını farkettim. Kaybettim mi çaldırdım mı bilmiyorum. Kimlik ve ehliyetim içinde vardı. Daha sonradan kimliğimin ve ehliyetimin sanıkta bulunduğunu öğrendim. Şikayetim devam etmektedir" dedi.

"EVET GENÇLİĞİME BENZİYOR"

Müştekilerin davaya katılma talebine karşı bir diyeceği olmadığını söyleyen Atalay Filiz'e adli emanetten getirilen kimlikler üzerindeki fotoğrafın kendisine ait olup olmadığı soruldu. Filiz ise, "Evet gençliğime benziyor" diye yanıt verdi. Mahkeme hakimi kimliklerin üzerinde mağdurların isimlerinin yazılı olduğu, soğuk mührün az bir kısmının gözüktüğü, fotoğraf üzerinde soğuk damganın olmadığını ve kimliklerin PVC kaplı olduğunu belirtti.

DURUŞMA ERTELENDİ

Sanık Atalay Filiz'in avukatlarından Merve Uçanok, gelecek celse Filiz'in cezaevinden duruşma salonuna getirilmesini talep etti. Mahkeme, Filiz'in gelecek celse duruşmada hazır edilmesi için bulunduğu cezaevine yazı yazılmasına karar vererek duruşmayı erteledi.

İDDİANAMEDEN

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, cinayet suçundan 17 gün süreyle firari olan Filiz hakkında, İzmir'de yakalandığı sırada üzerinden çıkan 7 sahte kimlik belgesine kendi fotoğraflarını yapıştırarak kullandığı gerekçesiyle "resmi belgede sahtecilik" suçundan, 14 yıldan 35 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırladı.

================

(geniş haber) HACIOSMANOĞLU'NA BERAAT

Hayati KILIÇ, İstanbul DHA

Trabzonspor eski başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu "kadınları aşağılama" suçundan 9 aydan 1 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle yargılandığı davada beraat etti. Kararı kadın hakim verdi.

KARARIN AÇIKLANDIĞI DURUŞMAYA KATILMADI

İstanbul 13. Asliye Ceza Mahkemesi'nda görülen duruşmaya, tutuksuz yargılanan İbrahim Ethem Hacıosmanoğlu katılmadı. Hacıosmanoğlu'nun Avukatı Köksal Kızıltaş duruşmada hazır bulundu. Şikayetçi Tuba Torun'un Avukatı Tuğba Horasanlı ve şikayetçi İzmir Barosu Avukatı Seda Ayaz Aksoy duruşmada hazır bulundu.

"CEZALANDIRILMASINI TALEP EDİYORUM"

Şikayetçi Tuba Torun'un Avukatı Tuğba Horasanlı şikayetçi olduklarını belirterek " sanık açıkça suçunu kabul etmektedir. Söylediklerinin suç olduğunun farkındadır ve bunu bilerek söylemiştir. Kitleleri harekete geçirme kabiliyeti ve konumu da mevcuttur. Bu hususlar değerlendirilerek üst sınırdan cezalandırılmasını talep ediyorum" dedi.

Şikayetçi Avukatı Seda Ayaz da " Sanık açıkça suçunu kabul etmektedir. Söylediklerinin suç olduğunun farkındadır ve bunu da ifade etmiştir. Kadın erkek ayrımı yapmıştır. ve tüm kadınların manevi duygularını incitmiştir. Bu nedenle cezalandırılmasını talep ediyorum" şeklinde konuştu.

"MÜVEKKİLİMİN SUÇ İŞLEME KASTI YOKTUR"

Sanık Avukatı Köksal Kızıltaş savunmasında "Müvekkilimin suç işleme kastı yoktur. Müvekkilimin kadınlara hakaret etmek gibi bir amacı yoktur. daha sonra basın önünde defalarca özür dilemiştir. Burada gösterdiği tepki hakemedir. Trabzonspor futbol takımının uğradığı haksızlığa dikkat çekmek için konuşma yaparken maksadını aşan bu kelimeyi söylemiştir. Kadınları ayırmak ya da aşağılamak gibi bir kastı olamaz. Bu tür sözler literatürde söylenen sözlerdir. Biz bunu kabul etmeyiz ancak bu böyledir. Yalnızca bayanların fiziki olarak güçsüz olmaları nedeniyle haksızlığa daha fazla maruz kaldıkları için müvekkilim de haksızlığa maruz kalmayacağını anlatmak için bu kelimeyi kullanmıştır. Beraatini talep ediyorum" dedi.

KARAR AÇIKLANDI : BERAAT

Mahkemenin kadın hakimi Nursel Bedir, sanığa atılı suçun yasal unsurları taşımadığından beraatine karar verdi.

MAÇ SONRASINDA YAPTIĞI AÇIKLAMA

Trabzonspor'un eski Başkanı İbrahim Ethem Hacıosmanoğlu hakkında Trabzonspor- Gaziantepspor maçının ardından yaşanan olaylara ilişkin yaptığı açıklamada, "Ben 49 yaşına kadar adam gibi yaşadım, kadın gibi yaşamadım. Ben kadın gibi 100 sene yaşayacak yerde adam gibi bir sene yaşarım.." şeklindeki sözleri nedeniyle, "Yayın yoluyla halkın bir kesimini cinsiyet farklılığına dayanarak alenen aşağılama" suçundan 9 aydan 1 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle dava açılmıştı

==============

15 TEMMUZ DERNEĞİ ÜYELERİ İLK DURUŞMA İÇİN SİLİVRİ'DE

Haber/ Kamera: Yaşar KAÇMAZ, İstanbul DHA

15 Temmuz Darbe Girişimi'ne ilişkin 29 polisin yargılandığı davanın görülmesine başlandı. Jandarma ekipleri duruşmanın yapıldığı salonun çevresinde geniş güvenlik önlemi aldı.

15 Temmuz Derneği üyeleri Silivri Cezaevi'nin giriş kapısı yakınında bulunan otopark alanında, üzerinde derneklerinin isminin yazılı olduğu bir pankart açmak istedi.

PANKARTA İZİN VERİLMEDİ

Jandarma grubun pankart açmasına izin vermedi. Yaşanan kısa süreli tartışmanın ardından grup, jandarmanın çabaları sonucu pankart açmaktan vazgeçerek sessiz bir şekilde beklemeye başladı.

Görüntü Dökümü:

----------------------

-Grupla Jandarma arasındaki gerginlik

-Grubun sessiz bir şekilde beklemesi

-Genel ve detaylar

================

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN ANKARA'YA GİTTİ

Haber: Özgür ALTUNCU - Kamera: Güven USTA/ İstanbul, DHA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Ankara'ya gitti. Erdoğan saat 12: 05'de Kısıklı'daki konutundan çıkıp Atatürk Havalimanı'na hareket etti. Erdoğan'ın konvoyu Altunizade'den geçerken makam aracına el sallayna vatandaşa korna ile karşılık verildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan saat 12: 30 sularında Ankara'ya hareket etti. Erdoğan'ı İstanbul Valisi Vasip Şahin, İBB Başkanı Kadir Topbaş ve öteki ilgililer uğurladı.

Görüntü Dökümü:

-------------------------

Makam aracının geçişi

Makam aracının kornaya basması

El kaldırıph selam veren vatandaştan detay

Konvoyun 15 Temmuz Şehitler Köprüsünden geçişinden detay

===============

İSTANBUL'DA ORGANİZE SUÇ ÖRGÜTLERİNE OPERASYON: 45 KİŞİ ADLİYEYE SEVK EDİLDİ

Haber-Kamera: Çağatay KENARLI, İstanbul DHA

İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri 'Sarallar' ve 'Şahinler' olarak bilinen suç örgütü üyelerinin birbirlerine yönelik saldırılar düzenleyeceği bilgisi üzerine çalışma başlattı. Polis ekipler yaptığı fiziki ve teknik takibin ardından 30 Kasım Çarşamba günü İstanbul merkezli, Tekirdağ, Sakarya, Kocaeli ve Samsun illerinde düzenlediği operasyonda 2 gruptan toplam 52 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüphelilerden 45'ine 'Suç işlemek amacıyla silahlı suç örgütü kurmak ve yönetmek', 'Suç işlemek amacıyla kurulan silahlı suç örgütüne üye olmak', 'Kasten adam öldürme', 'Kasten adam öldürmeye teşebbüs', 'Yağma', 'Yağma amaçlı tehdit', 'Tasarlayarak kasten adam öldürmeye azmettirmek', 'Kasten yaralama' ve 'Ruhsatsız silah bulundurmak' suçlarından işlem yapıldığı öğrenildi. 17'si Sarallar isimli gruptan 28'i Şahinler isimli gruptan olmak üzere toplam 45 kişi emniyetteki işlemlerinin ardından bugün Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'na sevk edildi. 7 kişi ise emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.

2 ŞEBEKEDEN CEPHANELİK GİBİ SİLAH ÇIKTI

Düzenlenen operasyonda 1'i kurusıkı 28 tabanca, 1 Uzi marka otomatik silah, 8 av tüfeği, 2 çelik yelek, 1 GPS takip cihazı ve jammer olarak bilinen sinyal kesici ile çok sayıda mermi ve fişek ele geçirildi. Ele geçirilen malzemeler Vatan Caddesi'nde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü yerleşkesinde sergilendi.

SİLAHLI SALDIRI GÜVENLİK KAMERASINDA

İki grup arasından yaşananlar güvenlik kameralarına da yansıdı. Güvenlik kamera görüntülerinde 9 Ağustos Salı günü Saralar grubu üyesi Abbas Ata'ya Eyüp Göktürk'te, Şahinler grubu üyesi bir kişi tarafından yapılan silahlı saldırı güvenlik kameralarına yansıdı. Bir otomobille gelen Şahinler grubu üyelerinin, Ata'yı beklemesi görüntülendi. Yaya olarak gelen Ata'ya otomobilden inen bir kişinin ateş açarak öldürmesi güvenlik kameraları tarafından kaydedildi.

ZULALI OTOMOBİLDEN 2 GLOCK TABANCA ÇIKTI

Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Beyoğlu'nda otomobiliyle giden Saralar grubu üyesi Engin G.'yi durdurarak arama yaptı. Polis ekipleri yaptıkları aramalarda otomobilin vites kutusunun altında elektronik bir devre görmesi üzerine zula olduğunu belirledi. Otomobilin teyp konsoluna hidrolik bir sistem yapıldığını tespit eden polis, zulayı açmak için çeşitli yöntemler denediği sırada zulanın otomobilin çalışır ve vitesin manuel pozisyona getirildiği sırada teyp konsolunun hidrolik sistemle açıldığını buldu. Polis ekipleri otomobildeki zulada suikast silahı olarak bilinen 2 Glock tabanca ve bir miktar uyuşturucu madde ele geçirdi. Polis ekipleri zulanın çalışma prensibini kameralara anlattı.

Görüntü Dökümü

-------------

(AKTÜEL GÖRÜNTÜ)

-Sergiden görüntü

-Silahların görüntüsü

-Av tüfeklerinin görüntüsü

-Jammer cihazının görüntüsü

-Genel ve detaylar

(POLİS KAMERASI)

-Silahlı saldırının güvenlik kamera görüntüleri

-Otomobilde bulunan zulanın görüntüsü ve çalışması

=================

HUKUKÇULAR DERNEĞİ BAŞKANI SARI'DAN AÇIKLAMA :

"HUKUKUN İÇİNDE KALMAK SURETİYLE BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ BİR YARGILAMANIN TEZAHÜR ETMESİ LAZIM."

Yaşar KAÇMAZ, İstanbulDHA

İstanbul'daki darbe girişimine ilişkin ilk davanın görülmesine başlandığı Silivri'de açıklama yapan Hukukçular Derneği Başkanı Avukat Mehmet Sarı, "geçmişte yaşanmış hataların hiçbirine fırsat verilmeksizin, hukukun içinde kalmak suretiyle bağımsız ve tarafsız bir yargılamanın tezahür etmesi lazım" dedi.

"..ÖNEMLİ MESAJLARIN VERİLECEĞİ SEMBOL BİR DAVA OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM."

Türk yargı tarihi açısından çok önemli bir süreç yaşandığını belirten Sarı, "Devlet içine çöreklenmiş, sızmış bir hain yapının yargılandığı, milletin haklarını ihlal ettiği süreç içinde bir süreç olarak görüyoruz. Bu bakımdan Türk yargı tarihinde geleceğe dönük olarak önemli mesajların verileceği önemli sembol bir dava olduğunu düşünüyorum. Öncelikli olarak bakınız burada yapılan bu süreç millete karşı yapılan bir kalkışmaya karşı yürütülen bir dava var. Türkiye'deki anayasal düzeni yok etmek suretiyle Türkiye'yi ve milletimizi çok ciddi badirelere gebe olan süreci bu anlamda bunun hesabının sorulduğu bir yargılama olduğunu söyleyebiliriz.

"SÜRECİN BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ ŞEKİLDE YAPILDIĞINI BEN MÜŞTEKİ MÜDAHİL BİR AVUKAT OLARAK AÇIKÇA İFADE EDEBİLİRİM"

Şunu baştan söylemek isteriz, geçmişte yaşanmış olan hataların hiçbirine fırsat verilmeksizin, hukukun içinde kalmak suretiyle bağımsız ve tarafsız bir yargılamanın tezahür etmesi lazım. Bu bakımdan buna dönük olarak da gerçekten bu davadaki önemli noktalardan bir tanesi de yargılamanın lokal bazda yapılmış olması. Gelişmiş olan hadiselerin kalkışmaların, örneğin; Atatürk havalimanı, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, yapılmış olan kalkışma süreçlerinin ayrı ayrı ele alınmış olması ve sanık sayısının da belli nispetlerde tutulmak suretiyle yargılamanın yapılmış olması, biz hukuk çevrelerinin de hep ifade edilen bir husub, esasa mütealiktir. Bu bakımdan öncelikli olarak yargılamanın şekli anlamda adil ve bağımsız şekilde, tarafsız şekilde yapıldığının inancının verilmesi lazım. Şu anki yargılama şartları itibariyle gerek sanık sayısının azlığı, emniyet içindeki polislere dönük olarak yapılan İstanbul içindeki bir yargılama olması sebebiyle gerekse savunma hakları noktasında, gerçekten gösterilen hassasiyet noktasında sürecin bağımsız ve tarafsız şekilde yapıldığını ben müşteki müdahil bir avukat olarak açıkça ifade edebilirim" diye konuştu.

"DAVAYA MÜDAHİL OLDUK"

Mehmet Sarı, davaya müdahil olmalarına ilişkin ise "Biz hukukçular derneği olarak bu tür devlete karşı, millete karşı, kamunun haklarını ihlal eden her türlü yapıya karşı milletin ortak değerlerinde Türkiye toplumunun yanında olduğumuz yönüyle de bu davaya müdahil olduk" şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü

-Mehmet Sarı'nın açıklaması

================

(HAVANDA GÖRÜNTÜLERLE) MAHMUTBEY GİŞELERE DİKKAT!

Ali AKSOYER/ İstanbul DHA

Mahmutbey gişelerde serbest geçiş sistemine geçişin ardından artık kullanılmayan eski gişelerin yıkım işlemi devam ediyor. Şu ana kadar serbest geçişin devam ettiği bölüm dışındaki gişelerdeki yıkım işlemi büyük ölçüde tamamlandı. Ancak geçişin devam ettiği bölümlerdeki yıkım çalışmalarına henüz başlanmadı. Bu çalışmalar başladığında bölgedeki trafiğin olumsuz yönde etkilenmesi bekleniyor.

Mahmutbey Kavşağında geçtiğimiz ay başlayan uygulamada her iki yönde 4'er şeritlik bölümlerde serbest geçiş sistemine geçilmişti. Ancak eski gişelerin yıkılmaması nedeniyle bölgedeki trafik sıkışıklıkları devam etmişti. Yıkım işlemleri tüm hızıyla sürerken trafiğin aktığı 8 şerit dışındaki yıkım işlemleri çok büyük ölçüde tamamlandı. Ancak serbest geçiş sisteminin bulunduğu 4'er şeritlik bölümdeki eski gişeler halen yerinde duruyor. Diğer bölümlerdeki temizlik çalışmalarının tamamlanmasının ardından buralarda da yıkım işlemine başlanacak.

Ancak bu yıkım işlemleri sırasında zaten bölgede yoğun olan trafiğin daha da artması bekleniyor. Bu bölümlerdeki yıkım işlemlerinin trafiği çok fazla aksatmadan yapılmaya çalışılacağı öğrerinildii. Eski kullanılmayan gişelerin tamamen kalkmasının ardından ise serbest geçiş sisteminin bölge trafiğine etkisi gerçek anlamda ortaya çıkacak.

ULAŞTIRMA, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan'ın yarın serbest geçiş sistemine geçileceğini açıkladığı Mahmutbey gişelerde çalışmalar sürüyor. Elektronik serbest geçiş sistemi için bölgede gidiş ve gelişteki 4'er şeritlik bölümler ayrıldı. Yarından sonra kullanılmayacak gişelerin de önümüzdeki günlerde kaldırılması bekleniyor. Serbest geçiş sisteminin Yavuz Sultan Selim Köprüsü bağlantısının eklenmesiyle bölgede yoğunlaşan trafiğe ne oranda çözüm getireceği ise Pazartesi günü belli olacak.

Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün de açılmasıyla trafiği içinden çıkılmaz bir hale gelen Mahmutbey gişelerinin rahatlatılması için, geliş ve gidiş yolu üzerine 4'er şeritlik elektronik serbest geçiş sisteminin elektronik parçalarının bulunduğu taklar yerleşitirildi. Eski gişelerin ise önümüzdeki günlerde yol üzerinden kaldırılması planlanıyor.

NE ORANDA RAHATLATACAĞI PAZARTESİ GÜNÜ BELLİ OLACAK

Tamamlandığında bölgede trafiği yüzde 30 rahatlatacağı söylenen serbest geçiş sisteminin bölge trafiğine etkisi ise gerçek anlamda Pazartesi gününden itibaren ortaya çıkacak.

BUGÜN BÖLGEDE YOĞUN TRAFİK ETKİLİ OLDU

Öte yandan, Mahmutbey kavşağı ve civarında gişelerin kullanıldığı bugün de trafik oldukça etkiliydi. Atatürk Havalimanı'ndan, Fatih Sultan Mehmet Köprüsünden, Topkapı tarafından ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nden gelen araçların buluştuğu Mahmutbey kavşağında gün boyu kilometrelerce kuyruk oluştu. Bölgede 3-4 kilometrelik yolu geçmek zaman zaman saatlerce sürerken, sürücüler sıkışan trafikte zor anlar yaşadılar.

Görüntü Dökümü:

---------------------

Gişelerin havadan görüntüleri