CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN BAŞBAKAN BİNALİ YILDIRIM'I KABUL EDECEK
Haber: Özgür ALTUNCU/ DHA - İstanbul
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ile Tarabya Köşkü'nde bir araya gelecek. Her iki isminden bugün resmi programı bulunmuyordu. Buluşmanının yarın i Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantısı öncesine denk gelmesi dikkat çekti.
=====================
DÖVEREK ÖLDÜRDÜKLERİ ARKADAŞLARININ CESEDİNİ EL ARABASINA KOYUP SOKAĞA BIRAKTILAR
BAYRAMPAŞA'DA PAKİSTANLI DEHŞETİ
Cesedin kağıt toplayıcıların kullandığı el arabasına koyarak bir sokağa bırakması güvenlik kameralarına yansıdı.
Çağatay KENARLI, İstanbul DHA
Bayrampaşa'da Pakistan uyruklu 5 şüpheli kira sebebiyle tartıştıkları ev arkadaşlarını öldürdü. 3 şüpheli arkadaşlarının cesedini kağıt toplayıcıların kullandığı el arabasına koyarak taşımaları güvenlik kameralarına yansıdı.
Olay Bayrampaşa Muratpaşa Mahallesi Siteler Caddesi'nde geçtiğimiz cumartesi günü saat 04.00 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre, Bayrampaşa'da aynı evde yaşayan Pakistan uyruklu C.U., C.A.(17), S.A.(21), H.U.Z.(34), N.M.(26) ve A.M.(24) arasında kira konusunda tartışma çıktı. Çıkan tartışmanın büyümesi üzerine şüpheliler arkadaşları C.U.'yu döverek öldürdü. Daha sonra 3 şüpheli arkadaşları C.U.'nun cesedini kağıt toplayıcıların kullandığı el arabasına koyarak bir sokağa bıraktı. Bayrampaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekipleri yaptığı çalışmalarda C.A., S.A., H.U.Z.'u olayın meydana geldiği evde, N.M. ve A.M.'yi Bahçelievler'de yakalayarak gözaltına aldı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan Pakistan uyruklu şüpheliler sevk edildikleri adliyede çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklandı.
Görüntü Dökümü
---------
-Pakistan uyruklu şüphelilerin arkadaşlarının cesedini taşıması
-Genel ve detaylar
=====================
POLİS KURŞUNUYLA ÖLEN 16 YAŞINDAKİ GENCİN DAVASI
Haber: Serpil KIRKESER/ Kamera: İstanbul DHA
Esenyurt'ta 16 yaşındaki lise öğrencisi Ömer Barış Topkara'nın polis kurşunuyla hayatını kaybetmesine ilişkin hakkında "Çocuğu veya beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak kişiyi olası kast ile öldürme" suçundan müebbet hapis cezası istenen tutuklu polis memuru H.D.S.'nin yargılanmasına başlandı. Polis memuru H.D.S., hırsızlık olayıyla ilgili gözaltına alınan Ömer Barış Topkara ve arkadaşının olay günü kaçtıklarını anlatarak, "Şahıslara 'Yere yat' diye bağırdım. Şahısların yere yatmadıklarını gördüm. Ben de şahıslar yere yatmadıkları ve benim de tek kişi olmam sebebiyle bana karşı mukavemet edip tekrar kaçacaklarını düşündüğümden şahısları yere yatırıp muhafaza altına almak için müdahale ettim. Bu esnada elim tetikte olmamasına rağmen silahım ateş aldı" diyerek olay nedeniyle üzgün olduğunu belirtti. Olay yerinde keşif yapılmasına karar veren mahkeme heyeti duruşmayı erteledi.
TUTUKLU SANIK DURUŞMADA HAZIR BULUNDU
Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuklu sanık polis memuru H.D.S. ile taraf avukatları hazır bulundu. Öte yandan Topkara'nın babası Seyfettin Topkara ve kız kardeşi Neslihan Aydın da "müşteki" sıfatıyla duruşmaya katıldı. Polis memuru sanık H.D.S. olay tarihinde Esenyurt İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde görevli olduğunu, saat 16.00'da AVM'de hırsızlık anonsu geldiğini, AVM'ye gittiklerini mağaza görevlilerinin iki kişiden şikayetçi olduklarını belirttiklerini anlattı.
"ELİM TETİKTE OLMAMASINA RAĞMEN SİLAHIM ATEŞ ALDI"
Polis memuru H.D.S savunmasında şunları söyledi:
"Bunlar iki kişilerdi. İsimlerinin Barış Topkara ve E.S. olduğunu ve kimliklerinin olmadığını söyledi. Benim yanımda da ekip amirimiz S. T. vardı. Biz şahısları 18 yaşından büyük göründükleri ve kimlik beyanında bulunmadıkları için birbirlerine kelepçeledik. Hastane raporu almak ve ardından polis merkezine girmek için ekip otosuna bindik. Esenyurt Devlet Hastanesi'nde gerekli adli ve sağlık raporlarını aldık. Şahısları ekip otosuna bindireceğimiz sırada şahıslar bir anda kaçtılar. Şahıslar kaçarken elleri birbirinden kelepçeliydi. Şahıslara "Durun kaçmayın" ihtarında bulunduktan sonra peşinden koşmaya başladık. Havaya bir el ateş ettim. Bunu duyan şahıslar kaçmaya devam ettiler. Şahısları ben de kovalamaya devam ettim. Bu sırada elimi tetiğe sokmadım. Şahıslara tam yaklaştığım sırada olayın meydana geldiği yerde bir anda durdular. Şahıslara 'Yere yatın' diye bağırdım. Şahısların yere yatmadıklarını gördüm. Ben de şahıslar yere yatmadıkları ve benim de tek kişi olmam sebebiyle bana karşı mukavemet edip tekrar kaçacaklarını düşündüğümden şahısları yere yatırıp muhafaza altına almak için müdahale ettim. Bu esnada elim tetikte olmamasına rağmen silahım ateş aldı. Şahsın yere düştüğünü ve başından kan geldiğini gördüm. Şahsa hemen yöneldim. İlk yardım uyguladım. Arkadan gelen polis arkadaşım S. T'a hemen ambulans çağırmasını söyledim. Ambulans gelene kadar şahsa ilk müdahalesini yaptım. Ambulans şahsı götürdüğünde ben de üzüntüden sinir krizi geçirip bayılmışım. Bu olaydan dolayı çok üzgünüm. Şahsın ailesine başsağlığı diliyorum. O zaman ben 6 aylık polis memuruydum."
BABA TOPKARA: OĞLUMUN UMUTLARINI ÇALDI
Müşteki Seyfettin Topkara'da sanığın oğlunun ölümüne neden olduğunu belirterek, "Çocukların teslim olduğunu gördüğü halde vurmaya teşebbüs etmiştir. Oğlumun umutlarını çaldı. Oğlum ile bizi de öldürdü. Oğlum daha çok gençti. Hayalleri vardı. Oğlumun sabıkası yoktur. Sanık GBT'de yapmış AVM'de oğlumun arkadaşının söylediklerine göre dövmüşler. Oğlumu aşağılamışlar. Kız kılıklısınız deyip tekmelemişler. O yüzden oğlum ve arkadaşı oradan kaçmışlar. Şikayetçiyim" dedi. Topkara'nın kız kardeşi Neslihan Aydın da "Sonuçta o silahın ateş alacağını tahmin etmesi lazımdı. Kasten olduğunu düşünüyorum. Kamera kayıtlarını da izledik. Sanık orada sinirle hareket ediyor. Vuruyor, şikayetçiyim" diye konuştu.
OLAY GÜNÜNÜ ANLATTI
Tanık E.S. de Ömer Barış Topkara ile arkadaş olduklarını, AVM'ye gittiklerini yemek yediklerini ve AVM'yi gezmeye başladıklarını ve bir mağazaya girdiklerini söyledi. Tanık E.S., "Biz oradan aldığımız şeylerle dışarı çıkarken alarm öttü. Bizim alışveriş yaptığımız yerde hırsızlık malı montu bizim üzerimize attılar. Bizi hırsızlık şeyiyle güvenlikçiler depoya aldılar. Polisler geldi ve bizim üst başımızla dalga geçtiler. Bize 'Sevgili misiniz? Bu pantolonlar ne?' dediler, hakaret ettiler" şeklinde konuştu.
"Polisler maktülle ikimizi kelepçeledi" diyen Tanık E.S. "Sanık olan polis bize 'kaçarsanız tetikteyim' dedi. Silahın şarjörünü gösterdi. Oradan polis arabasına bindik hastaneye gittik. Ömer ile beraber kaçmak için anlaştık. 3 deyince koşmaya başladık. Arkamızdan 2 el ateş edildi. Bir miktar 100 metre kadar falan ilerledik. Ömer sağ tarafa ben sol tarafa hareket edince kelepçeler birleşti biz arabaya çarptık. Sanık da bize yaklaşmıştı. Tam kuyumcunun yanına geldiğimizde 'Tamam teslim oluyoruz' dedik. Sanık da kendi ayakları üzerinde tepiniyordu. Bize 'Size kaçmayın demiştim' diyordu. Biz 'Tamam teslim olduk' diye arkamızı döner dönmez Ömer'in ensesine silahı doğrulttu, silah ateş aldı. Sonra Ömer çok sert bir şekilde yere düştü. Ben hemen Ömer'in kalbine sarıldım. İlk 5-10 dakika kalbi atıyordu. Ambulans gecikti. Sanık da oradaki bir kadının başörtüsünü alıp Ömer'e tampon yaptı. Ömer yerdeyken Ömer'in boynunu tuttuk. Kanama devam etmesin incinmesin diye tutuk. Polisler ve ambulans geldi. Beni başka bir polis otosuna bindirdiler. Bana 'Bu polisin başı yanarsa senin de başın yanar' deyip bana vurdular. Ambulans da 15 dakika geç kaldı. Sonra polis merkezine gittik. Orada sabaha kadar kaldım ve ertesi gün mahkemeye çıkardılar. Polisler ilk başta kimliğimizi sordular üzerimizde kimlik yoktu. Vatandaşlık numarasını orada değil hastanede sordular. Ben hastanede TC kimlik numaramı söyledim. Bize AVM'de yakalanınca oradaki görevliler kaç yaşındasınız deyince 16 yaşındayız dedik. Polisler sormadılar. Kimlik numaramı da hastanede sordular, AVM' de sormadılar" diye konuştu.
OLAY YERİNDE KEŞİF YAPILACAK
Suçtan zarar görme ihtimaline binaen şikayetçiler Seyfettin Topkara, Aslı Ünal, Neslihan Aydın ve Yunus Emre Topkara'nın davaya taraf olarak katılmasına karar veren mahkeme heyeti, olay gününe ait kamera kayıtlarındaki konuşmalara ilişkin dudak okuma şeklinde döküm yapılması bakımından dosyanın bu hususta uzman teknik bir bilirkişiye verilerek rapor alınmasına karar verdi. Olay mahallinde keşif yapılmasına karar veren mahkeme heyeti sanık polis H.D.S.'nin tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
BABA: İNŞALLAH ADALET YERİNİ BULACAK
Duruşmanın ardından Topkara'nın Ailesi'nin avukatı Fatih Köse duruşmada yaşananları anlatarak, sanığın adil bir şekilde yargılanmasını ve hak ettiği cezayı almasını istediklerini belirtti. Baba Seyfettin Topkara da "İnşallah adalet yerini bulacak. Çocuğumuz gitti, hepimizi öldürdü" diye konuştu. Neslihan Aydın da "Adalet yerini bulsun, şikayetçiyiz" dedi.
İDDİANAME
İddianameye göre olay şöyle oldu:
16 Şubat 2017 tarihinde Ömer Faruk Topkara ile arkadaşı hırsızlık eylemi gerçekleştirdi. Bu eylemin ardından kolluk kuvvetleri tarafından olay mahallinden alınan Topkara ve arkadaşı ardından darp-adli raporu almak üzere Esenyurt Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Elleri birbirine kelepçelenmiş çocuklar kaçmaya başladı ve çocukları takip eden polis memuru H.D.S. hastane kapısında havaya doğru bir el ateş etti. Söz konusu kovalamaca yaklaşık 150 metre sürdü. Eylemin gerçekleşmiş olduğu yere vardıklarında çocuklar teslim olmak üzere durdu, ancak buna rağmen polis memuru H.D.S., kendisine karşı teslim olma iradesini sunan Ömer Faruk Topkara'nın omuz hizasına doğru silah elinde olacak vaziyette vurdu. Vurduğu esnada silah ateş aldı ve Ömer Faruk Topkara olay yerinde hayatını kaybetti. Polis memuru H.D.S. sevk edildiği mahkemece tutuklandı.
İddianamede, şüphelinin silahın güvenliksiz olduğunu bildiği ve buna rağmen söz konusu eylemi gerçekleştirdiği, söz konusu hususların olay yerinden temin edilen kamera kayıtları ile sabit olduğu belirtildi. İddianamede, "Şüphelinin mesleği de göz önüne alındığında söz konusu sonucun gerçekleşebileceğini ön görmesi gerekmektedir. Öngörememesi hayatın olağan akışına ve mesleğin niteliğine aykırıdır. Doktrinde olası kast, 'Failin ulaşmak istediği netice dışında eyleme bağlı olarak gerçekleşmesi muhtemel olan diğer neticelerle ilgili kastını ifade etmektedir. Asıl neticenin zorunlu sonucu olmayıp gerçekleşme olasılığı bulunan tali neticeleri bilip öngörmesine karşın amacını elde etmek istediği için 'olursa olsun' diyerek göze almak ve kabullenmek suretiyle hareket eden fail
bu tali neticeler bakımından olası kast içerisindedir' şeklinde ifade edilmektedir. Somut olayda da şüphelinin olası kast ile hareket ettiği anlaşılmaktadır" denildi.
İddianamede, "Şüphelinin yaralama kastıyla hareket ettiği ancak neticenin kast edilenden daha ağır şekilde sonuçlandığıdır. Bu hususun Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 87/4 maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu düzenlemenin uygulanabilmesi için gerçekleşen ağır sonucun öngörülebilir olması gerekir. Soruşturmaya konu olayda da her ne kadar şüpheli yaralama kastıyla hareket etmiş ise de anlatıldığı üzere gerçekleşen ölüm neticesinin de öngörülebilir olduğu anlaşılmaktadır. Şüphelinin daha ağır ceza öngören 'Çocuğu veya beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak kişiyi olası kast ile öldürme' suçundan cezalandırılması gerekmektedir" ifadelerine yer verildi. Polis memuru H.D.S.'nin "Çocuğu veya beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak kişiyi olası kast ile öldürme" suçundan müebbet hapis cezası istendi. Ayrıca şüpheli H.D.S.'nin "Kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanma" suçundan da cezalandırılması istendi.
Görüntü Dökümü
-----------------------
-Babanın konuşması
-Kız kardeşin konuşması
-Meydana gelen olayın arşiv görüntüleri
====================
FURKAN'IN ANNE VE BABASI DENİZDEN BİRAN OLSUN GÖZÜNÜ AYIRMIYOR... OĞULLARINDAN GELECEK HABERİ BEKLİYOR
SAR Timleri yaklaşık 6 saat İstanbul Boğazı'nda Furkan'ı aradı. Arama çalışmaları sırasında drone de kullanıldı.
Çalışmalar sürerken Furkan'ın ailesi sahile kurulan çadırda bekleyişini sürdürdü.
Bakırköy'de serinlemek için girdiği denizde kaybolan İranlı cankurtaranın da cesedine ulaşıldı.
İhsan YALÇIN/ İstanbul DHA
Beşiktaş, Arnavutköy sahilinde 15 Temmuz Cumartesi günü denize giren ve akıntıya kapılarak gözden kaybolan 17 yaşındaki Furkan Yıldırım'ı arama çalışmaları devam ediyor. Bugünkü çalışmalara Genç Denizciler ve Dayanışma Derneği (GEDDAD), Türk Arama Kurtarma (SAR) Timleri de dahil oldu. Güneşin doğuşuyla birlikte ekipler Furkan'ın kaybolduğu Arnavutköy sahilinde botlarla arama çalışması yaptı.
HAVADAN DENİZ YÜZEYİ TARANDI
SAR timleri ayrıca drone ile de havadan deniz yüzeyini taradı. Arama çalışmaları yapılırken aile de 18. gün de aynı yerde bekleyişini sürdürdü. Gönüllü arama-kurtarma timlerinin çalışmaları yaklaşık 6 saat sürdü.
"HİÇBİR GELİŞME YOK"
Furkan'ın babası Memduh Yıldırım sahildeki bekleyişi sırasında şunları söyledi:
"Hiçbir gelişme yok. İpucu ve belirti yok. Şuradan ya da buradan çıkar diyen bir yetkili arkadaşımız yok. İlgi ve alaka gittikçe düşüyor. Nerenin arandığını bilmiyoruz. Buraya geliyoruz gece gündüz yatıyoruz çadırlarımızda. Çocuğumun bulunmasını istiyorum. Devletim benim çocuğumu bulsun. Gidip dua edelim bir mezarı olsun diye uğraşıyoruz. Ayrıca Genelkurmay Başkanlığı'ndan da daha donanımlı bir gemi ve dalgıç talebinde bulunduk."
"ÇOCUĞUM BULUNMADAN EVE GİTMEYECEĞİM"
Anne Kezban Yıldırım ise, "Gece gündüz buradayız. Çocuğum bulunmadan eve gitmeyeceğim. Büyüklerimizden yardım istiyorum" ifadesini kullandı.
15 TEMMUZ GÜNÜ GÖZDEN KAYBOLMUŞTU
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinliğine katılmak için arkadaşları ile evinden çıkan Furkan Yıldırım, Arnavutköy akıntı burnunda denize atlamış ve gözden kaybolmuştu.
İRANLI CANKURTARANIN CESEDİNE ULAŞILDI
Öte yandan 2 gün önce Bakırköy'de serinlemek için denize giren 41 yaşındaki İran uyruklu Mostafa Hosseini (41) kaybolmuştu. Ülkesinde cankurtaran olarak görev yaptığı öğrenilen 2 çocuk babası Hosseini'in dün cesedine ulaşıldı.
Görüntü Dökümü:
-------------------------
-Drone ile yapılan arama çalışması
-Furkan'ın yakınlarının bekleyişi
-Furkan'ın anne ve babası ile röp.
-Drone pilotu ile röp.
-Arnavutköy sahilden detay
-Genel ve detaylar
ARŞİV
-Sahilden görüntüler
-Polis ekipleri
-Deniz polisinin denizdeki aramaları
-Hosseini'nin arkadaşları ve elbiseleri
====================
YOĞURTÇU PARKI'NDA YOĞUN GÜVENLİK ÖNLEMİ (1)
Enver ALAS - İstanbul DHA
HDP milletvekilleri tarafından geçen hafta Diyarbakır'da başlatılan 'Vicdan ve Adalet Nöbeti'nin ikinci ayağı bugün İstanbul'da Kadıköy Yoğurtçu Parkı'nda devam edecek. HDP Genel Merkezi, park içinde tutulacak nöbetlerin HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay'ın grup konuşmasının ardından başlayacağını duyurmuştu.
Yoğurtçu Parkı'nın polis bariyeriyle çevrildiği Yoğurçu Parkı Caddesi'nin de araç trafiğina kapatıldığı görüldü. Park içinde ve dışında polisin yoğun güvenlik önlemi var. Parka girişler için belirlenen noktada çok sayıda polis bekliyor.
Bazı partililerin de burada bekleyişi sürüyor. Polis, ses sistemini kuracak görevlilerin dışında içeriye kimsenin girişine izin vermiyor. .
Parkın içine asılması için getirilen büyük bir pankart ile bir çadır, polis tarafından kontrol edildikten sonra içeriye sokulmasına izin verildi. HDP Milletvekillerinin saat 12.00 sıralarında parka gelmesi bekleniyor.
Görüntü Dökümü
----------------------
-Yoğurtçu Parkı'nın demir bariyerlerle kapatılması
-Bariyerlerden görüntüler
-Polisin bekleyişi
-TOMA'lar
-İçeriye sokulacak pankartın polisin incelemesi
-Genel ve detaylar
=====================
BEYOĞLU'NDA SİLAHLI SOYGUN
Hasan YILDIRIM, İstanbulDHA
Beyoğlu'nda bir market silahlı ve maskeli 2 kişi tarafından soyuldu. Görevlileri tehdit eden soyguncular, kasada bulunan 15.300 TL'yi alarak otomobille kayıplara karıştı. O anlar ise güvenlik kameraları tarafından an be an kaydedildi. Polis soyguncuları yakalamak için çalışma başlattı.
SİLAHLI, MASKELİ 2 KİŞİ
Olay, Kaptanpaşa Mahallesi, Sinan Paşa Yumak Sokak üzerinde saat 10.00 sıralarında meydana geldi. Bir otomobil ile markete gelen silahlı, yüzleri maske ellerinde eldiven bulunan 2 soyguncu, görevlileri tabanca ile tehdit etti.Silah zoruyla kasayı açtıran soyguncular kasada bulunan 15.300 lirayı alarak kendilerini bekleyen otomobille kaçtı. Market görevlilerinin ihbarıyla olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Görevlilerden bilgi alan polisler, kaçan soyguncuları yakalamak için çalışma başlattı.
SOYGUN KAMERADA
Market soygunu güvenlik kameraları tarafından kaydedildi. Görüntülerde, markete gelen silahlı 2 soyguncunun market görevlisini silah zoruyla arka tarafta bulunan ofis bölümüne götürmesi ve paralarla dışarı çıkması görülüyor.Bir soyguncu ise market girişinde silahla nöbet tutuyor.
Görüntü Dökümü
-------------------------
Soyulan marketten görüntü
Polislerin market önünde güvenlik önlemi alması
Olay yerindeki güvenlik şeridi
GÜVENLİK KAMERASI görüntüsü
Silahlı ve maskeli 2 kişinin markete girişi
Silah zoruyla market görevlilerini tehdit etmeleri
Soyguncunun görevliyi kasa bölümüne götürmesi
Paraları alarak kaçmaları
=========================
BÜYÜKÇEKMECE'DE KÜLTÜR VE SANAT FESTİVALİ'NDE DELLA MİLES'E BÜYÜK İLGİ
İhsan DÖRTKARDEŞ/ İstanbul DHA
Amerikalı ünlü sanatçı Della Miles, Uluslararası Büyükçekmece Kültür ve Sanat Festivali'nde sahne aldı. Festivalin resmi açılış töreninin finalinde bir konser veren ABD'li sanatçıya Büyükçekmecelilerin ilgisi çok yoğun oldu.
Michael Jackson ve Whitney Houston başta olmak üzere birçok sanatçının vokalistliğini yapan dünyaca ünlü sanatçı Della Miles'in Kültürpak Kemal Sunal Amfi Tiyatro'daki konserini yaklaşık 5 bin kişinin dinledi. Zaman zaman Türkçe şarkılarda söyleyen Della Miles'a binlerce kişi hep bir ağızdan eşlik etti.
Konser sonrasında sahneye gelen Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, Della Miles gibi bir dünya yıldızını Uluslararası Büyükçekmece Kültür ve Sanat Festivali'nde ağırlamaktan dolayı son derece mutlu olduğunu belirtti. Başkan Akgün, Miles'a Kanuni Sultan Süleyman Köprüsü maketi ve çiçek takdim etti. Della Miles da Büyükçekmece'de dünyanın en iyi festivalinde sahne almaktan dolayı kendisini çok şanslı hissettiğini söyledi.
ULUSLARARASI FESTVİVALDE IŞIK VE SU ŞOVİ
18. Uluslararası Büyükçekmece Kültür ve Sanat Festivali'nin resmi açılış törenine Büyükçekmece ve çevre ilçelerden gelen binlerce kişi katıldı. Açılış seremonisinde, festivale katılan ülkeler geleneksel kıyafetleriyle sahne alarak görsel bir şov oluştururken, tören öncesinde Büyükçekmece Gölü üzerinde gerçekleştirilen muhteşem ışık - su şovları ve havai fişek gösterisi adeta izleyenlerin nefeslerini kesti.
Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, "Dünya barışına çok önemli katkı sağlayan 18. Uluslararası Büyükçekmece Kültür ve Sanat Festivali'ne iştirak eden 64 ülkeden 1360 sanat elçisine hoş geldiniz diyor, festival boyunca kendilerine başarılar diliyorumö. 5 asırlık tarihi Kanuni Sultan Süleyman Köprüsü'nün üzerinde bugüne kadar 22 binden fazla dünya genci bir araya gelerek tüm dünyaya sevgi birbirimize, barış hepimize mesajını verdiler. Bu gençlerin yarın kendi ülkelerinde devlet yönetimi kadrolarına gelebileceklerini veya önemli bir işadamı olabileceklerini unutmamak gerekir. İşte esas o zaman bu festivalin dünya barışına, dostluğuna ve kültürüne ne kadar önemli bir etki sağladığı görülebilecektirö dedi.
BU FESTİVAL DÜNYAYA MAL OLMUŞTUR
Festivalin ilk günden itibaren Büyükçekmece Belediyesi ve Türk Folklor Kurumu birlikte hazırlandığını belirten Başkan Akgün, "Festivalin bir dünya festivali olmasını sağlayan tüm ekibime, Türk Folklor Kurumu eski başkanı sayın Tahsin Öztiryaki'ye, Türk Folklor Kurumu'nun şimdiki başkanı ve Türkiye Halk Oyunları Federasyonu Başkanı arkadaşım Gürhan Ozanoğlu'na ve ekibine, festival komitesine, jüri üyelerine, ayrıca festivalin tümünü sahiplenen Büyükçekmece gençliğine ve Büyükçekmece kadınlarına özel teşekkürlerimi sunuyorum. Uluslararası Büyükçekmece Kültür ve Sanat Festivali Dünya Festivaller Birliği (CIOFF) tarafından 4 kez dünyanın en iyi festivali ödülüne layık görülmüştür. İşte bu nedenle bu festival arttık sadece Büyükçekmece'nin ve Türkiye'nin değil dünyanın kültür ve sanat festivalidir."
Başkan Akgün'ün konuşmasının ardından sahneye çağrılan davetliler beyaz güvercinler uçurarak "sevgi birbirimize, barış hepimize" mesajı verdiler. Başkan Akgün'ün konuşmasının ardından illüzyonist, konuşmacı ve komedyen Kıvanç ve Burak sahne aldı.
KKTC ESKİ CUMHURBAŞKANI EROĞLU DA KATILDI
Uluslararası Büyükçekmece Kültür ve Sanat Festivali'nin resmi açılış törenine KKTC eski Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, CHP Milletvekilleri Gürsel tekin ve Zeynel Emre, Büyükçekmece Kaymakamı Mustafa Hulusi Arat, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcısı Orhan Kapıcı, CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat, FIDAF Genel Sekreteri Park Sang Kyu, Türkiye Halk Oyunları Federasyonu Başkanı Gürhan Ozanoğlu, 24. Dönem İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi, Makedoanya'nın Struga Belediye Başkanı Mustafa Zabzun, Bulgaristan'ın Gorna Oryahovitsa Belediyesi Meclis Başkanı Daniel Kostadinov, KKTC'nin Güzelyurt Belediye Başkanı Mahmut Özçınar, Güney Kore'nin Cheonan Belediye Başkanı eşi Chung Hyejung, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu, Babaeski Belediye Başkanı Abdullah Hacı, Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara, Avcılar Belediye Başkanı Handan Toprak ve Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yanı sıra belediye meclis üyeleri, siyasi parti temsilcileri de katıldı.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-Della Miles konserinden görüntüler
-İzleyicilerden görüntüler
-Festivalin resmi açılışından görüntüler
-Su ve ışık gösterileri
-Belediye Başkanı Hasan Akgün konuşurken
=====================
CHP, DOĞU VE GÜNEYDOĞU'DAKİ BAŞARILI 90 ÖĞRENCİYİ İSTANBUL'DA AĞIRLIYOR
Haber: Erhan TEKTEN - Kamera: Faruk KAHRAMAN İstanbul DHA
Girdikleri çeşitli sınavlardan yüksek başarı elde eden 9-15 yaşları arasındaki Doğu ve Güneydoğulu 90 öğrenci, öğretmenleri ile birlikte, 1-5 Ağustos tarihleri arasında CHP İstanbul İl Başkanlığı tarafından düzenlenen kampa katılıyor. Başarılı 90 öğrenci Sarıyer Kilyos'taki belediyenin sosyal tesislerinde ağırlanacak. İstanbul'da ilk olarak sosyal tesislere gelen öğrencileri CHP Milletvekilleri Dursun Çiçek, Sezgin Tanrıkulu, Didem Engin, Mahmut Tanal ile CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat ve Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç karşıladı. Çeşitli kurslar, aktivitelere katılacak öğrenciler, İstanbul'u da gezecek.
EN ÇOK BOĞAZI GÖRMEK İSTİYORLAR
Birçoğu ilk defa İstanbul'a gelen öğrenciler denizi gördükleri için çok mutlu olduklarını söyledi. Çocukların İstanbul'da en çok görmek istedikleri yer ise Boğaz ve köprüler. Çocuklar, milletvekilleriyle hatıra fotoğrafı çektirirken, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, "Ben de ancak fakülteye geldiğim zaman deniz görmüştüm. Arkadaşlarımız bana göre daha şanslılar. Çünkü onlar şu anda ortaokulda okuyan arkadaşlarımız. O anlamda gecikmiş olmuyoruz" dedi.
"DOĞU'DAKİ ÇOCUKLARLA BATI'DAKİ ÇOCUKLARIN BİRLİKTE KARDEŞÇE YAŞADIĞI ADALETLİ BİR DÜNYA DİLİYORUM"
CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat yaptığı konuşmada, "Artık bu ülkede savaşın olmadığı, sevginin olduğu birlikte kol kola omuz omuza yaşanan, Doğu'daki çocuklarla Batı'daki çocukların birlikte kardeşçe yaşadığı adaletli dünya diliyorum. Özellikle buna ihtiyacımız var. Genel Başkanımızın başlattığı 'Adalet Yürüyüşü'ne en çok ihtiyaç duyulan bölgemiz Doğu ve Güneydoğu" ifadelerini kullandı.
MİLLETVEKİLLERİNİN HALAY KEYFİ
İlk olarak sosyal tesislerde yemek yiyen çocuklar, daha önceden kendilerine ayrılan odalarında dinlenmeye çekildi. Denize girecek çocuklar için önümüzdeki günlerde Boğaz turu ayarlandı. Öte yandan Milletvekilleri Dursun Çiçek ve Didem Engin'in, öğretmenler ve tatilcilerle halay çekmesi renkli görüntüler oluşturdu.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Milletvekillerinin görüntüsü
-Kilyos sahilden detaylar
-Öğrencilerin görüntüsü
-Çocuklar ve Milletvekillerinin fotoğraf çektirmesi
-Yapılan konuşmalar
-Çocukların masa tenisi ve langırt oynaması
-Yemek sırasındaki vekiller
-Halaydan detaylar
-Çocuklarla röp.
-Genel ve detaylar
Son Dakika › Güncel › Dha İstanbul Bülteni - 2 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?