Dha İstanbul Bülteni - 2

1- REİNA'YA DÜZENLENEN TERÖR SALDIRI : DEAŞ'IN "KADI"SI TUTUKLANDI

SİLAH LARI BULUNAN CEP TELEFONU ANÜSÜNDEN ÇIKTI

Reina'ya düzenlenen terör saldırısına ilişkin Zeytinburnu'nda yapılan operasyonda gözaltına alınan bir kişi daha tutuklandı. Tutuklanan kişinin terör örgütü DEAŞ bünyesinde "kadı" olarak görev yaptığı tespit edildi.

Üst aramasında çıkan not defterinde çok sayıda DEAŞ'lının isim ve telefon listesi ele geçirildiği öğrenildi.

Şüphelinin anüsünden çıktığı belirtilen cep telefonunda ise silah fotoğraflarının yer aldığı kaydedildi.

Haber: Ümit TÜRK İstanbul/ DHA

Ortaköy'de Reina'ya yılbaşı akşamı gerçekleştirilen terör saldırısına ilişkin DEAŞ bünyesinde "kadı" olarak görev yaptığı tespit edilen Yasser Mohammed Salem Radown çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca yürütülen soruşturma kapsamında saldırıya ilişkin Zeytinburnu'nda yapılan operasyonda gözaltına alınan şüpheli Radown, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayına getirildi.

Soruşturmayı yürüten savcılık, şüpheli Radown'u "silahlı terör örgütüne üye olmak" ve "Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek" suçlarından tutuklanması talebiyle hakimliğe sevk etti.

ÜZERİNDE BULUNAN NOT DEFTERİNDE DEAŞ'LILARIN LİSTESİ ÇIKTI

Hakimliğe gönderilen sevk yazısında, Radown'un üst aramasında çıkan not defterinde çok sayıda telefon numarası, adres ve isimlerin yazılı olduğu belirtilerek, söz konusu telefon numaralarına ilişkin yapılan incelemelerde örgütle iltisaklı veya çatışma bölgeler ile irtibatlı çok sayıda örgüt mensubuna ait telefon numarası olduğu belirtildi.

Sevk yazısında şüphelinin üst aramasında anüsünde sakladığı bir cep telefonunun da ele geçirildiği ve bu cep telefonunda

silah fotoğraflarının yeraldığı belirtildi. Yine yazıda, şüphelinin örgüt bünyesinde, "Ebu Cihad" kod ismini kullanarak kadı seviyesinde olduğu ve "Reina saldırısı benzeri ya da canlı bomba eylemi potansiyeli" bulunduğu tespitine yer verilerek şüpheli Radown'un tutuklanması talep edildi.

TUTUKLANDI

Nöbetçi İstanbul Sulh Ceza Hakimliği'nde ifade veren Radown'un, kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların bulunması dikkate alınarak "Silahlı terör örgütüne üye olmak" ve "Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek" suçlarından tutuklanmasına karar verildi.

TUTUKLU SAYISI 3'E YÜKSELDİ

Ortaköy'deki ünlü eğlence kulübü Reina'da gerçekleştirilen ve 39 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısına ilişkin yürütülen soruşturmada, Uygur asıllı Çin vatandaşı olan Omar Asım ve Abuliezi Abuduhamiti, "Silahlı terör örgütüne üye olma", "Ruhsatsız ateşli silah satın alma ve taşıma", "Nitelikli şekilde kasten öldürme suçuna yardım" ve "Anayasal düzeni kaldırmaya teşebbüs etme" suçlarından tutuklanmıştı. Radown ile birlikte tutuklananların sayısı 3'e yükseldi. Ortaköy saldırısını gerçekleştiren şüpheli Abdulkadir Masharipov'un da aralarında bulunduğu 50'ye yakın kişinin ise emniyetteki sorgularının devam ettiği öğrenildi.

=================================

2- ERCİYES'TE LİSELİ KAYAKÇININ FECİ ÖLÜMÜ

TERÖR GAZİSİ ASKER BABA: ALLAH'IM BENDEN ÇOK SEVİYORMUŞ YAKIŞIKLIMI

Terör gazisi baba Hayati Selvi,

"Dere yatağının içinde buldum oğlumu. Çok masajlar yaptılar ama kurtaramadık oğlumu. Allah'ım benden çok seviyormuş, yakışıklımı benden çok seviyormuş.

" Profesyonel bir kayakçıydı. Nasıl olmuş ben de bilmiyorum"

"Allah'ım benden çok seviyormuş yakışıklımı"

Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Güven USTA/ İstanbul DHA

Erciyes Dağı'nda hayatını kaybeden 16 yaşındaki Yiğithan Selvi'nin babası Yarbay Hayati Selvi en acı gününü anlatırken "Profesyonel bir kayakçıydı. Nasıl olmuş ben de bilmiyorum" dedi.

Allah'ım benden çok seviyormuş, yakışıklımı benden çok seviyormuş. Böyle bir acı yok, kimseye vermesin Allah. Dağ gibi arkadaşım gitti"

Sömestr tatili için gitti Kayseri Erciyes Dağı'nda kayak yaparken pistten çıkıp uçuruma düşerek hayatını kaybeden 16 yaşındaki Yiğithan Selvi'nin evinde yas var. Beşiktaş İl Jandarma Komutanlı lojmanlarında bulunan evde Yiğithan'ın annesi Ceyhan Selvi, oğlunun yatağında yatarak gözyaşlarına boğuldu. Lise ikinci sınıf öğrencisi olan Yiğithan'ın kardeşi 8 yaşındaki Emirhan Selvi ise annesini teselli etmeye çalıştı. Selvi'nin babası terör gazisi Yarbay Hayati Selvi de oğlunun odasından ayrılmadı. Güneydoğu'da mayına basarak bir bacağını kaybeden baba olay gününü anlattı.

"ERCİYES BAŞIMIZA GEÇTİ"

Baba Selvi, Erciyes Dağı'nda beraber olduklarını belirterek, "Yukarı çıktı kaymaya. Arama kurtarma ekipleri 'Hisarcık pistinden kayarken pist dışına çıkmış, uçuruma yuvarlanmış' dedi. Ben aşağıdaydım bulamadım oğlumu. Ben aşağıda Tekir pistinde bekliyordum onu. Saat 14.00'da görüştük, 14.30'da görüştük. Sonra haber alamadım. Saat 17.00'da jandarmalara söyledim. Bütün pistin ışıklarını açtırdım, aradık, aradık, aradık… Dere yatağının içinde buldum oğlumu. Çok masajlar yaptılar ama kurtaramadık oğlumu. Allah'ım benden çok seviyormuş yakışıklımı. Benden çok seviyormuş. Böyle bir acı yok, kimseye vermesin Allah. Dağ gibi arkadaşım gitti" dedi.

"PROFESYONEL BİR KAYAKÇIYDI"

Oğlunun çok iyi kaydığını belirten Baba Hayati Selvi, "Kendi kayardı, çok iyi kayardı. Kendi kayakları vardı, ayakkabıları vardı, profesyonel bir kayakçıydı. Nasıl olmuş ben de bilmiyorum. Bütün yeğenleri, kardeşleri 'ağabeyim gibi kayacağım' diye özel dersler alırdı. Sömestr tatilinde ailece oradaydık. Eşimin ailesi Kayserili. Tatile gitmiştik, Erciyes'te kayak tesislerinden faydalanıyorduk. Orada başımıza gelmedik kalmadı. Erciyes başımıza geçti" diye konuştu.

Yiğithan Selvi'nin cenazesi bugün İstanbul'da toprağa verilecek.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

-Yiğithan Selvi'nin odasından görüntüler

-Annesinin görüntüsü

-Kardeşinin görüntüsü

-Babasının açıklamaları

-Yiğithan'ın fotoğraları

25.01.2017 - 12.12 Haber Kodu : 170125035

=====================================

3- 96 YAŞINDAKİ ADAMI "FETÖ" TEHTİDİYLE DOLANDIRACAKTI

Haber: Çağatay KENARLI, İstanbul DHA

Kadıköy'de 96 yaşındaki İbrahim B.'yi arayan bir kişi, kendisini polis olarak tanıttı. Dolandırıcı, İbrahim B.'ye hesabından FETÖ'ye para transferi yapıldığını söyleyerek paraları çekmesini istedi. Dolandırıcı, görevli bir polis memurunun gelerek parayı alacağını söyledi.

DURUMDAN ŞÜPHELENİNCE POLİSİ ARACI

İbrahim B., hesabında bulunan 105 bin lirayı çekerek hazırlamaya çalıştığı sırada durumdan şüphelenerek polis ekiplerini aradı.

Kadıköy İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, İbrahim B.'nin Bostancı'daki evinin çevresinde paraları almaya gelen kişiyi yakalamak için beklemeye başladı.

PARA DOLU ZARFI ALINCA YAKALANDI

İbrahim B.'nin evine gelerek, kendisini Güven Timlerinden polis memuru Hakan olarak tanıtan şüpheli İsmail B.(27) para dolu zarfı teslim aldığı sırada yakalanarak gözaltına alındı.

DOLANDIRICILIK VE HIRSIZLIKTAN KAYDI VAR

İsmail B.'nin emniyette yapılan detaylı incelemesinde 7 dolandırıcılık ve 1 hırsızlık suçundan kaydının bulunduğu belirlendi. Emniyetteki işlemleri tamamlanan İsmail B. emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. İsmail B. çıkartıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.

Görüntü Dökümü

------------

(POLİS KAMERASI)

-Şüpheli İsmail B.'nin emniyetten çıkartılması

-Genel ve detaylar

25.01.2017 - 12.26 Haber Kodu : 170125040

============================

4- ATATÜRK HAVALİMANI KAR YAĞIŞI İÇİN ALARMDA

Haber-Kamera: Faik KAPTAN - İbrahim YILDIZ/İSTANBUL DHA

Devlet Hava Meydanları İşletmesi(DHMİ) Atatürk Havalimanı Başmüdürlüğü, beklenen yoğun kar yağışında uçuş trafiğinin etkilenmemesi amacıyla pistlerde ve apronlarda 24 saat süreyle 46 araç ve 270 personelle alarma geçti.

DHMİ yetkililerinden alınan bilgiye göre üç vardiya halinde ve her vardiya de doksanar kişi olmak üzere pist başlarında ve apron kenarlarında hazır bekleyen araçlarla yapılacak karla mücadele için şöyle denildi:

" Özellikle pistlerde yapılacak olan kar mücadelesi için tam 7 adet çekerli tip Kombine araçlarımız var. Bunlar ön tarafta karı küredikten sonra orta tarafta süpürme işlemi yapıyor. Son bölümünde ise üfleyip kurutma sistemi devreye girerek bir anda üç işlemi birden yapan araçlar. Kompakt adı verilen araçlarımız ise apron ve pistlerdeki kar ve buzları kürüyor. Pino adını verdiğimiz daha küçük çaptaki araçlarımız ise uçak ve körük altlarındaki karları temizliyor"

"ATATÜRK HAVALİMANI KAPANMADI"

DHMİ Yetkilileri geçtiğimiz günlerde yaşanan ve İstanbul'u kilitleyen yoğun kar yağışı ve tipi sırasında Atatürk Havalimanı'nda pist temizliği nedeniyle kısa aralıklarla kapanma olduğunu belirterek, " En fazla yarım saat süren pist temizliği sırasında doğal olarak pistler kapanıyor. Bu bir yanlış anlaşılmaya yol açtı. Atatürk Havalimanı kapanmadı. Havayolu şirketleri kapasite indirimine gittiler. Doğrudur, normal zamanda saatte 70 uçağın iniş kalkış yaptığı bir meydan da olumsuz hava şartlarında bu rakam üçte bir oranına kadar inebiliyor" dediler.

DHMİ ekipleri dışında havalimanında yer hizmeti veren diğer firmalada kar yağışında koordineli olarak çalışacaklarını belirten DHMİ yetkilileri, " DHMİ, geçtiğimiz günlerdeki yoğun kar yağışında karşılaşılan bazı sorunlar nedeniyle, 39 araca 7 yeni araç takviye edilerek, sayının 46'ya çıkarıldı" dediler.

Yetkililer, kar nedeniyle olası pist kapanması durumunda maksimum 30 dakikada bir pistin açılabileceğini anlatarak, tesislerinde uçaklara yönelik buz temizleme ve önleme çalışmalarına da hazır olduklarını kaydettiler.

Görüntü Dökümü:

-------------

-İş makineleri ve karla mücadele araçları

-Karla mücadele araçlarının ekipmanlarından görüntü

-Atatürk havalimanı apronuna çıkan kar araçları

-Karla mücadele araçları ve uçaklar, uçaların inişleri

-Pist üzerinde karla mücadele araçları

================================

5- SABİHA GÖKÇEN'İN İŞGALİ DAVASI; ÜÇÜNCÜ DURUŞMA YAPILIYOR

Haber: Yüksel KOÇ/İSTANBUL,

Darbe girişimi sırasında Sabiha Gökçen Havalimanı'nı işgal etme girişiminde bulundukları gerekçesi ile 62 asker hakkında 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan davanın üçüncü duruşması başladı. Duruşmaya, rütbelilerden oluşan 28 tutuklu sanığın tamamı ile tutuksuz yargılanan 34 erden 7'si katıldı.

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Silivri Cezaevi yerleşkesinde yaptığı duruşmaya, 1'i yüzbaşı, 3'ü üstsubay, 4'ü astsubay ve 20'si uzman çavuş ve uzman erbaştan oluşan 28 tutuklu sanığın tamamı katılırken, erlerden oluşan 34 tutuksuz sanıktan 7'si katıldı.

Pazartesi günü yapılan ilk duruşmada 5 tutuklu sanık, dün yapılan ikinci duruşmada da 8 tutuklu sanık dinlenmişti.

Cuma gününe kadar aralıksız yapılacak duruşmalar, sanıkların sorguları ile devam edecek.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Maltepe Nurettin Baransel Kışlaşı 2. Zırhlı Tugayı'nda görevli bir yüzbaşı, 7 subay ve 20 uzman çavuş ile 34 er hakkında 15 Temmuz gecesi devlet büyüklerinin kullanma ihtimaline karşı Sabiha Gökçen Havalimanı'nı işgale gittikleri belirtiliyor.

Rütbeli 28 askerin tutuklu, 34 erin tutuksuz yargılandığı iddianamede sanıkların tümü için 4 ayrı suçtan ceza isteniyor. Tüm sanıkların, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs" üç kez ağırlaştırılmış müebbet ve "Silahlı terör örgütüne üye oylak", "Üye olmamakla birlikte silahlı terör örgütüne yardım etmek" suçlarından 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor.

======================================

6- 2 KADININ YARGILANDIĞI "İNTİHARA YÖNLENDİRME" DAVASI (1)

Köprü korkuluklarına çıkan kişiyi "atla" diye bağırıp intihara yönlendirme suçunu işledikleri iddia ediliyor.

İntihara engel olmak için köprüye giden müzakereci polis: İlk defa müzakere yapmama rağmen intihar etmeyle sonuçlanan bir olay gerçekleşti"...

Özden ATİK/ İstanbul, DHA

15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne intihar amacıyla gelen kişiye "atla" diye bağırarak "intihara yönlendirme" suçunu işledikleri iddia edilen H.U. ve M. Ö.'nün 10'ar yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına devam edildi. Duruşmada, yaklaşık 10 yıldır köprüdeki intihar vakalarında atlama girişiminde bulunanlarla birebir görüşen müzakereci polis tanık olarak dinlendi. Tanık polis, sanıkların "Atla" diyerek küfür ettiklerini belirterek "İlk defa müzakare yapmama rağmen intihar etmeyle sonuçlanan bir olay gerçekleşmiştir. 450'ye yakın intihar etme vakasıyla karşılaştırm" dedi.

İstanbul 66. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen 3.celseye, tutuksuz sanıklardan M.Ö. katıldı. Diğer sanık ise gelmedi. İntihar eden E.Ç.'nin oğulları C. ve R. Ç de duruşmada hazır bulundu.