Dha İstanbul Bülteni - 2

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ'NDE GÖZALTINA ALINAN AKADEMİSYENLERDEN 30'U ADLİYEYE SEVK EDİLDİ

Çağatay KENARLI, İstanbul DHA

FETÖ'nün Yıldız Teknik Üniversitesi'ndeki (YTÜ) akademik yapılanmasına yönelik operasyonda gözaltına alınan 30 akademisyen adliyeye sevk edildi.

EMNİYETTEKİ İŞLEMLERİ TAMAMLANANLAR

İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından 18 Kasım Cuma günü Yıldız Teknik Üniversitesi'nde görevli, aralarında profesör, doçent, yardımcı doçent ve araştırma görevlilerinin de bulunduğu akademisyenlere yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan şüphelilerden emniyetteki işlemleri tamamlanan 7'si kadın 30 kişi adliyeye sevk edildi. Şüpheliler adliyeye sevkinden önce hastanede sağlık kontrolünden geçirildi.

BYLOCK VE BANKA HESAPLARINDAKİ HAREKETLİLİK

Aralarında profesörlerin de bulunduğu şüphelilerin bir kısmının 'ByLock' kullanıcısı oldukları, bir kısımının ise Bankasya'daki hesaplarındaki yoğun hareketliliğin şüpheli bulunduğu, soruşturmada bu bulgunların değerlendirildiği öğrenildi.

Görüntü Dökümü

--------------------------

-Şüpheli akademisyenlerin sağlık kontrolünden geçirilmesi

-Genel ve detaylar

=================

HDP ESKİ MİLLETVEKİLİ "CUMHURBAŞKANI'NA HAKARET" TEN İFADE VERDİ

Alevi Bektaşi Federasyonu ve Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu temsilcileri ile ÖDP Genel Başkanı Alper Taş'ın da aralarında bulunduğu yaklaşık 100 kişi Öker'e destek vermek için adliyeye geldi.

Arzu KAYA, İstanbul DHA

HDP İstanbul eski Milletvekili Turgut Öker, Kahramanmaraş'ta Maraş olaylarının anmasında yaptığı bir konuşmasında "Cumhurbaşkanına hakaret" suçunu işlediği gerekçesiyle hakkında açılan dava kapsamında talimatla ifade verdi.

"AZ BİLE KULLANDIM"

Anadolu 11. Asliye Ceza Mahkemesindeki talimat duruşmasına Turgut Öker, avukatları ve yüze yakın izleyici katıldı. Mahkeme hakimi Öker'e Kahramanmaraş 8. Asliye Cesa Mahkemesi tarafından ifadesinin alınabilmesi amacıyla talimat yazıldığını belirterek iddianameyi okudu. Duruşmada savunma yapan Turgut Öker, 19 Aralık 2015 tarihinde Kahramanmaraş'ta Maraş olaylarının 37. yılı dolayısıyla açıklama yaptığını belirterek, "Maraş olaylarının ardından orada yaşayan Aleviler evini yurdunu terkedip göçetmek zorunda kalmışlardır. Bu olaydan 30 yıl sonra Maraş'a gidebilme imkanına sahip olabildiler. Anmamıza saldırılarak en masun insanlara bile müdahale edilmiştir. Bu bizim en masum hakkımızdır. İddianamede belirtilen konuşma bu atmosferde gerçekleşmiştir. Söz konusu sözleri bu atmosferde kullandım. Az bile kullandım" dedi.

"CUMHURBAŞKANI'NIN ŞAHSINA KARŞI SUÇ İŞLEME KASTI YOK"

Öker'in avukatlarından Nebahat Bektaş ise ağır tahrik altında sözlerin söylendiğini ifade ederek, "Beyanları eleştiri kapsamında kalmıştır. Müvekkilimin Cumhurbaşkanı'nın şahsına karşı bir suç işleme kastı yoktur. Tarihsel bir anlatım ve inancın dilini kullanmıştır. Beraatına karar verilmesini talep ediyoruz" şeklinde konuştu. Mahkeme hakimi Öker'in talimatla alınan ifadesinin, ilgili mahkemeye gönderilmesine karar verdi.

İDDİANAMEDEN

Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Öker'in 19 Aralık 2015'te Maraş olaylarının 37. yıl dönümü dolayısıyla Erenler Kültür Derneği ve Cemevi inşaatı önünde Alevi dernekleri, sivil toplum kuruluşları, siyasi parti temsilcileri ve vatandaşlardan oluşan gruba bir konuşma yaptığı belirtildi. Öker'in söz konusu konuşmasında Cumhurbaşkanı'na yönelik hakaret içeren ifadeler kullandığı anlatılan iddianamede, Öker hakkında "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan 1 yıl 2 aydan 4 yıl 8 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

"ALEVİLERİN SESİNİ KESMEYE YÖNELİK"

Dava sonrası adliye bahçesinde açıklama yapan Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Muhittin Yıldız Kahramanmaraş olaylarının sorumlularının bulunması için olay tarihinde çağrı yapıldığını belirterek, "Konuşmacılar içinde bulunan Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Onursal Başkanı Turgut Öker'in yaptığı konuşma nedeniyle Cumhurbaşkanı tarafından hakaret davası açılmıştır. Maraş'ta konuşan, Öker hakkında açılan davayı biz Alevilerin sesini kesmeye yönelik bir girişim olarak görmekteyiz" dedi.

"DİRENMEK BİZİM ASLİ GÖREVİMİZ"

Öker ise davaya destek için gelen herkese teşekkür ettiğini ifade ederek, "İçerdeki yargılama bizim için hiçbir şey ifade etmiyor. Çünkü bizim ecdatlarımız tarih boyunca bu zihniyeti temsil edenler karşısında bedenlerini verdiler ama asla teslim olmadılar. Benim en mutlu olduğum gösterge bugün Avrupa'nın bütün federasyon başkanlarının burada olması. Bizim özlem duyduğumuz bu birlik hangi koşul altında olursa olsun yolumuza, inancımıza sahip çıkmak ve bizi yok edenler karşısında yiğitçe direnmek bizim asli görevimiz" diye konuştu.

Davaya Alevi Bektaşi Federasyonu ve Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu temsilcileri ile ÖDP Genel Başkanı Alper Taş da destek verdi. Grup "Direne direne kazanacağız" ve "Aleviyiz haklıyız kazanacağız" şeklinde sloganlar atarak adliyeden ayrıldı.

Görüntü Dökümü:

---------------

-Kalabalıktan görüntü

-Muhittin Yıldız'ın basın açıklamasını okuması

-Turgut Öker'in konuşması

-Slogan atılması

-Genel ve detaylar

=================

ESKİ TMSF BAŞKANI AHMET ERTÜRK ZİMMET DAVASINDA TANIKLIK YAPTI...

AHMET ERTÜRK: TMSF'DE ODAKLANMIŞ MALUM YAPININ BİR OYUNU

Haber: Özden ATİK/ İstanbul, DHA

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) yönetiminde olan Uzan Grubu'nda el konulan lüks yatların satışı sürecinde haksız yere ödeme yaptıkları iddia edilen eski TMSF Tahsilat Dairesi Başkan Yardımcısı Fethi Çalık'ın aralarında bulunduğu 12 sanığın yargılandığı "zimmet" davasına devam edildi. Duruşmada eski TMSF Başkanı Ahmet Ertürk tanık olarak dinlendi. Ertürk, "Tahminime göre TMSF'de odaklanmış malum yapının bir oyunu sebebiyle işlerin bu noktaya geldiğini tahmin ediyorum" dedi.

İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 8. celsesi görülen duruşmaya, tutuksuz sanıklar Fethi Çalık, İsmail Murat Çağatay, Hasan Erşen, Nazım Barış Çağcağ, Deniz Bozkurt ve Hakan Kemal İmir ile şikayetçi TMSF avukatları katıldı. Mahkeme Başkanı Sevil Tosun, Fon Denetçisi Oğuz Akyüz'ün ihraç sebebinin araştırılmasına yönelik yazılan yazıya TMSF'nin cevap verdiğini belirtti. TMSF'den gelen yazıda ise Oğuz Akyüz'ün devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum ve gruplara üyeliği veya bunlarla irtibatı olan personel kapsamında anılan Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarıldığının bildirdiği ifade edildi.

AHMET ERTÜRK TANIKLIK YAPTI

Duruşmada, geçen celse zorla getirilmesi yönünde karar verilen eski TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, tanık olarak dinlendi. 2004-2010 yılları arasında TMSF Başkanı olarak görev yaptığını söyleyen Ertürk, o dönem batan bankalarla ilgili devlet alacağının tahsili amacıyla malların satışı ile ilgili süreç başladığını hatırlattı. Ertürk, "Uzanlar'ın sahip olduğu iki tane oldukça değerli yat söz konusuydu. Yatların satılması halinde iyi bir gelir elde edilebilir, satılmaması durumunda ise yatların, liman, bakım ve personel masrafları gibi masraflar ile karşı karşıya kalabilirdik. Bu sebeple yatların satılıp bir kısım alacağın bu paradan tahsiline karar verdik. Deniz Hukuku karmaşık bir konu olduğundan bu konuda uzman bir kişiyle komisyon karşılığı anlaştık. Bu süreç başladıktan sonra Uzan ailesinin Ürdün'de borçlu olduğu şahıs tarafından yatlara ipotek konuldu ki, bu kanuna karşı hile olarak yapılan bir işlemdi. Bize göre muvazaalı bir borçlanmaydı. Yatlara ipotek konulunca TMSF olarak biz satıştan çekildik. TMSF'nin yönetiminde olan bir şirkete bu işi devrettik" dedi.

"ÜÇLÜ DENETİM MEKANİZMASI UYGULANIYORDU"

Söz konusu bu şirkette Fethi Çalık'ın Yönetim Kurulu Başkanı olduğunu belirten Ahmet Ertürk, "Yatların satışı şirket tarafından 55-56 milyon dolara gerçekleştirildi. Yatlar için masraf çıktıktan sonra bundan 35-40 milyon dolar kar kaldı diye tahmin ediyorum. Uzan grubuna ait şirketler faal ve aktif olduğu için TMSF olarak bu şirketlerin harcamalarına yönelik hiçbir harcama yapmadık. Şirketler kendi işleyişleri içerisinde giderlerini de kendileri karşılıyorlardı. Ellerindeki mal varlığını satarak bu gelirleri sağlıyorlardı. Şirket mal varlığını sattığında hem kendi giderlerini amorte edip hem de hazine olarak tahsilata da para kalıyordu" diye konuştu.

Şirketin harcamalarına, satıştan elde ettikleri gelirlere ilişkin üçlü denetim mekanizması uyguladıklarını, şirkete dışardan bir denetim elemanı atadıklarını söyleyen Ertürk, ayrıca TMSF'nin de denetim elemanları olduğunu vurguladı. Ertürk, TMSF'nin Denetim Dairesi harcamalarının ise Başbakanlık Teftiş Kurulu ve Sayıştay'ın denetimine tabi olduğunu ifade etti.

"ARKADAŞLARIMIN SANIK OLARAK YARGILANMASINDAN ÜZÜNTÜ DUYUYORUM"

Ertürk, "Burada arkadaşlarımın sanık olarak yargılanmasından üzüntü duyduğumu belirtmek isterim. Tahminime göre TMSF'de odaklanmış malum yapının bir oyunu sebebiyle işlerin bu noktaya geldiğini tahmin ediyorum. Zira asıl sebep bendim. Telefonlarım dinlenmişti. Buna ilişkin Ankara'da da yargılama devam etmektedir. Denetim raporunu hazırlayan, isminin Oğuz olduğunu hatırlıyorum, kendilerinin kasıtlı yanlış raporlar düzenledikleri kanaatindeyim" dedi.

Ahmet Ertürk, Denetim Dairesi'nde görevli Oğuz Akyüz'ü satış stratejisini engelleyen davranışları sebebiyle daha sonra Telsim'deki denetçilik görevinden aldıklarını da ifade etti. Mahkeme heyeti, tanık ifadesine karşı beyanlarını hazırlamaları için taraflara süre vererek duruşmayı erteledi.

İDDİANAME

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanıklardan Fethi Çalık'ın suç tarihinde TMSF Başkan Yardımcısı ve Uzan Grubu Ortak Yönetim Kurulu Başkanı, Deniz Bozkurt'un ise yine Uzan Grubu Ortak Yönetimi'ne ait şirketlerin Genel Müdürü olduğu belirtiliyor. İddianamede diğer sanık Celal Levent Sadıkoğlu'nun ise Levent Yatçılık Turizm ve Ticaret A.Ş'nin Yönetim Kurulu Başkanı olduğu ifade ediliyor. İddianamede, Fethi Çalık ve Deniz Bozkurt'un görevleri gereği gözetmekle yükümlü oldukları TMSF denetimindeki şirketlerin maddi kaynaklarını ihalesiz ve usulüne uygun teklif alınmaksızın yapılan işlemlerle, geçmişe dönük yönetim kurulu kararları ve sözleşmeler düzenlemek, abartılı ve gerçeği yansıtmayan faturalarla ödemeler yapmak, ödemelerin gizlenmesine yönelik faturalar düzenlenmesi şeklinde zimmetin açığa çıkmasını önleyici hileli davranışlarda bulundukları anlatılıyor. Sanıkların diğer sanık Levent Sadıkoğlu ile hareket ederek kamu zararına yol açtıkları ve Sadıkoğlu lehine haksız kazanç sağladıkları öne sürülüyor. Sanıklar Fethi Çalık, Deniz Bozkurt, Celal Levent Sadıkoğlu'nun, "zimmet" suçundan 5 yıldan 12 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor. Ayrıca dosyaları birleşen sanık Yusuf Adıgüzel ve Yaşar Akgün ile 4 sanık hakkında da benzer suçlardan hapis cezası talep ediliyor. Farklı mahkemelerde bir kısım sanıklar hakkında görülen davaların, İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dosya ile birleştirilmesine karar verilmişti.

=================

(ÖZEL) MALTEPE'DE İSTİNAT DUVARI ÇÖKTÜ

Maltepe'de bir inşaatın temel kazısı sırasında istinat duvarı çöktü. Kazı yapan kepçenin bir kısmı toprak altında kalırken, bir otomobilde çöken alana düştü.

Haber-Kamera: Uğur AYAZSIN/ İstanbul DHA

Maltepe'de bir inşaatın temel kazma çalışması sırasında istinat duvarı çöktü. Yol kenarında bulunan park halindeki bir otomobil çöken duvarla birlikte kazının yapıldığı alana düştü. Çökmenin meydana geldiği alanın yan taraftaki 7 katlı bina tedbir amaçlı boşaltıldı.

Olay, Maltepe Altıntepe Mahallesi Alipaşa sokakta saat 11.00 sıralarında meydana geldi. Bir inşaatın temel kazısı sırasında inşaat alanındaki istinat duvarı çalışma yapan kepçenin üstüne çöktü. Çökmenin meydana geldiği alanın yanında park halinde bulunan otomobil inşaat alanına düştü. Yıkılan duvar ve kayan topraklar nedeniyle alanda çalışma yapan kepçenin bir kısmı toprak altında kaldı. Kepçenin kabinin toprak altında kalmaması nedeniyle operatör kazayı yara almadan atlattı.

İhbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye ve polis ekibi sevk edildi. İtfaiye çevrede güvenlik önlemi aldı. Maltepe Belediyesi'ne bağlı Arama Kurtarma Ekipleri ise kazanın meydana geldiği alanda inceleme yaptı.

7 KATLI BİNA BOŞALTILDI

Duvar çökmesi nedeniyle, inşaat alanın yan kısmında bulunan 7 katlı bina tedbir amaçlı boşaltıldı. Bina önünde bulunan başka bir otomobil de mahsur kaldı. Otomobilin kurtarılması için kurtarıcı vinç bekleniyor. Olay yanında kepçeyi kullanan operatör istinat duvarının kazı çalışması sırasında çöktüğünü ve kabin kısmının toprak altında kalmaması nedeniyle yaralanmadığını ifade etti.

Görüntü Dökümü:

---------------------

-Yıkılan duvar

-Devrilen otomobil

-Mahsur kalan otomobil

-İtfaiye, polis

-Arama Kurtarma Ekipleri

-Çevredekiler

-Bina sakinleri

-Binanın tahliye edilmesi

-Toprak altında kalan iş makinesi

-Operatör ile röportaj

-Genel ve detay

==============

"10 METRE İLERİDE KÜÇÜK BİR KEDİ VAR"

İstanbul Atatürk Havalimanı apronunda kedi gören pilotlar Hava Trafik Kontrol Kulesi'ni uyardı:

"Tam sağımızda 10 metre ileride küçük bir kedi var"

Haber-Kamera: Murat ÇAKIR/ İstanbul DHA

İstanbul Atatürk Havalimanı apronunda kedi gören pilotlar Hava Trafik Kontrol Kulesi'ni uyardı. Cumartesi günü yaşanan olayda uçağın kokpitinden yavru kediyi gören pilot, "Tam sağımızda 10 metre ileride küçük bir kedi var" diyerek durumu rapor etti. Bir başka pilotta kediyle karşılaşınca kedinin bulunduğu bölgeye ilişkin bilgi verdi. Kediyi gören ikinci pilot "Mike-Sierra önümüzden kedi geçiyor. Sağdan sola, Devlet Hava Meydanları iş makinelerinin oraya doğru devam ediyor. Aldırırsanız seviniriz" dedi. Pilotların konuşmaları ses kayıtlarına yansırken kule görevlisi kedinin bulunduğu bölgeye hemen bir araç göndererek kedinin ezilmemesi için çabaladı.

Görüntü Dökümü:

Arşiv görüntülerle telsiz konuşmaları

===============

THY, VIP FİLO İÇİN A340-500 ALDI

Tolga ÖZBEK/ İstanbul DHA

Kamuoyu Aydınlatma Platformu'na (KAP) açıklama yapan Türk Hava Yolları (THY), VIP uçuşlarda kullanılmak üzere devlet filosuna Airbus A340-500 tipi uçak satın alındığını bildirdi. Açıklamada, "Ortaklığımız Yönetim Kurulunca, VIP hizmetlerde kullanılmak üzere 1 adet A340-500 tipi uçağın satın alınmasına karar verilmiştir" denildi.

Airbus tarafından 2008 yılında uçak Hintli Kingfisher Havayolları için 902 seri numarasıyla imal edildi. Ancak A340-500 imalat hattından çıktıktan sonra Tunus Hükümeti tarafından satın alındı. Yaklaşık bir yıl süren modifikasyon çalışmalarının ardından uçağın kabini VIP donanımlı hale getirildi.

Tunus'un devrik Cumhurbaşkanı Zeynel Abidin Bin Ali'nin uçağı bir kez gördüğü ve Fransa'da test uçuşuna katıldığı öğrenildi. Uçak 5 yıldır Fransa'nın Bordeaux kentinde alıcı bekliyordu.

77,8 MİLYON DOLARA SATILDI

Uçak 2011'den bu yana satıştaydı. Konuyla ilgili açıklama yapan işletmeci Tunus Havayolları, 'Adı açıklanmayan bir havayolu şirketine A340-500 tipi VIP uçağın 181 milyon Tunus Dinarı'na (yaklaşık 77,8 milyon dolar) satıldı' açıklaması yaptı.

MENZİLİ 17 BİN 700 KİLOMETRE

Dört adet Rolls Royce imalatı Trenk 556-69 serisi motora sahip uçağın en önemli özelliği menzili. 17 bin 700 kilometre menzile sanip A340-500'ün İstanbul kalkışlı dünyadaki tüm noktalara duraksız ulaşabiliyor. Uçağın maksimum kalkış ağırlığı ise 380 ton.

56 KOLTUKLU

Uçağın toplam kabin alanı 140 metre kare. Koltuk kapasitesi ise 56. Kabin 6 bölümden oluşuyor. İlk bölüm, toplantı salonu veya çalışma ofisi olarak kullanılıyor. Hemen arkasında ikramın yapıldığı bir sosyal alan yer alıyor. Kabinde ayrıca bir yatak odası da var. İki ayrı salonun hemen arkasında biri 26, diğeri de 25 koltuklu iki ayrı kabin bulunuyor. Uçakta ise 12 kabin memuru görev yapabilecek.