1- CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN PLAKA TAHDİDİ İSTEYEN SERVİSÇİLERE TEPKİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan,
" Ben tabi kardeşlerimden tahdit ifadesinin yerine, 'adalet, adalet, adalet' demelerini beklerdim. Tahdid dediğiniz zaman bu adil olmaz"
"Bu sizin hakkınız değilki. Kusura bakmayın, olmaz böyle birşey. Adil olacağız. Kimse kapris yapıp, bu kaprislere ülkeyi alet etmesin. Şunu bilmenizi isterim"
" Tayyip Erdoğan verdiği bir sözün arkasında durur.Ben plaka sorununuzu halledeceğim sözünü verdim.Tahditli plaka sözü vermedim"
Haber - Kamera: Özgür ALTUNCU - Güven USTA/ İSTANBUL DHA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bağcılar Olimpik Spor Salonu'nda düzenlenen Türkiye Esnaf Buluşması etkinliğine katıldı. Saat 16: 00'da spor salonuna gelen Erdoğan çoşkuyla karşılandı. 'Evet' yazılı dövizler taşıyan esnaflar Cumhurbaşkanına sevgi gösterilerinde bulundu. "Başkan Erdoğan" sloganları altında kürsüye çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasına Serviscilerin plaka tahdidi isteği damgasını vurdu.
"Az önce Genelsekreteriniz bir mektup bizlere verdi. Mektubu okudum. ve tekrar mektubu Büyükşehir Belediye Başkanıma verdim" diyerek bazı servisci esnafının sorunlarına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kendilerine, arkadaşlarımızla görüşmelerini yapmak suretiyle bunu bir yere inşallah bağlayacaklar."dedi.
"TAHDİD İFADESİNİN YERİNE, 'ADALET', 'ADALET', 'ADALET' DEMELERİNİ BEKLERDİM"
Salonun büyük bölümünü dolduran servisciler bu kez 'Tahdid' şeklinde slogan atmaya başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan bunun üzerine, "Ben tabi kardeşlerimden 'tahdid' ifadesinin yerine, 'adalet', 'adalet', 'adalet' demelerini beklerdim. 'Tahdid' dediğiniz zaman bu adil olmaz. Bizim burada yapmamız gereken nedir? Burada, plakalarda yeni bir düzenleme ile mevcudu güvence altına almak, koruma altına almak. Ama bundan sonraki sürece yönelik de belediyenin yapacağı düzenlemenin önünü açmak. Çünkü bundan kimler istifade ediyor? Bir, öğrencilerim. Kimin çocukları bu öğrenciler? Bizim çocuklarımız. Bu işe 'tahdid' getirdiğimiz zaman, bu işin faturası kime olacaktır? Tüm bu ülkedeki yavrularımıza olacaktır. Aynı şekilde servis taşımacılığında bütün maliyetler biranda bunlar da şişecektir, yükleselecektir. Ben şuna inanıyorum. Biz bir olacağız diri olacağız. Beraber olacağız, kardeş olacağız. Hep beraber Türkiye olacağız" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu sözleri üzerine bazı serviscilerin salonu boşalttığı görüldü. Bunun üzerine aynı konuya tekrar değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eğer ben size plaka tahdidi sözü verdiysem, o günün konuşmaları her şey ortada. Gelin, ben bunun arkasında dururum. Benim böyle bir sözüm yok." dedi.
"KİMSE KAPRİS YAPIP, BU KAPRİSLERE ÜLKEYİ ALET ETMESİN"
Erdoğan tepkisini şu sözlerle sürdürdü: Kardeşlerim, eğer plaka tahdidi dediyseniz, eğer böyle bir adım atılırsa, burada en büyük bedeli kim öder? Çocuklarımız öder. Firmalar öder. ve hak etmediğiniz birşeyi kusura bakmayın hak olarak size veremeyiz. Kusura bakmayın. Plaka konusunda yapılan görüşmelerde şuanda ayrıca bir çeşitlendirme ile mevcut plakaların, farklılık arz eden noktaya getirilmesi noktasında görüşmelerde bir adım atılıyor. Yeni verilecek plakalarda belediye kendi sürecini işletiyor. Ama buna 'tahdid' koyduğunuz anda, biranda piyasalar fırlayacak, gidecektir. Bu sizin hakkınız değilki. Kusura bakmayın, olmaz böyle birşey. Adil olacağız. Kimse kapris yapıp, bu kaprislere ülkeyi alet etmesin. Şunu bilmenizi isterim; Tayyip Erdoğan, verdiği bir sözün arkasında durur. ve ben o günkü konuşmamı, tekrar çıkartacağım kayıtlardan. ve kayıtlardan çıkartarak, o gün size tahdidli plaka bir söz verdiysem, arkasında duracağım ve belediye başkanımıza bunu tekrar bunu söyleyeceğim. Ben plaka sorununuzu halledeceğim sözünü verdim. Tahdidli plaka sözü vermedim.
Görüntü Dökümü:
------------------------
Salondan detaylar
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması
Detaylar
19.03.2017 - 19.22 Haber Kodu : 170319129
19.03.2017 - 19.23 Haber Kodu : 170319130
19.03.2017 - 19.25 Haber Kodu : 170319131
19.03.2017 - 19.26 Haber Kodu : 170319132
19.03.2017 - 19.29 Haber Kodu : 170319133
19.03.2017 - 20.03 Haber Kodu : 170319139
=============================
2- BAKAN SOYLU'DAN BAYKAL'A: İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA GİTMEN YETMEZ BİR DE SENİN DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞINA GİTMEN LAZIM
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu:
" (Deniz Baykal ile kaset tartışması) Bana diyor ki; 'gereğini yerine getirirsin' biz gereğini yerine getirdik, mahkemede, bütün bilgileriyle belgeleriyle verdik. Ama dedim ki, 'sadece İçişleri Bakanlığı'na gitmen yetmez, Trabzon'daki açıklamamdan sonra gördüm ki bir de senin Diyanet İşleri Başkanlığı'na gitmen lazım"
Haber - Kamera: Ali Kerem BENGİ/ İSTANBUL DHA
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bu akşam Güngören Erdem Beyazit Kültür Merkezi'nde Güngören Trabzonlular Derneği etkinliğinde konuştu. Konuşmak sahneye çıkan Süleyman Soylu için salondaki bir grup, "Trabzon'un dağlarında çiçekler açar, yaşa Süleyman Soylu paşa yaşa" şeklinde tempo tutup "Hainlerin korkusu Süleyman Soylu" şeklinde slogan attı.
"BU MİLLET HEP İÇİNE GÖZYAŞI DÖKTÜ"
Bakan Süleyman Soylu konuşmasında, "Kimimize 'köylü' dediler, kimimize 'şalvarlı' dediler, kimimize 'irticacı', kimimize 'alevi', kimize 'sünni', kimize 'Türk', kimimize 'Kürt', kimimize 'sağcı', kimize 'solcu' dediler. Bu millet bunları hep yaşadı, hep içine attı. Bu millet hep içine gözyaşı döktü. Hiç silaha, hiç şiddete, hiç zorluğa sarılmadılar. Hep işini demokrasiyle gördü, oy'la gördü, sandıkla gördü. Bir gün başımıza 'Asala' çıkardılar, bir gün başımıza 'DHKP-C' çıkardılar ve bir gün başımıza 'FETÖ' çıkardılar. Hiç bitmedi, hepsini sıraya koydular. Bir musibeti bitirip yeni bir musibeti başlatmak istediler. Figüranları burada gücü yetmeyince, Türkiye'yi durduramayınca esas oğlanları Hollanda ve Almanya'da devreye girdiler." dedi.
"EĞER BU ÜLKEDE BU KIZLAR DAĞLARA GÖTÜRÜLÜR, TERÖR MAKİNESİ HALİNE DÖNDÜRÜLÜRSE ALLAH BANA İÇİŞLERİ BAKANLIĞINI HARAM ETSİN"
Referandum çalışmaları kapsamında gezdiği illerdeki gençlerin yüzde 90'nının iş istediklerini ve görevlerinin onları devletiyle, milletiyle bir bütün hale getirmek olduğunu kaydeden Soylu, "Onları terör örgütlerinin, Türkiye üzerine oyun kuranların insafına bırakacak aciz bir ülke, aciz bir devlet, aciz bir millet değiliz. Hiç de öyle olmadık. Yapmamız gereken açık ve nettir. 12-13-14 yaşında kızları alıp dağlara götürenler... Ben bunu her zaman söylüyorum; eğer bu ülkede bu kızlar dağlara götürülür, onlar anne sevgisiyle karşılaşmak yerine orada terör makinesi haline döndürülürse Allah bana İçişleri Bakanlığını haram etsin. Bu kadar açık ve net. Bu ülke bizim ülkemiz. Kimse bu ülke üzerinde ameliyat yapmamalıdır, yapamamalıdır, öyle bir gücü olmamamlıdır. Evlatlarımız şu anda dağlardalar, şu anda çatışmadalar. 16 tane terörist etkisiz hale geldi, 2 şehidimiz var. Neredelerse, sıçan gibi kaçtıkları her noktalarında onları buluyor ve gereğini yerine getiriyoruz." diye konuştu.
" PKK'NIN ADININ BİR DAHA ANILMAYACAĞINI SİZİN HUZURUNUZDA BİR KEZ DAHA SÖYLEMEK İSTİYORUM"
Süleyman Soylu sözlerini şöyle sürdürdü: "7 Haziran'da terör örgütünün, terör örgütü uzantılarını nasıl şımardıklarını hep beraber görmedik mi, yaşamadık mı? TC'yi tükürüğüyle boğacakmış. Hadi boğ şimdi. Hadi boğ. Neymiş özerklik ilan edecekmiş, hadi gelin ilan edin. Belediyeleri terör örgütünün parandesi yapacak, mühimmat deposu yapacak. Orada çalışanların parasını kesecek kandile gönderecek. İhalelerden yüzde 10'lar, 20'ler, 30'lar alacaklar. Hadi al da görelim bugün. Öyleydiniz ya Ali kıran baş kesendiniz. oradaki insanlara sabah akşam baskı yapıyordunuz. Siz devleti yanlış anlamışsınız, bu milleti de yanlış anlamışsınız. Bedeli ne olursa olsun sonuna kadar ödemeye hazırız. Ama bu topraklarda terör örgütüne müsamaha göstermeyeceğimizi, oradaki terör örgütlerin tamamını tasfiye edeceğimizi ve bu ülkede PKK'nın adının bir daha anılmayacağını burada sizin huzurunuzda bir kez daha söylemek istiyorum."
"GÖRDÜM Kİ BİR DE SENİN DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞINA GİTMEN LAZIM"
CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal ile arasında yaşanan kaset tartışmalarına değinen Süleyman Soylu, "Bugün Baykal'a bir cevap verdim, ona 'sana ne Kılıçdaroğlu'ndan, ikiniz gelin, bak, bu kaset kumpası nasıl hazırlanmış.' dedim. Bana diyor ki; 'gereğini yerine getirirsin' biz gereğini yerine getirdik, mahkemede, bütün bilgileriyle belgeleriyle verdik. ama dedim ki, 'sadece İçişleri Bakanlığına gitmen yetmez, Trabzon'daki açıklamamdan sonra gördüm ki bir de senin diyanet işleri Başkanlığına gitmen lazım." şeklinde konuştu.
Görüntü Dökümü:
----------------------
-Süleyman Soylu için marş söylenip slogan atılması
-Süleyman Soylu'nun konuşmaları
-Detaylar
20.03.2017 - 03.02 Haber Kodu : 170320005
===================================
3- BAKIRKÖY ÖZGÜRLÜK MEYDANI'NDA TEHLİKELİ GERGİNLİK
Haber: Özden ATİK, İstanbulDHA
"Hayır" propagandası için kurulan, çoğunluğunu kadınların oluşturduğu stanttakilerin üzerine "indirin bunları" diye bağırarak yürüyen bir kişiye yanındakiler engel olmaya çalıştı.
"HAYIR" BROŞÜRÜ TAŞIYAN KADINA VURDU
Yatıştırılmakta güçlük çekilen aynı kişi bu kez bir kadının üzerine yürüyüp broşür ve bildirileri taşıdığı eline vurdu.
DÖVİZLE VURDU. ORTALIK KARIŞTI
Bu sırada hayır standında görevli olduğu anlaşılan bir genç bu noktaya koşarak geldi ve yatıştırılamayan kişiye elindeki dövizle vurdu. Bu kez dövizli genç, olayların başlamasına neden olan kişinin de aralarında bulunduğu 6 - 7 kişinin tekme ve yumruklu saldırısına uğradı. Olaya hayır standında bulanan diğer kişiler de müdahale etti.
NİYE VURUYORSUNUZ ?. VURURUZ ABLA
Bu sırada saldıran grupta olan bir gencin, ona "niye vuruyorsunuz" diye tepki gösteren kadını "vururuz abla" diye yanıtladığı görüldü. Taraflar ayrıldıktan sonra meydanda toplanan grup "faşizme karşı omuz omuza" diye slogan attı, aralarından biri de "meydanı boş mu zannettiniz" diye bağırdı.
"BİZ KİMSEYE SALDIRMIYORUZ SLOGANIMIZI ATIYORUZ, MÜZİĞİMİZİ ÇALIYORUZ"
Hayır standında görevli kadın, olayların başlamasına neden olan kişinin önlerinden 3 - 5 defa geçtiğini, geçişleri sırasında küfür de ettiğini iddia etti ve şöyle konuştu.
"Bunlar bize her yerde saldırıyor. Darp ediliyoruz. Bu ilk olay değil. Geçen gün de metro istasyonunun önünde saldırdılar. Sürekli bir şey halindeyiz, tedirginlik.. Zannediyorum bunlar kaybedeceklerini anladılar başka neden bulamiyorum. Pankartlara, bize saldiriyorlar, arkaya çekip dövmeye kalkiyorlar. Biz kimseye saldırmıyoruz sloganımızı atıyoruz, müziğimizi çalıyoruz, partimiz için çalışıyoruz. Kimseye hakaret ettiğimiz yok. Onlar bize küfür ediyor, hakaret ediyor, darp etmeye çalışıyor. "
MEYDANDA HEM "HAYIR" HEM "EVET" STANLARI VAR
"HAYIR" ve "EVET" propagandası için yan yana standların bulunduğu Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda yaşananlar bir cep telefonunun kamerasına kaydedildi.
Görüntü Dökümü
--------------------------------
saldırı ve sloganlar
-Kıymet şan röportaj
19.03.2017 - 19.36 Haber Kodu : 170319136
=================================
4- İŞÇİLERİN KALDIĞI KONTEYNERDE YANGIN: 1 ÖLÜ, 1 YARALI
Haber - Kamera: Ali Kerem BENGİ/ İSTANBUL DHA
Arnavutköy'de işçilerin kaldığı konteynerde çıkan yangında 1 kişi ölürken 1 kişi de yaralandı.
Yangın, Ömerli Mahallesi Tuna Sokak'ta büyükbaş hayvancılık üzerine faaliyet gösteren bir işletmede, işçilerin kaldığı
konteynerde henüz belirlenemeyen nedenle çıktı. Bildirilmesi üzerine olay yerine gelen itfaiye ekipleri, yangına müdahale ederek söndürdü. Yangın sırasında içeride uyudukları öğrenilen Türkmenistan uyruklu Murat Baba olay yerinde hayatını kaybederken arkadaşı Türkmenistan uyruklu Devlet Cumayel ağır yaralandı. Cumayel, ambulansla Esenyurt Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Cumayel'in durumunun ağır olduğu öğrenildi.
Yangınla ilgili soruşturma başlatıldı.
Görüntü Dökümü:
----------------------
-Yangının çıktığı yerden görüntüler
- İtfaiye ekipleri
-Polis ve itfaiye ekiplerinin incelemesi
-Büyük baş hayvanlardan görüntü
20.03.2017 - 03.50 Haber Kodu : 170320009
================================
5- KAĞITHANE DERESİ'NDEN CESET BULUNDU
Haber-Kamera: Özgür EREN - Akın ÇELİKTAŞ/ İSTANBUL DHA
Kağıthane Deresi'nde suda hareketsiz duran bir kişi itfaiye ekipleri tarafından sudan çıkartıldı.Öldüğü belirlenen kişinin kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Yenibosna'daki Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Kağıthane Kültür Merkezi karşısındaki Kağıthane Deresi'nde saat 15.30 sırlarında dere içerisinde suda hareketsiz yatan birisini gören vatandaşlar durumu polis ekiplerine bildirdi.Olay yerine gelen polis ekipleri sudaki kişiye ulaşamayıp durumu itfaiye ekiplerine bildirdi.Olay yerine gelen itfaiye ekipleri merdiven yardımı ile yaklaşık 4 metre yüksekliğindeki dereye indi.
CESEDİ GÖREBİLMEK İÇİN DEMİR KORKULUKLARDAN SARKTILAR
Bu arada çevredeki vatandaşlar itfaiye ekiplerinin çalışmalarını meraklı gözlerle izledi. Bazı vatandaşlar cep telefonları ile cesedi görüntülemeye çalışırken, bazı vatandaşlar ise sudaki cesedi görebilmek için demir korkuluklardan sarktı.
YAKLAŞIK BİR SAATLİK ÇALIŞMA SONUCU ÇIKARTILDI
Hayatını kaybettiği belirlenen kişi itfaiye ekiplerinin yaklaşık bir saatlik çalışması sonucu itfaiye aracındaki vinç yardımı ile sudan çıkartıldı. Sudan çıkartılan kişinin üzerinde Mehmet Bektaş adına düzenlenmiş kimlik çıktı. Kesin ölüm sebebinin belirlenmesi için ceset Yenibosna'daki Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Polisin olay ile ilgili soruşturması devam ediyor.
Görüntü Dökümü
---------------------
-Sudaki cesetten genel ve yakın detaylar
-İtfaiye ekiplerinin dereye inmesi
-İtfaiye ekiplerinin cesedi vinç yardımı ile yukarıya çıkartması
-Meraklı vatandaşlardan görüntü
-Cesedin fotoğrafını çekmeye çalışan insanlardan detay görüntü
-Polis ekiplerinin çevredeki vatandaşlara uyarılarda bulunması
-Sağlık ekiplerinden detay görüntü
-Polis ekiplerinden detay görüntü
-Genel ve detaylar
19.03.2017 - 18.06 Haber Kodu : 170319114
Son Dakika › Güncel › Dha İstanbul Bülten - 1 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?