Devlet Bakanı Ve Başbakan Yardımcısı Arınç: "Ümidim Gençlerde"

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Manisa Genç İşadamları Derneğinin (MAGİAD) Manisa Saruhan Oteldeki 'Dünya Buluşması' toplantısına katıldı. Arınç yaptığı konuşmada siyasette de ticarette de ümitlerini gençlerde olduğunu belirtti.

Toplantıya AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi, AKP Manisa Milletvekili Mehmet Çerçi, Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürü Murat Karakaya, Manisa Belediye Başkanı Cengiz Ergün, Manisaspor Başkanı Kenan Yaralı, Manisa Cumhuriyet Başsavçısı Mustafa Kemal Semercioğlu, AK Parti İl Başkanı Abdurrahim Arslan, CHP İl Başkanı Cahit Kaplan, siyasi parti temsilcileri ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.

MAGİAD Başkanı Ömer Özkara, ''Bugün MAGİAD için bir bayram. Derneğimiz şehrin yapı taşlarını geliştiren bir akademi olma sorumluluğunu üstlenmiş. Bu bir bayrak yarışı. Sıra ben ve yönetim kuruluna geçti. Bu bayrağı sorumluluk içinde yeni nesillere aktaracağız. Bugünden itibaren sözün bittiği icraatların başladığı yerdeyiz. Bize verilen görevin sorumluluğunun bilinciyle taş üstüne taş koyan genç işadamları olacağız' dedi.

Başbakan yardımcısı Bülent Arınç yaptığı konuşmada ''Ömer'in yaptığı konuşmasında büyük bir heyecan ve gayret içerisinde olduğunu görüyoruz. Tabi sevincimiz budur. Birbirimizin ayağına basmadan, birbirimizle rekabet ve çekişme içinde olmadan yola devam etmemiz lazım' dedi. Kendisinin ticaret ortamına uzak bir insan olduğunu da dile getiren Arınç, ''Babam rahmetli memurdu. Ailemizden ise ticaret yapan hiç kimse çıkmadı. Çalışıp üreten, satan ve kazanan insanlara gıbta ediyorum. Onlara yardımcı olmaya çalışıyorum.

''KAYSERİLİLER KAFASI ÇOK ÇALIŞMAYANI BÜROKRASİDE ÇALIŞTIRIYOR'

Arınç konuşmasının devamında Riskin onda dokuzu ticarettir. Kayserililer kafası çok çalışmayanı bürokraside çalıştırıyor. ''Kafası iyi çalıştı mı iyi bir tüccar oluyor adam' diyorlar. Önce çocuk 15 yaşına geldi mi? Al bakalım şu gazoz kasasını sat? diyorlar. 'Gazoz' diye bağırdı mı, kasayı boşalttı mı? Bu çocuk adam olacak? diyorlar. Bunu ticarete yetiştirelim diyorlar. Ikındı mı, sıkıldımı bizim Cumhurbaşkanımız gibi, 'O zaman bu okusun' diyorlar. Oda okuyor sonunda Cumhurbaşkanı oluyor' İnşallah ümidimiz gençlerde. Siyasettede, ticarette, ümidimiz gençlerde. Manisa'nın gelişmesinde büyük faydalarının olacağına inanıyorum' dedi.

''RAHMETLİ ÖZAL'IN ÖNEMSEDİĞİM 3 SÖZÜ VAR'

Rahmetli Özal'ın kendi ağzından duymadığı fakat daha sonra duyup önemsediği üç önemli sözünün olduğunu belirten Arınç, bu sözleri siyasi hayatında takip ettiğini dile getirdi. Bu üç sözü paylaşmak istediğini dile getiren Arınç sözlerine şöyle devam etti: ''Üç tane özgürlük çok önemli. Birincisi din ve vicdan özgürlüğü. İnsan inanır veya inanmaz, inanırsa inancının gereğini yerine getirmelidir. Bu konuda hiçbir engel olmamalıdır. İnanmıyorsa kimse ona zulüm etmemeli ve ayrımcılık yapmamalıdır. Gerçek laiklikte budur zaten. İkincisi fikir ve düşüncede özgür olacak. Fikrini, düşüncesini insanlar yazacak, söyleyecek, anlatacak, gerekirse karikatürünü de çizecek. Bunun için sadece üç tane yasağımız var. Bir, cebir ve şiddet olmayacak. İkincisi suç işlenmesini tahrik etmeyecek, üçüncüsü hakaret etmeyecek. Bu üçünü yapmadıkça herşeyi söyleyebilir, herşeyi yazabilir ve konuşabilir. İfade özgürlüğü denen şey, AİHM'de çok veciz olarak anlatılır. Senin söylediğin, bir başkasının alkışladığı söz ifade özgürlüğü değildir. Gerçek ifade özgürlüğü, senin hoşuna gitmeyen, suratını buruşturan, hatta nefretini celbeden ama dinlemek zorunda olduğun şeydir. ya saygı gösterip dinleyeceksin, ya tahammül gösterip dinleyeceksin. Buna mecburuz. Ssöyletmem demek artık orta çağlarda kaldı. Artık dönemimizde ben konuşacağım sen dinleyeceksin, sen konuşacaksın ben dinleyeceğim. Kavga etmeden ve birbirimizi inkar etmeden. Üçüncüsü teşebbüs özgürlüğü. Ekonomik faaliyetlerin tümünü insan yapacak. Devlet bu ayaktan çekilecek. Yani devlet bir iki stratejik konumun dışında, bütün ekonomik faaliyetleri insanın önüne sermek zorunda. O sadece ön açmak ile mükellef. Buyurgan olmayacak devlet. Yani bir zamanlar Türkiye'de süt endüstrisi bile devletindi. Sümerbankın ayakkabı fabrikası bile devletindi. Artık kaput bezi üreten veya bir başka şey yapan devletçi sektör Türkiye'de yok. Giderekte bu konuyu hiç kimse düşünmüyor.'

Artık ülkeleri fethetmek topla, kılıçla ve kalkanla değil ticaretle gerçekleşiyor diyen Arınç, ''Ticaret yaptığınız ülke ile asla düşman olamazsınız. Dostlukların en önemli şartı ticaretinizin güçlü olmasıdır. Mesela biz komşularımız ile ticaretimizi çok geliştirdik. Artık Suriye ile kavga etmeyiz. Gürcistan ile kavga etmeyiz. Türkiye şu anda Suriye, Ürdün, Lübnan olmak üzere dört ülkeyle ticaret anlaşmasına gitti. ve bu ülkelerle vizesiz gidip gelebiliyoruz' dedi.