Dershanelerin Özel Okula Dönüştürülmesinin Kolaylaştırılması

Gümüşhane-Bayburt Bölge Baro Başkanı İsmail Taştan, "Eğitimde köklü değişiklik yapılmadan dershanelerin kapatılmasını, boşuna bir uğraş olarak görüyoruz. Dershanelerin kapatılması halinde, resmi olarak yapılan işlemlerin gayri resmi yapılmasına zemin hazırlanacaktır" dedi.

Taştan, Baro Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, özel dershanelerin kapatılmasının Anadolu gençliğini katledeceğini savunarak, " Türkiye'de dershaneler ihtiyaç sonrası ortaya çıkmıştır. Eğitimdeki boşluklar, yetersizlikler sonucu üniversitelere Anadolu çocuğunun girmesinin zor olduğu süreçte bir takım idealist insanlar bir araya gelerek, bu gidişe 'dur' demek amacıyla dershaneleri kurmuş ve binlerce gencin okumasına vesile olmuşlardır" diye konuştu.

Dershanelerin kapatılmasının hukuka aykırı olduğunu ileri süren Taştan, şunları kaydetti:

"Dershaneler eğitsel, sosyal ve ticari kimlikleri sebebiyle çok boyutlu bir hukuki statüye sahiptir. Dershaneleri kapatmak demek, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve anayasal çerçevede eğitim ve öğrenim hakkını kısıtlama, çalışma ve sözleşme hürriyetini kısıtlama, kişi hakları sadedinde kişilerin maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkını kısıtlama, mülkiyet hakkını ihlal şeklinde özetleyeceğimiz hukuka aykırılıkları oluşturacaktır."

Taştan, kişinin maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkının, Anayasa'nın 17. maddesinde düzenlenen temel kişi haklarından olduğunu öne süren Taştan, "Eğitimde köklü değişiklik yapılmadan dershanelerin kapatılmasını, boşuna bir uğraş olarak görüyoruz. Dershanelerin kapatılması halinde, resmi olarak yapılan işlemlerin gayri resmi yapılmasına zemin hazırlanacaktır" şeklinde konuştu.

"Eğitime darbe vuracağına inanıyoruz"

Mersin Kültürlerarası Diyalog ve Düşünce Merkezi Derneği (MEKADİM) Başkan Yardımcısı Erdoğan Günal, dershanelerin özel okula dönüştürülmesinin kolaylaştırılmasıyla ilgili olarak, "Eğitime büyük darbe vuracağına inandığımız yasa çalışmasının TBMM'ye sevk edilmemesini, şayet sevk edilirse de milletin iradesine uygun olarak reddedilmesini demokratik hakkımızı kullanarak tüm parlamento üyelerinden beklemekteyiz" dedi.

Günal, bir grup sivil toplum kuruluşu yöneticisiyle Atlıhan Otel'de düzenlediği basın toplantısında, terör örgütü PKK'nın, dershaneleri ve okuma salonlarını, "dağa adam götürmenin önündeki en büyük engel gördüğünü" öne sürdü.

Dershane ve okuma salonlarının, Doğu ve Güneydoğu'da çaresiz halkın sığınabileceği en önemli liman olduğunu iddia eden Günal, şunları kaydetti:

"Gönüllü kuruluşlarımız, söz konusu eğitim kurumlarını sadece bu bölgelerde açmakla kalmamışlar, öğrencilerin hayata tutunmasını sağlamışlardır. Öyle ki ilimiz emniyet yetkililerinin açıklamalarına göre, bu okulların açıldığı bölgelerde suç oranlarının yüzde 50 düştüğü de bir vakıadır. Güneydoğu'da belli oranda sağlanan huzur ortamında, bu kurumların fedakar öğretmenleri ile maddi ve manevi desteğini esirgemeyen gönül insanlarının çalışmaları her türlü takdirin üzerindedir. Ancak Allah rızası cihetiyle yapılan bu çalışmalarda kimse takdir beklememektedir. Fakat gölge edilmesine ve kurumların yok edilmesine de kimsenin rızası bulunmamaktadır. Bu aşamada milletin vekillerine düşen ise milletin rızasına ve aldıkları vekalete uygun davranmak olsa gerek. Tüm bu nedenlerle eğitime büyük darbe vuracağına inandığımız yasa çalışmasının TBMM'ye sevk edilmemesini, şayet sevk edilirse de milletin iradesine uygun olarak reddedilmesini demokratik hakkımızı kullanarak tüm parlamento üyelerinden beklemekteyiz." - Ankara