Depremin 10. Gününde Antakya'da Umutlu Bekleyiş: "Hâlâ İçeride Hayat Belirtisi Olduğunu Söylüyorlar. - Son Dakika
Güncel

Depremin 10. Gününde Antakya'da Umutlu Bekleyiş: "Hâlâ İçeride Hayat Belirtisi Olduğunu Söylüyorlar.

Hatay Antakya’da; depremde dört katı çöken sekiz katlı Ata Apartmanı’nda umutlu bekleyiş, depremin 10. gününde sürüyor. Her an tamamen yıkılma riskinin sürdüğünün belirtildiği enkazda bugün ses dinleme çalışması yapıldı. Çevredekilerden sessiz olmaları, hatta yürümemeleri istendi. İki kuzeninin enkazdan çıkarılmasını bekleyen depremzede Cüneyt Cüneytoğlu, “Sekizinci günde, bir saat içinde sekiz defa ses aldılar. Binaya girilmedi. Binayı da yıktırmadılar. ‘Bina yıkılsın, öyle girelim’ dediler. Bunun için de kimse yardımcı olmadı. Şu an AFAD bizim binayı ‘eks bina’ olarak işaretlemiş. Onları çağırıyoruz zaten, hiç gelmiyorlar. Bizim en güvendiğimiz kurum da o. Gelen gönüllüler, madenciler şimdi ve Meksika ekibi girmeye çalışıyor. Hâlâ içeride hayat belirtisi olduğunu söylüyorlar. Umutlarımızın tükendiği anda birisi geliyor, ‘Isı var’ diyor. Allah’tan ümit kesilmez. Ama sonuç yok” dedi.

15.02.2023 18:24  Güncelleme: 19:00

Haber: FAHRETTİN ÖZTÜRK - Kamera: SADIK KARAKULOĞLU

Hatay Antakya'da; depremde dört katı çöken sekiz katlı Ata Apartmanı'nda umutlu bekleyiş, depremin 10. gününde sürüyor. Her an tamamen yıkılma riskinin sürdüğünün belirtildiği enkazda bugün ses dinleme çalışması yapıldı. Çevredekilerden sessiz olmaları, hatta yürümemeleri istendi. İki kuzeninin enkazdan çıkarılmasını bekleyen depremzede Cüneyt Cüneytoğlu, "Sekizinci günde, bir saat içinde sekiz defa ses aldılar. Binaya girilmedi. Binayı da yıktırmadılar. 'Bina yıkılsın, öyle girelim' dediler. Bunun için de kimse yardımcı olmadı. Şu an AFAD bizim binayı 'eks bina' olarak işaretlemiş. Onları çağırıyoruz zaten, hiç gelmiyorlar. Bizim en güvendiğimiz kurum da o. Gelen gönüllüler, madenciler şimdi ve Meksika ekibi girmeye çalışıyor. Hala içeride hayat belirtisi olduğunu söylüyorlar. Umutlarımızın tükendiği anda birisi geliyor, 'Isı var' diyor. Allah'tan ümit kesilmez. Ama sonuç yok" dedi.

Kahramanmaraş merkezli 10 ilde yıkıma neden olan 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin 10'uncu gününde de arama kurtarma çalışmaları sürüyor. Depremde büyük yıkımın ve can kaybının yaşandığı Hatay'ın Antakya ilçesinin Saraykent Mahallesi'ndeki İnönü Caddesi üzerinde bulunan sekiz katlı Ata Apartmanı'nın ilk 4 katı yıkıldı, cadde üzerine doğru yan yatan üst katları da her an yıkılma riski taşıyor.

Son olarak, depremin sekizinci gününde ses tespit edildiğinin belirtildiği enkazda arama kurtarma çalışmaları bugün de sürdü. Çalışmalar için Zonguldak'tan gelen madencilerin açtığı tünel ile enkaza yılan kamera sokuldu. Yaşam alanlarının oluştuğunun tespit edilmesiyle görevliler, çevredeki kişilerden sessiz olmalarını ve hareket etmemelerini isterken hareket halindeki araçlar da durduruldu. Binanın enkazı çevresinde umutlu bekleyiş dakikalarca sürdü. Henüz enkazda yaşam olduğuna dair kesin bulguya rastlanılmadığı belirtilirken ara sıra ses ve ısı tespitinin yapıldığı ancak tespit edilen bu ses ve ısının insana ait olup olmadığının belirlenmesi için çalışmaların devam ettiği öğrenildi.

"8'İNCİ GÜNDE ENKAZDAN SES ALDIK"

Ata Apartmanı'nda iki kuzeninin ve kuzenlerinin bebeğinin olduğunu; depremin ilk gününden beri çıkarılmalarını beklediğini söyleyen Cüneyt Cüneytoğlu, ANKA Haber Ajansı'na konuştu. Cüneytoğlu, içeriden ses aldıklarını ama kimsenin enkaza girmeye cesaret edemediğini, depremin sekizinci gününde, bir saat içerisinde enkazdan 8 defa ses aldıklarını belirtti.

"ENKAZA GİRMEYE CESARET EDEMEDİLER 'EKİPMAN EKSİK' DİYORLAR"

Cüneytoğlu, şöyle konuştu:

"Burada, enkaz altında iki kuzenim ve bir bebekleri var. Bugün depremin 10'uncu günü. Biz içeriden çok ses aldık. Depremin üçüncü gününden sonra bir ekip geldi, dinleme yaptı, ses de ısı da aldı. Yalnız girmeye cesaret edemediler. Dördüncü günü de geldiler, artık duyan gelmeye başladı ama geliyorlar, sadece fotoğraf çekiyorlar, story yapıyorlar, gidiyorlar. 'Ekipman eksik' diyorlar. 'Profesyonel ekip lazım' diyorlar. Hep de böyle dediler. Oyaladılar bizi bugüne kadar.

"AFAD'I ÇAĞIRIYORUZ, HİÇ GELMİYORLAR"

En son 8'inci gününde, bir saat içinde 8 defa ses aldılar ekipler. Buraya vinç yığıldı, ekskavatörler geldi, bayağı bir uğraşıldı ama artçı deprem oldu. O artçı deprem esnasında hepsi dışarı kaçtı. İçeride 8 defa, bir saat içinde ses alınmasına rağmen girilmedi. Binayı da yıktırmadılar. Hani 'Bina yıkılsın, öyle girelim' dediler. Bunun için de kimse yardımcı olmadı. Şu an AFAD bizim binayı 'eks bina' olarak işaretlemiş. Yani kırmızı işaret, 'Artık buraya girilmez' gibisinden. Onları (AFAD'ı) çağırıyoruz zaten, hiç gelmiyorlar. Bizim en güvendiğimiz kurum da o. Gelen gönüllüler, madenciler şimdi ve Meksika ekibi girmeye çalışıyor. Gireceklerini zannetmiyorum ama inşallah girerler.

"HALA İÇERİDE HAYAT BELİRTİSİ OLDUĞUNU SÖYLÜYORLAR"

Hala içeride hayat belirtisi olduğunu söylüyorlar. Umutlarımızın tükendiği anda hani 'Artık vazgeçtik, cenazelerimizi alalım, gidelim' dediğimiz anda birisi geliyor, 'Isı var' diyor. Kuzenlerimin anneleri, babaları yine umutlanıyor, biz de yine umutlanıyoruz ama sonuç yok. Bize sonuç lazım, netice lazım. Elbette onları görmeden ne ölü ne diri diyemiyoruz. Allah'tan ümit kesilmez ama yok yani sonuç yok."

"NETİCE ALINACAĞINI ZANNETMİYORUM AMA UMARIM ALIRLAR"

Enkaza bugün yılan kamera ile girildiğini de söyleyen Cüneytoğlu, "İçeride yaşama alanı olduğunu gördüler. Şimdi Zonguldak Türkiye Taşkömürü Kurumu Madencileri ve Meksika profesyonel ekipleri içeri girmeye çalışacakmış. Zannetmiyorum bir netice alınacağını ama inşallah alırlar. Umarım alırlar" diye konuştu.

Depremin 10. Gününde Antakya\'da Umutlu Bekleyiş: "Hâlâ İçeride Hayat Belirtisi Olduğunu Söylüyorlar.
Kaynak: ANKA

Son Dakika Güncel Depremin 10. Gününde Antakya'da Umutlu Bekleyiş: 'Hâlâ İçeride Hayat Belirtisi Olduğunu Söylüyorlar. - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement