Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Dairesi Başkanı Murat Nurlu, Türkiye'de son 5 yılda 2 ve daha üstü büyüklüğe sahip 100 bin civarında deprem meydana geldiğini söyledi.Nurlu, Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Şemsi Denizer Konferans Salonu'nda düzenlenen Deprem Gerçeği ve Tsunami Konferansı'nda Erzincan, 1970 ve 1999'daki depremlerde yapıların kaliteli olmadığı gerçeğinin ortaya çıktığını anlattı."
1999 depreminden sonra aldığımız dersler neticesinde yapılarımızı daha kaliteli yapmaya başlamış durumdayız" diyen Nurlu, "Ülkemizde neden deprem oluyor? Plaka hareketlerinin kesiştiği coğrafyada yaşıyoruz. Aslında yer kabuğu sürekli hareket halinde. Bunu bazen depremlerde hissediyoruz, bazen de hissedemiyoruz ama sürekli hareketlilik söz konusu. Son zamanlarda özellikle Akdeniz'de deniz kısmında birtakım depremler meydana geliyor. Kısacası üzerinde yaşadığımız coğrafya sürekli hareket halinde ve sürekli depremler meydana geliyor" şeklinde konuştu.Nurlu, depremlerin ardından bazı basın yayın organlarında yanlış ifadeler kullanıldığına işaret ederek, şunları anlattı: "Şiddet farklı, büyüklük farklı kavramdır. Bizim deprem gözlemlerini yaptığımız sonuçlar büyüklük olarak ifade edilir, şiddet olarak ifade edilmez. '6,3 büyüklüğünde deprem meydana geldi' doğru bir tanımlamadır. Ülkemizde son 5 yılda meydana gelen deprem sayısı yaklaşık 100 bin civarındadır. Bunlar 2 ve daha üstündeki büyüklüğe sahip depremlerdir. 2010'da 19 bin 117, 2011'de 30 bin 23, 2012'de 27 bin 408, 2013'de 25 bin 201 ve bu yılın ekim ayına kadarda 18 bin 856 deprem meydana gelmiştir. Kurumumuzun ülke geneline yayılmış deprem gözlemevleri var. Büyük bir deprem gözlem ağına sahip. Bu sistem tarafından çözümü yapılan depremlerdir. Avrupa'da ikinci büyük deprem gözlemevi olarak yer almaktayız."
"Deprem gerçeğini bilerek hareket ediyoruz"
Marmara ve İstanbul bölgesi için deprem gözlemlerini farklı boyutlara taşıdıklarına dikkati çeken Nurlu, Almanya'daki enstitüyle yerin 300 metre kadar altına ölçüm cihazları yerleştirdiklerini aktardı.Nurlu, şu bilgiyi verdi: "Bu bölgede toplamda 7 istasyonumuz çalışır vaziyette. Genel deprem istasyonları yerin bir metre altına kurulur ama bu, özel bir istasyon oluyor. Ülkemiz deprem ülkesi. Deprem gerçeğini bilerek hareket ediyoruz. Ülke genelinde uyguladığımız 'Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planımız (UDSEP-2023) mevcuttur. AFAD olarak erken sistemleri üzerine ülkemizde çalışma yapıyoruz. Kahramanmaraş- Hatay hattına sistem kurduk. Son zamanlarda deprem aktivitesi gösteren Güney Batı Anadolu bölgemize de bu sistemi kuruyoruz."
Türkiye'de en son 2007'de yayımlanmış deprem yönetmeliği bulunduğuna işaret eden Nurlu, "Bunu güncelliyoruz. İstanbul, Ankara ve İzmir'de son zamanlarda yüksek katlı binalar yükseliyor. 30-40 katlı binalar yapılıyor. Bununla ilgili maalesef şimdiye kadar yönetmeliğimiz yoktu. Bu güncelleme çalışmasıyla yüksek binalarla ilgili hesap kuralları da yönetmelik kapsamına alındı. Yeni olarak hafif çelik yapılar, teknolojinin gelişmesine bağlı sismik izolatörler, ülkemizde kullanılan deprem önleyici ve zararını azaltıcı malzemeler olarak yeni yönetmelikte yer alacak. Deprem yönetmeliği çalışmalarına başlıyoruz" ifadesini kullandı.AFAD Deprem Dairesi Jeoloji Yüksek Mühendisi Bekir Tekin de Türkiye'nin afet ülkesi olduğunu vurgulayarak, "Ülkemizde yarattığı can ve mal kayıpları bakımından en büyük afetler arasında yüzde 61'le depremler geliyor. Daha sonra heyelan ve su baskınları var" dedi."Denizdeki her deprem tsunami yaratmaz"
ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yalçıner: "Denizdeki her deprem tsunami yaratmaz. Pasifik'te bile yüzde 10 olasılıkla depremler tsunami yaratır"
ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı ve Deniz Mühendisliği Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner, "Denizdeki her deprem tsunami yaratmaz. Pasifik'te bile yüzde 10 olasılıkla depremler tsunami yaratır" dedi.Yalçıner, Genel Maden İşçileri Şemsi Denizer Konferans Salonu'nda düzenlenen Deprem Gerçeği ve Tsunami Konferansı'nda, "Okyanuslardan Karadeniz'e Tsunamiler" konulu sunumunda, küçük bir tsunaminin limanlara çarparak balıkçı teknelerine zarar verebileceğini söyledi.Depremlerin meydana geldiğinde fayların hareket ettiğine dikkati çeken Yalçıner, şöyle konuştu: "Tsunami yaratan faylar, düşey hareket yapan faylardır. Tsunamide dalgalar kıyıya ilerledikçe sığlaşma oldukça dalga büyür. Üç metrelik dalganın içinde yüzebilirsiniz ama tsunami insanı öldürür ve sürükler, götürür. Aradaki fark, rüzgar dalgaları yörüngesel hareketle olur. Tsunamide su parçacıkları birbirini iterek yoluna devam ederler. Bu çok ilginçtir. Çünkü itme su kütlesinin yer değiştirmesidir. Bu yer değiştirme, derin suda 10 santimetre saniye iken sığ suda 10 metre saniyeye çıkar. Bu da gemileri ve evleri sürükler kuvvet kazanır. En büyük tsunamiler 2004 ve 2011'dekilerdir. Tarihte ise 365 yılındaki Akdeniz'deki tsunamidir."
"Deniz çekildiğinde merakla izlemek değil kaçmak önemlidir"
Yalçıner, Akdeniz'in tarih boyunca medeniyetlerin beşiği olmasına rağmen beşik gibi sallandığını vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı: "Tarih boyunca en büyük tsunami 365 yılı Doğu Akdeniz tsunamisidir. Ülkemizde tsunami izleri vardır. Tarihte 114 tsunami kaynaklarda belirtilmektedir. Japon arkadaşlarımızla yaptığımız araştırmalarda Didim, Dalaman ve Tekirdağ'da tsunami izleri bulduk. Dalaman'da son 700 yılda 3 tsunami izi vardır. Son iki bin yılda Karadeniz'de 22 tsunami meydana gelmiştir. Tsunami meydana geldiğinde yüksek yerlere çıkmamız gerekir. Deniz çekildiğinde merakla izlemek değil kaçmak önemlidir. Denizdeki her deprem tsunami yaratmaz. Pasifik'te bile yüzde 10 olasılıkla depremler tsunami yaratır. Karadeniz'de deprem sayısı Akdeniz'e göre çok azdır."
Son Dakika › Güncel › Zonguldak'ta Deprem Gerçeği ve Tsunami Konferansı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?