Denizden balık değil otomobil lastiği, halı, televizyon anteni çıktı MUĞLA

Denizden balık değil otomobil lastiği, halı, televizyon anteni çıktı - MUĞLA

Denizden balık değil otomobil lastiği, halı, televizyon anteni çıktı

- Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesinde görevli bilim adamları tarafından "Gökova Deniz Dibi Temizlik Envateri Projesi" kapsamında koylarda yapılan dalışlarda denizden benzin bidonu, akü, otomobil lastiği, halı, televizyon anteni gibi atıklar çıkartıldı - MSKÜ Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Türker: - "Bazı materyallerin çözünme süresi çok uzun, hatta bir kısmının binlerce yıl sürüyor. 4 bin yıl çözünmeden kalan cam malzemeler var"

MUĞLA (AA) - DURMUŞ GENÇ - Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dalış Merkezi öğretim üyeleri, Gökova Körfezi'nde kirliliğin yoğun olarak tespit edildiği koylarda deniz dibi temizliği yapıyor.

Kalkınma Bakanlığı ve Güney Ege Kalkınma Ajansı tarafından finanse edilen "Gökova Deniz Dibi Temizlik Envateri Projesi" kapsamında bugüne kadar 3 koyda tamamlanan çalışmalarda deniz dibinden benzin bidonu, akü, otomobil lastiği, jant kapağı, şişe, kova, deterjan kutusu, halı, balık ağı, televizyon anteni gibi atıklar çıkartılarak katı atık depolama tesisine gönderildi.

MSKÜ Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Türker, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gökova Körfezi'nin en çok kullanılan 6 noktasında dalış yaparak deniz dibi temizliği yaptıklarını söyledi.

Projenin 2 6 Ekim'de sonuçlandırılarak çalışmaların kitap haline getirileceğini belirten Türker, 3 koyda tamamladıkları dalışlarda buldukları atıkları, katı atık depolama tesisine gönderdiklerini anlattı.

Deniz dibindeki yabancı materyallerin denizde yaşayan canlıları olumsuz etkilediği için çalışmaları bu yönde yürüttüklerini kaydeden Türker, çalışmaları ile kirliliğin yoğun olduğu alanları da belirleyebileceklerini dile getirdi.

- "4 bin yıl çözünmeden kalan cam malzemeler var"

Türker, bugüne kadar Akyaka Azmak, Akbük Koyu ve Ören beldesindeki halk plajında çalışmalarını tamamladıklarını, denizden en fazla içecek şişesi çıkardıklarını ifade etti.

Denizlerin korunması yönünde yeterince özen gösterilmediğini vurgulayan Türker, şöyle devam etti:

"Yediğimiz, içtiğimiz her türlü materyalin kabuğu ve kutusunu denize atıyoruz. Bazı materyallerin çözünme süresi çok uzun, hatta bir kısmının binlerce yıl sürüyor. 4 bin yıl çözünmeden kalan cam malzemeler var. Bazı atıklar ise birkaç ay içerisinde çözünüyor ama çözünme sırasında doğaya çeşitli kimyasallar bırakarak zarar veriyorlar."

- En fazla kirllik 10-12 metre derinlikte

İnsanların, kendilerine miras kalan denizi gelecek nesillere temiz şekilde aktarma düşüncesiyle kullanması gerektiğine dikkati çeken Türker, şöyle konuştu:

"Yaptığımız çalışmalarda da gördük ki maalesef insan ayağının en çok iz yaptığı alanlar çok kirli. İnsanoğlunun ayağı nereye değmişse orada kötü bir iz bırakmış. Bu, belki yüzlerce, binlerce yıl orada kalacak. İnsanoğlu, koyları, kumları, plajları kullanıyor. Bizim amacımız kirletici maddelerin yoğun olarak nerelerde bulunduğu, denize nerelerden karıştığını tespit ederek çözüm üretmek. Dalışlarda 30 metrenin altına inmedik. Genelde 10-12 metrelerde dalış yaptık ve en büyük kirliliği buralarda tespit ettik. Umarım daha derinlerde daha büyük kirlilik yoktur."

Türker, bütün denizleri temizlemenin imkansız olduğunu dile getirerek, gelecek nesillere daha temiz bir doğa ve deniz bırakmak için insanların denizi ve sahilleri çok dikkatli kullanmaları gerektiğine işaret etti.

Projenin tamamlanmasıyla Gökova Körfezi Deniz Dibi Kirlilik Envanterini kapsayan, fotoğraflarla desteklenen kitap hazırlayacaklarını bildiren Türker, kitapları ücretsiz olarak yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri, Milli Eğitim Müdürlüğüne ve okullara göndereceklerini kaydetti.

-Deniz dibindeki arıklar ve balıklar

-MSKÜ Su Ürünleri Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Türker röp