Demirtaş :30 Mart Halkın Özgürlüğüne Giden Yolda Bir Adımdır

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'nde katıldığı nevruz kutlamasında yaptığı konuşmada, "30 Mart yerel seçimleri elbetteki halkın özgürlüğüne giden yolda bir adımdır, bir hamledir" dedi.

BDP'nin Yüksekova ilçesindeki nevruz etkinlikleri eski şehir stadında düzenlendi. Nevruz alanına Abdulah Öcalan, Mazlum Doğan ve Paris'te öldürülen Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylamez'in posterleri asıldı. Nevruz alanına gidenler önce polisin, ardından da BDP'li görevlilerin yaptığı üst aramalarının ardından alana alındı. BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve berarindeki BDP eş genel başkan yardımcısı Hamit Geylani, BDP'li Milletvekilleri Esat Canan, Adil Zozani, BDP Hakkari İl Eşbaşkanları Mustafa Miraz Çallı, Mehtap Daştan Demirel, BDP'li il ve ilçe yöneticileri, Belediye Başkan adayları katıldı. Nevruz kutlamalarının ateşi de BDP Genel Başkanı Demirtaş tarafından yakıldı.

30 MART ÖZGÜRLÜĞE GİDEN YOLDA BİR ADIM

Nevruz programına katılan BDP'li il ve ilçe yöneticileri, Belediye Başkan adaylarının tek tek tanıtılmasının ardından konuşan Demirtaş, bir çok yerde büyük bedeller ödenerek nevruzun büyük bir coşkuyla kutlandığın söyledi. Geçmiş günlerin bütün acısı ve sıkıntılarının hala bitmediğini ifade eden Demirtaş, yerel seçimlere değindi. Demirtaş, "Bu halkın bütün davası sadece belediye başkanlığı koltuğu değil, bu halkın özgürlük sevdaları ve özgürlük hayalleri vardır. 30 Mart yerel seçimleri elbetteki halkın özgürlüğüne giden yolda bir adımdır, bir hamledir. Bizler Belediyelerimiz, yerel yönetimlerimizle halkımızın sorunlarını çözmeye gayret ediyor, çözmeye çalışıyoruz. Elbetteki imkanlar kısıtlı" dedi.

HERKES ZENGİN OLMANIN PEŞİNDE

Demirtaş, AK Parti Belediyeciliği, CHP ve MHP Belediyeciliğinin buralarda artık yer bulmayacağını da belirterek "Çünkü onların başka dertleri var. Dikkat edin ister Bakan olsun, ister milletvekili, ister Belediye Başkanı olsun AKP'de bir mevki makam sahibi olmuş herkes zengin olmanın hayalleri peşinde. Nerelerden daha fazla çalabilirim, nerede daha fazla hırsızlık yapıp çarpabilirim. Bütün hesapları bunun üzerinde. Başbakan diyor ki, çalınsaydı bu kadar hizmet yapılır mıydı?, Çalmasaydınız bunun iki katı, üç katı hizmet yapılırdı. Çaldığınız için hizmetler yapılmıyor. Ayakkabı kutularında, çelik kasalarınızda çalıp, çırptığınız için ve halkın cebini boşalttığınız için bugün buralarda bu işsizlik, bu sefalet var" dedi.

DEMOKRATİK BİR YARIŞIN DIŞINA ASLA ÇIKILMAYACAK

30 Mart yerel seçimlerinde demokratik yarışın dışına çıkılmamasını da isteyen Demirtaş, gençlere çağrıda bulundu. Demirtaş, "Yüksekova gençliğine buradan sesleniyorum. Demokratik bir yarışın dışına asla çıkılmayacak. Burada her siyasi partinin çalışmasının teminatı biz olmalıyız. Burada büyüklük sizde olacak. Hiç bir partinin bahanesi, gerekçesi olmamalı. 30 Mart'ta bunları sandığa gömeceksiniz. Artık onların da bahaneleri kalmayacaktır. Şunu engellediler, şunu yaptılar demesinler. Sizler Partiye katılmamış çevreleri ikna edip, saflarınıza katılımını sağlayın. Ben bu vesileyle özellikle Hakkari'nin Durankaya ve Şemdinlinin Derecik Beldelerindeki seçim çalışmaları yürüten halkımıza ve oradaki siyasi partilere seslenmek istiyorum. Bizim her iki belde de BDP adayımız var. Onun dışında bizim hiç bir adayımız yok ve desteklemiyoruz. Hedefimiz Hakkari'nin bütün ilçe ve beldelerinde BDP bayrağını çekmektir. Bizler 30 Mart'tan sonra 4 Büyükşehir Belediye alacağız. Bunlarda Urfa, Diyarbakır, Van ve Mardin'dir. Bu dört Büyükşehir Belediyesi bütün Kürdistanın hizmetinde olacak. Yasak olan yaylalarda, boşaltılan köye dönüşü bizler sağlayacağız, Belediyelerimiz anadillerinde hizmet etmeli" dedi.

BARIŞ İÇİN ÇABALIYORUZ

Demirtaş, bu topraklarda kalıcı bir barışın gelmesi için çabaladıklarını belirtirken, Öcalan'ın bir yıl önce Diyarbakır Nevruz'unda başlattığı sürecin 2 gün sonra 365 gününü dolduracağını söyledi. Demirtaş, Kürt halkını üzerine düşen yaptığın da belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ateşkes, geri çekilme ve huzur ortamının yaratılması, diyaloğun başlatılması bütün bunlar hepsi gerçekleşti. Ama bu bir yıl boyunca AKP hükümeti üzerine düşeni yapmadı. Hasta tutsaklar konusunda bile hükümet tereddüt etti.

Bizler her koşulda barışı isteyeceğiz. Tek bir insanımız ölmemesi için analarımızla birlikte bu mücadeleyi verdik. Bir yıldır eğer Hakkari'den, Edirne'den anneler ağlamıyorsa bu işte en fazla Kürt halkının ortaya koyduğu özveri ve sayın Öcalan'ın yaptığı fedakarlıklar sayesidedir. Bunların hiç birinin hükümet tarafından görünmüyor olması, tam bir riyakarlık, iki yüzlülüktür. Çünkü barış, savaşmaktan daha başka bir cesaret ister. Başbakanda bu yürek yoksa bu barışı yapamaz. Süreç bu kadar kritik bir aşamaya geldi."

BİLAL'E YAPTIĞINI, MİLLET İÇİN YAPMADIN

Demirtaş, Başbakan Erdoğanın oğlu Bilal için yaptığını bu halkın evlatları için yapmadığını söyledi. Demirtaş, "Bilali kurtarmak için emniyette, yargıda oeprasyonlar yaptı. 11 yıl boyunca Gülen cemaatiyle el ele verip, bu halka büyük zulümler, büyük insafsızlarlar yaptı. Ama tek bir gün bu parelel devlete hesap soracağım demedi. Şimdi çıkarları ters düşünce, iğnenin ucu dokununca, kıyametleri koparıyor. Yüksekova'da öldürülen 3 gencin Bilal Erdoğan kadar kıymeti yok mu? Bilal Erdoğan'a dokunmasınlar diye bütün Emniyet teşkilatı değiştirdi, valileri, kaymakamları değiştirdi. İşte bu samimiyetsizliktir. Bunun yolu kanunsuzluk, hukuksuzluk yapmak değil, daha fazla özgürlüktür. Sen meydanlarda her gün savaş dilini kullanıyorsun, kendi evladını herkesin evladından üstün görüyorsun. Berkin'in, Ceylan'ın ailesine o kadar hakaret ederken hiç mi vicdanın sızlamadı. Sen de bir babasın" dedi.