30 Mart tarihinde yapılacak yerel seçimlerde görev süresi dolacak olan Diyarbakır Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, 2009 yerel seçimlerinden bugüne kadar yaptıkları çalışmaları paylaşmak ve kentte görev yapan gazeteciler ile vedalaşmak amacıyla BDP Sur Belediye Başkan Adayı Seyid Narin ile birlikte basın toplantısı düzenledi.
"HALKIMIZA BORCUMUZU ÖDEYECEĞİZ"
2009 yerel seçimlerinde aldıkları bayrağı yeni adaylara devrettiklerini dile getiren Demirbaş, seçildikleri süre boyunca yaşanan eksikliklerin kendilerine ait olduğunu söyledi. Bundan sonra da halka borçlarını ödemek için ellerinden geleni yapacaklarını ifade eden Demirbaş, "10 yıllık süreç içerisinde eksikliklerimiz oldu. Bunun yanında birçok çalışmaya da imza attık. Bu çalışmalarımızda bize destek veren tüm kurumlarımıza, halkımıza ve partimize teşükkür ediyorum. Biz nerede olursak olalım halkımıza borcumuzu ödeyeceğiz. Bir tek canımız var onu da halkımız için vereceğiz. Bu halk bunu hakkediyor" dedi.
"TEK DİL ÜLKEYİ BÖLER"
Türkiye'de bulunan farklı kültür ve inançların yok edilmeye çalışıldığını belirten Demirtaş, "Evet dillerimiz, kültürlerimiz yok edilmeye çalışılıyor. Ortak dillerimiz Türkçe olabilir ve bu doğaldır. Ama ortak dillerimizi de biz hizmetlerimizde kullanmalıyız. Artık tek dilin bu ülkeyi böldüğünü hepimiz görmeliyiz. Demokratik olmanın gereği karşıtın olana da hakkını istemektir. Kendi inancımız için istedikse başkasının inancı içinde istedik ve yaptık yapmaya devam edeceğiz. Yaptığımızın zor olduğunu biliyoruz. Biliyoruz ki bütün güzellikler zordur ve güzellikler de sevilir" diye konuştu.
"KARARIMIZ TARİHİDİR"
Sur Belediyesi'nde geçtiğimiz günlerde resmi yazışmaların Kürtçe ve Türkçe olarak yazılmasına başlaması konusuna da değinen Abdullah Demirbaş şunları söyledi;
"Kürtçe ve Türkçe yazışma aşamasına gelmeden önce bunun altyapısını geçtiğimiz yıllarda hazırlamıştık. Personelimize dil eğitimi verdik. Aldığımız kararlar arasında, belediyede istihdam edileceklerin Kürtçe, Ermenice ve Süryanice bilmeleri gerektiğini belirtmiştik. Bütün bunlar bugün aldığımız kararın altyapısıdır. Artık hem kurum içi yazışmalarda hem de kurumlar arası yazışmalarda artık farklı dilleri kullanacağız. Bunun amacı, yok edilmeye çalışılan dillerin, artık yaşamda yerini alması, resmiyette kullanılması demek, bu dillerin gelişimine önemli katkılar sunacaktır. Yok edilmeye çalışılan diller yeniden yaşatılacaktır. Kürtçe, Ermenice, Süryanice dillerini öğrettiğimiz zaman, bu dili öğrenmek isteyen insanların sayısı artacak çünkü bilmedi mi artık orada görev yapamayacak. Böylelikle hem bu diller gelişecek hem de bu dili öğrenen insanlar gelişecek. Biz dilli yaşamda hak ettiği yere getireceğiz. Bu nedenle aldığımız bu karar tarihseldir."
"MEŞRUİYET YASALARIN ÖNÜNDEDİR"
Gazetecilerin, "Resmi yazışmalarda Kürtçenin kullanılması konusunda izin için başvuruda bulunuldu mu?" sorusunu yanıtlayan Demirbaş, "Biz fiilli ve meşru mücadele inanıyoruz. Meşruiyet yasaların önündedir. Yasalara göre, yaptığımız suç olabilir ama bana göre o yasaların kendisi suçtur. Farklı dilleri bilen personel alımı yaparken, Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı olduğundan dolayı hakkımda dava açıldı. Ben de savunmamda, 'Sizin anayasanız eşit değil, biz eşitledik" dedim. Aldığımız bu kararlar Türkiye'nin anayasasında örnek teşkil edilecek kararlardır. Geçmiş dönemde ırkçılıkla aldığımız kararı hükümet şimdi kullanmaya başladı. Sur Belediyesi bünyesinde çalışanların arkadaşına ırkçı, nefret söyleminde bulanan kişinin işine son veriyoruz. Şimdi ise hükümet de bunu uygulamaya başladı" dedi.
"KALICI BARIŞI İSTİYORUZ"
Bir gazetecinin, çözüm sürecinin bölgeye etkisine yönelik sorusu üzerine de Demirbaş, ekonomik kaynakların savaş için kullanılmamasının ülkedeki vergi dilimlerinin artmasını ve vergilerin toplanmasını sağladığına işaret ederek, toplumsal refahın artmasıyla da belediyelerin gelirlerinin arttığını kaydetti. Demirbaş, çatışmaların sona ermesiyle insanların ekonomik refahının yatırıma dönüştüğünü belirterek, "Barış ortamıyla turizmde sirkülasyon arttı. Tüm bu gelişmeler hem halka hem de bize pozitif yansıdı, yansımaya da devam ediyor. Bunlar barışın nimetidir. Bunun için kalıcı barışı istiyoruz. Barış, insanlara verilecek en güzel hediye olacak. Bir insan ve bir baba olarak mutluyum. Artık geceleri rahat uyuyabiliyoruz. Ben yaşamında baba olmanın en önemli kararını vermiş biriyim. Bu zor bir şeydir. Ahlaki ve vicdani olabilmek çok önemli" şeklinde konuştu.
NARİN: KENDİ TOPLUMUNDA EZİLEN İNSANLARA HİZMET ETMEK FIRSATTIR
Demirbaş'ın ardından konuşan Sur Belediye Başkan Adayı Seyid Narin ise, kendi toplumunda ezilen insanlara hizmet etmenin bir fırsat olduğunu belirterek, "Bana bu şansı sağlayan partime teşekkür ediyorum. Tarihi derinliği kültürel mirası olan Sur ilçesi BDP ile 15 yıllık süreçte bayağı gelişti.Son Büyükşehir yasası ile birlikte Sur Belediyesi coğrafi olarak en büyük belediye haline geldi. işimiz kolay değil ama severek yapacağımız bu işin üstesinden geleceğiz" dedi.
BİZ AYNIYIZ, FARKLI DEĞİLİZ
Sur Belediyesi Eş Başkan adayı Fatma Şık Barut da Kürtçe yaptığı konuşmasında, çok dilli belediyecilik anlayışını daha da ilerleteceklerini ifade ederek, "Biz farklı değiliz, aynıyız ve aynı yolda yürüyeceğiz" diye konuştu.
Son Dakika › Güncel › Demirbaş; Meşruiyet Yasaların Önündedir - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?