İngiltere 'nin eski başbakanlarından Margaret Thatcher 87 yaşında yaşamını yitirdi. Thatcher'in bu sabah saatlerinde felç geçirdiği daha sonra da son nefesini verdiği bildiriliyor.
Thatcher ailesinin sözcüsü Lord Tim Bell, "Mark ve Carol Thatcher anneleri Barones Thatcher'ın bu sabah geçirdiği felcin ardından 'huzurlu bir biçimde' yaşamını yitirdiğini büyük bir üzüntüyle duyurmuştur" dedi.
İngiltere'nin ilk ve tek kadın başbakanı olan ve arka arkaya üç seçim kazanan Margaret Thatcher 10 sene kadar önce de birkaç kez felç geçirmişti.
Yıllardır ağır hafıza kaybı problemleri yaşayan ve toplum karşısına çıkmayan Thatcher'in son dönemlerinde artık yakın arkadaşlarını bile tanıyamadığı belirtilmişti. Eski Başbakan'ın hayatı 2011 yılında "Demir Leydi" adlı bir filme de konu olmuştu.
'KATI' POLİTİKALARIN 'DEMİR' LEYDİSİ
1979 yılında başbakan seçilen ve 1990 yılına kadar bu görevi sürdüren Thatcher 20'nci yüzyılın en önemli politik karakterlerinden biriydi. Thatcher 19'uncu yüzyılın başından bu yana en uzun süre iktidarda kalan İngiltere başbakanı olmuştu.
Muhafazakar çizgisini politik yaşamı boyunca koruyan 'Demir Leydi' Doğu Bloku ülkeleriyle olan mücadelesiyle ve izlediği katı politikalarla biliniyordu.
ÖLÜMÜ AB'Yİ DERİNDEN SARSTI
Bu sabah hayatını kaybeden İngiltere'nin tek kadın başbakanı Thatcher'in ölüm haberi üzerine Avrupa Birliği (AB) liderleri taziye mesajları yayımladı.
Avrupa Parlamento (AP) Başkanı Martin Schulz, ölüm haberinin ardından yayımladığı bildiride eski İngiltere başbakanı ile politik çizgisinin çok farklı olmasına rağmen Thatcher'in tarihi önemde bir figür olduğunun altını çizerek "Margaret Thatcher, İngiltere ve Avrupa'daki siyasi yaşama damgasını vurmuştur. Başbakanlık görevinin başlangıcında inanmış bir Avrupalı idi. Onun siyasi yöntemlerine katılırsınız ya da katılmazsınız ama Thatcher, siyasetin değişimde en önemli güç faktörü olduğunu herkese göstermiştir. Düşüncelerim ailesi ve yakınları ile birlikte." sözlerine yer verdi.
Avrupa Komisyon Başkanı José Manuel Barroso da "Kendim ve Avrupa Komisyonu adına Barones Thatcher'in ölüm haberini aldığımda duyduğum derin üzüntüyü dile getirmeme izin verin." diyerek başladığı bildirisinde Margaret Thatcher'in büyük bir devlet kadını olduğunu vurguladı. Thatcher'in Avrupa Birliği'nde serbest pazara imkan veren anlaşmayı imzaladığına dikkat çeken Barosso, Eski Doğu Bloku ülkelerin Avrupa'ya dahil edilmesinde büyük rol üstlendiğini kaydetti. Eski İngiltere başbakanın Avrupa'nın genişlemesi taraftarı olduğunu belirten Barosso, "İngiliz hükümetine ve halkına en derin üzüntülerimi ifade etmek isterim." ifadelerini kullandı.
OBAMA: ABD GERÇEK BİR DOSTUNU KAYBETTİ
ABD Başkanı Barack Obama, İngiltere'nin ilk kadın başbakanı 'Demir Leydi' lakaplı Margaret Thatcher'in hayatını kaybetmesi dolayısıyla bir taziye mesajı yayınladı.
Obama yazılı açıklamasında, ABD'nin gerçek bir dostunu kaybettiğini belirtti. 'Bağımsızlık ve özgürlük şampiyonu' olarak tanımladığı Demir Leydi'nin bir bakkalın kızı olarak doğup ülkenin ilk kadın başbakanlığına yükseldiğini vurgulayan Obama, "Kız çocuklarımız için iyi bir örnek olarak duruyor." ifadelerini kullandı.
Margaret Thatcher kimdir?
13 Ekim 1925 tarihinde, İngiltere'nin Grantham kasabasında dünyaya geldi. Manav bir babanın kızı olan Tratcher'ın evlenmeden önceki adı Margaret Hilda Roberts'dı.
İlk ve orta dereceği eğitimlerini başarıyla bitiren Thatcher, üniversite eğitimi için Oxford'a bağlı olan Somerville Koleji'ni tercih etti ve burada kimya üzerine eğitim aldı. Babasından aldığı sıkı Metodist dini inancı burada da sürdürdü ve 1946 yılında, Oxford Üniversitesi Muhafazakarlar Derneği'ne başkan olarak seçildi.
Babası Alfred Roberts, manavlığın yanı sıra yerel bir siyasetçiydi de. Onun etkisiyle, genç Margaret 1950 yılında Muhafazakar Parti'den seçimlere girdi. 1951 yılında ise, zengin bir iş adamı olan Denis Thatcher ile evlenerek Thatcher soyadını aldı.
1959 yılında, Finchley bölgesinden aday olduğu seçimi kazanarak Avam Kamarası'ından meclise girdi. Eşcinselliğin suç olmaktan çıkmasını ve sopa ile dövülerek verilen cezaların kaldırılmasını sağlamak, kürtaj'a izin verilmesini savunmak, meclis toplantılarının halka açık olmasını sağlamak gibi, muhafazakar milletvekillerince pek savunulmayan, ilerici fikirleri olsa da, idam cezasını savunması ve de İşçi Partisi'ni komünist olarak gördüğü suçlayıcı konuşmaları gibi yönlerde muhafazarlığa ne kadar bağlı olduğunu da göstermiş oldu.
1967 yılında, önce ulaştırmadan, daha sonra da, 1970 seçimlerini Muhafazakar Parti'nin kazanması ile birlikte eğitimden sorumlu devlet bakanı oldu. İlk icraatlarından birisi, 7 ile 11 yaş arasında çocuklara dağıtılan ücretsiz sütü kaldırmak olunca kamuoyunda lakabı süt hırsızına çıktı.
1974 yılında, Muhafazakar Parti başkanı Heat seçimi kaybetti. Heat'ın ekonomi politikalarını beğenmeyen Thatcher, seçim sonuçlarınından yararlanmak istedi ve 11 Şubat 1975 tarihinde yapılan seçimde Muhafazakar Parti'den başkan adayı oldu. Şaşırtıcı bir şekilde seçimleri kazanarak partinin genel başkanı olmaya hak kazandı. Partisi ile beraber gösterdiği sert muhalefet ile işçi partisinin tahtının sallanmasında önemli bir etken oldu ve de 1979 yılında yapılan genel seçimlerde, Callaghan Hükümeti'nin düşmesi üzerine Muhafazakar Parti'den başbakan oldu.
Muhafazakar fakat liberal bir siyasi politika izleyen Thatcher, artan işsizlik ve de enfasyona rağmen vergi oranlarını arttırarak muhalefetten derin eleştriler aldı. Eleştrilere rağmen yolundan dönmeyeceğini açıklasa da 1978 ile 1983 yılları arasında %30 gerileyen sanayi üretimi ve de yüzde beşlere kadar tırmanan işsizlik oranı karşısında hükümet güç kaybediyordu. 1982 yılında, Arjantin ile yapılan Falkland Savaşından İngiltere'nin galip durumda çıkması kamuoyundaki endişeleri yok etti ve de Muhafazakar parti 1983 seçimlerinden galip olarak ayrıldı.
Ekonomik hayatın ülkede kötüye gitmesi, siyasetçiler ile sendikalar arasında büyük bir gerginlik yarattı. Özellikle 1984 yılında düzenlenen büyük maden grevinde kendisini gösteren bu gerginlik, Muhafazakar parti lehine sonuçlandı ve İngiltere'de sendika sistemi çökmeye başladı. Aynı yıl Thatcher'ın mali politikasından memnun olmayan IRA, ona bir suikast düzenledi fakat Thatcher bu suikastten sağ olarak kurtuldu.
Özelleştirmeyi destekleyen politikalara imza atan Thatcher, ülkedeki pek çok kamu kuruluşunu halka açarak halkın beğenisini kazanan bir politika uyguladı. Bu politikanın olumlu sonuç vermesi İngiliz halkının görüşlerini bir kez daha Muhafazakar Parti lehine değiştirerek 1987 seçimlerini kazanmalarına yol açtı. İlgiltere tarihinde, Lord Liverpool'dan sonra üç kez başbakan olan tek insan olarak Margaret Thatcher da tarihe geçmiş oldu.
Yüksek faiz oranları, kelle vergisi olarak da adlandırılan gelire değil bireye oranlı vergi, iş adamlarının desteğini çekmesi gibi nedenler Thatcher'ı yıpratmıştı, fakat seçimle iş başına geldiğinden bir sonraki seçime kadar görevinde kalması gerekiyordu. Bunun çözümünü parti içi muhalefet buldu ve de 22 Kasım 1990 tarihinde yapılan oylama öncesi Thatcher, muhalefetin baskılarına dayanamayarak, kendi isteği ile partisinden istifa etmek zorunda bırakıldı.
Siyasi yaşamının sona ermesinin ardından Barones ünvanına layık görüldü ve bu sayede Lordlar Kamarasına girme imkanı elde etti. Bu tarihten sonra, Avam Kamarası'nda aktif siyasette bulunmadı.
Aldığı Ödüller;
Asil Garter Örgütü leydisi
Liyakat Madalyası
Majestelerinin Privy Konseyi üyesi
Kraliyet Derneği üyesi
Carlton Klübünün onursal üyesi, klübün tüm üyelik hakları tanınan tek kadın üyesi
Başkanlık Özgürlük Madalyası (ABD)
Cumhuriyetçi Senatoryal Özgürlük Madalyası (ABD)
Ronald Reagan Özgürlük Ödülü (ABD)
Son Dakika › Güncel › Demir Leydi Hayatını Kaybetti - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?