Dedesinin İstiklal Madalyası'nı işletmesinde yaptırdığı köşede sergiliyor

MİLLİ Mücadele yıllarında birçok cephede asker olarak görev yapan, Sakarya Meydan Muharebesi'nde yaralanıp İstiklal Gazisi olan Ahmet Argan'ın torunu Yaşar Argan (70), dedesinin İstiklal Madalyası'nı kendisine ait işletmesinde yaptırdığı köşede sergiliyor.

Ordu'nun Ünye ilçesine bağlı Yazkonağı Mahallesi'nde ikamet eden İstiklal Savaşı Gazisi Ahmet Argan'a 1960 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından verilen İstiklal Madalyası ve Gazilik Beratı, Ordu Valiliği tarafından 2022 yılında torunu Yaşar Argan'a devredildi. Argan, 22 Ekim'de de 1971'de yaşamını yitiren dedesine ait Kara Kuvvetleri brövelerini de teslim aldı. Argan, Kurtuluş Savaşı'nda görev yaptığı arşiv kayıtlarından tespit edilen dedesi Ahmet Argan için kendisine ait özel işletmesinde 'İstiklal Gazisi Köşesi' yaptırdı.

'ONLAR MÜCADELE VEREREK VATANI BİZE BAĞIŞLADILAR'

Dedesinin İstiklal Madalyasını taşımanın gurunun yaşadığını anlatan Yaşar Argan, "Kendisi 13 yıl askerlik yapmış ve bu askerliğinin ağırlıklı dönemi cephelerde geçmiş. İstanbul Selimiye Kışlası'nda askerlik yapmış. Yunanlılar Anadolu'ya gelince İstanbul'dan Yunanlılara karşı savaşmak üzere Ankara'ya gelmişler. İlk çatışmaları Haymana'da olmuş. Haymana, Sakarya, Tavşanlı, Kırk Kız cephelerinde Yunanlara karşı savaşmış. Sakarya Meydan Muharebesi'nde şarapnelle sırtından yaralanmış; bu nedenle de bir gazilik unvanı var. Daha sonra dedemi cephe gerisine alıyorlar, sırtını sarıyorlar. Hatta o anda sargı bezi de yokmuş; gömleğinin kolundan bir miktar keserek sırtını sarıyorlar ve cephede savaşmaya devam ediyor. Onların bu yarı aç yarı tok, yokluklar içerisindeki mücadelesi bugünün Türkiye'sine ışık tutuyor. Allah onları var etsin; bu mücadeleyi vererek bu vatanı bizlere bağışladılar" dedi.

'ONUN GİBİ İNSANLARA İHTİYACIMIZ VAR'

Argan, dedesine İstiklal Madalyası verilme sürecini ve sonrasını anlatarak, "Daha sonra, 60'lı yıllarda zannediyorum TBMM bu İstiklal Harbi gazilerine madalya verdi, maaş bağladı. Rahmetli dedemin de madalyası ve maaşı vardı. Dedemden sonra bu madalya büyük oğluna, yani babama geçiyordu. Babam da rahmetli olduktan sonra bu madalya babamın büyük oğlu olarak bana intikal etti. İnsan büyüğünün kireçlenmiş anısıyla yaşamak çok güzel bir duygu. Hele ki büyüğünüz, dedeniz vatan için mücadele etmişse, bu daha da güzel bir duygu. Türkiye'nin bugünkü konjonktüründe böyle dedelere ve onların yolundan giden insanlara çok ihtiyacımız var. İş açısından, güvenlik açısından, toplumun kucaklaşması ve geçmişte yapılan mücadeleleri görerek bugüne ışık tutması gerekir diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

'MADALYA TAŞIYORSANIZ DİKKAT ETMELİSİNİZ'

Madalya taşımanın farklı bir duygusu olduğunu ifade eden Yaşar Argan, "Büyüklerimizin, dedelerimizin, şehitlerimizin anılarını yaşatmaya ve onların yolunda yürümeye çalışıyorum. Eğer yakanızda madalya varsa, konuşmanıza, yürümenize dikkat etmeniz gerekmektedir. Yolda gördüğünüz herkese selam vermeniz gerekmektedir; bu bir insani görevdir. Ancak yakanızda madalya varsa, bunu çok daha dikkatli bir şekilde yapmak gerekir. Aksi halde insanlar kırılır, üzülür, yanlış şeyler söyleyebilir. Madalya insana ayrıca bir sorumluluk veriyor, bunu hissediyorum" dedi.