Karayip Topluluğu (CARICOM) Genel Sekreteri ile yapacağı çalışma toplantısının ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Bakan Davutoğlu basın toplantısında, sözlerine "Bütün gece Filistin'in acısını yaşarken ve Gazze'de İsrail kara operasyonlarının sürdüğü esnada, yaşanan insalık trajedisine çözüm bulmak için gece boyu telefon diplomasisi yaptıktan sonra, sabahleyin bütün bu yorgunluğun ve üzüntünün üzerine böyle başarılı bir toplantı bize en azından bir teselli oldu" diyerek başladı.
Davutoğlu, Türkiye'nin bu yıl CARICOM havzasında bir büyükelçilik açmaya karar verdiğini ve buna Trinidad ve Tobago'dan başlayacağını aktardı.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Filistin konusunda da değerlendirmelerde bulunarak, "Bir insanlık trajedisi ile karşı karşıyayız. Uluslararası toplumun yüz karası bir tablo ile karşı karşıyayız. Herkesin bu tablo karşısında düşünmesinin vaktidir. Uluslararası toplum ve dünya nereye gidiyor? Bütün hakları kendisinde gören ve başkalarının haklarını hiçe sayan bir ülke ağır hava bombardımanından sonra şimdi de kara harekatıyla çocukları ve kadınları katletme yönündeki eylemlerine devam ediyor. Dün gece kara harekatının başlamasının hemen öncesinde başlayan telefon trafiğimiz sabah saat 5'e kadar devam etti. 2 kez Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ile konuştum" dedi.
"MÜZAKERE EDİLMİŞ KALICI BİR ATEŞKESE İHTİYACIMIZ VAR"
Davutoğlu, Birleşmiş Milletler'in derhal konuya müdahil olması yönünde taleplerini ilettiklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"ABD Dışişleri Bakanı sayın John Kerry ile 1 saat yaklaşan bir görüşme yaptık. Bu gelişmelerden duyduğumuz infiali ve bu konularda son dönemde barış sürecine öncülük etme gayreti içerisinde Sayın John Kerry'nin derhal devreye girerek İsrail saldırganlığını dururması yönünde talepte bulunduk. Neler yapılabileceği konusunda zaten sayın Kerry ile son 3-4 gün içinde 3 görüşmem oldu. Sürdürülebilir bir ateşkesin nasıl sağlanacağı konusunda kendisi ile de istişare ettik. Müzakere edilmiş kalıcı bir ateşkese ihtiyacımız var. Tek taraflı ateşkesin doğası, saldırıyı başlatanın istediği anda saldırabileceği, istediği anda ateşkes ilan edebileceğiniz, istediği anda tekrar saldırabileceği yaklaşımı, uluslararsı hukukta karşılığı olan bir yaklaşım, norm değildir. Taraflardan birinin ya da birkaçının hiç sürecin içinde olmadığı bir takım görüşmeler silsilesi içerisinde bir ateşkes değil. Aksine daha kalıcı, temel problem alanlarını tanımlayan bir ateşkese ihtiyaç var. Biz bu ateşkes için elimizden geleni yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Yine dün gece İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Sayın Iyat Medeni ile görüştüm ve bu konuya dahil olanları ve olağanüstü toplantı yapma çağırımı sözlü olarak ilettim. Bugün de resmen ayrıca başvuracağız."
"HEM EL FETİH TARAFIYLA, HEM DE HAMAS TARAFIYLA TEMASLAR GERÇEKLEŞTİRDİK"
"Gece, Arap dışişleri bakanlarıyla görüşmelerim oldu. Hem El Fetih tarafıyla, hem de Hamas tarafıyla temaslar gerçekleştirdik. Bugün bildiğiniz gibi Sayın Abbas ülkemize geliyor. Çok önceden planlanmış ama zamanla itibariyle ile çok önemli bir ziyaret. Dün akşam ben Sayın Halit Meşal'le de görüşmüştüm, son bir kaç gün içerinde, Alman Dışişleri Bakanı, İtalyan Dışişleri Bakanı dostlarımı da aradım. Tek taraflı ilan edilen ateşkesin kalıcı bir ateşkese dönüşmesi için neler yapabileceğimizi ele almıştık."
"BİRLEŞMİŞ MİLLETLER İNSAN HAKLARI KOMİSYONU'NU CENEVRE'DE HAREKETE GEÇİRİYORUZ"
"Türkiye olarak bir kaç hedefimiz var. Birincisi; bu saldırganlığın derhal dururdurulması. Kadınların, çocukların vahşice katledilmesine yol açan hava ve kara operasyonlarının, hangi gerekçe ile açıklanmaya çalışılırsa çalışılsın, insanlık vicdanında karşılığı yoktur. Bunun durdurulması için bütün uluslararası toplumu harekete geçirmeye kararlıyız. Bir taraftan, dün New York daimi temsilciliğimiz genel sekreteri ile yaptığım görüşmenin akabinde, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ni acil toplantıya çağırdı. Bu noktada başka ülkelerinde, Arap ve Müslüman ülkelerinde toplu çağrılarıda söz konusu. Resmen mektubumuzu dün gece ilettik. Yine Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu'nu Cenevre'de harekete geçiriyoruz..."
"BİR ULUSAL BİRLİK HÜKÜMETİ KURULMASINI İSRAİL HAZMEDEMEDİ"
"Burada biz açık bir fırsatçılıkta hissediyoruz. Bu operasyonların hedefi sadece sivil halk, kadınlar, çocuklar değil. Son dönemlerin belkide en başarılı sürecin sonunda Filistinliler arasında birliğin sağlanmasıydı. Bu birliğin sağlanarak bir ulusal birlik hükümeti kurulmasını İsrail hazmedemedi. Bunu da tahrip etmeye çalışıyor. Bunun için biz Filistinli kardeşlerimize, birliklerini, beraberliklerini korumalarını tavsiye ediyoruz. Dün gece de daha önce bu tavsiyede bulunduk. Bugün Sayın Abbas ile de bu konuları ele alacağız."
"GAZZE'DE Kİ ABLUKA KALKMALIDIR"
"Bu çerçevede ikinci hedefimiz; kalıcı ve sürdürülebilir bir ateşkesin, kalıcı bir barışın önünü açacak şekilde devreye sokulması. Ben dün Sayın Kerry ile yaptığım görüşmede, Ban Ki Moon ile yaptığım görüşmede de ifade ettim. Eğer tünellerin olmasından rahatsızlık duyuluyorsa, rahatsızlık duyulabilir, Gazze'de ki abluka kalkmalıdır. Bir halk hem topluca cezalandırılacak, hem açık bir hapishaneye mahkum edilecek, hemde ona denilecek ki 'sen nefes alma borunu dahi muhafaza etmeyeceksin. Refah kapısı kapatılacak, bütün limanları, havalimanları kapatılacak... Bunun tarihte ortaçağ savaşlarında karşılığı vardı. Barbarca bir yöntemdir."
"YENİ EKONOMİK ÇERÇEVE PLANLAMASININ YAPILMASI ŞARTTIR"
"Bundan sonra ki barışın kalıcı olabilmesi için bir karşılıklı bir ateşkes yapılması, Filistinli tutukluların serbest bırakılması... Bunların çoğu Filistin halkının iradesiyle seçilmiş milletvekilleridir. 2011 ve 2012 ateşkes anlaşmalarının bütün hükümleri yerine getirilmelidir. Filistin'e insanı yardım sağlayacak şekilde, Filistin'e kapıların açılması, şu ana kadar uygulanan ambargoları, özellikle maaş ödemeleride dahil finansal zorlukların önüne geçecek bir yeni ekonomik çerçeve planlamasının yapılması şarttır."
"BEDELİNİ EN ÇOK FİLİSTİN HALKI ÖDÜYOR"
"Üçüncüsü; bölgesel etkileri çerçevesinde bu olay göstermiştir ki; İslam dünyasının bölge ülkelerinin kendi arasında ki ihtilaflara gömülmesinin bedelini en çok Filistin halkı ödüyor. İsrail, Irak'ta ki, Suriye'deki iç çatışmalardan diğer bir çok ülkede yaşanan istikrarsızlıklardan da güç alarak Filistin'e saldırıyor. Onun için bütün bölge ülkelerini ve bölge ülkeleri içinde ki bütün grupları bu anlamda ortak bir tavır almaya davet ediyoruz. ve iç çatışmaların bir an önce barışçıl yöntemlerle aşılması ve Ortadoğu'da kalıcı barışın ihtası yönünde de çaba göstermeye devam ediyoruz."
"SESİZMİZİ EN GÜR ŞEKİLDE ÇIKARMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
"Herkes sessiz kalsa, Türkiye hiç bir zulme, hiç bir adaletsizliğe, hiç bir baskıya karşı sessiz kalmayacaktır. İsrail'in bu saldırganlığı karşısında da sesizmizi en gür şekilde çıkarmaya devam edeceğiz."
"UKRAYNA'DA KALICI VE ADİL BİR BARIŞ SAĞLANMALIDIR"
"Filistin olaylarından sonra çok sarsıcı bir haber aldık. Malezya uçağı düşürüldü, 300'e yakın sivil hayatını kaybetti. Malezya uçağına binen yolcuların Ukrayna kriziyle ne ilgisi var? Yok. Dünyanın ucundaki bir kriz beni ilgilendirmiyor diye kayıtsız kalamazsınız. Gelip hiç ilgisi olmayanları da vurabiliyor. Biz her şeyden önce bu vahim olayda hayatını kaybeden bütün yolculara taziye sunuyoruz. Malezya'ya taziyede bulunduk. Malezya Dışişleri Bakanıyla da görüşeceğim. Malezya'ya her türlü desteği sağlamaya hazırız. Tanımadığımız gelişmelere de sebebiyet veren gerilim artık sonlandırılmalı. Ukrayna'da kalıcı ve adil bir barış sağlanmalıdır. Pozitif katkı yapmaya çalıştık. Gözlemcilerimiz orada faaliyet içerisindeydi. Ukrayna için de ne yapmaya hazırız." - İstanbul
Son Dakika › Güncel › Davutoğlu: Sesimizi En Gür Şekilde Çıkarmaya Devam Edeceğiz - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?