AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "HDP'nin oy artışında Paralel Yapı'nın etkisi açık bir şekilde var. Alanda da 'HDP'ye oy verin' diye kampanyalar yürütüldü. Herkes herkesi, istediği partiyi destekleyebilir buna karşı değilim ama bu kesimin tabanı bunu gördü. Şu anda fark etti mi? Güçleri azaldı mı? En önemli güç azalmasının sebebi meşruiyet kaybıdır. Halk nezdinde, hatta kendi taban nezdindeki meşruiyet büyük ölçüde kalmadı" dedi.
Başbakan Davutoğlu, TVNET'teki özel yayında gündeme ilişkin soruları cevapladı.
Davutoğlu, öyle bir tablo ile karşı karşıya olduklarını belirterek, "Bazı siyasi partiler, terör çevreleri ne derseniz deyin, Türkiye için neyi istediklerini söylemiyorlar. Neyi istemediklerini söylüyorlar. O da AK Parti" değerlendirmesinde bulundu.
Onları bir araya getiren hususun, pozitif bir mutabakatla Türkiye'yi birlikte bir vizyona taşıma hususu olmadığını ifade eden Davutoğlu, bir araya getirdikleri hususun negatif bir misyonla AK Parti'den kurtulmak olduğunu anlattı.
Bunun yolunun seçime girmek olduğunu dile getiren Davutoğlu, "AK Parti bir parti. Kurtulmanın yolu, eğer bizden böyle bir şeyse. Millet karar verir, millete gidersiniz. Ama öyle bir tablo doğdu ki bunların hepsinin kendi derebeylikleri vardı. PKK'nın bir derebeyliği var kendince, güç birimi anlamında söylüyorum Kuzey Irak'ta. Paralel Yapı'nın bürokrasi içinde kendi içinde bir derebeyliği kurma çabası vardı. CHP'nin belli toplumsal kesimleri üzerine, MHP'nin başka şekilde. AK Parti'nin mevcudiyeti 2002'den beri bütün bu güç odaklarını zayıflattı ve geriye sadece milli irade ve seçimle şekillenen güç kaldı. Bunlarda tek başına iktidara gelme ümitleri olmayan partiler, yapılar oldukları için bir araya gelerek AK Parti'den kurtulurlarsa geride kalan gücü paylaşmayı düşünüyorlar. Herkes pastadan pay alacak" diye konuştu.
Başbakan Davutoğlu, çözüm sürecini en sert şekilde eleştiren Paralel Yapı'nın şimdi her yerde "HDP'ye oy verin" diye kampanya yürüttüğünü söyledi.
"ALLAH RIZASINI KULLANARAK KİTLELERİ OYA TEŞVİK EDEBİLİYOR"
Diyarbakır'da Hazreti Peygamber'e yapılan hakareti anımsatan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Bu Danimarkalı bir karikatürcü bunu yaptığında, Diyarbakır halkı, milyonlarca Diyarbakırlı, milyonu aşkın bir kabalıkla Danimarka'yı telin etmişti. Şimdi Diyarbakır halkına sesleniyorum. Kimin yaptığı önemli değil ki Hazreti Peygamber'e hakaret önemli. Diyarbakırlı kardeşim bunu değerlendirecektir ama kendisini 'İslami cemaat' demeyeyim artık öyle tanımlayan yapı, bunu hem hazmediyor hem ilişkiye geçiyor hem de 'Bunlara oy verin' diye, Allah rızasını kullanarak kandırdığı kitleleri, oya teşvik edebiliyor. Hepsinin anlattığı tek şey var AK Parti'nin zayıflığı. AK Parti zayıflarsa, tek başına iktidara gelemezse kendileri için kullandıkları büyük yapıların doğacağına inanıyorlar. Biz de bunun için 'AK Parti tek başına iktidara gelmeli' diyoruz."
Davutoğlu, bunu kamuoyunun da anladığını belirterek, negatif bir gündemle kampanya yürütmediklerini vurguladı.
Kampanyalarında diğer partilere atfı gerekli olmadıkça yapmadığını dile getiren Davutoğlu, "Terörle mücadele bağlamında yaptım. Türkiye'nin 7 Haziran sonrasında yaşadıkları bağlamında yaptım ama konuşmalarımızın büyük bir kısmı, halkımıza vaatlerimiz. Gençlere, işçilere, çiftçilere, emeklilere, herkese ve vizyon olarak nasıl bir Türkiye'yi öngördüğümüz, nasıl bir Türkiye'yi gerçekleştirmeye çalıştığımız" değerlendirmesini yaptı.
"SUÇ AYNI SUÇ, KULLANILAR ARAÇ DEĞİŞİK OLABİLİR"
Davutoğlu, "Paralel Yapı'yla ilgili ulusal tehdit yapı değerlendirilmesi yapıldığı ve gelinen noktada bunun ulusal tehdit olma potansiyeli zayıflatıldı diyebilir miyiz?" sorusu üzerine, bunun ciddi ölçüde zayıflatıldığını söyledi.
Başbakan Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Tehdit olma niteliği nereden geliyordu? Dini, seküler kim olursa olsun sivil toplum faaliyeti yapar. Türkiye demokratik bir ülke. Sivil toplum çalışmalarıyla istediği faaliyeti yapabilir ama şunu yapamaz. Sivil toplum faaliyeti görünümü altında seçime girmeden, halka hesap vermeden bürokrasiye sızarak, bürokrasi üzerinden gücü, güç kullanımını meşruiyet dahilinde kendi eline alamaz. Orada işte kırmızı çizginin geçildiği yer orası. Ne yaptılar. Poliste örgütlendiler, yargıda örgütlendiler ve bu yolla bürokrasinin diğer kanallarında da örgütlenerek, yavaş yavaş bürokrasi üzerinden devleti kontrol etmeye çalıştılar. Bunu eskiden askerin içindeki cuntalar yapardı ya da 28 Şubat'ta brifinglerle yapılırdı. Şimdi fetvalarla neredeyse yapılmaya kalkışıldı. Suç aynı suç, kullanılan araç değişik olabilir. Bizim de buna karşı tutumumuz şu oldu. Sivil toplumsan, sivil toplumluğunu bileceksin, dini cemaatsen dini cemaat olduğunu bileceksin. Hiç kimse sana karşı bir şey yapamaz. Başka topluluklar, dernekler vesaire ama bu alana giremezsin."
7 Haziran'dan önce yaklaşık 81 ilde 110 miting yaptığını ifade eden Davutoğlu, İstanbul'un da 30 ilçesinde miting düzenlediğini hatırlattı.
Toplamda 120 mitingi geçen sefer yaptığını, şimdiye kadar da 20'ye yakın miting düzenlediğini anlatan Davutoğlu, son bir yıl içinde 60 vilayete gittiğini ifade etti.
Davutoğlu, " Gaziantep'te hatırlattılar 4. gelişimdi, Van 5. gidişimdi. Bir yıl içinde bunlar. Ben bu kadar dolaşacağım, bu bizim vazifemiz. Emek sarf edeceğiz ama onlar başbakanlık bürokrasisini, dışişleri bürokrasisini, İçişleri Bakanlığı bürokrasisine sızacaklar ve benim hesap vereceğim konuda benden önce karar alıp uygulayabilecekler ya da daha önceki Başbakanımız Sayın Cumhurbaşkanımızın odasını dinleyecekler. Bu yetkiyi nereden alıyorsunuz? Yetkisiz bir şey" diye konuştu.
"HDP'NİN OY ARTIŞINDA PARALEL YAPI'NIN ETKİSİ AÇIK BİR ŞEKİLDE VAR"
Bürokrasinin seçilmiş siyasi otoritenin emrinde olacağını dile getiren Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Beğenmeyebilir o siyasi otoritenin tercihlerini. Beğenmediği halde talimat neyse onu yapar, daha da beğenmiyorsa istifa eder. Bürokrasi karar veremez, bürokrasi tayin edemez, bürokrasi devlet geleneği içinde meşru siyasi otoritenin emrini uygular. Burada doğan bir ayrışma. Bu güç ellerinden şu anda bürokraside etkinlikleri bakımından büyük ölçüde gitti. Toplumsal kabul bakımından, meşruiyet bakımından gitti. Eskisi gibi himmet toplantıları yapıp Allah rızası için kandırabilecekleri bir ortam yok. Maskeler bu anlamda düştü. Gerektiğinde en zor ve en çirkin işleri sırf AK Parti'den veya kendileri gibi düşünmeyenlerden, etkisini kırmak için düşünmeyenleri ne kadar çirkin işleri yapabileceklerini herkes görüyor. Şu tehdit her zaman var. Bu yapılar bir virüs gibi bedene yayılmışsa, etrafa yayılmaları her zaman risk taşır."
Başbakan Davutoğlu, bunun ilacının ise daha çok demokrasi, daha çok şeffaflık olduğunu vurguladı.
Davutoğlu, "Geçen sefer HDP'ye oy verdiler. HDP'nin yüzde 9,5'tan yüzde 12'ye çıkmasını, aşmasını sağladılar. Bu yolla da AK Parti'yi zayıflatmış kendilerince görünebilirler ama bu negatif bir şey. Topluma pozitif ne sunuyorsunuz? HDP'nin oy artışında Paralel Yapı'nın etkisi açık bir şekilde var. Alanda da 'HDP'ye oy verin' diye kampanyalar yürütüldü. Herkes herkesi, istediği partiyi destekleyebilir buna karşı değilim ama bu kesimin tabanı bunu gördü. Şu anda fark etti mi? Güçleri azaldı mı? En önemli güç azalmasının sebebi meşruiyet kaybıdır. Halk nezdinde, hatta kendi taban nezdindeki meşruiyet büyük ölçüde kalmadı" dedi.
Son Dakika › Güncel › Davutoğlu: HDP'nin Oy Artışında Paralel'in Etkisi Var - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Yorumlar (34)