12 Eylül askeri darbesini gerçekleştiren dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren ve kuvvet komutanlarının hakim karşısına çıkacak olması darbe mağdurlarını sevindirdi. Adana'da darbe sonrası gözaltına alınıp işkence gören ve öldü denilerek morga kaldırılan Mehmet Pekyen, asıl yargılanması gerekenin kişiler değil, sistemin kendisi olduğunu söyledi.
12 Eylül 2010 tarihinde yapılan referandumla gerçekleştirilen anayasa değişikliğinin ardından 12 Eylül askeri darbesini gerçekleştirilenlerin de yargılanmasının önü açıldı. Bu gelişmenin ardından 12 Eylül döneminde gözaltına alınıp işkence gördüğünü iddia edenlerin başvurusu üzerine Ankara Cumhuriyet Savcılığı tarafından dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren ve Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya hakkında 'Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın tamamını veya bir kısmını değiştirmeye
veya ortadan kaldırmaya ve anayasa ile teşekkül etmiş olan TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasına engel olmaya cebren teşebbüs etmek' suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle iddianame hazırlandı. Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianame kapsamında Evren ve Şahinkaya'nın yargılanmasına 4 Nisan 2012 tarihinde Ankara'da başlanacak.
Dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren ve kuvvet komutanlarının hakim karşısına çıkacak olması ise, askeri darbe sırasında ve sonrası sıkıyönetim döneminde gözaltına alınarak işkence görenlerde buruk bir sevinç yaşattı. Adana'da inşaatlarda bekçilik yaparak 3 çocuğuna bakmaya çalışan 56 yaşındaki Ahmet Pekyen de 12 Eylül askeri darbesi mağdurlarından biri. Pekyen, askeri darbe yapılmadan bombalı eylem yapmak ve suikast hazırlığı içinde olduğu gerekçesiyle önce gözaltına alınıp, burada işkence gördükten
sonra cezaevine girdiğini anlattı.
"BENİ ÖLDÜ DİYE MORGA KAPATTILAR"
Pekyen, "Cezaevinde 'Filistin askısı'ndan başlayan ve aklınıza gelecek her türlü işkenceye maruz kaldım. Daha sonra '12 Eylül askeri darbesi' oldu. Ben darbeden kısa bir süre sonra suçsuz olduğum anlaşılarak serbest kaldım. Ancak 3-4 ay sonra Adana'da bir lise müdürünün öldürülmesi olayına karıştığımız iddiasıyla gözaltına alındım. Burada yine işkenceye maruz kaldım. Ayağımızın altını jiletle kestiler. Bizi bir kolorduya, bir emniyete getirdiler. Bu suçlamayla ben idamla yargılandım. Ancak Ankara'da
yapılan duruşmada beraat ettim. Sıkıyönetim bitmesine rağmen 12 Eylül zihniyeti devam ettiği için ben sürekli gözaltına alındım. 1985 yılında Mersin'de gözaltına alındım. Burada beni bir varilin içine koyup üzerime buz koydular, bana 13 gün işkence yaptılar, 6 gün boyunca yemek vermediler. Sonra ben yine serbest kaldım. Ancak 1987 yılında Anavatan, Adalet Bakanlığı ve bir konsolosluğa koyulan bombalardan beni sorumlu tutarak yine gözaltına aldılar. Bu gözaltında bana yine işkence uyguladılar. Ben
uygulanan işkenceden dolayı baygınlık geçirdiğim için beni hastaneye götürdüler. Ben ses duyuyordum ama kendimde değildim, beni öldü diye morga attılar. Bir süre sonra kendime geldim bağırdım ve morg görevlisi ölmediğimi görünce doktorlara söyledi, böylece hayatta kaldım" dedi.
"BUGÜN BİZE İŞKENCE YAPAN ZİHNİYET YARGILANIYOR"
Gördüğü işkencelerin hesabını sormak için bugüne kadar mahkeme mahkeme dolaştığını, AİHM'e başvurduğunu ancak bir sonuç alamadığını dile getiren Pekyen, şunları söyledi:
"Bugün bize işkence yapan zihniyet yargılanıyor. Anayasa değişikliğinden sonra bize işkence yapanların isimlerini tek tek vererek suç duyurusunda bulundum. Ben de Evren ve Şahinkaya'nın yargılandığı mahkemede müdahil oldum. Evren ve Şahinkaya'nın yargılanması sevindirici, bir nevi bizim hesabımız soruluyor. Ama Evren 90 yaşına gelmiş, önemli olan sistemin yargılanması. Çünkü biz artık darbelerin olmamasını, insanların barış içinde yaşamasını istiyorum." - ADANA
Son Dakika › Güncel › Darbe Mağdurunun Buruk Sevinci - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?