Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Harp Akademileri Komutanlığındaki faaliyetlerle ilgili generallerin de de aralarında bulunduğu 110'u tutuklu, 1'i firari 116 şüpheli asker hakkındaki iddianamede, örgüt yapısıyla ilgili kapsamlı bilgilere yer verildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Can Tuncay tarafından hazırlanan 841 sayfalık iddianamede, FETÖ'nün örgütlenme şekliyle ilgili, "Yaklas¸ık 40 yıllık su¨rec¸te sinsice devlet tes¸kilatlarında her birinin birbirini tanımayacagˆı ve kademeli olarak 'abi-imam' tabir edilen hiyerars¸ik u¨ste bagˆlı olacak s¸ekilde, hu¨cre tipi yapılanmayla o¨rgu¨tlenen FETO¨/PDY'nin o¨rgu¨tlenme s¸ekli, c¸ogˆunlugˆu kamu go¨revlisi go¨ru¨nu¨mu¨ndeki militan modeli ve dini duyguları istismar ederek, toplumda sempati olus¸turmaya yo¨nelik nihai amacına ulas¸ma yo¨ntemi nazara alındıgˆında, devletimizin varlıgˆı ve bagˆımsızlıgˆı ile rejiminin temeli olan cumhuriyetimizin Anayasamızda vu¨cut bulan temel ilkelerini tehdit eden en tehlikeli tero¨r o¨rgu¨tu¨ oldugˆu anlaşılmıştır." ifadesine yer verildi.
"Dünyada örneği olmayan, atipik darbe"
Örgu¨t lideri Fetullah Gülen'in, "Bizim is¸imiz c¸ok uzun soluklu bir is¸, acele etmeyin ve kendinizi belli etmeyin. Askeriyede, maarifte, emniyette, yargıda ve bunların en etkin yerlerinde yerimizi alacagˆız. En az 20-30 sene sonra harekete gec¸tigˆimizde kimsenin yapacak bir s¸eyi kalmayacak zaten." s¸eklindeki talimatı olduğu hatırlatılan iddianamede, darbe girişiminin, uzun zaman o¨ncesinden o¨rgu¨tu¨n anayasal du¨zeni degˆis¸tirme amacı dogˆrultusunda planlandıgˆı aktarıldı.
Şartlar itibarıyla darbenin, hu¨cre tipi o¨rgu¨tlenme modeline uygun olarak, tero¨r o¨rgu¨tu¨nu¨n lideri Gülen ve u¨st yo¨netimince planlandıktan sonra hayata gec¸irilmesi ic¸in "abi-imam" tabir edilen, yo¨netici vasfını haiz sivil unsurlar vasıtasıyla, alt kademelerde yer alan devletin silahlı gu¨cu¨nu¨ kullanmaya yetkili asker s¸ahıslardan olus¸an hu¨crelere gizli ve s¸ifreli olarak iletildigˆi belirtilen iddianamede, o¨rgu¨t yo¨neticilerince iletilen talimatı kos¸ulsuz olarak uygulayan, yıllar gelen su¨rec¸te bu duruma go¨re s¸artlanmıs¸ militan unsurlarınca da eyleme gec¸irildigˆinin ac¸ıkc¸a anlas¸ıldığı vurgulandı.
"15 Temmuz tarihli darbe giris¸iminin, Türkiye'de ve hatta du¨nyada gec¸mis¸te yapılan darbe veya darbe giris¸imleriyle kars¸ılas¸tırıldıgˆında, gerc¸ekles¸tirildigˆi sosyolojik kos¸ullar, amacı, yo¨ntemi ve faillerinin niteligˆi itibarıyla atipik bir o¨zellik go¨sterdigˆi ac¸ıkc¸a anlas¸ılmaktadır. Hangi amac¸la yapılmıs¸ olursa olsun sec¸ilmis¸ iradeye mu¨dahalenin onaylanması mu¨mku¨n olmamakla birlikte olguyu anlamak ic¸in duygusallıktan uzak, tarafsız bic¸imde irdelemek ve kavramak elzemdir." ifadesi de kullanılan iddianamede, darbe giris¸iminin, daha o¨nceki o¨rneklerinden farklı ve ilk olacak s¸ekilde anayasal du¨zeni hedef alan tero¨r o¨rgu¨tu¨nu¨n eylemlerinden biri olarak gerc¸ekles¸tiği aktarıldı.
"Medya unsurları da silahlı unsurlar gibi darbe girişimi faili"
Darbe girişiminde örgu¨tu¨n yalnızca asker ve polislerden olus¸an silahlı ve kamu go¨revlisi go¨ru¨nu¨mlu¨ unsurları haricinde, "abi-imam" tabir edilen sivil unsurların girişimden önceki süreç ve girişim günü darbeyi c¸agˆrıs¸tırıcı, destekleyici ve toplumun darbeye kars¸ı koymamasını telkin edici so¨ylemlerde bulunduğu hatırlatılan iddianamede, şunlar kaydedildi:
"Konumları geregˆi toplumda kamuoyu olus¸turma ve yo¨nlendirme s¸eklinde etki gu¨cu¨ bulunan sosyal, go¨rsel ve yazılı medya unsurları bir bu¨tu¨n olarak hiyerars¸ik bagˆlılık ve emir komuta zinciri ic¸erisinde, o¨rgu¨tsel faaliyet kapsamında darbe giris¸imine is¸tirak etmis¸lerdir. Bu anlamda darbe giris¸iminde yer alan silah kullanma yetkisini haiz kamu go¨revlileri haricinde, darbe giris¸imi o¨ncesi ve gu¨nu¨nde belirtilen s¸ekilde eylemleri tespit edilen ve tero¨r o¨rgu¨tu¨ndeki hiyerars¸ik yapıya dahil olan veya olmamakla birlikte o¨rgu¨t adına faaliyet go¨steren, suc¸ is¸leyen veyahut bilerek ve isteyerek yardım eden medya unsurlarının da silahlı unsurlar gibi darbe giris¸iminin faili olduklarının kabulu¨, tero¨r o¨rgu¨tu¨ faaliyetinin hukuki nitelendirilmesinin ve is¸tirak ilis¸kisi- ceza sorumlulugˆu kurumlarının dogˆal sonucudur."
Toplumda etki gu¨cu¨ bulunan medya unsurlarının eylemleriyle darbe giris¸iminde silahlı unsurlarla birlikte "ortak hakimiyet" sagˆladıkları vurgulanan iddianamede, aksinin kabulu¨nün maddi delillerle desteklenmis¸ somut gerc¸ekligˆe aykırılık olus¸turacağı aktarıldı. İddianamede, "Ayrıca darbe giris¸iminin tarihsel su¨rec¸teki darbe veya darbe giris¸imleriyle aynı sosyolojik ve siyasi ortamda gerc¸ekles¸medigˆi, siyasi kaygı ve saiklerle degˆil de o¨rgu¨tsel amac¸larla yapıldıgˆı hususu, tero¨r o¨rgu¨tu¨ faaliyeti olmasının dogˆal sonucudur." şeklinde değerlendirme yapıldı.
"1965 yılından beri kesintisiz devam eden örgütlenme"
İddianamede, FETO¨'nu¨n o¨rgu¨tlu¨ yapısının ac¸ık ve bilinen bir gerc¸eklik oldugˆu, bu o¨rgu¨tlenmenin 1965'ten beri kesintisiz devam ettigˆi, örgu¨tu¨n Gülen ve u¨st du¨zey imamlarının kontrolu¨nde birc¸ok mensubunun bulundugˆuna dikkati çekilerek, şöyle devam edildi:
"Bu o¨rgu¨tu¨n, 'anayasal du¨zeni ortadan kaldırma' suc¸unu is¸lemek ic¸in birles¸tigˆi ve hu¨ku¨meti devirmeye yo¨nelik icra faaliyetlerine bas¸ladıgˆı, o¨nce dershanelerin kapatılacagˆını bahane ederek arada gerginlik olus¸turdugˆu, dıs¸is¸leri konusunda hu¨ku¨metin elinin zayıfladıgˆını go¨rerek baskı yapmaya c¸alıs¸tıgˆı, Gezi Parkı eylemlerinde cesaret aldıgˆı, 'u¨lkenin ve devletin zaten o¨rgu¨tu¨n kontrolu¨nde oldugˆu, hu¨ku¨metin gu¨cu¨nu¨ yitirdigˆi, devlete hakim olamadıgˆı, hu¨ku¨metin yıkılmasının vaktinin geldigˆi, u¨lkede bir cemaat devleti egemenligˆinin bu s¸artlarda kurulabilmesi ic¸in s¸artların olgunlas¸tıgˆı, yolsuzluk bahane edilerek yargı destekli emniyet operasyonu ile bunun bas¸arılabilecegˆi' du¨s¸u¨ncesiyle mevcut hu¨ku¨meti devirerek, yerine gu¨du¨mlu¨ ve Gülen ile yanında birlikte hareket eden imamlarının kontrolu¨nde yeni bir hu¨ku¨met kurulması ic¸in faaliyete gec¸tigˆi anlaşılmaktadır."
Örgu¨tu¨n polis tes¸kilatı, yargı ve digˆer kurumlardaki elemanlarını kullanarak olus¸turdugˆu gu¨cu¨ne gu¨venerek sistemli bir operasyona bas¸ladıgˆı ve usulsu¨z dinlemelerle elde ettigˆi bilgileri kullandıgˆı bilgisi verilen iddianamede, o¨rgu¨t bas¸ındaki s¸u¨phelilerin talimatıyla bas¸layan ve kısa su¨rede hu¨ku¨metin devrilmesiyle sonuc¸lanacagˆı umulan bu faaliyetin silahlı bir tero¨r o¨rgu¨tu¨ operasyonu oldugˆu, son olarak en genis¸ c¸aplı silahlı eylemi olarak soruşturma konusu darbe giris¸imini gerc¸ekles¸tirdigˆinin anlaşıldığı dile getirildi.
İddianamede, tero¨r o¨rgu¨tu¨nu¨n Silahlı Kuvvetleri ic¸erisinde sızdırdıgˆı militanları ve "abi-imam" olarak tabir edilen sivil unsurları eliyle 15 Temmuz'da, aynı hedefler dogˆrultusunda AK Parti kuruculugˆundaki 65. Hu¨ku¨met'e kars¸ı gerc¸ekles¸tirdigˆi darbe giris¸iminin, genis¸ kapsamlı silahlı eylemini ve tero¨r o¨rgu¨tu¨ tanımının unsuru olarak cebir ve s¸iddetin en belirgin s¸eklini olus¸turduğu anlatılan iddianamede, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca darbe giris¸imi sorus¸turması bas¸ta olmak u¨zere tero¨r o¨rgu¨tu¨nu¨n mensup ve faaliyetlerinin des¸ifresine yo¨nelik yu¨ru¨tu¨len digˆer sorus¸turmalara göre, o¨rgu¨tu¨n yıllardan beri gelen su¨rec¸te devlet mekanizmasını adeta bir ahtapot gibi sardıgˆı, o¨zellikle Silahlı Kuvvetler, emniyet, yargı gibi hassas ve kritik go¨ru¨len kurumlarda o¨rgu¨tlenilirken gizlilik esasına azami o¨lc¸u¨de riayet edildigˆi, her birinin digˆerini tanımadıgˆı ancak yo¨neticilerden gelen talimatla aynı anda harekete gec¸ebilen hu¨cre tipi o¨rgu¨tlenme s¸eklinde faaliyet yu¨ru¨tu¨ldu¨gˆu¨ ve bu nedenle bugün dahi o¨rgu¨t yapılanması ile mensuplarının tamamıyla des¸ifre edilemedigˆi aktarıldı.
"Tamamıyla deşifre edilmesi devletin birliği için elzemdir"
Kamu go¨revlisi go¨ru¨nu¨mu¨ndeki militanların o¨rgu¨tsel tabirle "tedbir" adı altında muhtelif mes¸rep ve siyasi go¨ru¨s¸lere sahipmis¸ gibi kendilerini dıs¸arıya kars¸ı lanse ettikleri ve her kesimden kamuoyunu etkileyebilme gu¨cu¨ne sahip olduklarını ac¸ıkc¸a görüldüğü anlatılan iddianamede, "Bu derece gizlilik esasına go¨re yıllardır devam eden su¨rec¸te o¨rgu¨tlenmis¸ bir yapının tamamıyla des¸ifre edilmesi millet ve devletimizin birligˆi, dirligˆi ve bagˆımsızlıgˆı ic¸in elzemdir." denildi.
İddianamede, FETÖ'nün yapısı ve işleyişi, kuruluşu, amacı, amaca giden yolda paralel devlet kurma çalışmaları, yönetim modeli, hiyerarşisi, yapılanması, organları, Gülen'in örgütü yönetirken verdiği talimatları gösteren ses kayıtlarından önemli örnekler, teşkilatlanma şekli, yurt dışı yapılanması ve örgütsel motivasyon unsuru olarak 1 dolar meselesi de detaylandırıldı.
Örgütün mali yapısıyla ilgili Bankacılık Du¨zenleme ve Denetle Kurumunun, Asya Katılım Bankası AS¸ ile ilgili 28 Mayıs 2015 tarihli, 31 Aralık 2014 ve sonraki do¨nem gelis¸melerini konu alan Mali Durum Tespit Raporu'na da yer verilen iddianamede, bu rapora göre, 1 Aralık 2013 ila 30 Haziran 2014 arasındaki do¨nemde, banka nezdinde 334 bin 123 hesap ac¸ıldıgˆı, hesap ac¸ılıs¸larının 6 Haziran 2014'ten itibaren artıs¸ go¨sterdiği ve en fazla hesap ac¸ılıs¸ının 30 Ocak 2014'te 6 bin 69 olarak gerc¸ekles¸tigˆinin anlas¸ıldıgˆı bilgisi verildi.
Örgüt mensuplarının Fetullah Gülen ile yaptığı görüşme kayıtlarına yer verilen iddianamede, Gülen'in o¨rgu¨tu¨n finansal kurulus¸u olan Bank Asya'nın ekonomik sıkıntıya girme tehlikesi u¨zerine u¨lkeden arayan s¸ahısla yaptıgˆı go¨ru¨s¸meye go¨re, o¨rgu¨tu¨n bankayı kurtarma telas¸ına du¨s¸tu¨gˆu¨ ve durumun Gülen'e bildirildiği vurgulanırken, Gülen'in, "bu¨tu¨n o¨rgu¨t mensuplarının bankayı kurtarması ic¸in c¸alıs¸ması" çağrısında bulunduğunun anlaşıldığı ve BDDK verilerine go¨re konus¸madan yaklas¸ık on gu¨n kadar sonra bankanın aktiflerini arttıran para giris¸leri oldugˆunun tespit edildiği dile getirildi.
Örgütü yöneten üst yapılar
İddianamede, "FETÖ'nün yurt içi yapılanması" başlığıyla verilen bilgilerde, örgu¨tün yurt ic¸i yapılanmasını en ufak teferruata bile dikkat edecek s¸ekilde ayrıntılı planladığı ve en ku¨c¸u¨k hu¨cre birimi olan talebe (ıs¸ık) evlerine varana kadar hiyerars¸ik, c¸ok disiplinli bir yapı olus¸turduğu belirtilerek, "O¨rgu¨tu¨n merkezi Tu¨rkiye'dir ve tu¨m organizasyonlar Tu¨rkiye u¨zerinden koordine edilmektedir. Son do¨nemlerde ise u¨lke genelinde yapılan operasyonlarla merkezden yapılan yo¨nlendirmeler, tedbir amac¸lı yurt dıs¸ına kaydırılıp buradan takip edilmeye bas¸lanmıs¸tır." denildi.
Örgütün 1990 ile 2000 yılları arasında u¨lke genelinde 5 bo¨lgede, bu¨yu¨me egˆilimine girdigˆi do¨nemde 7 bo¨lgeyle faaliyet go¨stermeye bas¸ladıgˆı şeklinde bilgiler elde edildiği aktarılan iddianamede, "O¨rgu¨tu¨n mahrem is¸leriyle ilgilenen 'O¨zel Hizmet Birimi' bulunmaktadır. Bu birim mu¨lkiye, yargı, emniyet, Tu¨rk Silahlı Kuvvetleri, MI·T, milli egˆitim ve akademik kadro imamlarından olus¸maktadır. Bu birim direkt olarak Tu¨rkiye imamına bagˆlı olup, o¨rgu¨t adına yu¨ru¨ttu¨kleri tu¨m faaliyetler bu¨yu¨k bir gizlilik ic¸erisinde su¨rdu¨ru¨lmektedir. Bu faaliyetleri sadece c¸alıs¸mayı yapan ekip ile Tu¨rkiye imamı ve ilgili o¨zel birim imamı bilmektedir. Yurt ic¸i ve dıs¸ı o¨rgu¨tsel atamalar ise 'tayin heyeti' tarafından yapılmaktadır." değerlendirmesi yapıldı.
İddianamede, hiyerars¸ik bir yapılanması olan örgütün sistematik olarak tu¨m faaliyetlerini, yapılanmaya go¨re s¸ekillendirdiği ve ancak yapılanmanın tek bir c¸atı altında toplanmadığı belirtilerek, "Genel manada yu¨ru¨tu¨lecek faaliyetler ic¸in Tu¨rkiye yedi bo¨lgeye ayrılırken, eleman temini ic¸in bes¸ bo¨lgeye ayrılmıs¸tır. Ayrıca o¨zel hizmet (mahrem is¸ler) birimi tamamen bagˆımsız hareket etmektedir. Yo¨netim kadrosu tarafından bilinen o¨rgu¨t ic¸erisindeki bu ayrıs¸tırma o¨rgu¨tu¨n c¸o¨zu¨lmesini ve faaliyetlerinin des¸ifresini engellemek amacıyla tamamen karmas¸ık bir hale getirilmis¸tir." ifadesi kullanıldı.
İçişleri ve milli eğitim bakanlarına muadil imamlar
Yurt ic¸i yapılanmasında, Tu¨rkiye imamı, bo¨lge (eyalet), il, ku¨c¸u¨k il bo¨lge, ilc¸e, semt, mahalle, ev, talebe imamları ile serrehberler ve belletmenler s¸eklinde hiyerars¸ik düzen bulunduğu belirtilen iddianamede, Ankara Cumhuriyet Bas¸savcılıgˆı iddianamesinde de yer bulan örgütlenme şu şekilde anlatıldı:
"Türkiye imamı; uzun su¨reden beridir Mustafa O¨zcan tarafından icra edilmis¸tir. O¨nceleri Kaynak Holding'i yo¨neten kis¸i bu go¨revi de yu¨ru¨tu¨rken sonradan her iki birimin yo¨netiminden ayrılmıs¸tır. Tayin heyeti; bu¨tu¨n Tu¨rkiye'deki bo¨lge imamlarının nereye gidecegˆini belirlemekle ve problemlerini dinlemekle go¨revlendirilmis¸tir. Tayin heyetinde son olarak go¨rev yapanlar Ahmet Kara, Nevzat Ayvacı ve Mehmet Ali Bu¨yu¨kc¸elebi'dir. Akademik kadro imamları; her u¨niversitede bir akademik sorumlu imam vardır ve Tu¨rkiye genelindeki bu¨tu¨n akademik faaliyetleri o¨rgu¨t adına organize eden sorumlu imam S¸erif Ali Tekalan'dır. Yargı imamları; Ahmet Can ile yardımcıları Osman Karakus¸ ve Abdulkadir Aksoy'dan olus¸maktadır. Emniyet imamı; emniyet yapılanmasından sorumlu imamlar Osman Hilmi O¨zdil, Abdu¨lletif Tapkan ve Su¨leyman Uysal'dır. Su¨leyman Uysal'ın yardımcılıgˆını Ziya Demirel ve avukat Ali C¸elik yapmaktadır.
TSK (askeriye) imamı; TSK ic¸erisindeki FETÖ mensupları sivil bir imama bagˆlıdır. TSK imamı dogˆrudan Tu¨rkiye imamına bagˆlı faaliyet yu¨ru¨tmektedir. TSK imamlıgˆını bir do¨nem Hamdullah Bayram O¨ztu¨rk yu¨ru¨tmu¨s¸tu¨r. Son bilinen TSK imamı istis¸are heyeti u¨yesi de olan Ali Bayram'dır. GATA imamı ise Rıdvan Akovalı'dır. MI·T imamı; dogˆrudan Tu¨rkiye imamına bagˆlı olarak faaliyet yu¨ru¨tmektedir. Buranın sorumlu imamı Murat Karabulut olarak kamuoyuna yansımıs¸tır. Milli egˆitim imamı; bakana muadil o¨rgu¨t u¨st sorumlusudur. Dogˆrudan Tu¨rkiye imamına bagˆlı olarak faaliyet yu¨ru¨tmektedir. Bu imamlıgˆı Sait Aksoy u¨stlenmis¸tir. Mu¨lkiye imamı; ic¸is¸leri bakanına muadil o¨rgu¨t u¨st sorumlusu mu¨lkiye imamı dogˆrudan Tu¨rkiye imamına bagˆlı faaliyet yu¨ru¨tmektedir. Mu¨lkiyede uzun zamandır o¨rgu¨tlenme tamamlandıgˆı ic¸in mu¨lkiye imamlıgˆı mahrem hizmetler sınıfından c¸ıkarılmıs¸tır. Mu¨lkiye imamlıgˆı o¨rgu¨t go¨revini 'Yusuf' kod adını kullanan Mahmut Akdogˆan yapmaktadır. O¨SYM imamı; bir do¨nem Cemil Koca yapmıs¸tır. Ankara bo¨lge talebe imamı; Suat Yigˆit, dershanelerden sorumlu imam; Mehmet Hanifi So¨zen'dir."
Örgüte konumunu kazandıran birim: "Özel hizmet birimi"
İddianamede, FETÖ yapılanmasında Fetullah Gülen'in de en önemsediği "özel hizmet birimi"nin örgu¨tu¨n bir nevi omurgasını olus¸turan ve bugün itibarıyla elde ettigˆi konumu kazandıran, en genis¸ s¸ekilde yargı, emniyet, mu¨lkiye, TSK, MI·T ve milli egˆitim imamlarından olus¸an, ülkede yu¨ru¨tu¨len operasyonlar bas¸ta olmak u¨zere hemen hemen tu¨m faaliyetleri gerçekleştiren, bu¨tu¨n is¸ler son derece gizlilik ic¸erisinde yu¨ru¨ten, ic¸erisinde faaliyet go¨steren tu¨m o¨rgu¨t mensuplarının gerçek isimlerini saklayarak kod isim kullandıkları birim olduğu vurgulandı.
"O¨zel hizmet birimlerinin des¸ifre olmaması ic¸in gelis¸tirilen bir tedbir de hu¨cresel yapılanmadır. Her birim kendi ic¸erisinde hu¨cresel bir yapılanmaya sahiptir. Bir o¨rgu¨t mensubu en fazla bir u¨st sorumlusunu ve bir altında bulunan o¨rgu¨t mensubunu tanımaktadır. Bu uygulama o¨rgu¨t adına faaliyet go¨steren sorumlu du¨zeydeki o¨rgu¨t mensuplarının des¸ifre edilmesini engellemek amacıyla yapılmıs¸tır." tespiti yer bulan iddianamede, örgu¨tün, kitlesel kadrolas¸mayı sagˆlamak ic¸in O¨SYM'de, usulsu¨z dinlemeleri gerc¸ekles¸tirip toplum hakkında bilgi toplamak ic¸in TI·B'de ve bilimsel, teknolojik aras¸tırmaları kontrol edebilmek ic¸in de TU¨BI·TAK'ta o¨zel birim imamları olus¸turup mahrem hizmetler ic¸erisinde faaliyet yu¨ru¨ttüğü kaydedildi.
Tu¨rkiye'de devletin tes¸kilatlanmasına paralel olarak her bir kamu idaresine o¨rgu¨tu¨n de bir kurum imamı atadıgˆı ve bu kurum imamına bagˆlı olarak faaliyetini su¨rdu¨rdu¨gˆu¨nün go¨ru¨ldüğü anlatılan iddianamede, "Her bir bakanlıktan sorumlu imam oldugˆu gibi o¨rgu¨tu¨n o kurum ic¸indeki etkinligˆi ve gu¨cu¨ne go¨re bir imam tayin edilip sorumlulugˆunda organizasyonlar yu¨ru¨tu¨lmektedir. Digˆer kurum imamları o¨zel hizmet birimlerini go¨lgelemek ic¸in o¨rgu¨tu¨n illegal faaliyetlerini kamuoyunun bilmemesi amacıyla faaliyet yu¨ru¨ttu¨klerinden o¨zel hizmet birimleri kadar etkin degˆildirler." ifadesi kullanıldı.
Örgütün, sadece Türkiye imamına karşı sorumlu olan bo¨lge (eyalet) imamlarının da anlatıldığı iddianamede, I·c¸ Anadolu Bo¨lge imamının Cemil Koca, Ege Bo¨lgesi imamının Bekir Baz ve Marmara Bo¨lge imamının da Sadık Kesmeci oldugˆunun tespit edildiği dile getirildi. Bo¨lge imamlarına bagˆlı faaliyet yu¨ru¨ten il imamlarının da o ilin tamamından ve yurt dıs¸ında maddi olarak destek verdigˆi okullardan sorumlu olduğu aktarılan iddianamede, bu¨yu¨k s¸ehirlerde kontrolu¨ daha kolay sagˆlamak, herhangi bir aksaklıgˆa meydan vermemek ve daha etkin faaliyet yu¨ru¨tmek ic¸in örgütün ku¨c¸u¨k il bo¨lge imamları oluşturduğu da dile getirildi.
Askeri lise ve harp okullarına hazırlanacak öğrencilerden sorumlu imam
İddianamede, örgütün ilçe imamları, semt imamları, mahalle imamları, ev imamları (abileri), ev ablaları, öğrenci imamları, serrehberler, belletmenler, rehber talebeler ve yatay imamlıklar ile ilgili bilgiler verilerek, "öğrenci imamları" ile ilgili şunlar aktarıldı:
"Öğrenci imamları mahrem is¸lerde kullanılacak o¨gˆrencileri belirlemektedir. O¨rgu¨tu¨n o¨nem verdigˆi kritik kurumlar olan emniyet, askeriye, yargı ve mu¨lkiye gibi kurumlara yerles¸tirilecek o¨gˆrenciler talebe imamları tarafından belirlenir ve durumlarına go¨re sınıflandırılarak o yo¨nde ders c¸alıs¸maları sagˆlanır. Tu¨rkiye genelindeki bu¨tu¨n o¨gˆrencilerden sorumlu bir talebe imamı bulunmaktadır. O¨zellikle Polis Koleji ve akademisi ile Askeri Lise ve Harp Okullarına hazırlanacak o¨gˆrenciler normal talebe evlerinden alınarak kimsenin bilmedigˆi ve sadece mahrem hizmetlerde kullanılan evlere yerles¸tirilmektedir. Eve yerles¸tirilen o¨gˆrencilere kod isimleri verilmektedir ve o¨zel derslere tabi tutulmaktadırlar."
İddianamede, serrehberlik yapılanmasıyla ilgili Gülen'in etrafında bulunan mollalardan beslenen ve go¨revli oldukları birimler ic¸indeki dini yapılanmayı gerc¸ekles¸tiren bir yapı olduğuna dikkat çekilerek, "Serrehberler o¨zel yetis¸tirilen o¨rgu¨t mensuplarından olus¸maktadır. O¨rgu¨t yapısının olus¸turulması, o¨rgu¨t mensuplarının bagˆlılıkla faaliyetlerine devam etmeleri, o¨rgu¨tsel motivasyonun devamlılıgˆının sagˆlanması serrehberlerin go¨revidir. Aynı zamanda cemaate gelen genc¸lerin beyinlerini yıkayarak en kabiliyetli olanları sec¸mektedirler." ifadesi kullanıldı.
Kilit rol: Belletmenlik
Belletmenlerin örgu¨te ait yurtlarda kalan talebelere "abilik" yaptıkları ve başlarında da yurt serrehberlerinin bulunduğu belirtilen iddianamede, "Belletmenler yurtlarda c¸ok o¨zel bir go¨rev yapmaktadır. Bir o¨gˆrenci ic¸in o¨gˆretmen baba ise belletmeni de annesi demektir. Her aks¸am okul bitiminden ertesi gu¨n ders bas¸layana kadar o¨gˆrenci bu¨tu¨n zamanını ve hafta sonlarını belletmeni ile birlikte gec¸irmektedir. Belletmen o¨gˆrenciyi tanıdıktan sonra ailesinin meziyet ve zafiyetlerini de bilmekte, o¨gˆrencinin aile bagˆlarının giderek zayıflatılıp cemaate transfer etmektedir. Aileden kopan gencin grup aidiyeti bir mu¨ddet sonra da cemaat kimligˆinin ayrılmaz bir parc¸ası haline gelmektedir. Cemaate kis¸ilerin transfer edilmesinde kilit rolu¨ belletmenler oynamaktadır." şeklinde değerlendirme yapıldı.
İddianamede ayrıca, örgüt yapısı içerisinde öğrencilere nüfuz etmeye çalışan ve eğitim çağındaki bütün öğrencileri fişleyen rehber talebeler ile ihtiyaç duyulan alanlarda Türkiye imamına bağlı olarak toplumun değişik kesimlerinde örgütlenen yatay imamlıklarla ilgili de bilgiler sunuldu.
Son Dakika › Güncel › Darbe Girişimi İddianamesindeki Fetö Gerçeği - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?