Dağa Kaçırılmak İstenen 3 Kızın Operasyonla Kurtarılması

Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde bir eve düzenlenen operasyonda, dağa gönderileceği belirtilen ikisi 18 yaşından küçük 3 kızın bulunması, Diyarbakır'da belediye önünde oturma eylemini sürdüren ailelerin umudunu artırdı.

Diyarbakır'da terör örgütünce çocukları kaçırılan ailelerin başlattığı oturma eylemi, sürüyor.

Yüksekova'da dağa kaçırılmak istenen 3 kızın bulunduğu haberi, çocuklarının fotoğrafını ellerinden düşürmeyen, evlatlarına kavuşmayı özlemle bekleyen gözü yaşlı anne ve babalara umut oldu.

"Tek oğlum vardı, onu da dağa götürdüler"

Mersin'in Tarsus ilçesinden Diyarbakır'a gelen Zarife Aslan, AA muhabirine, 16 yaşında lise ikinci sınıfta okuyan oğlu Mehmet Aslan'ın 6 ay önce terör örgütü PKK tarafından kandırılarak dağa götürüldüğünü söyledi.

Oğluna kavuşma ümidiyle Diyarbakır'a gelerek eyleme destek verdiklerini anlatan Aslan, şöyle dedi:

"Bir haftadır burada oturuyoruz. 4 kızım var. Tek oğlum vardı, onu da dağa götürdüler. Oğlumdan bir daha haber alamadım. Artık barış olsun istiyoruz. 6 aydır başımı yastığa koyamadım. Başbakan'dan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'tan destek bekliyoruz. Allah aşkına oğlumu bana gönderin."

Mardin'in Dargeçit ilçesinden gelen Muhabbet Cebe de 14 yaşındaki kardeşi Veysi Cebe'nin 14 Nisan'da dağa götürüldüğünü belirtti.

O günden bu yana kardeşinden haber alamadığını kaydeden Cebe, 12 gündür oturma eylemi yaptıklarını anlattı.

Cebe, "Bazı çocuklar operasyonla bulunmuş. İnşallah bizi de arayıp, 'çocuğunuzu bulduk' derler. Kardeşim küçük, dağda ne yapacak. Umudumuz biraz daha arttı. İnşallah bizim çocuğumuz da gelir. Kardeşim gelene kadar oturma eylemini sürdüreceğim" diye konuştu.

2 kızı da dağa götürüldü

Felek Ekici, 18 yaşındaki kızı Fatma ve 17 yaşındaki kızı Merve'nin 7 ay önce kandırılarak dağa götürüldüğünü kaydetti.

Eşini 6 yıl önce kaybettiğini anlatan Ekici, "Kızlarımı babasız büyüttüm. Kızlarım Diyarbakır Su ve Kanalizasyon İdaresi'nde (DİSKİ) staj yapıyorlardı. Gittiler, bir daha da gelmediler. Bulunan çocuklar umudumuzu artırdı. İnşallah hepimizin çocukları gelir. Çocuklarımızı versinler ciğerimizin ateşi sönsün" şeklinde konuştu.

Ağrı'nin Patnos ilçesinden gelen Osman Bedir de Atatürk Üniversitesi'nde okuyan 18 yaşındaki oğlu Yunus Bedir'in 4 Nisan'da kandırılarak dağa götürüldüğünü dile getirdi.

"Çocuklarımızı elleri kalem tutsun diye okula gönderdik. Ellerine silah alıp dağa gitmelerini istemiyoruz" ifadelerini kullanan Bedir, 6 çocuğundan 5'inin kız olduğunu, tek oğlunun da dağa götürüldüğünü kaydetti.

Bedir, şöyle konuştu:

"100 yaşında olsa da oğlum benim için bir yaşında gibi. Maddi durumum yok. Buraya borç alıp geldim. Tek isteğimiz barış olması ve çocuklarımıza kavuşmak."

"Kardeş gibi yaşayalım. Bu çocuklara yazık olmasın dağlarda"

Mardin'in Mazıdağı ilçesinden gelen Muazzez Deniz, 14 yaşındaki oğlu Ferhat Deniz'in tek oğlu olduğunu, onun da kandırılıp dağa götürüldüğünü ifade etti.

11 gündür oturma eylemini sürdürdüklerini dile getiren Deniz, oğlunun astım ve bronşit hastası olduğunu, dağda yürümesinin imkansız olduğunu vurguladı.

Deniz, oğluna kavuşuncaya kadar eylemi sürdürmekte kararlı olduğunu ifade etti.

Batman'ın Kozluk ilçesinden gelen Fuat Çakmaz, Sivas'ta okuyan 18 yaşındaki oğlu Mizbah Çakmaz'ın 1 Mayıs'ta dağa götürüldüğünü kaydetti.

Güvenlik kameralarından oğlunun son olarak trenle Diyarbakır'a geldiğinin tespit edildiğini kaydeden Çakmaz, evlatlarına kavuşmak için yardım beklediklerini dile getirdi.

İffet Güneş ise tek kızı olan Leyla Güneş'in (18) kandırılarak dağa götürüldüğünü belirtti.

Lisede okuyan kızının hayallerinin olduğunu vurgulayan Güneş, kızına kavuşmadan evine gitmeyeceğini aktardı.

Eyleme bugün katıldılar

Hakkari'nin Yüksekova ilçesinden gelerek oturma eylemine bugün katılan Abdurrahman Salim yeğeni 14 yaşındaki Nurullah Salim'in lise öğrencisi olduğunu ancak 23 Nisan'da dağa götürüldüğünü anlattı.

Televizyondan gördükleri eyleme destek vermek için Diyarbakır'a geldiklerini, amaçlarının çocukların evlerine gönderilmesi ve akan kanın durması olduğunu vurgulayan Salim, şunları kaydetti:

"Kardeş gibi yaşayalım. Bu çocuklara yazık olmasın dağlarda. Abisinin dağa götürüldüğünü duyan kardeşi de Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde tedavi altına alındı. Babası da onun başında. İnşallah diğer çocuklar gibi herkesin çocuğu gelir. Bunun için eylemi sürdürüyoruz."

Zeynep Baytok ise 18 yaşındaki oğlu Osman Baytok'a kavuşma hayaliyle yaşadığına dikkati çekerek, bazı çocukların bulunmasıyla evlatlarına kavuşma umudunun arttığını söyledi.

Yağmur altında eylemi sürdürdüklerini kaydeden Baytok, şunları dile getirdi:

"Ciğerimizin yandığı yeter. Ciğerimizi bize versinler. Ben çocuğumu istiyorum. İnşallah bizim çocuklarımızı da teslim ederler. Allah'a dua ediyoruz. İnsan evladından nasıl vazgeçer? Oğluma kavuşuncaya dek buradan gitmeyeceğim. Biraz vicdanları varsa oğlumu bana teslim etsinler." - Diyarbakır