AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, CHP ve gazeteci İklim Bayraktar arasında yaşanan 'taciz' tartışmaları ile ilgili olarak, "Türkiye böylesi ahlaki zafiyet içerisinde bulunanlara asla emanet edilemez. Ben böyle bir siyaset, böyle bir rezalet görmedim, Dallas dizisi diyorlar ya onu geçti. CHP adını değiştirsin.
Çünkü karıştırmadıkları halt kalmadı. Hani derler ya Anadolu'da 'yemedikleri halt kalmadı', onun için 'halk' kelimesini 'halt' kelimesi ile değiştirmeli, Cumhuriyet Halk Partisi yerine 'Cumhuriyet Halt Partisi' demeli" dedi.'Türkiye Buluşmaları' etkinliği kapsamında Mersin'deki Suphi Öner Öğretmenevi'nde düzenlenen toplantıda konuşan Bekir Bozdağ, CHP'yi sert bir dille eleştirdi.
Son yaşanan kaset tartışmalarına değinen Bozdağ, konunun, yargı süreci devam eden bir olay nedeniyle kamuoyunda duyulduğunu, bunun üzerine gazeteci İklim Bayraktar'ın konuşmak zorunda kaldığını söyledi. Bu konuda birçok çelişki olduğunu kaydeden Bozdağ, şunları söyledi:"CHP'nin Genel Başkanı diyor ki, 'Biz bu konuları konuşmadık.' Bir kaç saat geçiyor, bu sefer 'Biz AK Parti'li bir yönetici ile ilgili konuştuk, yüreği yetiyorsa onu açıklasın' diyor. Ondan bir zaman geçiyor bu sefer diyor ki, 'Doğru, sayın Baykal ile ilgili konuşuldu ama ben sayın Baykal rahatsız olmasın diye söylemedim.' Allah aşkına siz ayaküstü kendi kendini 3 defa yalanlayan bir Genel Başkan karşısında ne yaparsınız? Olabilir mi böyle bir şey? Basında çıkan haberlere göre, 40-45 dakika bu gazeteciyi, Kılıçdaroğlu dinliyor. Siyasi ahlak sahibi olan, etik değerlere kıymet veren birisi 45 dakika böylesi birini dinlemez.
Daha cümlelerine başlar başlamaz, 'Hanımefendi biz partiyiz, biz komplolarla, hilelerle değil planla, programla, projeyle, kapalı kapılar ardında, karanlık odalarda değil şeffaf meydanlarda iktidar mücadelesi veririz' deyip savcının yolunu göstermesi gerekmez miydi? Aleyhinde konuşulan kendi Genel Başkanı ile ilgili, kendini vekil yapan, grup başkanvekili yapan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı yapan, vefa borcu olduğu değerli bir insana dönüp de 'Sayın Genel Başkanım sizinle ilgili şöyle şöyle şeyler var' demesi insanlık icabı değil mi? Bakın İklim Bayraktar'ın gazetelere yansıyan ifadelerine göre, 'kendi şartlarınla git getir' diyor.
Dikkat buyurun sayın Kılıçdaroğlu, 'Kendi şartlarınla git, yap, getir' diyor. Ne demek bu, çanak tutmaktır, 'git bu komployu yap getir' diyerek teşvik ediyor hanımefendiyi. Ben sormak istiyorum, sayın Kılıçdaroğlu, bu gazeteci yaptığı zaman ne yapacaktı, getirdiği zaman sen ne yapacaktın? Buyur konuyu açıkla Türk milleti öğrensin.
Bir yandan 'Ergenekon soruşturmaları canlı yayınlansın' deyip meydanlarda gürlerken, öte yandan kamuoyuna mal olmuş böylesi iğrenç bir rezalet karşısında suskun kalıp kamuoyu ile bunu paylaşmamasını yanlış görüyorum. Yetmiyormuş gibi kendi çamurunun içinde AK Parti'yi çamura çekmek istiyor. Öyle çamura çekmeye, çamura yatmaya gerek yok."
'BU ÇİRKEFLİĞİN ÜSTÜ ÖRTÜLEMEZ'
Kapalı kapılar ardında, karanlık odalar içinde, bel altı vurmak suretiyle parti içinde ve dışında mücadele olmayacağını bildiren Bozdağ, ortaya çıkan bu durumdan dolayı Türk siyaseti ve demokrasisi adına üzüntü duyduğunu belirtti. Bu olayın, bugüne kadar gizlenmiş olmasından dolayı üzgün olduğunu anlatan Bozdağ, şöyle devam etti:
"Ana muhalefet partisinin lideri, iktidara talip olduğunu söyleyen kişinin böylesi gayri ahlaki konuşmaların, görüşmelerin merkezinde olması üzüntü verici. Eğer bir başka Batı ülkesinde olsaydı, demokrasinin kökleştiği bir ülkede olsaydı, o partiye oy verenler, o partinin vekilleri, il başkanları, delegeleri ayağa kalkardı. 'Böylesi ahlaki bir düşkünlük içinde olan bir yapı ile CHP seçime gidemez, Sayın Kılıçdaroğlu ile yol yürüyemeyiz' deyip istifaya davet ederlerdi.
Ama bakıyorum bir ses yok. Bu kadar büyük bir çirkefliğin, bu kadar büyük bir çirkinliğin, bu kadar büyük bir rezaletin üstü örtülemez. Türkiye böylesi ahlaki zafiyet içerisinde bulunanlara asla emanet edilemez. Muhalefeti de emanet edilemez, iktidarı da emanet edilemez. Ben böyle bir siyaset görmedim, böyle bir rezalet görmedim, 'Dallas dizisi', 'Bizans oyunları' diyorlar ya onu geçti. Benim aklım ermiyor. Kendi içinde bu kadar oyun oynayan, kendi içinde bu kadar dümen çevirenler milletin karşısında ne yapabilirler?
Ne kadar yiğit, ne kadar mert, ne kadar şeffaf olabilirler? Birilerine bu kadar gebe kalanlara, es kaza millet iktidar vermiş olsa kendilerine bu yardımı yapanlara nasıl bir diyet borcu ödeyecekler onu da merak ediyorum. Ben buradan CHP'ye bir çağrıda bulunuyorum, adını değiştirsin. Çünkü karıştırmadık halt kalmadı. Hani derler ya Anadolu'da 'yemedikleri halt kalmadı' diye. Onun için 'halk' kelimesini 'halt' kelimesi ile değiştirmeli, Cumhuriyet Halk Partisi yerine 'Cumhuriyet Halt Partisi' demeli, 'her hangi bir halt nasıl karıştırılır' diyenlere de özel ders vermeli."
9 yıldır iktidarda olduklarını ve kimsenin önüne eğilmediklerini sözlerine ekleyen Bozdağ, "Biz gazete manşetleri ile düzelmedik, CD operasyonları ile düzelmedik, karanlık odalarda pişirilen demokrasi ve hukuk dışı eylemlerle ve planlar sonucu gelmedik. Neyle geldik? Milletle geldik. Onun için diyoruz ki, biz sadece milletin önünde eğiliriz, başka hiç kimsenin önünde eğilmeyiz. Bizim diyet borcumuz sadece Türk milletinedir. Onun için diyoruz ki, biz demokrasiye, milletin iradesine sahip çıktık ve Türkiye'de artık demokrasinin çıtasını da yükselttik. Böylesi katakullilere artık Türkiye kapalı" diye konuştu.
Son Dakika › Güncel › ''Cumhuriyet Halt Partisi' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?