Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarlarına yönelik "PKK/KCK, FETÖ/PDY ve DHKP/C'ye müzahir oldukları" iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma sonucunda 12'si tutuklu 19 sanık hakkında açılan davada, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu savunmasını tamamladı.
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nce büyük salonda yapılan duruşmada Sabuncu, " Türkiye'de bağımsız gazeteciliğin bedelinin tutuklanmak ve cezaevine konulmak olduğunu" anlattı.
Soruşturmayı başlatan savcının FETÖ üyeliğinden yargılandığını aktaran Sabuncu, "Bu davanın savcısı, bizi tutuklatan kişi FETÖ üyesi olmaktan ağırlaştırılmış müebbet, müebbet ve 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor. Bize terör örgütüne yardım iftirası atılıyor. Biz tutukluyuz, bu savcı ağırlaştırılmış müebbetle yargılanıyor tutuksuz ve işinin başında bulunuyor." dedi.
Savcının tanıklarının Gülen'in yanında bulunmuş kişiler olduğunu ifade eden Sabuncu, "20 Cumhuriyet yazarı emekçisi gözaltına alındı, bunlardan 14'ü değişik zamanlarda cezaevine konuldu. Biz 200 kişiyiz, gazetede gazetenin yüzde 10'u gözaltına alındı, sorgulandı." diye konuştu.
HTS kayıtlarına de değinen Sabuncu, şöyle devam etti:
"Bizim gazetenin 'temas ve mesafe' felsefesi vardır. Bir gazeteci herkesle temas eder ama mesafesini korur. Bir gazeteciye 'Bunlarla görüştün.' demek saçmadır. Tamı tamına 215 bin 92 ByLock kullanıcısı var. Ben 13 ByLock kullanıcısıyla görüşmüşüm. Bu '18 binde 1' orana tekabül eder."
İddianamede eski hakim Mehmet Ekinci ile görüşmesinin suç sayıldığını belirten Sabuncu, "Ben Mehmet Ekinci ile konuşmadım en az 7 kere aynı mekanda buluştum. O sizin orada oturuyordu, ben de arkada seyircilerin ortasında oturuyordum. Kumpasçı Zekeriya Öz'ün gazetecilere açtığı davanın ne kadar haksız olduğunu düşündüğümüz için sokak sokak dolaştık. Hayatımda ilk defa Oda TV davasında karşılaştım. Benim bütün işim gücüm davada yargılanan arkadaşlarımdır. Ekinci o dönemde haber kaynağımdır, asla başka türlü bir ilişkimiz yoktur." ifadelerini kullandı.
Bu süreçte kendisine en zor gelen durumun "Cumhuriyet gibi laikliğin, demokrasinin savunulduğu gazetedeki insanlara terör suçlamasının yöneltilmesi" olduğunu kaydeden Sabuncu, darbe girişimi gecesi darbecilerin gazeteleri bastığı esnada gazetelerinde beklediklerini anlattı.
Sanık Sabuncu'nun savunmasını tamamlamasının ardından duruşmaya bir süre ara verildi.
Adliye önünde açıklama
Duruşmanın ikinci gününde bir grup davaya destek olmak amacıyla İstanbul Adalet Sarayı'nın önünde toplandı.
Burada "Cumhuriyet Davası Koordinasyonu" adına açıklama yapan Ertuğrul Mavioğlu, bütün dünyanın gözünün bu dava üzerinde olduğunu dile getirerek, "Çünkü bu dava sadece Cumhuriyet gazetesinin 17 yazar, muhabir ve yöneticisinin yargılandığı bir dava değil. Bu dava, Türkiye'de demokrasinin varlığı ya da yokluğunun test edildiği, başta basın ve ifade özgürlüğü olmak üzere tüm dünyada kabul görmüş evrensel düzlemdeki hak ve özgürlüklerin kullanılıp kullanılmadığının sınandığı bir dava. Sadece bu da değil. Bu davanın sonucu Türkiye'de halkın haber alma hakkının önündeki engellerin ya da daha da perçinlenmesine ya da yıkılıp geçilmesine yol açacağı içinde önemli." diye konuştu.
Türkiye'de 150'nin üzerinde gazetecinin tutuklu olduğunu savunan Mavioğlu, OHAL döneminde KHK ile yüzlerce gazete, televizyon, radyo ve internet sitesinin kapatılarak, binlerce kişinin işsiz kaldığını iddia etti.
Mavioğlu, Cumhuriyet davasının sansürün kaldırılışının 109. yıl dönümünde başladığını hatırlatarak, "Tüm bu cenderenin orta yerinde, mesnetsiz, yalan ve düzmece iddialarla sürdürülürken, ilk iki günde yapılan savunmalar bile davayı tümden boşa çıkarmaya yetti." dedi.
Son Dakika › Güncel › Cumhuriyet Gazetesi Yöneticileri ve Yazarları Hakkındaki Dava - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?