Cumhuriyet Gazetesi'nden Karikatür Savunması: Sadece Kınamak İstedik

Cumhuriyet Gazetesi, Charlie Hebdo seçkisinin yayınlanmasıyla ilgili, "Amacımız bir yayın organına düzenlenen katliamı kınamak ve bu katliama karşı dayanışma duygumuzu iletmektir" açıklamasını yaptı.

YAZILI AÇIKLAMAYLA CEVAP VERDİ

Charlie Hebdo dergisinin çıkardığı yeni sayının 4 sayfasını yayınlayan Cumhuriyet Gazetesi tepkilere neden olmuştu. Gün boyu gazetenin önünde protesto gösterileri olurken Cumhuriyet Gazetesi konuyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Cumhuriyet Gazetesi tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Uğradığı korkunç terör saldırısında üç kuşaktan çizerlerini kaybeden Fransız hiciv dergisi 'Charlie Hebdo' için özel hazırlanan sayıdan bir seçkiyi bu gün gazetemizde yayınladık. Tüm dünyayı ayağa kaldıran bu canice saldırının gerçek hedefinin ifade özgürlüğü olduğu konusunda yaygın bir uzlaşı var. Bu bağlamda ülkemizde ifade özgürlüğünü savunan gazetelerin başında gelen Cumhuriyet saldırıyı en şiddetli şekilde kınadı. Haber ve yorumlarıyla en üst düzey mesleki dayanışma gösterdi" denildi.

"SALDIRI BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE YAPILMIŞTIR"

Saldırının basın özgürlüğüne yapılığı iddia edilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Okurlarımızın ve kamuoyunun bildiği gibi gazetemiz özgür düşünceye ve basın özgürlüğüne tahammülü olmayan terör odaklarının onlarca saldırılarına hedef oldu. Yazarlarımız Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Ümit Kaftancıoğlu, Cavit Orhan Tütengil, Onat Kutlar, Ahmet Taner Kışlalı gibi çok değerli aydınlar ve gazeteciler karanlık terör saldırıları sonucu yaşamlarını yitirdiler. 'Charlie Hebdo' ve çizerlerine yönelik katliamı bu nedenle de çok iyi anlıyoruz. Neredeyse tüm çizerlerini yitiren dergi tüm Fransız gazetelerinin gösterdiği örnek bir dayanışma ile bu sayısını çıkardı. Biz de aynı dayanışmanın bir parçası olarak ve ifade özgürlüğüne sahip çıkma sorumluluğuyla derginin bu gün yayınlanan özel dayanışma sayısından 4 sayfalık bir seçkiyi yayınlamaya karar verdik. Bu seçkiyi hazırlarken yayın ilkelerimizin uyanı sıra toplumların dini hassasiyetleri inanç özgürlüklerine özen gösterdik. Kimsenin dini değerleri ile ve kutsalı ile uğraşmak ya da bunları hedef almak gibi bir düşüncemiz yoktur ve olamaz. Tersine yayın ilkelerimizde de yayın ilkelerimizde de belirttiğimiz gibi herkesin kutsal değerlerine sonuna kadar saygılıyız. Bizim tek amacımız bir yayın organına düzenlenen katliamı kınamak ve bu katliama karşı dayanışma duygumuzu iletmektir. Cumhuriyet bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada ifade özgürlüğünü savunmaya var gücüyle savunmaya devam edecektir."

OPERASYON 01:00 SIRALARINDA YAPILDI

Gazete tarafından yapılan açıklama şöyle devam etti: "Basında yer aldığı gibi gazetemiz dün gece baskısı bittikten sonra saat 01. 00 sıralarında, Yay-sat tarafından dağıtımı yapılan diğer gazetelerle birlikte nakliye kamyonlarına yükleme işlemi sırasında, o esnada matbaaya gelen polisler tarafından nakliye işlemi durdurulmuştur. Tahminimize göre, özellikle sosyal medyada çok yoğun bir şekilde ertesi günkü Cumhuriyet Gazetesi'nde toplumun büyük çoğunluğunun benimsediği dini değerlere yönelik hakaret, aşağılama teşkil eden bir içerik olacağı bu şekilde yapılacak olan bir yayının kamuoyunda büyük tepkilere ve kuvvetle muhtemel kamu barışını bozmaya elverişli bir sonuca yol açacağı öngörüsü ve kanaatiyle bir adli inceleme, ön soruşturma amacıyla böyle bir girişimde bulunulmuş olsa gerektir. Tarafımıza şimdiye kadar bu konuda herhangi bir açıklama yapılmadığı ve bilgilendirilmediğimiz için bu beyanımızın bir tahminden ibaret olduğunu belirtmek isteriz."

"POLİS GAZETENİN SAYFALARINI TEK TEK İNCELEDİ"

Matbaayı polislerin bastığı ve gazeteyi incelediği iddia edilen açıklamada, "Matbaaya gelen polislerce basılan gazetenin her sayfası tek tek incelenmiş, iletişim araçlarıyla ilgili Cumhuriyet Savcısı'na verilen bilgi neticesinde, savcılık talimatıyla inceleme işlemine son verilerek, nakliye araçlarının dağıtıma gönderilmesine izin verilmiştir. Yine tahminimizce, incelenen( bugün dağıtıma sunulan) gazete içeriğinde kamu barışını bozmaya elverişli ve hakaret, aşağılama teşkil edecek bir unsur bulunmadığı kanaatine ulaşılmış olacak ki, Basın Kanunu'nun 25'inci maddesindeki 'Basılmış gazetelerin tamamına hakim kararıyla el konulması' yönünde bir prosedür işletilmemiştir. Gazetemizin ifade özgürlüğüne destek amaçlı bu tutumuna okurlarımız ve kamuoyundan gelen destek ve dayanışma mesajlarını büyük bir memnuniyetle karşıladık. Tehdit ve hakaret içeren mesajlar ise hukuk servimizce değerlendirildikten sonra gerekli başvurular yapılacaktır" ifadeleri kullanıldı.