Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) 2010 -2011 Eğitim ve Öğretim Yılı açılış törenine katıldı. Prof.Dr. Osman Turan Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen törende Cumhurbaşkanı Gül'ün yanı sıra eşi Hayrünisa Gül, Devlet Bakanı Faruk Özak, YÖK Başkanı Prof.Dr. Yusuf Ziya Özcan, Trabzon Valisi Recep Kızılcık, milletvekilleri, öğretim üyeleri ve öğrenciler de hazır bulundu.
Halkoyunları gösterilerinin ardından KTÜ Rektörü Prof.Dr. İbrahim Özen açılış konuşmasını yaptı. Vali Recep Kızılcık'ın ardından kürsüye gelen YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan ise, akademik yılın tüm üniversiteler için hayırlı ve başarılarla dolu geçmesi dileğide bulundu. Özcan, "Dünyayı etkisi altına alan önemli süreçler var. Bundan tüm sektörler gibi üniversiteler de etkilenmektedir. Bunun birisi küreselleşme diğeri de bilgi toplumuna geçiştir. Eğer üniversiteler ürettikleri bilgiyle bulundukları kente, bölgeye, ülkeye yardım etmezlerse çok fazla ülkelerine katkı yapmış sayılmazlar. Bizim üniversitelerimiz çok istedikleri halde katkı yapmaya çalışıyorlar ama bunu istediğimiz seviyede göremiyoruz. Seracılıkta kullanılan tohumların yüzde 92'si dışarıdan gelmektedir ve tohumun fiyatı altından daha fazladır. Buğdaydan da aynı şekilde söz edebiliriz. Tohumculuk konusunda üniversitelerimizin yapacağı çok şey vardır. Özellikle genetik dalında gereken yapılmadığı zaman da ülkemiz bu kadar büyük paraları dışarıya vermek durumunda kalmaktadır. İkincisi sağlıktır. Sağlık hizmetleri gelişiyor ama dışarıya bağımlı hizmet getiriyoruz. İlaçlarımız, serumlarımız, tıbbi aletlerimiz dışarıdan geliyor. Yüzde 98 dışarıya bağımlılık söz konusudur. Hizmet güzel ama bağımlılık fazla. Derhal üniversitelerimizin bu duruma el atması ve bu zafiyetleri ortadan kaldırmak gerekiyor" dedi.
Özcan Türk üniversitelerinin dünyada ilk 500'e giremediği için sık sık eleştirildiğini de hatırlatarak şunları söyledi:
"Türk üniversiteleri son zamanlarda çok iyi işler yapmaktadır. İki üniversitemiz Times'ın yaptığı sıralamaya girdi. Üniversitelerimizin 500 listesinde yer almadığına dair eleştirilere verilen en büyük cevap budur. İki üniversitemiz de ilk 200'e girmiştir. Bu listelere girme meselesi yüksek öğretimimizin önemli problemlerinden birisidir. Bu tür başarılar kazanmak için iyi imkanlarınız olması gerekir. Ekonomik olarak dünyada 17'inci sıradayız, yayınlanan makale bakımından da 17'inci sıradayız. ARGE faaliyetlerine gidecek finansal kaynakları artırırsanız çok kısa zamanda göreceksiniz ki bilimsel çıktıları hedef alan sıralamalardaki durumumuz da daha iyi olacaktır. Lütfen üniversiteleri 500'e giremediniz diye suçlarken bilimsel çalışmalara ne kadar para ayırdığımızı hatırlayın. TÜBİTAK'ın ARGE faaliyetlerine aktardığı para 700 milyon dolardır. Singapur'da ise bu rakam 13 milyar dolara ulaşıyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın önünde bunları söylüyorum. Belki bir dahaki yıl Sayın Başbakan'la konuşurken TÜBİTAK'ın bütçesini artırmak ve üniversitelerin ARGE faaliyetlerini daha desteklemek mümkün olur."
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise, KTÜ'nün Türkiye'nin en köklü üniversitelerinden biri olduğunu anlattı, kurumun güçlü olması ve bölgenin tamamına hitap etmesi gerektiğine işaret etti. İki üniversitenin Times'in listesine girmesini YÖK başkanından öğrendiğini belirterek konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı şunları söyledi:
"Uzun yıllar üniversitelerimizin enerjilerini başka konulara sarf ettiler. Eğitim yaptılar belki ama araştırma geliştirme, bilim üretme konularında çok fazla belki teşvik edilmediler, belki ortam sağlanamadı. Bir gerçek var ki çok fazla başarılı olamadık. Son yıllarda üniversitelerimizde önemli ve güzel gelişmeler var. Bir zamanlar TÜBİTAK ile işbirliği yapmak üniversiteler için sakıncalıydı adeta. Mevcut fonlardan yararlanmaya niyet olmuyordu. YÖK Başkanımız fonlarımızın yetersizliğini söyledi ama 5 -6 sene önce bunlar da yoktu. Bütçeden TÜBİTAK'a para verilmezdi. Şimdi önemli miktarlar ayrılmaya başlandı. Yabancı fonlar çok daha fazla Türk bilim adamlarının hizmetine açık hale gelmeye başladı. Bilime yapılan yatırımlar ertesi gün netice vermez. Bir yol yaparsınız bitince kurdelesini kesersiniz, üzerinden otomobiller geçer. Ama bilime, araştırmaya yapılan yatırımlar 5 -10 sene sonra kendini gösterir. Orta ve uzun vadede neticesini görürüz. Türkiye'nin orta ve uzun vadede dünyada dikkati çekecek kadar bilim ve teknoloji üreteceğine inanıyorum. Türkiye daima teknoloji transfer eden ve bunu uygulayan bir ülke olamaz. Türkiye sadece kitapları ve bilimi tercüme eden ve onları başka şekilde kitap haline getiren bir ülke olamaz. Türkiye'nin muhakkak ki teknoloji üretip transfer etmesi lazım. Türkiye dünya siyasetinde çok değerli, önemi ve konumu olan önemli bir coğrafyada bir ülke. Böyle bir ülke dışarıya çok fazla bağımlı olamaz. YÖK Başkanımızın bahsettiği ziraat, sağlık gibi konular bizim için hazır bekleyen konulardır."
Cumhurbaşkanı Gül sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu kadar çok üniversite mezunu vermiş olmak önemli. Öğretim elemanlarının, akademisyenlerin yayınları önemli ama onların buldukları patentler, onların gerçekleştirdikleri projeler de önemli. Bu konuda da üniversiteleri teşvik etmemiz gerekir. KTÜ geç de olsa bir Teknopark'a kavuşmuş. Öğretim elemanlarının bir ayaklarının da orada olması gerekir. Tüm bilimsel çalışmaların ekonomiye transfer edileceği yer teknoparklar. Orada kurulacak küçük şirketlerle, gerektiğinde öğrencileri bu işin içine sokarak teknoparkı dikkat çekici hale getirmek gerekir. Üniversiteleri alışkın olduğumuz üniversiteden çıkartmamız gerekiyor. Türkiye topyekün kendisini yeniliyor. Bunun içinde üniversiteler biraz geç yenilenmeye başladı. Üniversitelerin de kendilerini süratli şekilde yenilemesi gerekiyor. Türkiye bazı dönemleri kaçırdı. Sanayi devrimini kaçırdı. Hatta bilgisayar dönemlerini kaçırdık. Ama Türkiye bundan sonra ortaya çıkacak bilim dönemlerini kaçırmamalı. Kendimizi iyi organize etmeliyiz. 10- 15 sene sonranın güçlü ülkeleri arasına Türkiye'nin girmesi gerekiyor. Dünya değişim içinde. Dünya değişirken 15 -20 sene sonranın dünyasında dünyanın önemli merkezleri farklı yerler olacaktır. Büyük ekonomik faaliyetler farklı coğrafyalarda olacaktır. Bunun aday ülkeleri bellidir ve bunların içinde biz de olmalıyız. Cihan imparatorlukları kurmuş bir ülkenin dünyanın yeni şekillenmesinde mutlaka yerinin olması gerekir. Bunda üniversitelere de önemli görev düşüyor. Üniversiteler uzun yıllar enerjilerini maalesef boşa harcadı. Herkes bunun farkında."
Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e, KTÜ Rektörü Prof.Dr. İbrahim Özen tarafından plaket ve gümüşten yapılmış gemi maketi hediye edildi.
Son Dakika › Güncel › Cumhurbaşkanı Gül, Trabzon'da - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?