İngiliz Guardian gazetesine konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Suriye ile ilgili, "Kimsenin, Afganistan'daki gibi bir durumun varlığına, Akdeniz kıyılarında müsamaha göstereceğini düşünmüyorum. Bu nedenle uluslararası toplumun Suriye konusunda çok katı bir pozisyonu olmalı" dedi.
Gazetenin ilk sayfasında yer alan, Simon Tisdall imzalı haberde Gül'ün, "Suriye'de aşırıcı grupların büyümesinin, bölge ülkelerine ve Avrupa ülkelerine tehdit oluşturduğunu ve uluslararası tepkinin hayal kırıklığı yarattığını" ifade ettiği bildirildi.
Gül'ün BM Güvenlik Konseyi'nin Suriye konusundaki performansını da eleştirdiği ve "Geçen 32 ayda, 100 binden fazla insanın ölümünün önlenebileceğini" söylediği kaydedildi. Türkiye'nin Suriye'deki krizin başında arabuluculuk çabalarının destek bulmadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Gül'ün, Suriye'deki savaşın sınırları dışına taşma riskinin sorulması üzerine, "Türkiye'ye saldırılırsa ya da Türkiye'nin sınırları ihlal edilirse hükümetin askeri olarak en sert tepkiyi vereceği" yanıtını verdiği kaydedildi.
Gazete, Abdullah Gül'ün şu sözlerine yer verdi:
"Bu konuda şüphe yok... Halihazırda durum çok kötü, daha ne kadar fazla kötüleşir bunu göremiyorum. Ancak şunu da belirteyim, bu konu Türkiye ile Suriye arasında ikili bir konu değildir. Suriye ile sorunumuz olmadı ama ne zaman ki insan hakları ihlalleri başladı ve Suriye halkı öldürülmeye başlandı, o zaman bu konu hepimiz için, uluslararası toplum için insanlık konusu oldu. Türkiye komşu bir ülke olduğu için konuya bu kadar ilgili oldu. Ayrıca 500 bin Suriyeliye ev sahipliği yapıyoruz. 200 bini kamplarda yaşıyor, 300 bini şehirlerde yaşıyor. Şimdiye kadar onlar için 2 milyar dolar harcadık. Buna devam edeceğiz çünkü bu konu bir insanlık konusudur ancak uluslararası toplumdaki duyarsızlığı görmek çok üzücü.
Suriye'deki durum değişmezse bu daha fazla radikalleşmeye, iç savaştaki bazı grupların daha fazla aşırılaşmasına, bölünmesine, kontrol edilememesine ve ülkede yayılmasına neden olabilir. Çünkü bu koşullarda, sıradan insanlar daha fazla aşırılaşabilir ve bu sadece Türkiye için değil, herkes için tehdit oluşturur. Kimsenin, Afganistan'daki gibi bir durumun varlığına, Akdeniz kıyılarında müsamaha göstereceğini düşünmüyorum. Bu nedenle uluslararası toplumun Suriye konusunda çok katı bir pozisyonu olmalı."
Uluslararası toplumun başta Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in görevinden ayrılması çağrısında bulunduğunu ancak bu söylemin daha sonra değiştiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, şunları kaydetti:
"Esed'le konunun barışçıl şekilde sonuçlanmasını istediğimiz için konuştuk. İletişim tüm düzeylerde oldu, ben, Başbakan, Dışişleri Bakanı, hepimiz çok çalıştık ve bu dönemde hatta müttefiklerimizden konunun uzun sürdüğü ve bir yere gitmediği yönünde baskılarla da karşılaştık. Uluslararası toplumun baştaki söylemleri derken, bunu kastediyorum. Bunu takip edecek bir şeyler yapmaları gerekirdi ve bu yapılmadı.
Bizim yapmaya çalıştığımız işe yaramadı ve yapabileceğimiz çok fazla bir şey de yoktu. Esed'in bizim dediklerimizi anladığını umdum. Ona gönderdiğim son mesajda, inisiyatif alarak, ülkesindeki değişime öncülük etmesini, böylece ülkesinin bölünmemesini sağlamasını söyledim. Mektubumu okudu ve çok önemli ve iyi olduğunu söyledi ancak böyle davranmadı, hiçbir şey yapmadı. Eğer tavsiyemi dikkate alsaydı, 100 bin insan ölmeyebilirdi ve Suriye bu kadar fazla tahrip olmazdı."
"Erdoğan dostum"
Guardian gazetesinin 16. sayfasında ise Cumhurbaşkanı Gül'ün iç politika sorularına verdiği yanıtlara, ayrı bir makalede yer verildi. Gazetenin "Cumhurbaşkanlığında ikinci dönemi isteyip istemediği" sorusuna Gül'ün, "Karar vermek için çok erken" yanıtını verdiği aktarıldı.
Gül'ün, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dostu olduğunu, rakibi olmadığını vurguladığını bildiren gazete, Cumhurbaşkanının şu sözlerine yer verdi:
"İktidar partisini Tayyip Erdoğan ile kurduk. Bizler bu partinin kurucularıyız. Partiyi hükümete birlikte taşıdık ve Türkiye'yi birlikte değiştirdik. Erdoğan bir dost ve yaşanan tüm bu yıllarda birlikte omuz omuza çalıştık."
Gezi Parkı odaklı olaylarla ilgili bir soru üzerine de Cumhurbaşkanı Gül'ün, "Ben, görüşlerimi her zaman açıkça dile getirdim ve gösteriler olduğu zamanda ve parlamentoda yaptığım açılış konuşmasında görüşlerimi ifade ettim. Türkiye'de bir demokrasi açığı var. Diğer bir deyişle standartlarımızı ve kriterlerimizi ileriye götürmek için katetmemiz gereken bir yol var" yanıtını verdiği kaydedildi. - London, City of
Son Dakika › Güncel › Cumhurbaşkanı Gül, Guardian Gazetesine Konuştu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?