Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arnavutluk'ta hafta sonunda yapılacak genel seçime ilişkin, "Yaklaşan seçim, Arnavutluk'ta tabii yeni bir dönemin de başlangıcına vesile olacaktır. İnanıyorum ki Arnavutluk halkı da kendi geleceğini bu anlamda çok daha güçlü kılacak bir sürece imzasını atacaktır." dedi.
Arnavutluk'un Top Channel televizyon kanalına konuşan Erdoğan, Türkiye ile Arnavutluk ilişkilerinin hemen hemen hiçbir ülke ile olmayan derinlikte olduğunu söyledi.
Erdoğan, "500 yılı bulan bizim bir birlikteliğimiz var ve birlikteliğimiz, o günden bugüne aynı kararlılığını koruyarak gelmiş." ifadesini kullandı.
Arnavutluk'un kendine özgü, farklı dini gruplarını bir arada barındıran bir ülke olduğunu kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu konumuyla da tabii Arnavutluk'un farklı bir saygınlığı var. Yani Müslümanıyla, Hristiyanıyla hepsi bir arada ve bu zenginliği temenni ediyorum ki bundan sonraki süreçlerde de Arnavutluk aynı şekilde devam ettirsin ve Arnavutluk'u bölme, parçalama gayreti içerisine girenler adeta orada duvara çarpsın. Çünkü Arnavutluk bu özellikleriyle, bu hassasiyetleriyle zengin bir ülke. Bu zenginliğine kimseyi bence Arnavutluk'taki halk, yönetimler dokundurtmayacaktır diye düşünüyorum. Kendilerine de bu noktada, özellikle şu anda Sayın Başbakan, değerli dostum Edi'ye (Rama) de başarılar diliyorum. Yeni seçilen Sayın Cumhurbaşkanına aynı şekilde başarılar diliyorum. Onların da kendi aralarındaki dayanışmasını doğrusu çok çok önemsiyorum. Hele hele şimdi yaklaşan seçim, Arnavutluk'ta tabii yeni bir dönemin de başlangıcına vesile olacaktır. İnanıyorum ki Arnavutluk halkı da kendi geleceğini bu anlamda çok daha güçlü kılacak bir sürece imzasını atacaktır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arnavutluk'ta yeni seçilen cumhurbaşkanı ile mevcut başbakan arasındaki olası tartışmaların kendisini üzeceğini anlattı.
Arnavutluk'ta hep başbakan ile cumhurbaşkanlığı birlikteliğini bundan sonraki süreçte çok daha güçlü bir birliktelik olarak görmek istediklerini vurgulayan Erdoğan, "Zira cumhurbaşkanı-başbakan arasındaki bu tür ayrılıklar ülkeye bir şey kazandırmaz, tam aksine kaybettirir. Kaldı ki bu süreçte de ben inanıyorum bu telafi edilecektir ve yeni seçimlerle beraber de bu dayanışma ruhu, bu birliktelik inşallah Arnavutluk'a çok büyük güç kazandıracaktır ve şu anda ayakları üzerinde güçlü bir şekilde duran Arnavutluk, bundan sonraki süreci de iyi değerlendirecektir." diye konuştu.
Türkiye ile Arnavutluk arasındaki tarihi bağlar
Daha sonra programda Erdoğan'a, "Arnavutluk'u bölmek isteyen güçler" ifadesiyle neyi kastettiği soruldu.
Erdoğan, bu soru üzerine şunları söyledi:
"Tabii burada isim vermek doğru olmaz. Konuyla ilgili olarak özellikle Arnavutluk'taki yetkili olan siyasetçi arkadaşlarımız bizimle yaptıkları görüşmelerde bunu bizimle paylaşırlar ve bize de burada ne düşüyorsa biz Türkiye olarak siyasi, askeri, ekonomik, ticari, kültürel, her alanda elimizden gelen desteği Arnavutluk'a vermekte kararlıyız. Çünkü Arnavutluk'u biz bir defa Balkanlar'da çok önemli bir dayanışma unsuru olarak görüyoruz. İstikrarı sağlama noktasında önemli bir ülke olarak görüyoruz. Çünkü Balkanlar'ın istikrarı önemli ve Balkanlar'ın istikrarında bu kadar önemli bir ülke eğer zafiyet geçirecek olursa buna biz üzülürüz. Balkanlar adına üzülürüz, Balkanlar için üzülürüz. Bunun için de böyle bir Arnavutluk'un birliğini, beraberliğini, huzurunu bozmaya çalışanlara da fırsat vermemek lazım."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sunucunun "Arnavutlar sizler için özel bir yatırım mı?" sorusuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Olaya bu şekilde bakmadıklarını, her şeyin ekonomik gözle ele alınamayacağını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bir de sizlerin bir tarih, medeniyet bakışınızın olması lazım. Biz tabii özellikle az önce size söylediğim gibi 500 yıllık bir birlikteliğe, geçmişe sahip olduğumuz Arnavutluk'a böyle bir gözle bakamayız. Bugün Arnavutluk'ta hala bizim tarihten kalma birçok sanat eserlerimiz var, ecdattan kalma sanat eserlerimiz var ve orada akrabalık bağlarımızın olduğu nice insanlar var. Bu sadece Arnavutluk'ta değil, tüm Balkanlar'da bunu görmek mümkün. Yani Makedonya'ya gittiğiniz zaman bunu görürsünüz. Bosna Hersek'e gittiğiniz zaman bunu görürsünüz. Bütün buralarda mevcuttur. Biz de istiyoruz ki bu ayrılık olmasın. Aynı şeyi Sırbistan'a gittiğinizde, orada da görürsünüz. Demek ki burada bizim çok tarihi derinliklerde olan bağlar var. Biz bu bağların kopmasını istemiyoruz. Bu bağlar aynen korunmalı, devam etmeli, güçlenerek devam etmeli. Böylece bu ülkeler kendi ayakları üzerinde rahatlıkla durmalı."
"Balkanlar'ın toprak bütünlüğüne saygı duyulmasının özellikle yanındayız"
Erdoğan programda, Arnavutluk, Makedonya ve Kosova'yı tek bir Arnavutluk devleti şeklinde birleştirme girişimlerine yönelik iddialara da değindi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Tabii böyle bir şeyi aslında biz düşünmek istemeyiz. Her ülkeyi kendi coğrafi şartları içerisinde değerlendirmemiz lazım ve buralara bu tarihte olduğu gibi müdahaleleri asla doğru bulmuyoruz. Bunlar yanlış şeyler. İşte şu anda Ortadoğu'da olanlar ortada. Irak'ta olanlar, Suriye'de olanlar ortada. Bunları biz yanı başımızda görüyoruz. Aynı şeylerin Balkanlar'da olmasını istemiyoruz. Balkanlar üzerinde bu tür ince hesaplar yapanlar var ama ona müsaade etmemeliyiz ve biz burada, Balkanlar'ın toprak bütünlüğüne saygı duyulmasının özellikle yanındayız. Bunu bir defa görmemiz lazım. Onun için ha Makedonya, ha Bosna Hersek, ha Arnavutluk, Sırbistan, buralarda artık bu oyunların oynanmaması lazım. Hepsi de kendi toprak bütünlüğünü bu noktada kendi içinde nasıl geçmişte yaşadıysa, bundan sonra da yaşamaya devam etmelidir."
Arnavutluk'un, sahip olduğu ılımlı Müslüman çoğunluk nedeniyle Avrupa Birliği (AB) sürecinde karşılaşabileceği sıkıntıları da yorumlayan Erdoğan, "Şimdi tabii doğmamış çocuğa don biçmek olacak bir iş değil. Şimdi ortada sadece bir müzakereci ülke olma sıfatı var. Şu anda biz AB üyesi değiliz. Dolayısıyla burada böyle bir şeyi konuşmak da doğru değil ama şunu çok açık ve net söyleyebilirim. Yani Türkiye olarak biz hangi inançtan olursa olsun, nasıl Arnavutluk'ta farklı inançlar bir arada yaşıyorlarsa, bu bir arada yaşayışı hazmedemeyenler orayı parçalamak istiyorlarsa, biz diyoruz ki onların bir arada yaşama sürecini devam ettirmek lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, Dayton sisteminin Bosna Hersek'te beklenenleri getirmediğini belirtti.
Farklılıkların zenginlik olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi bizde bir ifade var ki Medeniyetler İttifakı'nda da biz bunu çok kullandık. Biz farklılıklarımızı hep zenginlik telakki etmişizdir ve farklılıkların zenginlik olmasından kimsenin kaçınmaması lazım. Burada rahat olmak lazım. Hele hele medeniyet anlayışında, kültür anlayışında bu adeta bir ilke gibidir. Bunu savunmak Arnavutluk'a da kazandırır, Makedonya'ya da kazandırır, Kosova'ya da kazandırır, Bosna Hersek'e de kazandırır, hepsine kazandırır." dedi.
"Tecrübe aktarımından da kimsenin rahatsız olmaması gerekir"
Kendisinin Balkanlar'daki bazı ülkelerde belli bazı siyasi partileri desteklediğine dair söylemleri de değerlendiren Erdoğan, şöyle konuştu:
"Şimdi tabii bunu söylemek çok çok çirkin olur. Şimdi aynı dünya görüşüne sahip olduğumuz siyasi partiler olabilir, o başka bir şey. Aynısı Avrupa için de geçerlidir. Yani şu anda siz zannediyor musunuz Avrupa'daki ülkelerin birçoğu Balkanlar'daki birçok siyasi partiyle bu noktada görüş alışverişinde bulunuyor. Bu olağan bir şeydir. Yani Türkiye olarak bizim de bu noktada tabii ki bizden istifade etmek isteyen, siyasi kanaatlerimizi, siyasi tecrübemizi öğrenmek, ondan istifade etmek isteyenler olabilir. Biz onlara da doğrusu her türlü bu noktada fikri-düşünsel desteği veririz. Bu bir tecrübedir ve bu tecrübe aktarımından da kimsenin rahatsız olmaması gerekir ama kalkıp da orada kıran kırana bir yarışın içerisinde biz Türkiye olarak yer almayız, bunu doğru da bulmayız. O zaman oradaki bu siyasi mücadelenin anlamı da ortadan kalkmış olur ama bizden yani uluslararası anlamda diyelim ki belli fikri noktada dayanışma isteyenlerle birikimlerimizi rahatlıkla da paylaşabiliriz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama ile olan dostluğunu ve kendisini Türkiye'deki önemli açılışlara davet etmesini de yorumladı.
Erdoğan, şunları dile getirdi:
"Şimdi bunlar tabii Türkiye olarak sadece benim yaptığım veya bizim yaptığımız şeyler değil. Dünyadaki birçok lider bu tür çok çok önemli yatırımlarının açılışlarına kalkıp değişik ülkelerdeki dostlarının orada bulunmasını isterler ki siyasette vizyonerlik denilen bir olay vardır. Bu da o vizyonerliğin bir gereğidir. Dolayısıyla ben de zaman zaman birçok Balkanlar'daki dostlarımı, Avrupa'daki dostlarımı bu tür açılışlara davet etmişimdir. Örneğin İtalya'dan Silvio Berlusconi'yi davet etmişimdir. Daha önce Arnavutluk'tan yine aynı şekilde bir başka başbakanı davet etmişimdir. Aynı şekilde Yunanistan Başbakanı Sayın Karamanlis'i burada böyle bir çocuğumun nikahına davet etmişimdir. Bunları hem ilişkilerimizi güçlendirecek etkinlikler olarak düşünüyorum, adımlar olarak düşünüyorum. Nitekim de aradan yıllar geçmesine rağmen bir araya geldiğimizde hemen bunlar hatırlatılır. Mesela son dönemde yine kızımın nikahında da birçok ülkeden dostlarımızı çağırdım. Sağ olsun bizi kırmadılar, hepsi de bu nikaha katıldılar. Biz de çok mutlu olduk. Onlar da tabii mesela Pakistan Başbakanı'ndan tutunuz, Katar Başbakanı'nın eşine varıncaya kadar birçokları bu nikahta yer aldılar. Bizler de hakikaten çok çok mutlu olduk. Çocuklarım mutlu oldular ve bunlar kaynaşmamız için de önem arz ediyor. Sağ olsun Edi Rama da benim bu davetime icabet etti, geldi. Aynı şekilde bir köprü açılışında Edi Rama ile yine bir arada olduk."
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › Cumhurbaşkanı Erdoğan Top Channel'a Konuştu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?