Almanya?da geleneksel 'Kül Çarşambası' (Aschermittwoch) konuşmalarında, göçmenler, göçmenlerin ülkeye uyumu ve
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Almanya'daki Türklere yönelik yaptığı çağrılara değinen Hıristiyan Sosyal Birlik
Partisi'nin (CSU) Genel Başkanı Horst Seehofer'in konuşmasına Alman medyası eleştirilerini sürdürdü.
Konuşmasında, muhafazakâr değerlerin bekçisi olacaklarını ve göçmenlerin uyumu konusunu Bavyera Anayasası'na
alacaklarını söyleyen Seehofer'in, Almanya'daki göçmenlerin dil öğrenmeye ve ülkeye uyum sağlamaya zorlanması için
bu konunun Bavyera Anayasası'na alınması yönündeki açıklamaları Alman gazetelerinden Ludwigsburger Kreiszeitung?da
da eleştirildi. Gazete yorumunda, bunun yapıcı bir öneri olmadığını ön plana çıkarırken, uyumun, göçmenler arasında
Batı değerlerini reddedenlerin sayısının giderek artması gibi var olan büyük sorunlar göz ardı edilerek, sadece dil
öğrenimine indirgenmesinin hiçbir getirisi olmayacağı vurgulandı. Yazıda şöyle denildi:
?Bu konuda son dönemlerde çok konuşuldu. Ancak, daha fazlası yapılmadı. Koalisyon aynı zamanda, uyumun anayasaya
alınması planıyla Almanya'daki göçmenlerin ülkeye uyum sağlamak istemedikleri görüşünü besliyor. Halbuki bu doğru
değil. Uyumu reddedenlerin oranı İçişleri Bakanı'nın kendi verilerine göre sadece yüzde 10. Üstelik bu insanların
niye bu durumda olduğunu da kimse bilmiyor. Kim bilir, belki bunda uyum kurslarının birçok yerde hiç sunulmamasının
da etkisi vardır."
Financial Times Deutschland da CSU Genel Başkanı Horst Seehofer?in yine kendisi için ?eski cazip konu? olarak
göçmenleri seçtiğini yazdı. Gazete, Seehofer?in sözlerinin kulağa eski gelmemesi için ?entegrasyon? sözcüğünü
tercih ettiğini,. Bu sözcüğün kulağa modern geldiği, Almanlar?ın da yabancıları kabul etmeye hazırmış izlenimi
yarattığı anlatılırken şu yorum yapıldı:
?Seehofer'in konuşmasında Hıristiyan değerlerine ve Yahudi köklerine işaret etmesi hakkında da kimsenin aklına kötü
düşünmek gelmez. Ancak, Seehofer'in konuşması ardından, Almanca ve yabancı kökenlilerin Almanya'ya uyumu konusunun
Bavyera Anayasası'na nasıl alınacağı konusunda fikir sahibi olamadı. Çocuklarını yatağa götürürken onlara Almanca
yerine ana dillerinde ninni söyleyenler hukukî olarak takibata mı alınacak? Ama burada bunun nasıl olacağının çok
da önemi yok. Önemli olan, Seehofer'in bu planlarını referanduma götüreceği açıklamasının coşkulu seyircilerde
bıraktığı etki. Böylece seçmenlere, göçmenlere karşı yakında oy kullanabilecekleri telkin ediliyor. Bu durum
Hessen'in eski Başbakanı Roland Koch'un 1999 yılındaki eyalet seçim kampanyalarında çifte vatandaşlığa karşı
başlattığı imza kampanyasını hatırlatıyor. Ancak Seehofer'in bu girişimi, gerçekten uyum konusunda çaba harcıyor
izlenimi vermiyor."
Son Dakika › Güncel › Csu Liderine Alman Medyasından Eleştiri - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?