MERAL ÖZDEMİR - Güneydoğu'da yaşamın her alanında etkileri hissedilen çözüm süreci, esnafından sade vatandaşına ve bölgeyi adeta yeniden keşfeden turistine kadar, tüm kesimlerce benimsendi.
Başta Diyarbakır olmak üzere bütün bölge kentlerinde, büyük bir sinerji oluşturan çözüm süreci, yaşamın her alanına yansırken, vatandaşlar da büyük bir fırsat olarak değerlendirdikleri sürecin devam etmesini istiyor.
İstanbul'dan turla gelen ve inşaat sektöründe çalıştığını belirten Duygu Temel AA muhabirine yaptığı açıklamada, Diyarbakır'ın kültürünü yerinden görmek için bir tur şirketi ile bölgeye gezmeye geldiğini söyledi.
Temel, bilinen sıkıntılar nedeniyle daha önce kente gelmeye çekindiğini dile getirerek, şunları söyledi:
"Ama çözüm süreciyle huzur, güven ve rahatlama var. Hatta gelmeden önce acaba herhangi bir sıkıntıyla karşılaşır mıyım diye bazı endişelerim vardı. Ancak endişelerim yersiz çıktı. Çözüm sürecini son derece olumlu buluyorum. Buranın refaha kavuşması, bütün Türkiye'yi rahatlatacak. Çözüm süreciyle Kürt halkının bizden olduğunu ve hepimizin bir olduğunu dış ülkelere de bildirmiş olduk. Kürt-Türk olayı vardı. Türkiye'de artık böyle bir şey yok. Türkiye'de her zaman herkes kardeş ve birlik içinde. Bunu da tüm dünyaya hep birlikte bildirmiş olduk."
"Bizim en kıymetli varlığımız birlikteliğimiz"
Coşkun Güzer de 1998'te Diyarbakır'da askerlik yaptığını, yaklaşık 15 yıl sonra ise İstanbul'dan eşiyle birlikte gezmeye geldiğini anlattı.
Bölgenin medeniyetlere beşiklik ettiğini, çok değerli olduğunu ve bunun çok iyi algılanması gerektiğini belirten Güzer, duygularını şöyle dile getirdi:
"Bir dönem terörden dolayı burası çok yanlış lanse edildi ama aslında Diyarbakır kesinlikle böyle bir noktada değil. Diyarbakır gerçekten çok güzel ve görülmesi gereken bir yer. Önceki dönemle karşılaştırdığımızda, çözüm süreci buyara büyük bir rahatlık vermiş. Sadece burası için değil, bölgenin tamamı için bunu söyleyebiliriz. Biz aslen Karadenizliyiz ama burada ve her yerde hepimiz biriz ve bir aradayız. Birlikteliğimiz çok önemli. Bizim en kıymetli varlığımız birlikteliğimiz. Çözüm sürecinin devam etmesini istiyoruz. Artık barışı 8 ay yaşamış olan bir toplumun bir daha bundan vazgeçeceğini tahmin etmiyorum. "
İstanbul'dan Diyarbakır ve bölgeyi gezmeye geldiğini belirten Vedat Açıkgöz ise Pendik'te oturduğunu, iş ortaklarıyla kente geldiğini bildirdi.
Diyarbakır'ın bir kültür kenti olduğunun altını çizen Açıkgöz, "İnsanların yüzlerine bakınca huzurun etkilerini görüyoruz. Bu çok hoşumuza gidiyor. İnşallah süreç en iyi şekilde devam eder. Herhangi bir zıtlaşma olmaz ve güç savaşına dönmez. İnsanların iyiliği için barış sürecinin devam etsin istiyoruz" dedi.
"İnşallah bu süreç devam eder"
Nevşehirli Mikail Çiftçibaşı da 3 arkadaşıyla doğu turuna çıktıklarını, Diyarbakır'dan Mardin'e, Şanlıurfa'ya, ardından tekrar Diyarbakır'a döndüklerini kaydetti.
Bölgede çok güzel bir ortam bulunduğunu ve bunun devam etmesini isteyen Çiftçibaşı, "Sürecin devam etmesini istiyoruz. İnşallah bu süreç devam eder. İnsanlar ne kavga etsin ne birbirlerini öldürsün. Savaş olmasın. Biz barış istiyoruz. Ben daha önce bölgeye gelmeye çekiniyordum. Belki yolda çevirirler, belki bir dağa kaçırırlar şeklinde endişelerim vardı. Şimdi hiç böyle bir kuşkumuz yok. Her yer çok rahat. Gece gündüz geliyoruz" şeklinde sevincini aktardı.
"Başbakan Erdoğan'a sesleniyorum; umudumuz bir Allah'tır, bir sensin"
Diyarbakırlı olan ve yaklaşık 40 yıldır İstanbul'da yaşadığını anlatan Hüseyin Gündüz de bir haftadır arkadaşlarıyla bölgeyi gezdiklerini ifade ederek, şöyle konuştu:
"Burası çok güzel ve huzurlu. Çocuklarıma da telefon ettim. 'Keşke siz de Diyarbakır'ın ne kadar güzel olduğunu görseydiniz' diyorum. Çözüm sürecinin tıkanmaması lazım. Bu sürecin devam etmesi lazım. Türk, Kürt hepimiz kardeşiz. Benim iki gelinim var. Biri Bilecikli, diğeri Karadenizli. Yani kimi kimden ayırıyorlar. Bu lafları boşu boşuna sarf etmesinler. Bu hayali bir laftır. Onun için devletimizle, milletimizle inşallah bu süreç böyle güzel gider. Kan durur. Hepimiz huzurlu olalım. Daha iki yıl önceye kadar karayolu ile Diyarbakır'a geldiğimizde saatlerce kimlik kontrolü yapılıyordu. Ancak şimdi maşallah çok iyi. İnşallah süreç böyle gider. Ben Başbakan Erdoğan'a sesleniyorum; umudumuz bir Allah'tır, bir sensin. Bunu bitir ama nasıl olursa olsun bitir. Muhalefeti dinlemeyin. Her şey senle biter. "
Ekonomik canlılık-
Sur ilçesindeki tarihi Hasanpaşa Hanı esnafından Nilüfer Tuncay ise yaklaşık 8 aydır devam eden çözüm süreciyle göz yaşı akmamasından dolayı büyük mutluluk duyduğunu söyledi.
Süreçle birlikte ciddi bir ekonomik hareketlilik yaşandığını belirten Tuncay, artık yüzlerin güldüğünü kaydetti.
"Artık daha mutlu ve yarına umutluyuz" diyen Tuncay, şöyle devam etti:
"Barış sürecinin iki taraftan da hiç bir şekilde sekteye uğramadan başarıyla ve düzgün bir şekilde yürümesini, sonuca ulaşmasını istiyoruz. Bütün halkımızın da temennisi bu. Artık anneler ağlamasın. İnsanlar mutlu olsun. Bu dünya hepimize yetecek kadar büyük. Barış ve huzur içinde yaşamak istiyoruz. Kentimizi ziyaret eden insanlar da bu değişimi bize aktarıyor. 'Geçen yıllara göre daha huzurluyuz, daha rahat hareket ediyoruz' diyorlar. Buraya gelen misafirlerimizin de endişe içinde olmamasını istiyoruz. Süreçle birlikte esen bu olumlu hava, otelinden lokantasına, tüm esnafa kadar olumlu yansıdı. Umarım bu böyle devam eder. Çünkü biz geçen yılın bu döneminde turistleri göremiyorduk. Çok kısa sürelerde gelip giderlerdi. Üstelik gece Diyarbakır'da konaklamaya bile korkarlardı. Şimdi ise 3 gün veya bir hafta kalan var. Daha çok gezmek istiyorlar. Sürecin barışla sonuçlanmasını ve sürekli olmasını istiyoruz."
Lokantacı Veli Can da sürecin etkilerinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, devam etmesi dileğinde bulundu. - Diyarbakır
Son Dakika › Güncel › Çözüm Süreci - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?