Memur-Sen Şanlıurfa İl Temsilciliği tarafından düzenlenen 'Demokratikleşme Sürecinde Yeni Anayasa ve Kürt Sorunu' adlı panelde yeni Anayasanın Kürt sorununa çözüm getiren bir Anayasa olması gerektiği vurgulandı.
Doğu ve Güneydoğu'da çatışmaların yoğunlaştığı bir dönemde düzenlenen panele ilgi yoğun oldu. M. Akif İnan Konferans Salonunda gerçekleştirilen panele Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vahap Coşkun, AK Parti Diyarbakır Eski Milletvekili Abdurrahman Kurt konuşmacı olarak katıldı.
Yeni anayasanın çerçevesi, temel ilkeleri ve Kürt sorununun masaya yatırıldığı panelin açılış konuşmasını Memur-Sen İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı İbrahim Coşkun yaptı.
Panelistlerden Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vahap Coşkun, yaptığı sunumda "Bu çatışma ortamında her iki taraf da yüksek perdeden konuşuyor. Bölgede yaşanan çatışmaları ne devlet ne de PKK kazanabilir. PKK de kazanamaz diyorum çünkü halk, bu hendek, çatışma ve özyönetim siyasetine pek destek vermedi." dedi. Diğer panelist Abdurrahman Kurt ise, "Türklere bu süreçte maalesef Türklük biraz fazla aşılandığından dolayı sorunlar oluşturuyor. Mesela Türk bayrağı kavramı yerine Türkiye bayrağı şeklinde diğerlerini ötekileştirmeyen kavramlar kullanılmalıdır." diye konuştu.
COŞKUN: ATILAN ADIMLAR YETERLİ DEĞİL
Türkiye'deki birçok sorunun ve mağduriyetin yaşanmasında vesayetçi bakışın sebep olduğunu dile getiren İbrahim Coşkun, bu vesayetçi ve baskıcı düzenin bertaraf edilmesi için atılacak her türlü adımı desteklediklerini söyledi. Coşkun, "Başta Kürt sorunu ve başörtüsü sorunu gibi sorunlar konusunda atılan adımlar olumlu ama yeterli değil. Olası bir hükümet değişikliğinde bu sorunların tekrar yaşanma ihtimali toplumu tedirgin ediyor. Bu yüzden de tüm toplumu ilgilendiren bu sorunların yeni bir anayasa ile çözüme kavuşması gerekiyor. Kendimiz olmak, kendi seçimlerimizi başkalarının hukukunu çiğnemeden ve kendi hukukumuzu çiğnetmeden yaşamak istiyoruz. Toplum-devlet, birey-devlet ilişkilerinin yeniden yapılandırılmasını talep ediyor, adalet istiyoruz. Demokratik açılıma, toplumsal barışın sağlanması, ırkçılıkta kalite arayışı olmayacağı için destek verdik. Son olarak, varlık nedenimizi de, nasıl bir rejimde yaşadığımızı da, nelerin değişmesi gerektiğini de biliyor, önümüzdeki aylarda çokça tartışılacak Anayasa değişikliği mevzusunda adaletten, özgürlüklerden, vesayet karşıtlığından, demokrasiden yana taraf olduğumuzu ilan ediyoruz" dedi.
COŞKUN: ÇATIŞMADA NE PKK NE DE DEVLET KAZANABİLİR
Oturum başkanlığını Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı'nın yaptığı panelin açılış konuşmasından sonra söz alan Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vahap Coşkun, Sur'da, Cizre'de ve Derik'te yaşanan olayları hatırlatarak, "40 yıldır değişen bir şey yok. HDP'nin aldığı 5 milyon oyu var. PKK'nin çok ciddi bir silahlı gücü var. Parti tabanı var. Belediyelerin siyasi tabanı var. Bu çatışma ortamında her iki taraf da yüksek perdeden konuşuyor. Bölgede yaşanan çatışmaları ne devlet ne de PKK kazanabilir. PKK de kazanamaz diyorum çünkü halk, bu hendek, çatışma ve özyönetim siyasetine pek destek vermedi. Yine halk, amaç ile bu yolda kullanılan araç arasındaki farkı gördü. Çünkü ortaya koyduğunuz özyönetim ile bu uğurda öldürülen gençler arasında korkunç bir uçurum var. Siyasi alanda kullanılabilecek o kadar çok imkân varken çatışmalı duruma geçmenin anlamı pek yok. O yüzden PKK bu çatışmalı süreci kazanamaz ama devlet de kazanamaz. Çünkü devletin bu anlamda 40 yıldır bu sorun için denemediği bir yol kalmadı. Bu sorun ancak diyalogla çözülebilir" diye konuştu.
'YENİ ANAYASA İLKELİ OLMALI'
Yeni Anayasa yazma çalışmalarının Kürt sorunuyla doğrudan bağlantılı olduğunu belirten Coşkun, yeni yapılacak Anayasanın Kürt meselesine çözüm getirmemesi durumunda bunun tüm toplum tarafından kabul edilen bir Anayasa olamayacağını ifade etti. Vahap Coşkun, "Devletin yeni Anayasası içerik bakımından ilkeli olmalı. Yasama, yürütme, yargı erkleri bağımsız olmalıdır. Hak ve özgürlükler güçlendirilmeli. Hak ve özgürlükleri değişimi toplumsal hak taleplerini genişletilmeli demokratik sürecin genişletilmeli. Kürtler teorik ve pratikte kullanılmıştır. Yönetim yerel yönetimler değişebilir federasyon gibi. Yeni Anayasa 2007 seçimlerinden bu yana halkın karşısında yeni Anayasanın düzenlenecek söylemiyle toplum karşısına çıkıldı. Yeni Anayasayla ilgili partilerden farklı söylemler oldu. CHP başkanlık sisteminin güçlü parlâmenter sistemini savunuyor. AKP, başkanlık sistemini ele alıyor. BDP farklı bir söylemde bulunuyor" dedi. Suriye'deki gelişmelere de değinen Coşkun, Kürtlerin Suriye'de bir koridor açmasının Türkiye'nin menfaatine olacağını kaydetti.
KURT: KÜRTLERİN AYRIŞMA TALEBİ YOK
Panelist Abdurrahman Kurt ise, Anayasal vatandaşlık ve Kürtlerin devlete eşit statüye ihtiyacı olduğunu, Kürt sorunun esas sebebinin Türk Milliyetçiliği olduğunu söyledi. Cumhuriyetin ilk yıllarında başlayan baskıcı politikalar sonucu oluşan Kürt sorununun tarihsel yönünü ele alan Kurt, bu sorunun çözülmesinin Kürtlere haklarının teslim edilmesiyle olabileceğini kaydetti. Kürtlerin Türkiye'de ayrışma gibi bir taleplerinin olmadığının altını çizen Kurt, "Türkiye'deki Kürtler, en zor dönemlerde bile Türkiye'nin batısına göç ederek sosyolojik bir referandum ile kararını vermiştir. Türklerden daha çok Türkiyeli olduklarını ortaya koymuşlardır. Fakat Türklere bu süreçte maalesef Türklük biraz fazla aşılandığından dolayı sorunlar oluşturuyor. Mesela Türk bayrağı kavramı yerine Türkiye bayrağı şeklinde diğerlerini ötekileştirmeyen kavramlar kullanılmalıdır" diye kaydetti.
Panel, daha sonra soru cevap ve verilen plaketlerle sona erdi.
(Kaynak: Gazeteipekyol)
Son Dakika › Güncel › Coşkun: Ne Devlet Ne PKK Kazanır - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?