"Çocukların ve Gençlerin Her Şeyi Var Ama Huzuru Yok"

Bağcılar Belediyesi tarafından düzenlenen "Adanmış Ömürler" adlı programa konuk olan şair Ahmet Mercan, anılarını paylaşarak davetlileri geçmişe götürdü.

Moderatörlüğünü gazeteci-yazar Demet Tezcan'ın yaptığı programda ailesini anlatan Mercan, yedi kardeş olarak evlerinde mutlu yaşadıklarını söyledi. Babaannesini anlatan Mercan, 13 yaşında Rus işgalini yaşadığını belirterek şöyle konuştu: "Bize yaşadıkları sıkıntıları anlatırdı. Hayatı çok iyi değerlendiren bir insandı. İrfan sahibiydi. Bana şöyle öğüt verirdi: 'Dua ederken bencil olma. Önce ümmet-i Muhammed' e dua et. Sen de o ümmetin içinde yer alıyorsun. Hayır ve Şer Allah'tandır. Allah'ın (c.c), şerre rızası yoktur' derdi. Ninesinin köydeki kadınlara fahri ebeliği öğrettiğini de anlatan Mercan, "Hayatı topyekün anlayan ve yaşayan birisiydi. Ben avantajlı büyüdüm." dedi.

Evde çocuğun büyüklerinin aralarındaki ilişkileri dikkatle izlediğini ve tepki vermediğini anlatan Mercan, aile içindeki ilişkilerin güçlü olmasının olumlu etkilerini anlattı. Aile içinde büyüklerin aralarındaki olumlu ilişkiye şahit olan çocukların sağlam karakterli olduğunu anlatan Mercan, dede veya nine ile ve torunu arasındaki ilişkiyi herkesin iyi sağlayamayacağını vurguladı. Çocukken lastik ayakkabı giyindiğini de kaydeden Mercan, yaşadığı anılarını paylaşarak duygularını şöyle dile getirdi:

"Babam bana kundura aldığı zaman sevincimden gece uyuyamazdım. İnsan, küçük şeylerden mutlu oluyorsa orada güzel bir hayat vardır. Maalesef günümüzde artık her şeyimiz var ama huzur yok. Açlığımız bir türlü doymuyor. Gençleri kalp genişliği açsından da yoksul ve imkansız buluyorum. Televizyon ekranları insanları gerçek olmayan bir dünyaya davet ediyor. O dünya açlığı arttırıyor. 'Sizin şunlara sahip olmanız gerekiyor' diye sunulan reklamlar insanları tüketmeye yönlendiriyor. Oysa insanı zengin yapan ahlakı, davranışı ve erdemidir."

İlerleyen dakikalarda sohbeti okuduğu şiirleriyle süsleyen Mercan'a, Bağcılar Belediyesi Kültür ve Sanat Danışmanı Ekrem Kızıltaş, Sıratımüstakim kitabından hediye etti.