Almanya'nın bin 500 çocuğu ülkeye kabul edeceğini açıklaması ardından Çocuk Hakları Savunucusu Kamil Altay, "Koalisyon hükumetinin bin-bin 500 çocuğu alabiliriz açıklamasını samimi bulmuyoruz" dedi.
Alman hükumetinin, Yunanistan'daki mülteci kamplarından bin 500 çocuğu ülkeye kabul edeceğini açıklaması ardından açıklama yapan çocuk hakları savunucusu Kamil Altay, "Koalisyon hükumetinin bin-bin 500 çocuğu alabiliriz açıklamasını samimi bulmuyoruz" dedi. Daha önceleri mülteci çocukların koruma altındayken kaybolduklarını söyleyen Altay, "Önceki senelerde yaklaşık 9 bin çocuğun koruma altındayken kaybolduğunu ve bu konuda sağlıklı bir bilginin kamuoyuyla paylaşılmadığını da gözlemliyoruz. Onun için bu konuyu samimi olarak görmediğimizi belirtelim" şeklinde konuştu.
Alman Gençlik Dairesi'nin binlerce çocuğu kendi değerlerinden kopardığını iddia eden Altay, şöyle devam etti:
Şimdi bin - bin 500 çocuğu koruma altına alsalar bile, bu çocukların öz değerlerinde bu çocuklara sahip çıkabilecek insanları bulamayacaklar. Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Hakları Sözleşmesine göre mülteci çocukların öz değerlerine hassasiyet gösterilmesi gerekiyor. Bu çocuklar yurtta veya yabancı koruyucu ailelerde anadil, kültür ve dini değerlerini kaybetmeye mahkum olacaklar" dedi.
2018 yılında Almanya'da 52 bin çocuğun koruma altına alındığını söyleyen Altay, "Bu çocukların 24 bini Alman olarak kayıtlara geçiyorken 28 bini göçmen olarak kayıtlara geçmiş. Alman olarak kayıt altına alınan çocukların içerisinde de göçmen çocuklar var" ifadelerini kullandı.
Ailelerinden alınan çocukların konsolosluklara bildirilmesi gerektiğini fakat bildirilmediğini dile getiren Altay şöyle devam etti:
Konsolosluklara verilmemiş, yakın akrabalarına verilmesi gerekiyor verilmemiş, öz değerlerine hassasiyet gösterilmemiş, kardeşler birbirinden ayrılmış, aile bütünlüğü dağılmış ve aynı zamanda da anadilde konuşmaları dahi yasaklanmış. Oysa BM Çocuk Hakları Sözleşmesine göre göçmen çocukların öz değerlerini korumak devletin görevidir. Viyana Konsolosluklar Sözleşmesine göre Türk çocukları konsolosluklara bildirilmesi gerekiyorken bildirilmemekte. Bunun gibi pek çok yasa ihlali var"
'Muhammedler Markus oluyor, Hasanlar Hans oluyor'
Altay, "Her sene binlerce çocuğumuzu Gençlik Dairesi koruması altında kaybediyoruz. Muhammedler Markus oluyor, Hasanlar Hans oluyor. Koruma altına alınan çocukların sayısında göçmen çocukların sayısının yüksek olması bizleri endişelendiriyor. Savaşta bile 4-5 bin çocuk kaybetmiyoruz ama Gençlik Dairesi'nin koruması altında rahatlıkla senede 4-5 bin çocuğu kaybettiğimizi söyleyebiliriz" diye konuştu.
2010 ile 2018 yılları arasında yaklaşık 481 bin çocuğun koruma altına alındığını belirten Altay, "Bu gerçekten ciddi bir rakam. Bu çocukların içinde ne kadarının göçmen olduğu Türk ve Müslüman olduğu bilinmemekte. Bir ağacı dahi kayıtlara geçiren Alman Devleti böylesi hassas konuda kayıt tutmadığını samimi bulmuyoruz. Türk ve Müslüman çocukların ne kadar olduğunu ve hangi gerekçelerle alındığını bu çocukların kaçının eve döndüğünü biz öğrenmek istiyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.
Alman hükumeti aldığı kararla, çoğu acil tedaviye ihtiyaç duyan ve 14 yaşından küçük refakatsiz çocuklardan oluşan bin 500 çocuğu ülkeye kabul edeceğini duyurmuştu. - BERLİN
Son Dakika › Güncel › Çocuk Hakları Savunucusu Altay Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?