Fransız senarist ve yönetmen Claire Denis, Doha Film Enstitüsünce düzenlenen "2024 Qumra Sinema Günleri"nde ustalık sınıfında konuştu.
New York Film Festivali eski direktörü Richard Pena moderatörlüğünde, Doha İslami Eserler Müzesi Oditoryumu'nda gerçekleştirilen etkinliğe, çok sayıda amatör film yapımcısı ile yönetmen katıldı.
Denis, senaryo yazım sürecinde karakterlerin perspektifinden senaryoyu defalarca elden geçirdiğini ifade ederek, her karakterin gözünden senaryonun bir bağlama oturmasının, filmin hikayesinin anlaşılmasında etkili olduğunu söyledi.
Sömürge öncesi ve sonrası Batı Afrika'da yaşanan değişimi ele alan filmleriyle tanınan Denis, Afrika'da yaşadığı 14 yıl boyunca edindiği deneyimleri filmlerinde anlatmaya çalıştığını belirterek, "Afrika'da bağımsızlık için güçlü bir mücadele vardı. Bu konuda çok fazla şey bilmeden o zamanlar çocukken var olan bir şeyin sonuna ulaştığımızı biliyordum. Değişimin, en iyisi olduğunu ve geleceğin daha parlak ve daha iyi göründüğünü anlıyordum." dedi.
"İşbirliği konusunda ısrarcı olmalısınız"
Claire Denis, bir sinema filmini meydana getirebilmek için işbirliğinin önemine işaret ederek, "İşbirliği konusunda ısrarcı olmalısınız. Bu kendinize güvenin de bir işaretidir. Ben yapacağım filmleri başka insanlarla tartışmaktan çekinmedim. İşler hakkında yüksek sesle konuşabilmek çok kıymetli. Bence sinema sektöründe olmanın en iyi yanı da bu." değerlendirmesini yaptı.
Hiçbir filmde şiddeti asla karşılıksız olarak tasvir etmeyeceğini vurgulayan Denis, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şiddet, bir yanardağ gibidir. Siz yeşil çimlerin üzerine uzanıp mavi gökyüzünü seyrederken aniden patlayan bir yanardağ. Şu an da şiddetin her yanı sardığı ve duygularımızı incittiği bir dünyadayız. Bunun üzerine bir film yapmak istediğimi sanmıyorum. Ancak her zaman senaryonun şekillendiği ve aniden şiddetin patlak verdiği bir an vardır."
Etkinlik kapsamında ayrıca yönetmen Kamal Aljafari'nin "A Fidai Film" ve Amanda Nell Eu'nin "Tiger Stripes" filmlerinin gösterimi gerçekleştirildi.
Claire Denis hakkında
Avrupa'nın seçkin yönetmenlerinden kabul edilen Claire Denis, sinemasında çoğunlukla Afrika'da geçen çocukluk hatıralarını konu edindi.
Denis, Afrika'daki sömürgeciliğe odaklanan 1988 yapımı "Çikolata" filmiyle Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye'ye aday gösterildi.
Yıllar içinde "US Go Home", "Nenette et Boni", "Beau Travail", "Vendredi Soir", "35 Rhums" gibi filmlere imza atan usta yönetmen, "Öğle Güneşinde Yıldızlar" filmiyle 2022 Cannes Film Festivali'nde Büyük Ödüle layık görüldü.
Son Dakika › Güncel › Claire Denis, Doha Film Enstitüsü'nde Sinema Günleri'nde Konuştu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?