CHP Milletvekili Aygün ve Gazetecilerden Tazminat Talebine Ret

Murat Kaya - Tokat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, dönemin Tunceli İl Jandarma Alay Komutanı emekli Kurmay Albay Namık Dursun'un, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün Tunceli Baro Başkanı iken yaptığı basın açıklamasıyla kişilik haklarına saldırıda bulunduğu iddiasıyla Aygün ile bu açıklamaların yayınlanmasında sorumluluğu bulunan Doğan Gazetecilik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan ve 4 gazeteciye açtığı 30'ar bin TL'lik manevi tazminat talepli davayı reddetti.

Tokat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yazılan gerekçeli kararda, 2004-2006 yılları arasında Tunceli İl Jandarma Alay Komutanlığı görevini yapan emekli Kurmay Albay Namık Dursun'un, 11 Nisan 2005'de "kişilik haklarına saldırı olduğu" gerekçesiyle Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, Doğan Gazetecilik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan ve gazeteciler Celal Başlangıç, Hasan Poyraz, Ali Gürbüz ile Hasan Bayar aleyhine, ayrı ayrı, 30'ar bin liralık manevi tazminat talepli dava açtığı ve bu davaların mahkemece birleştirildiği hatırlatıldı.

-"Aygün'ün açıklamaları kişilik haklarına saldırı"-

Kararda, davacı Namık Dursun'un avukatı Süleyman Kaya aracılığıyla mahkemeye sunduğu dava dilekçesinde, "eski Tunceli Barosu Başkanı avukat Hüseyin Aygün'ün, 13 Şubat 2005'de insan Hakları Derneği Elazığ Şubesi'nde, 'Tunceli Alay Komutanı ne yapmak istiyor-' başlıklı yazısı ile basına bir açıklama yaptığı ve bu açıklamalarla davacı Dursun aleyhine asılsız isnatlarda bulunulduğunu" bildirdiği aktarıldı.

Avukat Kaya'nın dilekçesinde, "Aygün'ün açıklamalarının, gerçekten tamamen uzak, Dursun'un kişiliğini toplum karşısında küçük düşürücü ve toplum tarafından kötülenmesini amaçlayıcı ifadelerle gerçekleştirildiği" iddialarının yer aldığı anlatılan kararda, dilekçeye göre, "söz konusu basın açıklamasındaki ifadelerin, 14 Şubat 2005 tarihli "Ülkede Özgür Gündem" gazetesinde, 21 Şubat 2005 tarihli Radikal Gazetesi'nde yer aldığı, açıklamalar nedeniyle Dursun'un Tunceli ve Elazığ Cumhuriyet Başsavcılıklarına suç duyurularında bulunulduğu" ifade edildi.

Kararda, Dursun'un avukatı Kaya'nın dava dilekçeleriyle, açıklama yapan CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün ile bu açıklamaların yayınlamasında sorumlulukları olan Doğan Gazetecilik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan, dönemin Radikal Gazetesi yazarı Celal Başlangıç, dönemin Radikal Gazetesi Genel Yayın Müdürü olduğu belirtilen Hasan Poyraz, Ülkede Gündem Gazetesi imtiyaz sahibi Ali Gürbüz ve Ülkede Gündem Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Hasan Bayar'ın, "kişilik haklarına saldırı" gerekçesiyle, ayrı ayrı 30'ar bin TL'lik maddi tazminat ödemelerine mahkum edilmelerinin istendiği dile getirildi.

Kararda, bu dava dilekçelerine karşılık, davalı tarafların avukatlarınca mahkemeye sunulan cevap dilekçelerinde, fahiş olan tazminat talepli davanın reddinin talep edildiği de vurgulandı.

-Mahkemenin kararı-

Tokat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi gerekçeli kararında, Anayasa'nın 28. maddesinde yer bulan "basının özgür olduğu" güvencesine ve bu ilkeyi güçlendiren 5187 Sayılı Basın Yasası'ndaki düzenlemelere dikkat çekilerek,

"Basın, olayları izleme, araştırma, değerlendirme, yayma ve böylece kişileri bilgilendirme, öğretme, aydınlatma, yönlendirme yetki ve sorumluluğuna sahiptir. Basın dışı bir olaydaki davranış biçiminin hukuka aykırılık oluşturduğu kabul edildiği durumlarda, basın yoluyla yapılan bir yayındaki olay hukuka aykırılık oluşturmayabilir. İşte basının bu nedenle ayrı bir konumu bulunmaktadır" denildi.

Basının ayrıcalık taşıyan konumu ve özgürlüğünün, tüm özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmadığına da dikkat çekilen kararda, kişilik haklarına saldırı konusunda temel ölçütün kamu yararı olduğuna ve yayının salt toplumun yararı gözetilerek yapılması gerektiğine de vurgu yapıldı.

Davalılardan Hasan Poyraz'ın gazetenin yetkili ve görevlileri arasında bulunmadığının görüldüğü belirtilen kararda, bu davalı yönünden dava dosyasının, husumet nedeniyle reddine karar verildiği bildirildi.

Kararda, şu ifadeler yer aldı:

"Deliller incelendiğinde, söz konusu basın açıklamalarının ve haber yazılarının davacının kişilik haklarına yönelik bir saldırıyı içermediği ve eleştiri hakkı kapsamında kaldığı, bu haliyle davacı tarafın davalı taraftan manevi tazminat talep hakkının bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır."

Mahkeme, 30'ar bin TL manevi tazminat talepli davanın reddine hükmetti.

-Karar temyize gönderildi-

Davacı Namık Dursun, mahkemenin bu kararını 13 Şubat 2013'de yazdığı bir dilekçeyle incelenmek üzere Yargıtay'a gönderdi.

Temyiz dilekçesinde, mahkemenin verdiği kararın haksız, yasaya ve yönteme aykırı olduğu iddia edildi.

Yayıncı: Sabri Çelebioğlu - İSTANBUL