CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından hazırlanan 'Su Kanunu Tasarısı'nı eleştirerek, hayati önemdeki suyun geleceği konusunda kamuoyunun bilgilendirilmesi gerektiğini söyledi.
CHP'li Toprak, Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından hazırlanan 'Su Kanunu Tasarısı'nın kamuoyuyla paylaşılmasını, Türkiye ve tüm yurttaşların geleceğini ilgilendiren böylesine hayati bir düzenlemenin toplumda tartışmaya açılması gerektiğini söyledi. CHP'li Toprak, Orman ve Su İşleri Bakanlığı bünyesinde yeni oluşturulan Su Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan tasarının, su konusundaki dağınık yetki ve sorumlulukları 'Tek elde' toplama gerekçesine dayandırıldığını ancak, sürecin daha karmaşık ve her türlü siyasi müdahaleye açık hale getirdiğini öne sürdü. Suyun, enerji gibi geleceğin en stratejik maddeleri arasında olduğunu kaydeden Toprak, şunları söyledi:
"Araştırma ve siyasi projeksiyon çalışmalarında gelecekte küresel düzeyde su savaşlarının çıkması olasılığı en kuvvetli ihtimaller arasındadır. Türkiye'nin bulunduğu coğrafyada en kısıtlı varlık sudur. Dicle, Fırat, Asi nehri gibi sınır aşan sular konusunda çeşitli sorunların gündemde olduğu da bilinmektedir. Tam da bu aşamada hazırlanan Su Kanunu Tasarısı'nın, öncelikle tüm toplumun geleceğini ilgilendirmesi nedeniyle, açık ve şeffaf biçimde tartışılması gerekmektedir. Oysa her zaman olduğu gibi hükümet kapalı kapılar ardında bir tasarı hazırladığı gibi, şimdi de muhtemelen bir gecede bunu TBMM'ye getirip komisyon ve genel kuruldan çoğunluğuna dayanarak geçirecektir."
CHP'li Toprak, tasarının getirdiği düzenlemeler arasında yer alan, Türkiye'nin yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının, kaynak sularının, ırmak, dere, nehir ve göl ve göletlerin kullanım hakkının 49 yıllığına yerli veya yabancı kullanıcılara devredilmesinin stratejik anlamda çok kritik bir düzenleme olduğunu savundu. Toprak, doğal kaynakların ve ekosistemin korunmasının, suyun ülke çıkarları doğrultusunda kullanımı ve planlanmasının hayati olduğuna dikkat çekti.
Toprak, hazırlanan tasarının ekosistemin sürdürülebilirliğini, suyun kendini yenileyebilme kapasitesini, suyun toprağın bütünleyici bir parçası olduğunu göz ardı ettiğini, tasarıda, orman suları, akarsu, içme suyu kaynakları, jeotermal sular, tarımsal kullanım amaçlı sular arasında da 'Kullanım ve su varlığının korunması" yönünden hiçbir ayrım gözetilmediğini öne sürdü.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, getirilmek istenen yasayla, devletin kendi suları üzerindeki egemenlik ve kullanım haklarından vazgeçtiğini ileri sürerek, tasarıda suyun, ticari bir meta olarak değerlendirildiğini bildirirken, "Tasarı ile, yeraltındaki durgun veya hareket halindeki sular, kaynak suyu, memba, çay, dere, nehir, ırmak, tabii ve suni göller ile, geçiş ve kıyı suları, özetle tüm su kaynaklarının 49 yıllığına devredilmesi, özelleştirilmesi, uluslararası veya yerli su işletmecilerine satılması, kullanım hakkının devri öngörülmektedir. Tüm topluma ait ülke su varlığının, böyle bir devre konu edilmesi düşünülemez" dedi.
Su kaynaklarının akış, debi ve birikimleriyle, kendini yenileme ölçümlerini yapan Elektrik İşleri Etüd İdaresi'nin (EİEİ) kapatılmasının ciddi boşluk doğurduğunu dile getiren Toprak, EİEİ'de kapatılmasının yılların deneyimi ve uzmanlığı bir günde yok ettiğini öne sürdü.
DHA(BY/İD) - Ankara
Son Dakika › Güncel › CHP'li Toprak, Su Kanun Tasarısı'nı Eleştirdi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?