CHP'li Tanrıkulu, Habur'da Şoförleri Dinledi

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ve CHP İzmir Milletvekili Bülent Baratalı, Şırnak'ın Silopi İlçesi'nde, Belediye Başkanı BDP'li Emin Toğurlu ile görüştü. Başkan Toğurlu, "Sadece operasyonlar dursun, huzur gelsin. Bizim için en büyük program budur. En büyük yatırım bizim için budur" dedi. Habur Gümrük Kapısı'nda da incelemelerde bulunan CHP heyeti Irak'a yük taşıyan kamyon şoförleriyle de bir araya gelerek sorunlarını dinledi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, CHP İzmir Milletvekili Bülent Baratalı ile birlikte Şırnak'ta sivil toplum örgütleri temsilcileri, belediye başkanları ve kamyon şoförleriyle görüştü. CHP Şırnak İl Başkanı Çınar Ökten'in de bulunduğu CHP'li heyet, Şırnak'taki görüşmelerinden sonra sabah erken saatlerde geldikleri Silopi İlçesi'nde ilk olarak kamyon şoförleri ile görüştü.

Kamyon sürücüleri, Irak'a bedava yük taşıdıklarını belirterek, "Yurt dışına bedava ihrcaat olur mu? İhracaatçılar kamyonculara nakliye parası ödemiyor. Biz de mecburuz bu işi yapmaya. Çünkü bölgede iş yok. Bu milletin yararını düşünen, bu millete sahiplenen her kim olursa olsun, başımızın üstünde yeri vardır" demesi üzerine CHP İzmir Milletvekili Bülent Baratalı, "Bu düzeni değiştireceğiz. Artık biraz da fakirler yesin. Tabi sizlerin desteğiyle ancak olabilir. Bize destek verin bu düzeni beraber değiştirelim" dedi.

CHP heyeti, daha sonra Habur Gumrük Kapısı'na gitti. Ticari ve özel araçlar ile Irak'a çıkış yapmak için yağmur altında araç kuyruğunda bekleyen şoförler ile görüşen CHP heyeti, bol bol not aldı. Burada bekliyen araç sürücüleri, gümrük kapısının Irak tarafında sorun yaşamadıklarını belirterek, Türkiye tarafından uzun süre beklemek zorunda kaldıklarını söyledi. Sürücülerin şikayetleriyle ilgili notlar alan CHP'liler, daha sonra Habur Gümrük Müdürlüğü yetkilileriyle basına kapalı bir görüşme yaptı.

Yapılan görüşme sonrasında Habur Gümrük Kapısı'nda konuşan CHP İzmir Milletvekili Bülent Baratalı, kamyon şoförü ve kapıdan geçiş yapan diğer sürücülerle, yetkili ve emniyet mensuplarıyla görüştüklerini belirterek, sorunlarını ve sıkıntılarıyla ilgili bilgiler not ettiklerini söyledi. Baratalı, sorunlarla ilgili hazırladıkları notları TBMM'de görüşeceklerini ve sıkıntıları dile getireceklerini anlattı.

Silopi'ye dönen CHP'liler, KESK temsilcileri ile bir görüşme yaptıktan sonra BDP'li Belediye Başkanı Emin Toğurlu'yu makamında ziyaret etti. Başkan Toğurlu, ilçenin sorunları hakkında kısa bir bilgi verdikten sonra siyasi olarak beklentileri ve yapılması gerekenleri bir bir anlattı. CHP'nin eski misyonuna kavuşması ve yeni bir vizyon yaratması gerektiğini savunan Toğurlu, "CHP, bölgedeki olaylardan habersiz değil ama çok uzak. Bölgenin mevcut sorunları bellidir. Bunları uzun uzun anlatmaya gerek yok. Birebir bu işin tanığı ve sanığı olduğunuz bir meseledir. Bizim, bölge olarak hiçbir yatırım programına ihtiyacımız yok. Sadece operasyonlar dursun, huzur gelsin. Bizim için en büyük program budur. En büyük yatırım bizim için budur. En büyük paketi bize sunacak olsalar bizim tek isteğimiz olur, o da operasyonlar dursun. İşte o zaman savaş biter, kargaşa biter. Hiçbir bölge, bölgemiz kadar zengin değildir. Yer altı yerüstü zenginliği ve genç nüfusu ile kendisine yetecek seviyededir. Türkiye'ye bile yetebilecek düzeydedir" dedi.

Silopi'de 12 yıl imamlık yaptıktan sonra BDP'den siyasete girerek, belediye başkanı seçildiğini anlatan Toğurlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ben 12 yıl imamlık yapan biriyim. Silopi merkez camiden istifa ederek buraya geldim. Ama AKP'de hiçbir dinin ruhunu göremiyorum. Sadece Doğruyol, ANAP ve MHP'nin en radikal çizgisinde gidenleri bir araya getiren 8 yıllık bir iktdardır. ve Türkiye'nin bu sorunları çözeceğine hayatımda inanmadım inanmıyorum da. Ama bu sorunları gerçekleştirecek biri varsa o da Türkiye'deki Sosyal Demokrat insanlardır. CHP dahi Kürt sorununa net olmazsa kaybeder. Birileri bölgeye gelip, 'Bölgenin sorunu ekonomiktir, işsizliktir' deyip, 'Buraya fabrika yapın' diyor. Buraya fabrika yapılmaz, buradaki sorunu çözmeden dağdaki adamı indirmeden, sen Cudi'den ne yol geçirirsin, ne fabrika açarsın, ne burada işsizliği giderirsin, ne de iş imkanı yaratırsın. Sen bu insanların varlığını kabul etmeden, bunların hiçbirini gerçekleştirmezsin. Sen beni bilinmeyen kişi olarak, bilinmeyen dil olarak ilan ettiğin müddetçe, ben seni hayatta tanımam, elimden gelen neyse ben de onu yapacağım. Ama belki elimden her şey gelmez, ama ben rahat etmiyorsam, seni de rahat bırakmam."