CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, referandum sürecinde herkesi mücadeleye çağırarak, "Demokratik bir savaşa hazır olmalıyız. Bu öneriyi getirenleri pişman etmeliyiz. Korkunun bizi yönetmesine izin vermeyelim. Zafer, korkuyu yok edenlerin olacak" dedi.
Antalya'da, merkez Muratpaşa Belediyesi ile Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Şubesi, Adalet ve Demokrasi Haftası dolayısıyla CHP Genel Başkanı Öztürk Yılmaz, ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başkan Yardımcısı Nihal Kızıl'ın katıldığı 'Cumhuriyet Şehitlerimiz ve Türkiye Gündemi' adlı konferans düzenledi. Muratpaşa Belediyesi Kültür Salonu'nda düzenlenen etkinlikte konuşan CHP'li Öztürk Yılmaz, referandum sürecinde herkesin kendi iradesini kullanarak mücadele etmesi gerektiğini söyledi.
Darbe girişiminden önce başka ülkelerin Ak Parti'den kimsenin yüzüne bakmadığını belirten Yılmaz, darbe girişiminin Ak Parti'nin işine yaradığını iddia etti. Öztürk Yılmaz, OHAL ile her şeyin yapısının değiştirildiğini kaydederek toplumun genetiğinin değiştirildiğini söyledi. Yılmaz, "Demokratik bir savaşa hazır olmalıyız. Bu öneriyi getirenleri pişman etmeliyiz. Korkunun bizi yönetmesine izin vermeyelim. Zafer korkuyu yok edenlerin olacak. Bundan daha kritik bir dönem olamaz. Demokrasi rafa kaldırılıyor" dedi.
'BİR GÜN DAHİ MECLİSTE OTURMAYACAĞIM'
Öztürk Yılmaz, Türkiye'nin yumuşak karnından vurulduğunu ileri sürerek, bundan sonra birgün dahi mecliste oturmayacağını söyledi. Herkesin kukla olduğunu anlatan Yılmaz, "Milletvekillerinin yetkisi elinden alınıyor. Bu bir hırsızlıktır. Esaret yaşarken bu kadar zorlanmamıştım. Buna bir cevabımız olmalı. Milli irade fetişizmini onlara dar etmeliyiz. Milli iradenin bunu istemediğini onlara göstermeliyiz. Ben halka güveniyorum" diye konuştu.
REHİNLİĞİNİN 97'NCİ GÜNÜNDEKİ ANISI
CHP'li Öztürk, Musul Başkonsolosu iken IŞİD tarafından rehin alındığı günlerde yaşadığı bir anıyı da dinleyiciler ile paylaştı. Öztürk, anısını şöyle anlattı:
"101 gün esir kaldım. Esaretin 97'nci günüydü. İnsanların yıkıldığı andı ve ben de umutsuzdum. Hükümet bizi satmaya başlamıştı, öyle bir dönemdeydik. Uyku yoktu, teröristlerle birlikteydik. Umutsuzduk, o güne kadar hiç gözümden yaş gelmemişti. 97'nci gün hüzünlendim, içimden Allah'la konuştum. 'Ben çok mu büyük bir günah işledim, niye çektiriyorsun' dedim. 30 kilo kaybettim, hiçbir şey yiyemiyordum. Bana bir şey söylemesini istedim. Böyle devam etmek istemediğimi söyledim. O esnada hafif dalmışım, sanki bir el sağ omzuma dokundu. 'Kalk çocuk gidiyorsun' dedi. Hayatımın en mutlu anıydı. O Atatürk'ün sesiydi ve ben 3 gün sonra kurtuldum. Ölümden döndüm."
'SORUNUN TEK SAHİBİ BAHÇELİ'
ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan ise mücadele azminin ortaya konması gerektiğini söyledi. Korkunun toplumu sindirme yöntemi olduğunu aktaran Çölaşan, hedef kitle belirleyerek referandum çalışması yapılması gerektiğini anlattı. Çölaşan, "Bugünkü sorunun tek sahibi Devlet Bahçeli'dir. MHP tabanı böyle değil. Bu tabana yönelik çalışmalar yapmalıyız. Yan yana birlikte o hedef kitle üzerinde çalışmalıyız. Sandığa gitmeyenleri sandığa götürmemiz gerekiyor. Halkın korkusunu yenmemiz lazım" dedi.
- Antalya
Son Dakika › Güncel › CHP'li Öztürk: Korkunun Bizi Yönetmesine İzin Vermeyelim - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?