CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, "Mağlup olmadan önce Hitler de Stalin de güçtü" sözlerini, "Bir ülkede kuvvetler ayrılığı yok ise hiç kimse ebediyen iktidarda kalamaz. Hiç kimse kendisini halktan seçimlerde aldığı oyu meşruiyetin tek şartı olarak görmesin" diye değerlendirdi.
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Gazeteciler Sendikasını TBMM'de kabul etti.
-RAPOR SUNDULAR-
TGC Başkanı Turgay Olcayto, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü olduğunu hatırlatarak, "Sahada görev yapan muhabir, kameraman ve foto muhabiri arkadaşların günü bir anlamda. En zor koşullar altında çalışan grupta bu arkadaşların grubu. Çok büyük baskılar altında çalışıyorlar. İktidarın son zamanlarda gazeteciler üzerinde giderek yoğunlaşan baskısı özellikle toplumsal olaylarda gazetecilere yönelik polis şiddeti artık doruğa ulaşmış durumda. Biz de bu konuda hazırladığımız raporu Meclis'te grubu bulunan dört partinin başkanvekillerine takdim etmek istedik" dedi.
-"HEM İŞ GÜVENCELERİ HEM CAN GÜVENCELERİ KALMAMIŞTIR"-
TGS Genel Başkanı Uğur Güç de, "Artık gazetecilik mesleğini yapabilmenin imkanları çok sınırlanmıştır. Medyada da bir hakim gruplar buradaki gazeteci arkadaşların üzerine baskı uygulamaktadır. Bu baskılar neticesinde haber yapabilmek zorlaşmıştır, basın özgürlüğü güvence altında değildir. Gazeteci arkadaşlar yaptıkları haberler yüzünden işlerinden olmaktadır. Hem iş güvenceleri hem can güvenceleri kalmamıştır. 212 sayılı yasa 1961 yılında kabul edilmiş fakat bugün bu yasaya göre çalışan gazeteci sayısı çok az kalmıştır hatta sadece basın kartı sayısı ile sınırlıdır" diye konuştu.
Hamzaçebi ise, "Yarın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü. Tüm çalışan gazeteci arkadaşlarımızın bugünü şimdiden kutluyorum. Tam 53 yıl önce çıkan bir yasanın gazeteci arkadaşlarımıza vermiş olduğu haklar bugün maalesef daha ileriye taşınamadığı gibi bu hakların çok daha gerisine gidilmiştir" dedi.
-"BENİM YARGIMI YARATMA MÜCADELESİDİR"-
Demokrasinin kuvvetler ayrılığı demek olduğuna dikkat çeken Hamzaçebi, şöyle devam etti:
"Demokrasi iletişim özgürlüğü, basın özgürlüğü demektir. Kuvvetler ayrılığının olmadığı, yürütmenin yargıya müdahale ettiği, yargıyı kontrolü altına almaya çalıştığı bir ülkede demokrasiden söz etmek mümkün değildir. Bugün böyle bir tablo ile karşı karşıyayız. Bugün Türkiye'de yürütülmekte olan mücadele yargıya hakim olma "benim yargımı' yaratma mücadelesidir. Demokrasi basın özgürlüğü demektir, iletişim özgürlüğü demektir. Bu özgürlükler güçlü sivil toplumun güçlü kamusal alanın olduğu demokrasilerde vardır. Eğer insanlar, vatandaşlar, bireyler iletişim özgürlüğüne sahip değil ise basın özgürlüğü yok ise vatandaşın haber alma kanalları tıkanmış demektir. Bu yine bizim demokrasimizin çok önemli bir sorunudur.
Demokrasiler daima güçlü sivil toplumdan beslenir. Sivil toplum iknaya ve uzlaşmaya dayanır. İkna ve uzlaşma özgür bir tartışma ortamını gerekli kılar.
Son krizde çok daha açık bir şekilde ortaya çıkmıştır ki medya iktidar yanında yer almak veya cılız da olsa iktidar karşısında yer almak gibi bir ikilem ile karşı karşıya kalmıştır. Özgür eleştiri ortamı maalesef yoktur. Özgür habercilik yoktur. Bugün medya patronları kriz fırsatçılığı yapmaktadırlar. Bu krizden hareketle gazeteci arkadaşlarımızın işlerine son verilebilmektedir. Bunları kabul etmek mümkün değildir.
Biz CHP olarak gazeteci arkadaşlarımızın bu sektörün her türlü güvenceye sahip olmasını hem kendilerinin yaşam kalitesinin iyileştirilmesi açısından hem de vatandaşın haber alma özgürlüğünün sağlanması açısından şart görüyoruz. 212 sayılı yasanın getirmiş olduğu haklar çok daha güçlü bir hale getirilmeli. Çok daha ileri taşınmalı ki vatandaş haber alma özgürlüğüne sahip olsun ve demokrasi kalitemiz yükselsin."
-"BİR ÜLKEDE KUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE HİÇ KİMSE EBEDİYEN İKTİDARDA KALAMAZ"-
Bir basın mensubunun, "Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Mağlup olmadan önce Hitler de Stalin de güçtü' dedi, nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Hamzaçebi, "Bir ülkede kuvvetler ayrılığı yok ise hiç kimse ebediyen iktidarda kalamaz, hiç kimse güçlü kalamaz, kendisini güçlü zannedenler bir gün halkın oyuyla, seçimle o güçlerini kaybettiklerini göreceklerdir. Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülmekte olan bir tasarı var. İnternet ortamındaki haberleşmeye sansür getirecek düzenlemeler orada vardır, bu da son derece tehlikelidir. Hiç kimse kendisini halktan seçimlerde aldığı oyu meşruiyetin tek şartı olarak görmesin. Bu oy kaybedileceği gibi halktan alınan destek ortadan kalkacağı gibi halktan alınan destek seçimlerde alınan destek meşruiyetin tek şartı değildir. Demokrasilerin yine önemli problemlerinden birisi budur. O güce dayanarak her türlü otoriter uygulamayı deneyen hükümetler bir gün o desteğin de arkalarında kalmadıklarını görürler. Hükümetler doğru ve adil işler yaptıkları ölçüde meşrudurlar" yanıtını verdi.
Son Dakika › Güncel › CHP'li Hamzaçebi: Hiç Kimse Seçimlerde Aldığı Oyu Meşruiyetin Tek Şartı Olarak Görmesin - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?