CHP'li Belediye Başkanlarından Başbakan'a Tepki

Çanakkale'nin CHP'li Belediye Başkanları, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Alman vakıflarıyla çalışan CHP ve BDP'li belediyelerin terör örgütüne para aktardığı yönündeki sözlerine tepki gösterdi. Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, "Terör örgütüyle Oslo'da yürütülen müzakerelerin gün yüzüne çıkmasıyla gündemi değiştirmek üzere yapılan bu çirkin iftiranın, kendi yaptıklarının kamuoyunda yaratacağı tepkiyi örtmek üzere planlandığı da açıkça ortadadır" dedi.

Başbakan Eroğan'ın, "Alman Vakfı, BDP ile CHP'li belediyelere para veriyor. Bu para PKK'ya gidiyor" sözleri üzerine, Çanakkale'nin CHP'li belediye başkanları ortak basın açıklaması yaptı. CHP İl Başkanı Hamza Karagöz'ün de yer aldığı il binasındaki açıklamaya, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan başta olmak üzere, ilçelerden Bayramiç Belediye Başkanı İsmail Sakin Tuncer, Ezine Belediye Başkanı Halil Büyükerol, Gelibolu Belediye Başkanı Mustafa Özacar, beldelerden ise İntepe Belediye Başkanı Alaaddin Özkurnaz, Kumkale Belediye Başkanı Süleyman Erte, Kepez Belediye Başkanı Ömer Faruk Mutan, Karabiga Belediye Başkanı Muzaffer Karataş, Bolayır Belediye Başkanı Cavit Sezer, Kavak Belediye Başkanı Necati Kopça, Umurbey Belediye Başkanı Vedat Özkan ve Pazarköy Belediye Başkanı Halil Özkan ile çok sayıda partili katıldı.

Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Başbakan Erdoğan'ın tüm CHP'li belediye başkanlarına ağır bir iftirada bulunduğunu öne sürdü. Gökhan, şunları söyledi:

"Deniz Feneri gibi Almanya uzantılı ayıplarını hala kapayamamış iktidar partisinin genel başkanı ve ülkenin başbakanının dünyanın hiçbir yerinde rastlanmayacak bir biçimde sarf ettiği sözleri kendisine ve ülkemizin başbakanı sıfatını taşıyan bir kişiye hiç yakıştıramıyoruz. Ülkemizde terörün gittikçe tırmandığı ve hemen her gün şehit haberleriyle uyanıldığı böyle bir ortamda, partimizin ve belediyelerimizin maruz bırakıldığı bu alçakça iftiraya karşı sessiz kalamazdık."

BARIŞIN KENTİ

Çanakkale'nin CHP'li Başkanları olarak barışın kentinden seslerini yükseltmek istediklerini belirten Gökhan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sayın Başbakan devletin bilgi ve onayı olmadan hiçbir kamu kuruluşunun ve yerel yönetimin yabancı bir kurum ya da kuruluşla kredi ya da hibe anlaşması yapmasının mümkün olamayacağını unutmuş olmalı. Nitekim dün akşam Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Eberhard Pohl, 'Belediyelerle Alman vakıfların yaptığı her sözleşmeden Türk hükümetinin haberi var' dedi. Hükümetin haberi var ise aktarılan paranın nerede, nasıl, kimlerce kullanıldığından da haberi olmaması beklenemez. Sayın Başbakan sanırım yabancı vakıfların sosyal projelerde kullanılmak üzere verdikleri hibelerle, yabancı yatırımcı kuruluşların teknik projelerin finansmanı için verdiği kredileri birbirine karıştırmıştır. Vakıflar kredi verebilen yapılar değildir. Alman, ya da diğer ülkelerin vakıflarının yaptıkları hibeler, yatırımcı kuruluşların kullandırdıkları kredilerin hükümetten bağımsız olması, hazine geri ödeme garantisinden yoksun olması mümkün değildir."

DÜZENLİ İNCELENİR

Belediyelerin yaptıkları tüm harcamaların Sayıştay ve Mülkiye Müfettişlerince düzenli incelendiğinin unutulmaması gerektiğine dikkat çeken Gökhan, şöyle devam etti:

"Belediyelerin bu tür finansmanlar için direkt para aktarabilme şansı zaten yoktur, uluslararası ihale birimi aracılığıyla tüm işlemler yürür. Zaten CHP'li belediyelerin isteseler dahi bu fonlardan faydalanması maalesef muhalefet partisi mensubu oldukları için sanırım biraz zor ve zahmetli olur. Sayın Başbakandan öncelikle Ankara Büyükşehir Belediyesinin yabancı yatırımcı kuruluşlardan aldıkları ve hazineyi ciddi sıkıntıya soktukları aşırı borçlanmanın hesabını vermelerini istiyoruz. Bu nedenle Sayın Başbakanın, terör konusunda son derece hassas günlerden geçildiği şöyle bir dönemde kimseyi töhmet altında bırakmamasını ve gizemli cümlelerle kamuoyunun kafasını karıştırmamasını diliyoruz. Ellerinde var olduğunu iddia ettikleri delillerle birlikte kamuoyunu aydınlatmalarını bekliyoruz. Terör örgütüyle Oslo'da yürütülen müzakerelerin gün yüzüne çıkmasıyla gündemi değiştirmek üzere yapılan bu çirkin iftiranın, kendi yaptıklarının kamuoyunda yaratacağı tepkiyi örtmek üzere planlandığı da açıkça ortadadır?" - Çanakkale