CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, gündemi değerlendirdi

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Türkiye'nin egemenliği ve karasularıyla ilgili Yunanistan'ın ortaya koyduğu aşırı talepkar, şımarık yaklaşımlar ve Sevilla haritalarını kabul etmediklerini belirterek, "Amerikan Büyükelçisi'nin meseleyle ilgili yaptığı açıklamayı, bu açıklamayla sınırlı tutmak açısından 'olumlu' karşılıyoruz ama bugüne kadar ki tüm tutumlarını da olumsuz karşılıyoruz." dedi.

CHP İstanbul İl Başkanlığı'nda düzenlenen gündem toplantısında konuşan Özel, rutin olarak nöbetçi grup başkanvekilinin Ankara'da gündeme dair basın toplantısını İstanbul'da yaptıklarını ifade ederek, sözlerine, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) mücadelesinde hayatını kaybeden sağlık çalışanlarına Allah'tan rahmet, hastalara da şifa dileyerek başladı.

İlk günlerde sağlık çalışanlarına çok ciddi toplumsal destek verildiğini, bunun herkesi mutlu ettiğini kaydeden Özel, "Toplumun tüm kesimleri sağlık çalışanlarına destek için yarış halindeydiler. Haklarının ödenemeyeceği ifade ediliyordu. Türkiye'de sağlık çalışanlarına destek sürerken, ne olduysa oldu sağlık bürokrasisi, özellikle siyaset ve siyasi liderlerin bu konudaki tavırlarında bir başkalaşım ortaya çıkmaya başladı. Her gün yeni bir sağlık çalışanına şiddet vakasıyla irkiliyoruz. Dün Ankara Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yaşananları da hepimiz sosyal medyadan korkarak ve bir sonraki adım ne olacak, o kapı açılırsa ne olacak, o kapının önünde neler oluyor kaygılarıyla izledik." ifadelerini kullandı.

Pandemi sürecinde Türk Tabipleri Birliği'nin (TBB) ilk açıklamasının sağlıkta şiddet yasası çıkarılması olduğunu dile getiren Özel, şöyle devam etti:

"Belki yoğun bakımlar, hastaneler dolduğunda hekimlerin hasta seçmek durumunda kalacakları, tıbbi fayda açısından hangi hastaya daha çok yoğun bakım, ventilatör lazımsa bunu seçmek zorunda kalacakları bir süreçte hekime karşı şiddette caydırıcılığın önemine vurgu yapmışlardı. CHP olarak bu konuda TBB'nin arzu ettiği kanun teklifini Meclis'e verdik ve çağrıda bulunmuştuk. Çok sayıda siyasi parti olumlu görüş bildirmişti. Sağlık Bakanı Koca'nın da talebi doğrultusunda 'Sağlıkta şiddet yasasını çıkaralım.' demişlerdi. Bir maddelik bir şey, istiyorlardı yaptık diye, 'Dostlar alış verişte görsün.' diye bir madde getirdiler. O günden bu güne yaşananlar gösteriyor ki TTB haklıymış. Talep haklıymış, şiddet devam ediyor. Meclis açıldığında TTB'yi, diğer sağlık örgütlerini dinleyerek doğru bir düzenlemenin yapılması şarttır. Meclis'te grubu bulunan siyasi partilere çağrıda daha bulunuyoruz. Tabii dünkü fiziksel şiddeti, geçtiğimiz günlerde başlatıp kurumsal olarak sürdürdükleri MHP liderinin ve temsilcilerinin sağlık çalışanları üzerinde uyguladığı psikolojik şiddetten de bağımsız görmüyoruz. TTB'yi dışarıdan birileri seçiyor gibi gösterip terörize edenler bu tablodan mutlular mı, bunu sormak lazım. TTB ayrı, sağlık çalışanları ayrı demek toplumdan gelen baskıya mazeret üretmek demek."

"Ne TTB kapatılsın ne de herhangi bir siyasi parti kapatılsın"

MHP'nin sözcülerinin sosyal medya hesaplarında "TTB kapatılsın" dediklerini kaydeden Özel, "Vatandaşlarımız da sağlık çalışanları da bu tavrı görsün. Ne TTB kapatılsın ne de herhangi bir siyasi parti kapatılsın. Artık bu hedef gösteren ağızlar kapatılsın. Bunun devamında Rutkay Aziz gibi bir değer, sanatçı onur ödülüne layık görülmüş, herkesin alkışlaması lazım. O da ödülünü almış, sağlık emekçilerine ve TTB'ye hediye etmiş. Ne kadar güzel bir şey. Rutkay Aziz'in bu büyüklüğü karşısında MHP'nin ismi anmaya değmeyecek bir sözcüsü, ağzından çıkanı kulağı duymamış onur ödülünü de layık görmemiş, atıfa da karşı çıkıp 'TTB kapatılsın.' diyor. Sussunlar bir kenarda dursunlar zaten doktorlar üzerine düşeni yapıyor." şeklinde konuştu.

Türkiye'de sınıf bağışıklığı sistemi uygulandığını öne süren Özel, "Kendini koruyabilecek olana kendini koru, parası olmayana, sokaktan geçene, sokakları süpürene, onlara 'Sen hastalan, iyileşirsen sürü bağışıklığına katkın olur, ölen ölür, kalan sağlar bizimdir.' diye bir sınıf bağışıklığı yöntemi var." ifadelerini kullandı.

Özel, İstanbul'daki organize sanayi bölgeleri ve yerleşim alanlarının mercek altına alınması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Van Çatak'taki helikopter hadisesine de değinen Özel, Türkiye Cumhuriyeti'nin hukuk devleti olduğunu, bu meselenin açıklığa kavuşturulması gerektiğini, konuyu Meclis gündemine taşıyacaklarını, bu tür meselelere tavizlerinin olmadığını kaydetti.

Doğu Akdeniz meselesi

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Doğu Akdeniz'le ilgili ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'nin "Sevilla haritası" açıklamasına ilişkin şu değerlendirmede bulundu:

"Bu açıklamaya olumlu yaklaşıyoruz. Doğru bir cevap vermiştir. Buradaki sıkıntı şudur; Ankara'daki büyükelçi, Ankara'yı ve Türkiye'yi teskin etmekte, acaba Amerika'dakiler bildiğini okumakta mıdır, ona bakmak lazım. Fransa'nın hiç işi olmadığı sularda ne işi var? Amerika'nın 10 bin kilometre öteye gelmiş, burada Yunanistan'la tatbikat yapmakta, askeri anlaşmalar imzalamakta, Türkiye'yi eleştiren açıklamalarda bulunmakta, ne çıkarları var anlayabilmiş değiliz. Trump ile Erdoğan arası sözde bu kadar iyiyken, Türkiye-ABD ilişkileri en parlak dönemlerini yaşıyorken, geçtiğimiz haftalarda Amerika'nın Türkiye'ye yaşattıkları müttefikliğe sığmaz. Bu açıklamanın Amerika'nın kalıcı görüşü olmasını temenni ederiz. Türkiye'nin egemenliği ve karasularıyla ilgili Yunanistan'ın ortaya koyduğu aşırı talepkar, şımarık yaklaşımlar ve Sevilla haritalarını zaten bizler kabul etmiyoruz. Amerikan Büyükelçisi'nin meseleyle ilgili yaptığı açıklamayı, bu açıklamayla sınırlı tutmak açısından 'olumlu' karşılıyoruz ama bugüne kadar ki tüm tutumlarını da olumsuz karşılıyoruz."

"Birileri söylüyor diye HDP'yi ittifak ortağımız ilan edecek değiliz"

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar'ın açıklamalarının hatırlatılarak, CHP ile HDP'nin ittifak yapıp yapmayacağının sorulması üzerine Özel, CHP'nin yaptığı ittifakın Millet İttifakı olduğunu, İstanbul'da ise bunun İstanbul İttifakı'na dönüştüğünü ifade etti.

CHP'nin baraj sorunu olmayan iki partiden birisi olduğunu dile getiren Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İttifak barajı aşmak için gerekiyor. Burada CHP'nin bugünden yarına 'Bizim bir ittifaka ihtiyacımız var, yok.' deme gibi bir durumu yok ancak CHP'nin ittifakı geçen seçimlerde Millet İttifakı'ydı. O ittifak ortaklarımızla ilişkilerimizi sürdürmeye devam ediyoruz. HDP'yi, 6 milyonun üzerinde aldığı oyla Meclis'e milletin yolladığı meşru bir partisi olarak görüyoruz. Diğer siyasi partilerle ilişkilenmemizin dışında bir ilişkilenmemiz yok. Birileri istiyor diye HDP'yi şeytanlaştırıyor değiliz. Birileri söylüyor diye HDP'yi ittifak ortağımız ilan edecek değiliz. Mithat hocanın değerlendirmeleri de... Elbette bir siyasi parti yapılacak seçimlerde iktidara gelmek ister. Biz de CHP olarak iktidara gelmek istiyoruz. Türkiye'yle ilgili umudu, hayali olan herkesin bu iradeyi ortaya koyması kadar doğal bir şey yoktur."

Özel, EBA TV'nin çöktüğü iddialarına ilişkin ise Türkiye'deki öğrenci sayısının belli olduğunu kaydederek, bu öğrencilerin tamamı için hazırlık yapılmadıysa Milli Eğitim Bakanı'nın görevini doğru yapmadığını ileri sürdü.