(İSTANBUL) - CHP, İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin İstanbul il yönetimini geçici olarak görevden uzaklaştıran dünkü kararına itiraz etti. CHP Genel Merkez avukatı Çağlar Çağlayan, mahkemenin yetkisiz olduğunu ve Anayasa'nın 79. maddesini ihlal ettiğini belirterek, karara karşı İstinaf ve gerekirse Anayasa Mahkemesi'ne başvuracaklarını açıkladı. Çağlayan, "Mahkeme, İstanbul İl Başkanlığını kimin yöneteceğine ve hangi sınırlar çerçevesinde yöneteceğine karar verdi. Tabii ki bugün mühür bu yanlış kararı verenlerin elinde. Süleyman onlar ama dünya Sultan Süleyman'a da kalmamış, onlara da kalmaz" dedi.
CHP, İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesinin, partinin İstanbul il yönetiminin tedbiren görevden uzaklaştırılmasına ilişkin 2 Eylül 2025 tarihli kararına itirazda bulundu.
CHP Genel Merkezi avukatı Çağlar Çağlayan, süreci ANKA Haber Ajansı'na şöyle değerlendirdi:
"Şimdi, 14 Şubat'tan beri hem kurultayımızın iptali hem de İstanbul İl Kongremizin iptali için zaten halihazırda açılmış 9 tane dava vardı. 14 Ağustos tarihi itibariyle de 10. dava açılmıştı. Bu 10. dava diğerlerinden biraz farklı ve hızlı yürüdü. Davaya cevap dilekçesini biz sunduktan sonra hem kurultayla ilgili hem de İstanbul İl Kongresi ile ilgili davaların tümünde tedbir istemlerinin reddedildiğini yargılamanın sonunda bir karar verilmek üzere yargılamanın devam etmesine karar verildiğini bildirmiştik mahkemeye. Buna rağmen mahkeme bütün tedbir istemlerini reddine rağmen kendisi durumu ayrıca değerlendirdi ve yeterli delil gördüğünü açıklayarak halbuki o delilleri de kararına yazmayarak hiçbir duruşma yapmadığı halde tedbir isteminin kabulüne ve geçici olarak il yönetimimizin görevden uzaklaştırılmasına, İstanbul'dan seçilen kurultay delegelerimizin görevden uzaklaştırılmasına karar verdi.
Karar hukuken kabul edilebilir değil. Hukuka uygun da değil. Bu yüzden dün verilmiş olmasına rağmen gece boyunca yaptığımız çalışmalarla, bugün karara itiraz ettik. Karara itirazımızda öncelikle mahkemenin görevli olmadığını, bu davaya bakamayacağını söyledik. Mahkeme bu davaya gerçekten de bakamaz. Neden? Çünkü siyasi partilerin kongrelerinde seçimler, seçim kurulu eliyle yapılır. Seçim kurulu eliyle yapılan seçimlere itiraz da ancak Yüksek Seçim Kuruluna ve ilgili ilçe seçim kurullarına yapılabilir. İlçe seçim kuruluna yapılan itirazlar İstanbul İl Kongresi'nden sonra 2023 yılında zaten reddedilmişti. 2023 yılındaki retlerden sonra sonuç kesinleşmiş. Kongrede seçilenler mazbatasını almış ve çalışmaya başlamıştı.
"Anayasanın 79. maddesi ihlal edildi"
Ne var ki bu hafta çıkan kararla bu seçim kurulunun yetkisi ortadan kaldırıldı. Anayasanın 79. maddesi ihlal edildi. 79. maddeye göre seçimlerle ilgili karar vermeye yetkili olan Yüksek Seçim Kurulu'nun yetkisini yok sayan mahkeme tedbir istemini kabul etti. Bizim itirazımız başlangıçta bu yönde. Bir de itirazımızda belki çok önemli olduğunu düşündüğüm mahkemelerin siyasi hayata müdahalesi, partileri kimin yöneteceğine müdahalesi yönünden bir itirazımız var. Siyasi partiler anayasadan aldıkları güçle kurulurlar ve anayasa siyasi partilerin kimin tarafından yönetileceğine kongrelerin ve üyelerinin karar vereceğini söylüyor.
"Dünya Sultan Süleyman'a da kalmamış, onlara da kalmaz"
Buna karşın mahkemeler ancak ve ancak kongrelerin yapılmaması durumunda kongre yapılma işleminin hızlandırılmasını sağlayabilir. Ancak bugün mahkeme İstanbul İl Başkanlığını kimin yöneteceğine ve hangi sınırlar çerçevesinde yöneteceğine karar verdi. Tabii ki bugün mühür bu yanlış kararı verenlerin elinde. Süleyman onlar ama dünya Sultan Süleyman'a da kalmamış, onlara da kalmaz.
Yarın öbür gün iktidar değiştiği zaman hukuk devleti yeniden tesis edildiğinde bu tür yanlış kararların önüne geçilecektir. Partimiz açısından tabii ki doğru bir karar değil, üzücü bir karar ama moral bozmuyor Cumhuriyet Halk Partisi. Siyasilerimiz görevlerini yapmaya, doğruları söylemeye devam ediyorlar. Biz başvurularımızı yapacağız. Bu itirazımızın sonucuna göre İstinaf Mahkemesi'ne eğer oradan da doğru sonuç alamazsak Anayasa Mahkemesi'ne başvuracağız. Bu yanlış karardan dönülmesini en yakın sürede sağlayacağız.
"Yakın bir zamanda olağanüstü kongre şartları da oluşacaktır"
Hukuki olarak ne yol izleyeceğimize dair birkaç yol haritamız var. Gerçekleşebilecek ihtimallere göre bu yol haritalarının bazılarını devreye sokacağız ama siyaset hukukunda yıllardır öğrendiğimiz bir şey var. Siyasi meselelere siyasi çözümler üretilir. ve seçmen, halk ne istiyorsa o olur. Sonuçta biz bu davalarda ne yaparsak yapalım, ne kadar kötü kararlar çıkarsa çıksın bir gün delegenin önüne o sandık gidecek.
Aynı halkın önüne bir gün sandığın gideceği gibi. Halk bugün nasıl ki Cumhuriyet Halk Partisi'ni 1. parti yaptıysa, her ankette 1. yapıyorsa yine aynı cevabı verecektir. Hem parti içi mücadelemizle ilgili sandık konulana kadar hem de Türkiye'de sandık konulana kadar mücadelemiz devam edecek.
Olası kararlara karşı, itirazlarımızın reddine karşı başvuracağımız farklı yöntemler var ama anladığım kadarıyla delegelerimiz de tabii o süreci ben takip etmiyorum ama olağanüstü kongre toplanması için bir çağrıda bulunmaya başlamışlar. Cumhuriyet Halk Partisi'nin İstanbul delegeleri duyarlı insanlardır. Cumhuriyet Halk Partisi, hiçbir siyasi partiyi mahkemenin eline bırakmaz. Orayla yönetilmesine izin vermezler. O yüzden onlar da başvurularını yapıyorlar. Yakın bir zamanda olağanüstü kongre şartları da oluşacaktır. Sandık konduğu zaman sonucuna da herkesin razı olması gerekecektir."
Son Dakika › Güncel › CHP'den Mahkeme Kararına İtiraz - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?