(ANKARA) - CHP, yüksek rütbeli askerlerin emeklilik yaş haddinin cumhurbaşkanı tarafından yükseltilmesi yetkisi tanıyan ve turizm işçilerinin haftalık iznini 10 günde bir yapmasını düzenleyen 7553 sayılı Kanun'un yürürlüğünün durdurulması ve iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde dava açtı.
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın ve Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, yüksek rütbeli askerlerin emeklilik yaş haddinin Cumhurbaşkanı tarafından yükseltilmesi yetkisi tanıyan ve turizm işçilerinin haftalık iznini 10 günde bir yapmasını düzenleyen 7553 Sayılı Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun hakkında yürürlüğünü durdurma ve iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulundu. Başvurunun ardından açıklamalarda bulunan Günaydın, gerekçeleri şöyle anlattı:
"7533 Sayılı Kanun'un hem iptali hem de yürürlüğünün durdurulması için başvurumuzu gerçekleştirdik. Kara Kuvvetleri'nde muharip sınıfı general, Deniz Kuvvetleri'nde güverte veya deniz sınıfı amiral ve Hava Kuvvetleri'nde pilot sınıfı general dışındaki muharip sınıf general veya amirlerin de korgeneral veya koramiral olabilmesini liyakat esasının lağvedilmesi olarak görüyoruz. Yine liyakat esasının aksine YAŞ kararı ile aynı rütbede hizmete devam edebilecek general ve amiral sayısının 36'dan 60'a çıkartılabilmesi, zaruri hallerde 47'den 75'e çıkartılabilmesi, böylece orduda kadrolaşma için gerekli zeminin yaratılması; yine liyakat ilkesinin aksine kuvvet komutanlarının, orgenerallerin ve oramirallerin emeklilik yaş haddinin Cumhurbaşkanı tarafından 72 yaşına kadar uzatılabilmesi... Bir başka hüküm, 14 Temmuz 2025 tarihi itibarıyla tümgeneral, tümamiral, tuğgeneral ve tuğamiral rütbelerinde bulunan muharip sınıf personel bakımından korgeneral ve koramiralliğe yükselebilmek için Kuvvet Harp Enstitüleri komuta ve kurmay öğrenimini başarıyla tamamlamak şartının artık aranmaması... Dolayısıyla bunlar ordunun son dönemlerde önemi daha da anlaşılan ordunun liyakat ilkesinin aksine kadrolaşmaya dayalı yönetilebilmesi için önünü açan düzenlemelerdir. Bunların tümünün öncelikle yürürlüğünün durdurulması ve her halükarda iptalini talep ediyoruz.
Ayrıca halkın kıyılardan ücretsiz yararlanma hakkının aksine ücretsiz girişli günübirlik tesislerin Kültür Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğü'nce en az yüzde 45 sermaye ortağı olduğu şirketlere devredilebilmesi ve onlar tarafından işletilebilmesi. Yine hukuk devleti ilkesinin aksine Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde görev yapan memurların ve sözleşmeli personelin çalışma saatleri ve fazla çalışma ücretlerinin bakanlıkça belirlenmesi, turizm sektöründe 7 günde bir olan dinlenme hakkının 10 günde bire çıkartılması, dolayısıyla böylece sömürünün son derece açık bir niteliğe ve daha da boyutlu bir hale dönüştürülmesi... Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından verilmesi gereken idari para cezalarının Bakanlık taşra teşkilatı yerine Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü'nce verilmesi ve hukuki belirlilik ilkesinin aksine kamu kurum ve kuruluşlarında vekalet ve istisna sözleşmesiyle istihdam edilecek personelin özlük haklarının Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca belirlenmesi... Bunların tamamı sayılan nedenlerle Anayasa'ya aykırıdır. Dolayısıyla kamu yararı ve ülkemizin ortak geleceğine aykırıdır. Bunların iptali ve yürürlüğünün durdurulmasını talep ettik."
"Hangi siyasi parti iktidarı olursa olsun TSK siyaset dışı tutulmalı"
İlgili kanunun Türk Silahlı Kuvvetleri'ne siyasetin müdahelesi olduğu intibanı oluşturacağına dikkat çeken CHP Milli Savunma Bakanlığı'ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bağcıoğlu, itiraz gerekçelerine ilişkin "Bu kanun tasarıları askeri gereklilik açısından bizim değerlendirmemize göre uygun değil. Böylesine yerleşik, kurallara dayalı bir kurumda kişiye özel, adrese teslim düzenlemelerin en başta Türk Silahlı Kuvvetleri'ne siyasetin müdahalesi olduğu intibanı oluşturacağını değerlendiriyoruz. A iktidarı, B iktidarı olayı değil; hangi siyasi parti iktidarı olursa olsun TSK siyaset dışı tutulmalı, siyasi müdahalelere açık intiba verilmemeli" dedi.
Bağcıoğlu ayrıca, İskenderun Deniz Er Eğitim Alayı'nda iki erin hayatını kaybettiği olay ve 30 Ağustos Zafer Bayramı törenleri nedeniyle Anıtkabir'e giden rütbeli askerlerin üzerlerinin polis tarafından aranmasına ilişkin de şunları söyledi:
"İskenderun Deniz Er Eğitim Alayı'nda 41 gün önce meydana gelen müessif olayın idari tahkikatının bir an önce tamamlanması, komuta sorumluluğu, sevk idare sorumluluğu kimdeyse hangi makama yönelik gerekli işlemlerin yapılması ve bu konuda da idari tahkikatın MSB tarafından yapılmasını bekliyoruz.
Anıtkabir'de Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin üst araması yapılarak Anıtkabir'e polis tarafından kabul edilmesinde generallerin fotoğrafı elbette bir yapay zeka ürünüydü ama subay, astsubay ve diğer rütbeli personelin veya erlerin kanun nazarında, yasal mevzuat çerçevesinde generallerden bir farkı yok. Dolayısıyla müteakip 29 Ekim töreninde bu düzenlemenin gözden geçirilip eskiden olduğu gibi merkez tarafından kimlik kontrolü veya Anıtkabir askeri güvenlik birimleri tarafından kimlik kontrolü şeklinde yapılmasını da talep ediyoruz."
Son Dakika › Güncel › CHP, 7553 Sayılı Kanun'a İtiraz Etti - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?