Evren ve Şahinkaya Cezaevine Girecek mi?

12 Eylül davasında sanıklar, dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren ve Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Herkesin aklındaki soru, bu iki ismin cezaevine girip girmeyeceği. Al Jazeera'ye konuşan hukukçular, temyiz aşamasından dolayı cezanın hemen infaz edilmeyeceğini söylüyor. Temyiz aşamasında karar onansa dahi Evren ve Şahinkaya'nın aradan geçen 34 yılda çıkan aflardan faydalanma veya sağlık durumlarından dolayı cezaevine girmeme ihtimalleri var.

"AFLARDAN YARARLANABİLİRLER"

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyesi Prof. Dr. Ahmet Gökçen, 1980'den bu yana çıkan afların ve sanıkların sağlık durumlarının cezaevine girmelerine engel olabileceğine dikkat çekti.

" Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre cezaların infazında bir prosedür var. Bu kararlar da temyiz edildikten sonra infaz aşamasına geçilecektir. Yani bu karar kesin değildir. Dava kamuya mal olmuş durumda. 1980'den bu yana çıkan aflar da var. Onlardan da yararlanırlarsa ve rahatsızlıkları elvermediği takdirde cezaevine giremezler. Karar kesinleştikten sonra askeri tesislere giremez, faydalandıkları devlet imkanlarından faydalanamazlar. Bu işin ceza hukuku kısmı. İdari kısmında ise, Genelkurmay Başkanlığı'nın disiplin soruşturması açması var. Rütbelerinin sökülmesi gibi işlemler için kararın kesinleşmesini de bekleyebilirler, şimdi de bir karar alabilirler."

"KARAR KESİNLEŞMEDEN SONUÇ DOĞURMAZ"

Ceza hukuku uzmanı Doç. Dr. Yılmaz Yazıcıoğlu da, 12 Eylül darbesiyle ilgili kararın henüz kesinleşmediğini söyledi. Bu haliyle kararın sonuç doğurmayacağını anlatan Yazıcıoğlu, dolayısıyla sanıkların yarın hapse girmeyeceğini ifade etti.

"Ortada 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği bir karar var. Bu karar kesinleşmeden sonuç doğurmaz. Ceza müebbet olduğu için re'sen yani kendiliğinden Yargıtay'ın denetimine bağlıdır ve temyiz olacak demektir. Yani Yargıtay onaylamadan bu karar uygulanamaz."

Yazıcıoğlu'na göre, darbe suç ancak çıkan karar hukuki değil siyasi.

"12 Eylül 1980'de Türkiye'ye yapılan bir darbe suçudur, sonuç veren ender eylemlerden biridir. Dolayısıyla bu karar önemli. Ancak karar hukuki değil siyasi. Herkes suçu işlediği tarihteki kanunla cezalandırılır. O tarihte cezası ömür boyu hapis ya da idam olan suçların zaman aşımını 30 yıl olarak belirler. Ama bu dava 30 yıl sonra açıldı. Dolayısıyla hukuka aykırı. Hukuki bir hile yapılarak bu sürece gelindi ve insan haklarına aykırı durumlar ortaya çıktı. Anayasa gereği bu davanın zaman aşımı üzerinden değerlendirilmesi gerekir."