Adana'nın Ceyhan İlçesi'ndeki M Tipi Kapalı Cezaevi'ndeki çocuk koğuşunda 15 yaşındaki F.O.'nun, koğuş arkadaşı M.A.'nın tecavüzüne uğradığı iddia edildi. F.O.'nun avukatı Tugay Bek, tecavüzün çocuğun çığlık atması sayesinde ortaya çıktığını öne sürerek, ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunduğunu söyledi.
İddialara göre 1 ay önce adli bir suçtan tutuklu bulunduğu cezaevinden tahliye olan F.O., günlerce koğuş arkadaşı M.A.'nın tecavüzüne maruz kaldı. F.O.'nun cezaevi yönetimine koğuşta şiddet gördüğünü belirtip başka bir koğuşa alınmak istediğini söyleyen F.O.'nun, korktuğu için tecavüz olayından bahsetmediği belirtilirken, cezaevi yönetimi F.O.'nun isteğini geri çevirdi.
Tecavüzlere daha fazla dayanamayan F.O., 17 Şubat 2014 tarihinde yaşanan son tecavüz olayından sonra bağırdığı ve cezaevi yönetiminin olaydan bu şekilde haberdar olduğu belirtildi. Avukat Tugay Bek, tecavüz olayının kesin olduğunu belirtirken, başka tecavüz olaylarının yaşanıp yaşanmadığının ise bilinmediğini söyledi. Bek ayrıca, F.O.'ya olaydan sonra herhangi bir psikolojik destek sunulmadığını da öne sürdü
'KORKUMDAN SÖYLEYEMEDİM'
Uyuşturucu ticareti yaptığı iddiasıyla tutuklu bulunduğu Ceyhan M Tipi Cezaevi'nden tahliye edilen F.O., cezaevindeyken yönetime verdiği ifadede, M.A.'nın kendisine şiddet uygulamaya başladığını belirtirken, diğer kişilerin de M.A.'nın kışkırtmalarıyla kendisine şiddet uyguladığını öne sürdü.
Şiddete maruz kaldıktan sonra cezaevi baş memurlarıyla görüştüğünü belirten F.O., "M.A.'nın bana kaba kuvvet kullanarak huzursuz ettiğini söyledim. Onlar da bana inanmayıp yalan söylediğimi zannettiler. Bu arada diğer personeller arada sırada koğuşumuza gelip oturup bizimle ilgileniyorlardı, sorunumuz olup olmadığını soruyorlardı. Ben de 'Bu koğuşta duramıyorum, beni buradan alın' diyordum. M.A. daha sonra bana cinsel tacizde bulunmaya başladı. Genellikle gece yatakta bana tecevüz ediyordu. Tecavüz ederken boğazımı tutarak bağırmamı engelliyordu. Korkumdan ve utancımdan hiçbir görevli memura bunu söyleyemedim."
SON 8 GÜNDÜR TECAVÜZ EDİYORDU
Olayın ortaya çıktığı 17 şubat günü banyoyu temizlerken M.A.'nın banyo yapmak için geldiğini ve bu sırada kendisinden tuvalete girmesini istediğini belirten F.O., şöyle devam etti:
"Ben de başıma geleceği bildiğim için kameraya karşı idareye haber etmeye çalıştım ama o an görmemişler. Tuvalete girdim M.A. bana tecavüz ettikten sonra banyo tarafına geçtim biraz ağladım. Yine kameraya idarenin haberi olsun diye işaret ettim. Daha sonra içeri geçtiğimde M.A. oda spreyi ile kafama vurdu. Artık korkmadım ve bağırdım. O zaman memurlar içeri girip ne olduğunu sordular. Ben de M.A.'nın bana vurduğunu ve tuvalette tecavüz ettiğini söyledim. Hemen beni koğuştan alarak dışarı çıkardılar. Son 8 gündür M.A. özellikle herkes uyuyunca yatakta bana tecavüz ediyordu. Bana yapılan bu fiili livatadan dolayı M.A.'dan ve beni döven koğuştaki bütün arkadaşlardan şikayetçiyim."
KAMERAYA BİR ŞEYLER ANLATMAYA ÇALIŞIYOR
F.O.'nun bu ifadesi üzerine güvenlik kamera görüntüleri incelenerek çözümü yapıldığında da F.O.'nun savunmasında belirttiği gibi M.A.'nın banyo hazırlığı yaptığı belirtilerek raporda şu ifadelere yer veriliyor:
"Saat 11.13'te M.A. banyoya giriyor. F.O. ise el ve mimik hareketleriyle kameraya bir şeyler anlatmaya çalışıyor. Saat 11.14'te F.O. tuvalete giriyor. Bahçe kamerasından banyo penceresinin M.A. tarafından gazete ile kapatıldığı görülüyor. Sonra tuvalet penceresinden banyo tarafından bir geçiş olduğu görülüyor. Saat 11.19'da F.O. tuvaletten çıkıyor, bir süre duruyor, ağlıyor ve banyoyu işaret ediyor."
JİLET GÖSTEREREK TECAVÜZ ETMİŞ
F.O.'nun Avukatı Tugay Bek, olayı duyar duymaz cezaevine gittiğini, daha sonra aileyle görüşüp vekaletname aldığını belirterek tecavüz olayı ve sonrasında yaşananları anlatırken şunları söyledi:
"Olay, ocak ayı başında gerçekleşiyor. Koğuşta bulunanların organize bir şekilde davranarak kendisine şiddet uyguladığını, dövdüğünü, kendisine angarya işler yaptırdığını söyledi. İçlerinden bir tanesinin de gece yatağına gelerek jilet göstererek, kendisine zarar verme tehdidiyle cinsel tacizde bulunduğunu belirtiyor. Bu bir kaç defa gerçekleşiyor. Son olay günü de koğuşun banyosunda gerçekleşirken öncesinde de, sonrasında da çocuğun kameralara yönelik bir yardım talebini ilettiği ve sonrasında ağlarken görülüyor."
'ÇIĞLIK ATMIŞ AMA GÖRÜLMEMİŞ'
Güvenlik kamera kayıtlarının çözümünün yapılıp dosya içerisine konduğunu belirten Bek, "Bu bilirkişi raporunda kayıtlarda 'Çocuğun kameraya dönerek el kol hareketleriyle, yardım istediği anlaşıldığı görülmektedir' diye bizzat tespit vardır. Ancak bu tartışma götürmez bir durum. Bizzat savcılığın yapmış olduğu incelemede de zaten bizim söylediğimiz şekilde. Çocuğun yardım çığlığının, son günlerde 'Çocuklar çığlık atsın' deniyor ya bu tür muamelelere maruz kalanlar için aslında çocuk bir çığlık atmış ancak bu idare tarafından görülmemiş" diye konuştu.
'CEZAEVİNİN İHMALİ VAR'
Olayla ilgili soruşturmanın devam ettiğini ifade eden Tugay Bek son olarak şunları söyledi: "Bize göre böyle bir olay olmuş ancak deliller tam olarak toplanmış değil. Soruşturma devam ediyor, Adli Tıp İncelemesi tamamlanmış değil. Bu olayda cezaevinin ihmali söz konusu. Bu olay da bence 3 aşamada cezaevi idaresinin bir ihmalinden söz edilebilir. Bu muameleye maruz kalan yaşı küçük çocuk koğuşunda diğer mahkumların şiddetine ve tacizine maruz kaldığı noktasında cezaevi idaresine şikayette bulunuyor, başka bir koğuşa gitmek istediğini söylüyor ancak buna rağmen cezaevi idaresi ısrarla çocuğu aynı koğuşa yönlendiriyor, çocuğun aynı koğuşta kalmasında ısrarcı oluyor. Burada öncelikle bir müdahale eksikliği olduğu düşünmekteyiz. Olay sırasında çocuğun bulunduğu koğuşun havalandırmasının bir güvenlik kamerası tarafından izlendiği görülüyor ve çocuk bu kameraya yardım çağrısında bulunuyor. Kamera ses kaydı yapan bir kamera olmadığı için el kol işaretleriyle, mimikleriyle idareden yardım bekliyor. Ancak burada sağlıklı bir incelemenin, takibinin de yapılmadığı, çocuğun bu yardım çığlığının duyulmadığını görmekteyiz. Burada da bir müdahale eksikliği var. Üçüncü aşamada ise olay olup bittikten sonra, cumhuriyet savcılığına yansıdıktan sonra cezaevi idaresi çocuğu tek kişilik bir bölüme alıyor, bunun dışında tedaviye, psikolojik desteğe ilişkin hiçbir yardımda bulunmuyor. Çocuk biz müdahale ettiğimizde tek kişilik bir bölümde son derece travmatik bir durumdaydı. Biz vekaletnamesini aldıktan sonra çocuğun içerisinde bulunduğu duruma dikkat çekerek yargılandığı Ceyhan 2'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne bir an önce tahliye edilmesi yönünde talep de bulunduk. Mahkeme de bu konuda anlayışlı davranıp aynı gün içerisinde tahliyesine karar verdi. O açıdan mahkemenin tutumunun olumlu olduğunu ancak cezaevi yönetiminin bir ihmalinin söz konusu olduğunu tespit edebiliriz. Bu konuda soruşturma halihazırda devam ediyor."
Tugay Bek son olarak, M.A.'nın tecavüz iddialarını reddettiğini belirtirken, çocukların tutuklanıp cezaevlerine konulmasına karşı olduklarını ve bu sorunun bir an evvel çözüme kavuşması gerektiğini sözlerine ekledi.Adana'nın Kozan İlçesi'nde de daha önce benzer iddialar ortaya çıkmış, çocuk mahkumlar daha güvenli ve modern cezaevlerine sevk edilmişti.
Son Dakika › Güncel › Ceyhan Cezaevi Çocuk Koğuşunda Tecavüz İddiası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?