Cephanelik Patlaması Davası Avukatı: Bilirkişi Raporunu Kabul Edemeyiz

Afyonkarahisar'da 5 Eylül 2012 tarihinde 25 askerin şehit olduğu mühimmat deposundaki patlama davasındaki şehit yakınlarının avukatlarından Altan Ulutaş, bilirkişi raporunu kabul etmediklerini söyledi.

Eskişehir'de basın toplantısı düzenleyen avukat Altan Ulutaş, sanıklar Kıdemli Albay Veysel Özbay, Binbaşı Ali Duran ve Üsteğmen Tuncay Aydın'ın Eskişehir Askeri Mahkeme'de tutuksuz olarak yargılandıklarını yarın da 12'nci duruşmanın yapılacağını belirtti.

UZMAN RAPORLARINI MAHKEMEYE SUNACAĞIZ

Olayla ilgili hazırlanan bilirkişi raporlarını kabul etmediklerini söyleyen avukat Altan Ulutaş şöyle devam etti:

"Askeri mahkeme tarafından hazırlatılan ve patlamaların kaza ve ihmal sonucu meydana geldiğini belirten, teknik verilerden uzak, objektif olmayan ve şehit askerlerimize kusur izafe eden bilirkişi raporunu kabul etmemiz mümkün değildir. Maddi gerçeğin ortaya çıkması için dosyaya sunduğumuz iki adet uzman raporu yanında patlamaların oluşturduğu sismik kayıtlar, yangın ve dosyadaki patlayıcı bilgileri esas alınarak hazırlattığımız üç adet uzman raporunu yarın dosyaya sunacağız."

"MADDİ GERÇEĞİN ORTAYA ÇIKARTILMASINI İSTİYORUZ"

Hazırlanan raporda çok önemli hususları tespit ettiklerini anlatan Altan Ulutaş şunları kaydetti:

"Raporları kamuoyu ile paylaşmamızdaki amaç, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için kısıtlı olanaklarla ve olağanüstü çaba gösteren ve evlatlarını kaybeden ailelerin içinde bulunduğu durumun bilinmesi ve kamuoyunun desteğine ihtiyaç duyulmasıdır. 'Sismik Kayıtların ve Mühimmat Verilerinin Değerlendirilmesi' uzman raporu tespitlerine göre; 3x2 metrekarelik çukur açan ve cephaneliğin sol ön tarafında meydana gelen ilk patlama saat 21.05: 42.76'da meydana gelmiş, bundan 135.05 saniye sonra saat 21: 07: 59.96'da ana patlama meydana gelmiş, 2.07 saniye sonra 21: 07: 58.02 de 3.ve 4. patlama gerçekleşmiştir. 3x2 metrekarelik çukur açan ve şehitlerin verildiği ilk patlamada 364 kg. TNT patlayıcının infilak ettiği tespit edilmiştir. Bu tespitler, hazırlanan bilirkişi raporlarında belirtildiği gibi, el bombasının üzerine sandık düşmesi sonucu nedeniyle oluşan zincirleme reaksiyon sonucu cephaneliğin havaya uçmadığının kesin kanıtıdır. Ayrıca ana patlamanın oluşturduğu ve 2.1 şiddetinde depreme yol açan sarsıntıya, ne kadar patlayıcının sebep olabileceği noktasında yapılan incelemede, ana patlamada 20.4 ton mühimmatın patladığı tespit edilmiştir."

"5 TON MÜHİMMATIN BİLGİSİ DOSYADA BULUNMAMAKTA"

Depoda bulunan mühimmatların miktarının 16 ton olduğunun bildirildiğini ifade eden avukat Altan Ulutaş, cephanelikte 5 ton fazla ve bildirilmeyen mühimmat olduğunun ortaya çıktığını söyledi. Ulutaş, şöyle devam etti:

"Depolama ve Mühimmat Verilerinin Değerlendirilmesi' uzman raporu tespitlerine göre; Cephanelikte resmi olarak bildirilenin aksine 21 ton mühimmat infilak etmiştir ve 5 ton mühimmatın patlamadan önceki ve sonraki bilgileri dosyada bulunmamaktadır. Dosyaya Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından mühimmatların cinslerini ve gerçek miktarlarını gösterir belgeler sunulmamaktadır.

Türk Silahlı Kuvvetleri Taşınır Mal Yönergesi'nin 6/2. maddesi gereği 01.01.2012 ila 05.09.2012 tarihleri arasında 32 ve 29 no'lu cephaneliklerde tutulan hesap cetvellerine ait müfettiş kayıtlarının ve Mühimmat Envanter Takip Sistemi (METAP) bilgilerinin dosyaya girmesi ve incelenmesi gerekmektedir.

Patlamada infilak eden mühimmat miktarlarının belirlenmesi için 29 no'lu cephanelikte bulunan mühimmatların sayılması gerektiği bildirildiğinden soruşturma ve kovuşturmada hiçbir araştırma yapılmadan bu bildirim kabul görmüştür. 'Yangın Verilerinin Değerlendirilmesi' uzman raporu tespitlerine göre; Birinci patlamanın cephanelik içinde değil, önünde ve atmosfere açık alanda meydana geldiği tespit edilmiştir. Bu patlamada, açık olan cephanelik kapıları nedeniyle, cephanelik içine giren şok dalgalarının içeri girerek cephaneliğin infilak etmesi ile sonuçlanan ana patlamaya neden olduğu tespit edilmiştir. Cephaneliğin, yapısı gereği yukarı doğru basınç etkisi yaparak malzeme doku ve beton parçalarının kilometrelerce alana dağıldığı tespit edilmiştir. Ayrıca bütün halinde bulunan şehit Emre Aydın'ın olay yeri inceleme görüntülerinde, üzerinde hiçbir yanık izine rastlanılmamıştır. Ana patlamada 6 bin 300 derece ısı oluştuğu göz önüne alındığında bu durum, mahkemeye sunduğumuz diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde, araştırılması önem arz eden bir husus olarak ortaya çıkmaktadır."